Dilara Pınar Arıç
Köşe Yazarı
Dilara Pınar Arıç
 

Nabi'de Şiir Anlayışı Üzerine Birkaç Söz

Nabi’nin şiirinde hikemi tarz görülmektedir. Nabi ile ilgili yapılan araştırmalarda hikmet söz konusu edilmektedir. Nabi’nin Hayriyye adlı eserinde geçen hikmetli sözlere rastlamaktayız. Nabi 17. yüzyıl şairleri arasında önemli bir yer arz etmektedir. !7. yüzyıl şairleri arasında sönüklük söz konusudur. Devrin şairleri arasında olan Nabi şiirlerinde söz konusu yüzyılın şairlerinin eserlerindeki sönüklük nedeniyle yakınır. Şaire göre şiir kendini tekrar eden ve yeni bir söz icat etmeyen vasat bir edebiyat anlayışı vardır, denmektedir. Sevgilinin saçı, gül dudakları, içki ve kadeh dışında yeni bir edebi söz konusu edilmemektedir. Şair tekrarlanan sözler ve taklitten yakınmaktadır. Sevgilinin güzelliği, içki, gözyaşı dışında bir yenilik içermemektedir şaire göre. Şair gününün şiir anlayışını beğenmez. Konular aynı ve dil süflidir. Yeni bir söz icat etmekten acizdir şaire göre. Divan şiiri 17. Yüzyılın ikinci yarısında gücünü ve değerini yitirmiştir. Nabi, şiir çalışmalarında aynı şeylerin tekrar edilmesi ve yeni bir söz icadına ulaşamamaktan yakınır. İran edebiyatını örnek alma ve ilhamı Fars şiiri geleneğine uyarak dikkatini çağdaşı olan şairlere çevirmiştir. Nabi, devrindeki şairleri beğenmez. Köhne sözlerle geçinildiğini belirtir. Söylenmemiş söz bulmayı hedefler. Nabi geleneksel edebiyatta orijinal söz bulma amacı taşır. Bu nedenle yeni söz ve ilham arayışına girer. Baksan ekser sühen-i şair-i ham Zülf ü sünbül gül ü bülbül mey ü cam Sühan: söz Ham: pişmemiş Ekser: en çok (En çok baksam şairin pişmemiş sözü, saç ve sümbül, gül ve bülbül, içki ve kadehtir.) Nabi şairlerin şiir anlayışını beğenmez. Ham sözünde tevriye vardır. Hem kıvrımlı hem de pişmemiş anlamına gelmektedir. Tenasüp, leff ü neşr, mübalağa söz konusudur. Çıkamaz daire-yi dilberden Kadd ü hadd ü leb ü çeşm-i terden Daire: yuvarlak Kadd: boy Hadd: keskin, dar, Ter: ıslak (Şairler sevgilinin dairesinden çıkamaz, boy ve keskin, dudak ve ıslak gözden çıkamaz) Şairler sevgilinin boyu, darlığı, dudağı ve ıslak gözyaşlı gözlerinden başka şey anlatmaz. Sevgilinin boyu, darlığı, dudağı ve gözleri yuvarlaktır. Geh bahara tolaşır geh çemene İlişür serv ü gül ü yasemene (Bazen bahara bazen yeşillikte dolaşır, servi, gül ve yasemine erişir.) Servi sevgilinin boyudur. Gül sevgilinin yanaklarıdır. Yasemin sevgilinin saçlarıdır. Sevgili bahar mevsimi ve  bahçe gibidir. Reh-i na-refterde cevlan idemez Sapa vadileri seyran idemez Na-refte: geçilmemiş Reh: yol Cevlan: dolaşma Seyran: gezinme Sapa: yolun dışında (Geçilmemiş yollarda dolaşamaz, yolun dışında vadileri gezemez.) Şairler taze ve yeni manaya ulaşamaz. Kural dışı vadilerde yani manalarda eser yazamaz. Yeni bir söz söyleyemez. İdemez sayd-i maani-i bülend Atamaz gayrı şikarına kemend Sayd: av Maani: mana Bülend: yüce, yüksek Şikar: av Kemend: uzun ip (Yüce mananın avını alamaz, başkasının avına uzun ip atamaz.) Şairi bir avcı olarak niteler. Başkasının avına uzun ip atamaz. Geçinür maani-i hayide ile Lafz-ı meşhur u cihan-dide ile Hayide. Ağızda çiğnenmemiş, köhne söz Lafz: söz Cihan-dide: dünyayı görmüş, tecrübeli (Köhne mana ile geçinir, şöhretli ve dünyayı görmüş söz ile geçinir.) Velhasıl Divan şiiri 17. yüzyılda gücünü ve değerini tüketmiş denmektedir. Döneminin şiir anlayışını beğenmez. Eski şiir anlayışını kınar, yenilik getirmemekle suçlar. Nabi sonuç olarak, Nabi tarzı olarak hikemi anlayışa sahiptir. Nabi şiirlerinde edebi eleştirilerden kaçınmaz. Şiirlerinde edebi anlayışı hakkında söz söyler. Edebiyatta orijinal söz ve ilham bulmayı hedefler. Ona göre Divan edebiyatı tekrar eden söyleyiş ve anlayışa sahiptir. 17. Yüzyılı orjinallikten uzak ve köhne lafız olarak değerlendirir. Nabi tarzı dediğimiz hikmetli söyleyişte daha önce kullanılmamış söz ve ilham söz konusu edilmektedir. Şairin söz yapısında orjinallik ve güçlü deyiş söz konusu edilmektedir. Nabi tarzı söyleyiş bizi aydınlatan bir yazılışa sahiptir. Doğru ve güzel söz söyleme gücü için şaire göre orijinal bir yazılışa sahip olması gereklidir. Nabi hikmetli söyleyiş ile edebiyatımızı zenginleştirmektedir. Doğru ve güzellik anlayışında yenilik yapan Nabi hakkında yapılacak olan çalışmalar bizi doğru ve düzgün bir sonuca ulaştırmaktadır. Yapılacak çalışmalar bize aydınlatıcı sonuçlara ulaştıracak ve bilgi sunacaktır. Dilara Pınar ARIÇ
Ekleme Tarihi: 08 Kasım 2024 - Cuma

