Edebiyatımızda çiçekler hakkında mitolojik unsurlar yer almaktadır. Yunan edebiyatından geçen birçok efsane yer almaktadır. Nergis de mitolojik bir unsurdur. Divan Edebiyatında
büyük önemi bulunan bir mazmundur.
Güzel sesli bir peri olan Ekho bir gün geyiklerin peşinde dolaşan bir avcı ile karşılaştı. Avcının adı Narkissos idi. Narkissos o kadar güzeldi ki aşık oldu. Aşkına karşılık göremeyen
Ekho bütün aşktan göklere uçtu. Geriye kemikleri ve sesi kaldı. Kemikleri kayaya çevirdiler.
Ortada kalan sesi yayılmaktadır. Kızın felaketine neden olan Narkissos berrak ve sakin bir kaynağın başında durdu. Narkissos kaynağa eğildi ve durdu. Suyun içine düşen aksini gördü. Dondu kaldı. Çivilenmiş gibi dondu kaldı. Kendini seyrederken atlar ve boğulur. Irmak ve Çeşme perileri onun için ağladılar, sızladılar. Kardeşlerinin mezarına koymak için saçlarını kestiler. Çeşmenin yanına geldiklerinde cenazenin yerine nergis dediğimiz çiçeği buldular.
Nedim’in Divanında nergis kelimesi taranmış ve 16 adet beyte rastlanmıştır. Söz konusu beyitler şunlardır:
Nergis-i gül-gûn beyâzın sanma surh etmiş remed
Gamze-i zâlim yine kan eylemiş kan üstüne
(Beyaz gül renkli nergisini göz ağrısı kırmızı eylemiş sanma. Zalim yan bakış yine kan üstüne
kan eylemiş)
Sevgilinin göz ağrısı ve kırmızı ettiiğini düşünme demektedir. Beyaz gül renkli nergis çiçeği
sevgilinin göz akıdır. Sürh kelimesiyle kırmızı olmamış gözlerin demektedir. Sevgilinin gözü
zalimdir. Sevgilinin yan bakışı aşıkta yaralar açmış ve kan üstüne kan dökmüştür.
Açılmaz oldu çemenlerde çeşm-i şehlâsı
Degürdi nergise de çeşm-i rûzgâr nazar
(Koyu mavi gözleri bahçede açılmaz oldu. Nergis’e de rüzgar nazar değdirdi.)
Sevgilinin gözü mavidir. Çeşm kelimesiyle hem çeşme hem de göz kast edilmiştir. Ruzigar
kelimesi hem zaman hem esinti anlamında kullanılmıştır. Sevgilinin mavi gözleri kapanmıştır.
Nergise nazar değirdi demek hem nazar değmesi hem de bakış atmak söz konusu edilmiştir.
Her sözüm gülşen-i maʿnâya gönül bezminden
Gül gibi renkli nergis gibi mestâne gelir
(Gönül meclisinden mana gül bahçesine her sözüm gül gibi renkli nergis sarhoş edici olarak
gelir.)
Mana gül bahçesine benzetilmiştir. Gönül bir meclistir. Her iki kullanımda da teşbih-i beliğ söz
konusudur. Nergis gül gibi renklidir. İnsanı sarhoş eder. Nedim burada mana alemindeki her
sözüm sarhoş edici şekilde gelir, demektedir.
Metâʿ-ı maʿrifet geldi revâcın bulduğu demler
Zer-efşân eylesin nergisler evrâk-ı gül-istânı
1 CAN, Şefik, Klasik Yunan Mitolojisi, Ötüken Neşriyat, 2011
(İtibarın bulduğu anlar marifet elbisesi geldi, nergisler gül bahçesinin yapraklarını altın saçan
eylesin.)
Marifet elbiseye benzetilmiştir. Dem kelimesiyle hem an, hem de nefes anlamındadır. Tevriye
vardır. Nergis sarı renklidir. Altın saçan olarak benzetilmiştir. Teşbiğ-i beliğ söz konusudur.
Gül bahçesinin yapraklarını altın saçan nergis ile doludur.
Olmadı tenhâca bir işret çemende yâr ile
Üstüme göz dikdi nergisler nigehbân oldu hep
(Bahçede sevgili ile baş başa bir içki içmek olmadı, Nergisler göz dikti, hepsi bekçi oldu.)
Sevgili ile içki içmek istemiş ancak nergisler bekçi olduğundan mümkün olmamıştır.
Nigehban bekçi demektir. Nergis gözcüye benzetilmektedir. Sevgiliyle buluşmak mümkün
olmamıştır. Teşhis söz konusudur. Nergis bekçiye benzetilmiştir.
Aceb ne bezmde şeb-zindedâr-ı sohbet idin
Henüz nergis-i mestinde bûy-ı hâb kokar
(Acaba hangi mecliste geceleri ihya edip sohbet edin, Henüz sarhoş nergiste uyku kokar.)
Şebzindedar geceleri ihya etmek demektir. Acep kelimesiyle istifham söz konusudur. Sevgili
ile sohbet etmeye şaşılır mı, demektedir. Böylelikle nergis sarhoştur ve uyku kokar. Hab
kelimesiyle hem uyku hem tahıl kast edilmiştir. Tevriye vardır. Sevgilinin uykusu gelmiştir.
Sürme-i hat nergis-i gûyâyı hâmûş eylemez
Sâki-i âşûb mahmûrun ferâmûş eylemez
(Sürme çizmek söz söyleyen nergisi sessiz eylemez, karışıklık sakisi içki sarhoşunu
unutmaz.)
