14 Mayıs 2023 günü ülkemizde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimini geride bıraktık. Seçim sonucu ülke yönetiminin tamamını elinde bulunduran mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan %49,5 muhalefet adayları toplamında ise 51,5 oranında oy aldılar. Seçimi kazanmak için gerekli olan %50+1 oranına hiçbir aday ulaşamadı.
Seçim sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm hükümet imkânlarını dâhil kullandı fakat istediği oy oranına ulaşamadı ve adeta kendisi için bir nevi güven oylaması olan seçimde milletten güvenoyu alamadı.
Seçime Cumhur İttifakı çatısı altında giren partiler toplamda 322 milletvekilliği, Millet İttifakı çatısı altında giren partilerde toplamda 213 milletvekilliği ve Emek ve Özgürlük ittifakı çatısı altında 65 milletvekilliği kazandılar. Bu seçim sonucu ile mevcut hükümeti temsil eden Cumhur İttifakı TBMM’de çoğunluğu elde ettiler ve yasama erki olarak yürütmenin başına geçecek olan yeni Cumhurbaşkanını denetleme görevini de büyük ölçüde üstlendiler.
Ülke yönetimi, anayasamızda açıkça hatları, sınırları, görev ve yetkileri belirlenmiş üç temel organ tarafından gerçekleştirilir.
Bunlar:
Yasama: Yasa yapmak ve mevcut yasaları değiştirmek milletvekilleri vasıtasıyla TBMM'ne aittir.
Yürütme: Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümeti yeni adıyla Cumhurbaşkanı tarafından icra edilir.
Yargı: Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce icra edilir.
Bu makamların görev, yetki ve sorumlulukları anayasamız tarafından belirlenmiştir. Bu 3 unsurun bu şekilde devleti yönetmesi, bilimde kuvvetler ayrılığı olarak ifade edilir. 16 Nisan 2017 tarihli Anayasa değişikliği birlikte Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Hükümet sistemi değişikliğiyle özellikle yürütme organında çok büyük yapısal ve fonksiyonel düzenlemeler yapılmıştır.
Yürütme organının tek temsilcisi olan Cumhurbaşkanı, görev ve yetkilerinde yaşanan artış ve genişlemeyle merkezi idarenin kuruluşunda ve üst düzey kamu yöneticilerinin atanmasında önemli bir aktör haline gelmiştir.
Anayasada tarif edilen yasama, yürütme ve yargı unsurları ülke yönetimi ülke insanları için hayati önem taşır. Bu önem haiz olarak yargının bağımsız olması kadar yasama ve yürütme gücünün farklı siyasi partilerin yönetiminde olması yürütme erkinin denetlenebilmesi için çok büyük önem arz eder.
14 Mayıs seçim sonucunda TBMM’de görev alacak milletvekillerinin yarısından fazlasının Cumhur İttifakında olacağından yürütme erki olan Cumhurbaşkanının muhalefet ittifakını oluşturan Millet İttifakı adayının olması ülkemizin gelişmesi ve insanlarımızın güven duygu ile yaşamaları için çok önemlidir.
Bir diğer önemli konu da 28 Mayıs tarihinde tekrar yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanacak adayın sınırsız ve sorgusuz sahip olduğu güçleri seçim ittifakı içerisindeki diğer siyasi partiler ile de paylaşması demokrasi ve çoğunluk katılı için büyük önem arz etmektedir. Ayrıca genel başkanı olduğu siyasi parti ile bağlarını en kısa sürede kopartarak tüm ülkenin Cumhurbaşkanı olacağını millete göstermelidir.
Ülke insanlarımız tekrar 28 Mayıs tarihinde sandık başına giderek ülkemizin demokrasi, ekonomi ve gelişmişlik politikalarında daha ileriye gitmesi için önümüzdeki iki haftayı daha aklıselim olarak geçireceğini, bunun gereği olaraktan kendilerinin ve çocuklarının geleceği için Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olan Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini ümit ediyorum.