Nabi hikmetle ilgili manzumeler yazan önemli bir şairdir. Hayriyye’si en önemli eserlerinden birisidir. Bu yazıda söz konusu mesneviden önekler sunulacak ve bu beyitlerin şerhi yapılacaktır.
676. Kimseyi cürm ile tesfîh itme
Cürmden nefsüñi tenzîh itme
Tesfih: Sefih etme, aklı kıt olmak
Tenzih: kendini temize çıkarma
(Kimseyi suç ile aklı kıt eyleme, Suçtan nefsini temize çıkarma.)
Cürm kelimesinde tekrir yapılmıştır. İnsan kendinden nefsinden emin olmamalıdır. Hz. Yusuf Züleyha hadisesinde nefsimi ben bile temize çıkaramam demiştir. -ih itme şeklinde tam kafiye yapılmıştır. Hz. Peygamber ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum demiştir. Kimseyi günahından dolayı kınamamak gereklidir. Kimi kınarsan o ha başına gelmeden ölmezmişsindir. Leff ü neşr sanatı yapılmıştır. Tenasüp sanatı kullanılmıştır.
677. Kime müznib diseñ iy cân-ı peder
O da bir zenbdür añlarsañ eğer
Müznib: günah
Can-ı peder: babasının canı
Zemb: Günah
(Ey babasının canı! Kimse günah dersen eğer, anlarsan o da bir günahtır.)
Can-ı peder kelimesinde tecrit vardır. Kime günah dersen o bile günahtır denmektedir. Müznib ve zenb aynı anlama gelen iki farklı kelimedir. -er hecesi tam kafiye olarak kullanılmıştır. Oğluna öğütte bulunmaktadır. Günaha günah demek de kınamak da günahtır.
678. Gayrinüñ cürmine taʻn eylersin
Kendü ahvâlüñi gör n’eylersin
Gayri: başka
Cürm: günah
taʻn: kınama
ahvâl: haller
(Başkasının günahını kınarsın, Kendi hallerini gör, ne yaparsın?)
Başkasının günahını ayıplayan kendi başına gelmeden ölmezmiş. Başkasının günahını kınarsan önce bir kendi haline bak sen ne yapıyorsun denmektedir. “-n” yarım kafiye “eylersin “ rediftir. İnsan önce kendinden sorumludur. Önce kendi günahlarından sorumludur. Kişi kendine bakmadan başkasını günahını kınarsa ayıp işlemiş olur.
679. Günehüñ soñı peşîmânlıkdur
Cürmüñ encâmı perîşânlıkdur
Peşîmân: pişmanlık
Encam: son
(Günahın sonu pişmanlıktır, suçun sonu perişanlıktır.)
Son ile encam aynı anlama gelen iki kelimedir. Güneh ile encam kelimeleri eş anlamlıdır. Perişanlık ve pişmanlık kelimelerinde “-an” tam kafiye olarak kullanılmıştır. “-lık” rediftir. Leff ü neşr sanatı kullanılmıştır. Tenasüp söz konusudur.
680. Meclis-i Hazret-i Mevlaña’da
Didi faḫr ile biri daʻvâda
faḫr: övünmek
(Mevlana’nın meclisinde biri övünerek mahkemede denmiştir.)
Mevlana meclisinde övünerek dava insanı olduğunu belirtmiştir. Mevlana’ya telmihte bulunmuştur. Mevlana’nın meclisinde bulunduğundan dolayı övünmüştür. Hz. Mevlana meclisinde bulunmayı övünerek anlatmıştır.
681. Görmedürn rûy-ı şarâbı aslâ
Dehenüm olmadı sahbâ-peymâ
Rûy: yüz
Dehen: ağız
Sahbâ: kızıl
Peymâ: ölçen
(Şarabın yüzünü görmedim. Ağzım kızıl ölçen olmadı.)
Şarab yüzünü hiç görmedim. Ağzım kızıl renkli ölçen olmadı. Yüz şaraba benzetilmiştir. Teşbih-i beliğ söz konusudur. Ağzım kızıl renkli şarap gibidir. Sevgilinin yüzünü görmedim demektedir. Ruy-ı şarab ile sahba-peyma arasında leff ü neşr sanatı vardır. Aynı zamanda kelimeler arasında tenasüo vardır.
682. Hazret-i kutb-ı medâr-ı irşâd
Dâver-i mahmiye-i feyz-âbâd
Medâr: dönüş
Dâver: adaletli
Mahmiye: Etrâfı surlarla çevrilerek düşmana karşı korunan büyük şehir
Âbâd: sonu olmayan
Feyz: bereket
(İrşadın dönüş kutbu Hazretleri, bereketinin sonu olmayan Mahmiye adaletlisidir.)
Mahmiye etrafı surlarla çevrili büyük bir şehirdir. Hz. Mevlana zamanın kutbudur. İrşad doğru yol göstermektir. Dönüş esastır. İrşat kutbu, adaletli Mahmiye şehri gibidir. Bereket doludur. Sonu yoktur. Mahmiye aynı zamanda korunan demektir. Dine dönüş anlatılmaktadır.
683. ʻUcb u pindârına itdükde nazar
Kâş didi vü güzeşti didiler
ʻUcb: gurur, kibir
Pindâr: zan, sanış
Nazar: bakış
Kâş: keşke, kaş
Güzeşt: geçmek, geçiş
(Kibir ve zannına baktığımızda keşke dedi ve geçişi dediler.)
Kaş kelimesinde tevriye vardır. Hem kaş hem keşke anlamında kullanılmıştır. Kelimeler arasında tenasüp ve leff ü neşr sanatı vardır. Sevgilinin kaşı ve yürüyüşü kibirlidir. Kibir ve zan kaş ile güzeşt arasında bağlantı vardır. Ucb yani gurur kaşa benzetilmiş, yürüyüşü zanna benzetilmiştir. Kibir ve zanna yönelmemesi gerektiğini söylemiştir.
Nabi’nin Hayriyye adlı eseri en önemli nasihat kitaplarından biridir. Nabi oğluna öğütte bulunmaktadır. Detayli incelemeler yapıldığında önemli bulgulara ulaşılabilir.
Dilara Pınar ARIÇ