Nabi'de Şiir Anlayışı Üzerine Birkaç Söz

Nabi’nin şiirinde hikemi tarz görülmektedir. Nabi ile ilgili yapılan araştırmalarda hikmet söz konusu edilmektedir. Nabi’nin Hayriyye adlı eserinde geçen hikmetli sözlere rastlamaktayız. Nabi 17. yüzyıl şairleri arasında önemli bir yer arz etmektedir. !7. yüzyıl şairleri arasında sönüklük söz konusudur. Devrin şairleri arasında olan Nabi şiirlerinde söz konusu yüzyılın şairlerinin eserlerindeki sönüklük nedeniyle yakınır. Şaire göre şiir kendini tekrar eden ve yeni bir söz icat etmeyen vasat bir edebiyat anlayışı vardır, denmektedir. Sevgilinin saçı, gül dudakları, içki ve kadeh dışında yeni bir edebi söz konusu edilmemektedir. Şair tekrarlanan sözler ve taklitten yakınmaktadır. Sevgilinin güzelliği, içki, gözyaşı dışında bir yenilik içermemektedir şaire göre. Şair gününün şiir anlayışını beğenmez. Konular aynı ve dil süflidir. Yeni bir söz icat etmekten acizdir şaire göre. Divan şiiri 17. Yüzyılın ikinci yarısında gücünü ve değerini yitirmiştir. Nabi, şiir çalışmalarında aynı şeylerin tekrar edilmesi ve yeni bir söz icadına ulaşamamaktan yakınır. İran edebiyatını örnek alma ve ilhamı Fars şiiri geleneğine uyarak dikkatini çağdaşı olan şairlere çevirmiştir. Nabi, devrindeki şairleri beğenmez. Köhne sözlerle geçinildiğini belirtir. Söylenmemiş söz bulmayı hedefler. Nabi geleneksel edebiyatta orijinal söz bulma amacı taşır. Bu nedenle yeni söz ve ilham arayışına girer.

  • Baksan ekser sühen-i şair-i ham

Zülf ü sünbül gül ü bülbül mey ü cam

Sühan: söz

Ham: pişmemiş

Ekser: en çok

(En çok baksam şairin pişmemiş sözü, saç ve sümbül, gül ve bülbül, içki ve kadehtir.)

