Dilara Pınar Arıç
Köşe Yazarı
Dilara Pınar Arıç
 

Nabi'nin Hayriyye Eserinde Birkaç Beyit Üzerine

Nabi hikmetle ilgili manzumeler yazan önemli bir şairdir. Hayriyye’si en önemli eserlerinden birisidir. Bu yazıda söz konusu mesneviden önekler sunulacak ve bu beyitlerin şerhi yapılacaktır. 676. Kimseyi cürm ile tesfîh itme  Cürmden nefsüñi tenzîh itme Tesfih: Sefih etme, aklı kıt olmak Tenzih: kendini temize çıkarma (Kimseyi suç ile aklı kıt eyleme, Suçtan nefsini temize çıkarma.) Cürm kelimesinde tekrir yapılmıştır. İnsan kendinden nefsinden emin olmamalıdır. Hz. Yusuf Züleyha hadisesinde nefsimi ben bile temize çıkaramam demiştir. -ih itme şeklinde tam kafiye yapılmıştır. Hz. Peygamber ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum demiştir. Kimseyi günahından dolayı kınamamak gereklidir. Kimi kınarsan o ha başına gelmeden ölmezmişsindir. Leff ü neşr sanatı yapılmıştır. Tenasüp sanatı kullanılmıştır. 677. Kime müznib diseñ iy cân-ı peder   O da bir zenbdür añlarsañ eğer Müznib: günah Can-ı peder: babasının canı Zemb: Günah (Ey babasının canı! Kimse günah dersen eğer, anlarsan o da bir günahtır.) Can-ı peder kelimesinde tecrit vardır. Kime günah dersen o bile günahtır denmektedir. Müznib ve zenb aynı anlama gelen iki farklı kelimedir. -er hecesi tam kafiye olarak kullanılmıştır. Oğluna öğütte bulunmaktadır. Günaha günah demek de kınamak da günahtır. 678. Gayrinüñ cürmine taʻn eylersin Kendü ahvâlüñi gör n’eylersin Gayri: başka Cürm: günah taʻn: kınama ahvâl: haller (Başkasının günahını kınarsın, Kendi hallerini gör, ne yaparsın?) Başkasının günahını ayıplayan kendi başına gelmeden ölmezmiş. Başkasının günahını kınarsan önce bir kendi haline bak sen ne yapıyorsun denmektedir. “-n” yarım kafiye “eylersin “ rediftir. İnsan önce kendinden sorumludur. Önce kendi günahlarından sorumludur. Kişi kendine bakmadan başkasını günahını kınarsa ayıp işlemiş olur. 679. Günehüñ soñı peşîmânlıkdur Cürmüñ encâmı perîşânlıkdur Peşîmân: pişmanlık Encam: son (Günahın sonu pişmanlıktır, suçun sonu perişanlıktır.) Son ile encam aynı anlama gelen iki kelimedir. Güneh ile encam kelimeleri eş anlamlıdır. Perişanlık ve pişmanlık kelimelerinde “-an” tam kafiye olarak kullanılmıştır. “-lık” rediftir. Leff ü neşr sanatı kullanılmıştır. Tenasüp söz konusudur. 680. Meclis-i Hazret-i Mevlaña’da  Didi faḫr ile biri daʻvâda faḫr: övünmek (Mevlana’nın meclisinde biri övünerek mahkemede denmiştir.) Mevlana meclisinde övünerek dava insanı olduğunu belirtmiştir. Mevlana’ya telmihte bulunmuştur. Mevlana’nın meclisinde bulunduğundan dolayı övünmüştür. Hz. Mevlana meclisinde bulunmayı övünerek anlatmıştır. 681. Görmedürn rûy-ı şarâbı aslâ Dehenüm olmadı sahbâ-peymâ Rûy: yüz Dehen: ağız Sahbâ: kızıl Peymâ: ölçen (Şarabın yüzünü görmedim. Ağzım kızıl ölçen olmadı.) Şarab yüzünü hiç görmedim. Ağzım kızıl renkli ölçen olmadı. Yüz şaraba benzetilmiştir. Teşbih-i beliğ söz konusudur. Ağzım kızıl renkli şarap gibidir. Sevgilinin yüzünü görmedim demektedir. Ruy-ı şarab ile sahba-peyma arasında leff ü neşr sanatı vardır. Aynı zamanda kelimeler arasında tenasüo vardır. 682. Hazret-i kutb-ı medâr-ı irşâd Dâver-i mahmiye-i feyz-âbâd Medâr: dönüş Dâver: adaletli Mahmiye: Etrâfı surlarla çevrilerek düşmana karşı korunan büyük şehir Âbâd: sonu olmayan Feyz: bereket (İrşadın dönüş kutbu Hazretleri, bereketinin sonu olmayan Mahmiye adaletlisidir.) Mahmiye etrafı surlarla çevrili büyük bir şehirdir. Hz. Mevlana zamanın kutbudur. İrşad  doğru yol göstermektir. Dönüş esastır. İrşat kutbu, adaletli Mahmiye şehri gibidir. Bereket doludur. Sonu yoktur. Mahmiye aynı zamanda korunan demektir. Dine dönüş anlatılmaktadır. 683.  ʻUcb u pindârına itdükde nazar  Kâş didi vü güzeşti didiler ʻUcb: gurur, kibir Pindâr: zan, sanış Nazar: bakış Kâş: keşke, kaş Güzeşt: geçmek, geçiş (Kibir ve zannına baktığımızda keşke dedi ve geçişi dediler.) Kaş kelimesinde tevriye vardır. Hem kaş hem keşke anlamında kullanılmıştır. Kelimeler arasında tenasüp ve leff ü neşr sanatı vardır. Sevgilinin kaşı ve yürüyüşü kibirlidir. Kibir ve zan kaş ile güzeşt arasında bağlantı vardır.  Ucb yani gurur kaşa benzetilmiş, yürüyüşü zanna benzetilmiştir. Kibir ve zanna yönelmemesi gerektiğini söylemiştir. Nabi’nin Hayriyye adlı eseri en önemli nasihat kitaplarından biridir. Nabi oğluna öğütte bulunmaktadır. Detayli incelemeler yapıldığında önemli bulgulara ulaşılabilir. Dilara Pınar ARIÇ
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2024 - Cuma

