Nabi, oğluna yazdığı Hayriyye adlı eserinde orijinal imgelerle nasihatte bulunmaktadır. Resul’un çocuk eğitimiyle ilgili öğütler sunulmaktadır. Bu yazıda, beyitlerden örnekler sunulmaktadır.
285. Saʻy kıl ʻilm-i şerîfe şeb ü rûz
Kalma hayvân-sıfat ol ʻilm-âmûz
(Gündüz ve gece şerefli ilme çalış, ilim öğreten ol hayvan vasıflı kılma.)
Gece ve gündüz kelimelerinde tezat vardır. İlim öğreten olması amaçlanır. Hayvan ile insan arasında en önemli fark akıldır. İlme çalışmak amaçlanır.
286. ʻİlme saʻy eylememekden hazer it
ʻİlm ü saʻy ikisi birdür nazar it
(İlme çalışmaktan uzak dur. İlim ile çalışmanın ikisi birdir, Bunu gör.)
Çalışma ile ilim öğrenmek ikisi birdir. Ayrı düşünülemez. İlim ve çalışma ikisi aynıdır. İkisinden birisi olmazsa diğeri olmaz.
287. Müddeʻâma bu suhan şâhiddür
ʻİlm ü saʻyüñ ʻadedi vâhiddür
(Maksadıma bu söz şahittir. İlim ve çalışmanın adeti tektir. )
Maksadına bu söz şahittir. İlim ve çalışmanın geleneği tektir. İkisi de tektir.
288. Bulamaz ʻilm bi-lâ-saʻy vücûd
Biri gitse biri olur nâ-bûd
(İlim çalışmadan varlık gösteremez. Biri gitse diğeri varolmayandır.)
Çalışmadan ilim kazanılamaz. Birinden biri olmasa diğer de olmaz.
289. Sıfat-ı Hazret-i Mevlâ’dur ʻilm
Cümle evsâfdan aʻlâdur ʻilm
(İlim Hazreti Allah’ın sıfatıdır, ilim tüm vasıflardan yücedir.)
İlim Allah’ın isimlerinden biridir. Kendisi en çok bilen yani Alîm’dir. Tüm sıfatlardan münezzehtir.
290. Matlab-ı ʻilme çalış ol aʻlem
Farzdur didi Resûl-i Ekrem
(İlmi talibe çalış alim ol, Resullallah farzdır demektedir.)
İlmi öğrenmeye çalış, alim yani bilen ol. Resul-i Ekrem ilim öğrenmek tüm Müslümanlara farzdır dedi.
291. Dahı emr eyledi ol sâhib-i ʻilm
“Mehdden lahde dek ol tâlib-i ʻilm”
(İlim sahibi ol diye emretti, Beşikten mezara dek ilim talibi ol.)
Bir hadis-i şerif vardır. Beşikten mezara kadar ilim öğrenin diye… bu beyitte ona telmihte bulunmaktadır.
292. ʻİlm içün oldı şeh-i hıtta-i nûr
“Rabbi zidnî” talebiyle me’mûr
(İlim için nur ülkesinin şahı oldu. Rabbi zidni talebiyle yapan oldu)
Rabbi zidni ilmen duasına telmih vardır. Bu duayla yapan olmak lazımdır. Peygamberimizi övmektedir. Rabbi zidni ilmen duasıyla yapan imar eden oldu, demektedir.
293. Bula gör eyle medîneye vusûl
Ki kapusi ola damad-ı Resûl
(Bulabilirsin şehre kavuş ki Resul’un damadının kapısı olsun.)
Evlere kapılarından giriniz diye bir düstur vardır. Allah peygamberinin damadı Hz. Ali ilmin kapısıdır denmektedir.
294. ʻİlmdür mâşıta-i rûy-ı vücûd
ʻİlmdür vâsıta-i bûd ü ne-bûd
(Varlık yüzünün süsleyeni ilimdir, varlıkla yokluk vasıtası ilimdir.)
Bud ve ne-bud arasında tezat vardır. Varlık yüzünü güzelleştiren ilimdir. Varlıkla yokluk arasında vasıta ilimdir.
295. ʻİlmdür mâʼide-i Rabbânî
ʻİlmdür mevhibe-i Yezdânî
(Allah’ın sofrası ilimdir. Allah’ın bağışı ilimdir.)
Allah’ın sofrası ve nimetleri ilimdir. İlim Tanrı tarafından bağıştır. Allah’ın nimetlerinin sunulduğu bir sofra olarak tasvir etmektedir.
İlim, insana Tanrı tarafından bağışlanan bir nimettir. İlim çalışmakla birlikte anılmaktadır. Çalışmadan ilim tahsil edilemez. İlim insanı geliştiren bir varlıktır. İlim varlıkla yokluk arasında bir nimettir.
Dilara Pınar ARIÇ