Hat kelimesi hem çizmek hem sanat hem de sevgilinin ayva tüyleri kast edilmiştir. Söyleyen
nergis susmamaktadır. Hamuş susmak demektir. Sevgili susmamaktadır. Saki karışıklık
olarak benzetilmiştir. Mahmur sarhoş demektir. Saki yani içki getiren içki sarhoşunu unutmaz
denmektedir.
Şîve-i fitne-perestîde nigâhın ber-pâ
Şekve ey nergis-i hûnî reviş-i dîninden
(Fitne sevilen işvesi bakışının ayakta, şikayet ey kanlı nergis dininin yürüyüşünden.)
Sevgilinin bakışı fitnedir. Aynı zamanda ayaktadır yıkılmaz. Tecrit sanatıyla nergis
soyutlanmaktadır. Kanlı olarak betimlenmiştir. Dininin yürüyüşünden şikayet etmektedir.
Sevgilinin işveli yürüyüşünden şikayet etmektedir.
Aceb mi kebk-i şâhin-dîde veş dil pîç ü tâb olsa
Süzüp ol nergis-i pürkârı bir kez geçdi yanımdan
(Şaşılır mı? Şahin gözlü keklik gibi gönül karmaşık ve parlak olsa, Süzüp nergis dolu olucu
bir kez yanımdan geçti.)
Kebk keklik demektir. Şahin gözlü teşbih-i beliği söz konusudur. Gönül anlamına gelen dil
kelimesinde tecrit vardır. Gönül karmaşık ve parlaktır. Şahin gibi süzülüp nergis dolu yeri bir
kez yanımdan geçti.
Güldü güller açılup nergis-i şehlâ-yı çemen
Çeşm ü gûş oldu ümîdinle ser-â-pây-ı çemen
(Güller güldü yeşil mavi nergis açılıp göz ve kulak ümidiyle baştan ayağa bahçe oldu.)
Sevgilinin gözleri nergise benzetilmiştir. Yeşil gözlüdür sevgili. Gülün gülmesi cinastır.
Bahçede ümit ederek göz ve kulak olmuştur. Çemen tekrir sanatıyla kullanılmıştır. Göz ve
kulak gül bahçesi gibidir. Leff ü neşr söz konusudur.
Hased o rinde ki hâb-ı ademden açsa gözün
Kabâ-yı sabrı çü nergis hezâr-pâre göre
(O rinde haset olsun ademin uykusundan gözünü açsın, sabır kabası çünkü nergis bin
parça.)
Rint karakterine kıskançlık duymaktadır. Adem uykusundan gözünü açsa kıskanılır
demektedir. Sabır kaba kumaşına benzetilmiştir. Teşbiğ-i beliğ söz konusudur. Hezar hem
bin hem bülbül anlamında tevriyeli olarak kullanılmıştır.
Zülf-i dil-berde sabâ yokla Nedîm-i zârı
Görünür mü aceb ol nergis-i fettâna göre
(Gönül çeken saçlarında saba rüzgarı ağlayan Nedim’i yokla, Fitneli nergise göre görünse
şaşılır mı?)
Sevgilinin saçı sabah rüzgarında Nedim’i ağlayan kılmıştır. Nedim ağlamaktadır. Tecrit sanatı
söz konusudur. Nergis fitnelidir görünürse şaşılır mı, denilmektedir.
Çeşm-i gül-gûnun senin mümkin midir nergis görüp
Hûn-ı dilden çün gül-i bâdâm rengîn olmaya
(Senin gül renkli gözünün nergisi görmesi mümkün müdür, kanlı gönülden çünkü badem
gülü renkli olması mümkün müdür?)
Sevgilinin gözleri kanlıdır. Nergis görmesi mümkün değildir. Kanlı gönülde gül ve badem
renkli olması mümkün değildir. Badem kahverengidir. Aşığın kalbi kanlıdır.
Sünbül âşüfte olur hâb-ı perîşânından
Nergis-i mestî ki gülşende vara uyhuya
(Sümbül işveli olur perişan uykusundan, sarhoş gül bahçesinde uykuya varmalı.)
Sevgilinin saçı sümbül, dağınık haldedir. Uykuludur. Sevgili gül bahçesine benzetilmiştir.
Nergis ise sevgilinin gözleridir. Uykuludur.
Gerdiş-i sâgar kadar hâlet verirdi âşıka
Tıfl iken ol mest-i nâzın nergis-i bîmâresi
(Kadehin dönmesi kadar aşığa halet verirdi. Çocuk iken o nazlı sarhoşun hasta nergisiydi.)
Gerdiş dönmek demektir. Kadehin dönmesi kadar aşığa haller verirdi. O nazlı sarhoş çocuk
iken bir hasta gözlü nergis gibidir. Nergis sevgilinin baygın bakışlarına benzetilmiştir.
Hatt-ı reyhânın ki nesh-i nüsha-i reyhânedir
Çeşm-i mestin nergisî hattıyle bir mey-hânedir
(Fesleğen hattında nesih yazılı reyhanidir, Sarhoş gözün nergis gibi hattıyla meyhanedir.)
Hat sanatında reyhani hat üslubudur. Aynı zamanda sevgilinin ayva tüyleri kast edilmiştir.
Tevriyeli kullanım söz konusudur. Nesih yazı türü kast edilmiştir. El yazmasına benzetilmiştir.
Sevgilinin gözleri sarhoştur. Nergis gibidir. Bir meyhaneye benzetilmiştir. Tekrir sanatı söz
konusudur.
Sonuç olarak diyebiliriz ki nergis Divan Edebiyatında önemli yeri olan bir mazmundur. Nedim
Divanında 16 beyit tespit edilmiştir. Daha detaylı çalışmalar bilimsel dünyamızda önemli yer
tutacaktır.
Dilara Pınar ARIÇ