Nabi şairlerin şiir anlayışını beğenmez. Ham sözünde tevriye vardır. Hem kıvrımlı hem de pişmemiş anlamına gelmektedir. Tenasüp, leff ü neşr, mübalağa söz konusudur.

  • Çıkamaz daire-yi dilberden

Kadd ü hadd ü leb ü çeşm-i terden

Daire: yuvarlak

Kadd: boy

Hadd: keskin, dar,

Ter: ıslak

(Şairler sevgilinin dairesinden çıkamaz, boy ve keskin, dudak ve ıslak gözden çıkamaz)

Şairler sevgilinin boyu, darlığı, dudağı ve ıslak gözyaşlı gözlerinden başka şey anlatmaz. Sevgilinin boyu, darlığı, dudağı ve gözleri yuvarlaktır.

  • Geh bahara tolaşır geh çemene

İlişür serv ü gül ü yasemene

(Bazen bahara bazen yeşillikte dolaşır, servi, gül ve yasemine erişir.)

Servi sevgilinin boyudur. Gül sevgilinin yanaklarıdır. Yasemin sevgilinin saçlarıdır. Sevgili bahar mevsimi ve  bahçe gibidir.

  • Reh-i na-refterde cevlan idemez

Sapa vadileri seyran idemez

Na-refte: geçilmemiş

Reh: yol

Cevlan: dolaşma

Seyran: gezinme

Sapa: yolun dışında

(Geçilmemiş yollarda dolaşamaz, yolun dışında vadileri gezemez.)

Şairler taze ve yeni manaya ulaşamaz. Kural dışı vadilerde yani manalarda eser yazamaz. Yeni bir söz söyleyemez.

  • İdemez sayd-i maani-i bülend

Atamaz gayrı şikarına kemend

Sayd: av

Maani: mana

Bülend: yüce, yüksek

Şikar: av

Kemend: uzun ip

(Yüce mananın avını alamaz, başkasının avına uzun ip atamaz.)

Şairi bir avcı olarak niteler. Başkasının avına uzun ip atamaz.

  • Geçinür maani-i hayide ile

Lafz-ı meşhur u cihan-dide ile

Hayide. Ağızda çiğnenmemiş, köhne söz

Lafz: söz

Cihan-dide: dünyayı görmüş, tecrübeli

(Köhne mana ile geçinir, şöhretli ve dünyayı görmüş söz ile geçinir.)

Velhasıl Divan şiiri 17. yüzyılda gücünü ve değerini tüketmiş denmektedir. Döneminin şiir anlayışını beğenmez. Eski şiir anlayışını kınar, yenilik getirmemekle suçlar.

Nabi sonuç olarak, Nabi tarzı olarak hikemi anlayışa sahiptir. Nabi şiirlerinde edebi eleştirilerden kaçınmaz. Şiirlerinde edebi anlayışı hakkında söz söyler. Edebiyatta orijinal söz ve ilham bulmayı hedefler. Ona göre Divan edebiyatı tekrar eden söyleyiş ve anlayışa sahiptir. 17. Yüzyılı orjinallikten uzak ve köhne lafız olarak değerlendirir. Nabi tarzı dediğimiz hikmetli söyleyişte daha önce kullanılmamış söz ve ilham söz konusu edilmektedir. Şairin söz yapısında orjinallik ve güçlü deyiş söz konusu edilmektedir. Nabi tarzı söyleyiş bizi aydınlatan bir yazılışa sahiptir. Doğru ve güzel söz söyleme gücü için şaire göre orijinal bir yazılışa sahip olması gereklidir. Nabi hikmetli söyleyiş ile edebiyatımızı zenginleştirmektedir. Doğru ve güzellik anlayışında yenilik yapan Nabi hakkında yapılacak olan çalışmalar bizi doğru ve düzgün bir sonuca ulaştırmaktadır. Yapılacak çalışmalar bize aydınlatıcı sonuçlara ulaştıracak ve bilgi sunacaktır.

Dilara Pınar ARIÇ

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, raf sistemleri, ahşap kompozit deck, ingiltere aile birleşimi sınavı