Hayat çok acımasız ve bir o kadar da narin. Kırılmak istemediğin yerden seni kırıyor. Eksilmişim, dağılmışım kimsenin umrunda değil. Etrafıma bakıp ne hayatlar var diye hayıflanıyorum, kötüyü düşünüp şükrederken, iyi hayatlara bakıp isyan ediyorum. Hayatın neresindeyim, benim için mutluluk nedir ve neresindeyim mutluluk penceresinin, pembe hayallerime ulaşabilecek miyim? Hayat neden böyle anlamıyorum. Tam hayatın kıyısında. tutumdum diyorum anlamadığım bir yerden tokat yiyorum ve savrulmaya başlıyorum. Dayan diyorum kendime sonra aklıma herşeye geç kalışım geliyor.
Hayattan hiç bir beklentisi kalmamış ve olmayan ölüm dövüşü için ringe çıkmış bir serserimiyim. Belki hayatın en güzelini yaşamadım, yarımyamalak gelişine göre yaşadım. Çok yoruldum be hayat artık yaşadıklarımı değilde yaşayamadıkları mı yaşasam. Mutluluk endeksinin yüksek olduğu ülkelere gitmek istiyorum mesela İskandinav ülkelerine oraların soğuğu kadar soğuk mu insanları yada kuzey ışıkları gibi farklı ve ışıltılımı, Uzaklaşmak kuruluşum mu yoksa başka bir esaretin başlangıcımı inanın bilmiyorum. Hafif kararan mavi renginden siyah renge doğru yol olan Gökyüzüne bakıyorum. Keşke çok uzak diyarlarda değil de burada yanımda olsaydın. Kahverengi gözlerinin parlayışını özlüyorum. Sen hayatımdaki güneşsin, hayatım hep gri ve yağmurlu oldu, Seninle tanışmak başıma gelen en güzel şeylerden biridir, çünkü Sen doğruyu ve yanlışı fark ettirirsin, Güldürür gülümsetirsin, orada olmasaydın, beni burada yalnız bırakmazdın. Bana dünyaları verecek kadar mutlu bir söz etmiştin “SENDEN BAŞKA DEĞERLİ KİMSE YOK” bu söz kendime olan özgüvenimi biraz olsun geriye getirdi. Düşüyorum da hayat aslında o kadar kolay değildir.
Ağlayarak geldiğimiz dünyada gülmemizi istediler. Oysa o gün döktüğüm gözyaşlarının kayboluşumun izlerini silmek için olduğunu anladığımda feleğin çemberinden geçtiğim zamandı. . Yağmurlar bir ağaca hayat verip meyvelerini ortaya çıkıyordu.
Yanlış yaptığım şey nedir?
Yanlış olan nedir?
Benim sorunum ne?
Kalbim neden ve niçin ağlıyor?
Bedenim neden anlamsız bir çığlık atıyor?
Neden dudaklarım ismini sayıklıyor?
Bu zor soruyu benim için cevaplayabilecek biri var mı? Bunu da bilmiyorum.
Ama şu belirtmek isterim ki en çaresiz olduğunuzu hissettiğiniz anda bir el size uzanır o uzanan el size sevginin değerini öğretir. O güne kadar kırılgan bir gül gibiyimdim ama artık değilim. Aradan yıllar geçmesine rağmen beni asla terk etmedi. Araya mesafeler girdi ama saygısı ve sevgi değişmedi. Ben ona olan sevgimin tarifini yapamam. Elimi tutmadı sana aşığım cümleleri kurmadı beni ben olduğum için kabullenip sadece sevdi. Kalbimin attığı her atışta mutlu oldum. Bana zor olan her şeye rağmen gülümsemeyi öğretti. Hayat en zor olduğunda yanımdaydı. Yanımda olduğu zaman günümü aydınlattı, Keşke senin hakkında ne hissettiğimi kelimelerle anlatabilseydim ama her denediğimde bile hiçbir şey gelmiyor, kafam inanılmaz derecede boş oluyor. Şairin dediği gibi Sevmek ne uzun kelime tarifsiz.
Şimdi ise baktığım her yerde ve yanımda kalbime sevgi aşılayan ciğerparem varmış gibi yanlızlığa mahkum bir gülüm ben.
Jale Bozkaya