Nabi'nin Hayriyye Eserinde Birkaç Beyit Üzerine

Nabi hikmetle ilgili manzumeler yazan önemli bir şairdir. Hayriyye’si en önemli eserlerinden birisidir. Bu yazıda söz konusu mesneviden önekler sunulacak ve bu beyitlerin şerhi yapılacaktır.

676. Kimseyi cürm ile tesfîh itme

 Cürmden nefsüñi tenzîh itme

Tesfih: Sefih etme, aklı kıt olmak

Tenzih: kendini temize çıkarma

(Kimseyi suç ile aklı kıt eyleme, Suçtan nefsini temize çıkarma.)

Cürm kelimesinde tekrir yapılmıştır. İnsan kendinden nefsinden emin olmamalıdır. Hz. Yusuf Züleyha hadisesinde nefsimi ben bile temize çıkaramam demiştir. -ih itme şeklinde tam kafiye yapılmıştır. Hz. Peygamber ben bile sonumun ne olacağını bilmiyorum demiştir. Kimseyi günahından dolayı kınamamak gereklidir. Kimi kınarsan o ha başına gelmeden ölmezmişsindir. Leff ü neşr sanatı yapılmıştır. Tenasüp sanatı kullanılmıştır.

677. Kime müznib diseñ iy cân-ı peder

  O da bir zenbdür añlarsañ eğer

Müznib: günah

Can-ı peder: babasının canı

Zemb: Günah

(Ey babasının canı! Kimse günah dersen eğer, anlarsan o da bir günahtır.)

Can-ı peder kelimesinde tecrit vardır. Kime günah dersen o bile günahtır denmektedir. Müznib ve zenb aynı anlama gelen iki farklı kelimedir. -er hecesi tam kafiye olarak kullanılmıştır. Oğluna öğütte bulunmaktadır. Günaha günah demek de kınamak da günahtır.

678. Gayrinüñ cürmine taʻn eylersin

Kendü ahvâlüñi gör n’eylersin

Gayri: başka

Cürm: günah

taʻn: kınama

ahvâl: haller

(Başkasının günahını kınarsın, Kendi hallerini gör, ne yaparsın?)

