Merhaba sevgili okurlar,
Hepimizin çok sevdiği, hatta kimseyle paylaşmasa dahi gözünü kapattığında hep yaşadığı hayalinde canlandırdığı masallar vardır. Kendimizi bulurduk o masallarda, yakın hissederdik, bize hitap ederdi!
Tabii bunlar çok öncedendi, şimdi masalları bırakıp hep birlikte kabustan kabusa koşuyoruz. Masallarda olduğu gibi seçme hakkımızda yok. Her kabusun bizzat içindeyiz hepimiz. Masalları elimizin tersiyle itip kabusları kabul eder hale geldik. Kabul edelim ki bunu bizzat biz istedik!
Bize güven veren, hayatımızın, malımızın, canımızın, geleceğimizin garantisi olan şeyleri kaybetmeye başladık. Ben rahatım bana bir şey olmadı diyenleri duyar gibiyim şu an. Evet şimdilik öyle sana dokunmamış olabilir ama bozuk düzen dokunmadık kimseyi bırakmaz, o bir kere sarsılmaya başladı mı, tıpkı bir deprem gibi herkesi ayrım yapmadan herkesi sallamaya başlar. Şu an sallanıyorsun ama hissetmiyorsun, şiddeti artarsa ki altı oyulmaya devam ediyor bütün düzenin , o şiddetten sende nasibini alacaksın.
İnsan ömrü tüm hataları yapacak kadar uzun değil, çevremizde yaşanılan hataları görüp onlardan da ders çıkarmak insanlık gereğidir. Ben yaparsam hata değil ama sen yaparsan hata, ben yaparsam susacaksın, sen yaparsan seni linç ederim mantığı kabul edilir gibi değil ve oldukça tehlikeli bir zihniyettir! Karşı mahallenin yıllardır izlediği yol, strateji işte bu!
Evet dostlar, bizi yönetenler kendi ortaklarının açıklamalarını görmezden, duymazdan gelerek yine muhalefete ver yansın demeye başladılar. Onunla görüşme buna selam verme bunu konuşma onu yazma demeye başladılar. Sanki muhalefet emir erleri! Muhalefetin kelime anlamını da öğrenmeleri gerektiği aşikar. Dostlar hata her yerde hata, doğru ise her yerde doğrudur ve o doğru tektir.
Yıllardır gerilimden beslenen, kutuplaştırarak yönetmeye çalışan yöneticileri biz hak etmiyoruz. Ülkenin kurucu değerleriyle kavgalı ve bir türlü barışamayan bir aklı, kendi adıma asla kabul etmiyorum ve etmeyeceğim. Günü kurtaracak adımlar, deneme yanılma yöntemi ile yönetme bu ülkeye yakışmayan ve bir arpa boyu yol aldırmayacak olan davranışlardır. Öngörü olmadan, sebep sonuç ilişkisi düşünülmeden menfaat uğruna yapılan adımlar yüzünden bugünleri yaşıyoruz.
Evet tam olarak nedeni bunlar, ekonomik buhranların, can ve mal kaygılarının, çocuklarımızın ülkeyi terk etme düşüncelerinin, geleceğimizi göremememizin nedenleridir bunlar. Son yıllarda, tırnak içinde alternatif tarih yaratıldı. Kurucu değerlere karşı sürekli alternatif argümanlar (!) üretildi. Hepsi birbirinden komik ve hepsi mesnetsiz ama üretildi bunlar yapıldı.
Sizlerin içi de en az benim kadar dolu biliyorum dostlar, ama karşı mahalle şunu çok iyi bilsin ki; bizler ülkemizin kurucu değerlerine ve kurucusu olan GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ‘e sonuna kadar sahip çıkacağız ve yolundan ayrılmayacağız. Bizi ortaçağa sürüklemek isteyen hiç kimseye izin vermeyeceğiz.
Biz sonradan üretilen hiçbir dayanağı olmayan argümanları (!) değil, dünya ya diz çöktüren ve bütün ülkelerin düşman dahi olsalar hayranlıklarını saklamadıkları gerçeklerin peşinden gidiyoruz. Haklı olan gerçeklerdir ve gerçekleri yenebilecek bir kuvvet yoktur. Bir süre saklarsın, üzerini örtersin ama bir süre yaparsın bunu. Ve o gerçek her geçen daha da büyüyerek kabusun olur senin, uykularını kaçırır, öyle bir karşına dikilir ki nefes almakta zorlanırsın!
Dilerim ki, 2024 yılı ülke olarak uyandığımız, aydınlık, refah ve hak ettiğimiz şekilde yaşadığımız güzellikleri başta ülkemiz olmak üzere tüm dünyaya getirir. Bunu elbette rakamlar yapmayacak bunu bizler yapacağız. Haydi o zaman 2024 yılı uyanış yılı olsun hepimize….
Yazımı bitirirken Suudi Arabistan da oynanacak süper kupa maçının iptal edildiğİ haberini duydum. Yapılan terbiyesizliğe karşı bu kararı alan Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimini bir Beşiktaşlı olarak tüm kalbimle kutluyorum. Teşekkürler ….
Güzel bir Türkiye’ de buluşmak umuduyla, kendine iyi bak yurdum insanı….