Başkasının günahını ayıplayan kendi başına gelmeden ölmezmiş. Başkasının günahını kınarsan önce bir kendi haline bak sen ne yapıyorsun denmektedir. “-n” yarım kafiye “eylersin “ rediftir. İnsan önce kendinden sorumludur. Önce kendi günahlarından sorumludur. Kişi kendine bakmadan başkasını günahını kınarsa ayıp işlemiş olur.

679. Günehüñ soñı peşîmânlıkdur

Cürmüñ encâmı perîşânlıkdur

Peşîmân: pişmanlık

Encam: son

(Günahın sonu pişmanlıktır, suçun sonu perişanlıktır.)

Son ile encam aynı anlama gelen iki kelimedir. Güneh ile encam kelimeleri eş anlamlıdır. Perişanlık ve pişmanlık kelimelerinde “-an” tam kafiye olarak kullanılmıştır. “-lık” rediftir. Leff ü neşr sanatı kullanılmıştır. Tenasüp söz konusudur.

680. Meclis-i Hazret-i Mevlaña’da

 Didi faḫr ile biri daʻvâda

faḫr: övünmek

(Mevlana’nın meclisinde biri övünerek mahkemede denmiştir.)

Mevlana meclisinde övünerek dava insanı olduğunu belirtmiştir. Mevlana’ya telmihte bulunmuştur. Mevlana’nın meclisinde bulunduğundan dolayı övünmüştür. Hz. Mevlana meclisinde bulunmayı övünerek anlatmıştır.

681. Görmedürn rûy-ı şarâbı aslâ

Dehenüm olmadı sahbâ-peymâ

Rûy: yüz

Dehen: ağız

Sahbâ: kızıl

Peymâ: ölçen

(Şarabın yüzünü görmedim. Ağzım kızıl ölçen olmadı.)

Şarab yüzünü hiç görmedim. Ağzım kızıl renkli ölçen olmadı. Yüz şaraba benzetilmiştir. Teşbih-i beliğ söz konusudur. Ağzım kızıl renkli şarap gibidir. Sevgilinin yüzünü görmedim demektedir. Ruy-ı şarab ile sahba-peyma arasında leff ü neşr sanatı vardır. Aynı zamanda kelimeler arasında tenasüo vardır.

682. Hazret-i kutb-ı medâr-ı irşâd

Dâver-i mahmiye-i feyz-âbâd

Medâr: dönüş

Dâver: adaletli

Mahmiye: Etrâfı surlarla çevrilerek düşmana karşı korunan büyük şehir

Âbâd: sonu olmayan

Feyz: bereket

(İrşadın dönüş kutbu Hazretleri, bereketinin sonu olmayan Mahmiye adaletlisidir.)

Mahmiye etrafı surlarla çevrili büyük bir şehirdir. Hz. Mevlana zamanın kutbudur. İrşad  doğru yol göstermektir. Dönüş esastır. İrşat kutbu, adaletli Mahmiye şehri gibidir. Bereket doludur. Sonu yoktur. Mahmiye aynı zamanda korunan demektir. Dine dönüş anlatılmaktadır.

683.  ʻUcb u pindârına itdükde nazar

 Kâş didi vü güzeşti didiler

ʻUcb: gurur, kibir

Pindâr: zan, sanış

Nazar: bakış

Kâş: keşke, kaş

Güzeşt: geçmek, geçiş

(Kibir ve zannına baktığımızda keşke dedi ve geçişi dediler.)

Kaş kelimesinde tevriye vardır. Hem kaş hem keşke anlamında kullanılmıştır. Kelimeler arasında tenasüp ve leff ü neşr sanatı vardır. Sevgilinin kaşı ve yürüyüşü kibirlidir. Kibir ve zan kaş ile güzeşt arasında bağlantı vardır.  Ucb yani gurur kaşa benzetilmiş, yürüyüşü zanna benzetilmiştir. Kibir ve zanna yönelmemesi gerektiğini söylemiştir.

Nabi’nin Hayriyye adlı eseri en önemli nasihat kitaplarından biridir. Nabi oğluna öğütte bulunmaktadır. Detayli incelemeler yapıldığında önemli bulgulara ulaşılabilir.

Dilara Pınar ARIÇ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, raf sistemleri, ahşap kompozit deck, ingiltere aile birleşimi sınavı