Bizim ülkemizde gündem hep çok yoğun malum. Öyle günlük falan değil saatlik değişiyor ve seçim sürecine girdik ki seyrele cümbüşü! Yazıma başlamadan önce hepinizin önünde saygıyla eğiliyor ve alkışlıyorum, ne sağlammışız bu hengameye dayanıyoruz hala!
Evet seçim süreci dedik, ortalama 60 gün gibi bir süre kaldı adaylar açıklanıyor partiler tarafından. İnanılmaz bir gerginlik, bir kaos hakim. Muhalefet partileri, iktidar yerine ana muhalefet partisine muhalefet yapma yarışındalar! Peş peşe açıklamalar geliyor ve hepsi bu partilerin amaçlarını sorgulatır türden! ‘’ gıcıklık olsun’’ evet bir aday tanıtımında bunu da duyduk :} ergen gibi bir ifade ama yurdumun siyasetinin geldiği yer maalesef burası! Gıcıklık yapan ablamızın ilçe teşkilatı istifa etmiş kapısı kapalı anahtarı verecek kimseyi bulamıyor! Bir diğeri kendi yaptığı şeyi inkar edercesine bambaşka açıklamalarda bulunuyor ve oldukça öfkeli (!) ve ilginç olan odur ki bu yapılanlar iktidar partisine değil ana muhalefet partisine yapılıyor. Ben bu partilere muhalefet partisi diyemem. Çünkü muhalefet yöneten, gücü elinde tutan yere yapılır! Eksikleri, yanlışları, aldığı kararlar sorgulanır. Eğer muhalefet başlığı altında başka bir muhalefet partisine veryansın yapılıyorsa bunun adı iktidar partisine dolaylı destek olmaktır. Bunu farklı bir şekilde okumam mümkün değil dostlar. Bunu anlamak için Einstein olmaya da gerek yok! Ülke çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmışken bu yapılanlar şımarıklıktan öte değil! Toplumu germek, kaos yaratmak artık tüm bünyelere işlemiş durumda. Gerginlikten beslenir olmuşuz! Gerçekler gün gibi ortadayken anlamsız bahanelerle güçlü olan adaya zarar vermeye çalışılıyor! Halk buna inanır mı artık asla!
Siyasilerin farkına varamadığı şey, seçmeni hala eskisi gibi görüyor olmaları. Geçmişte insanlar gider kendilerine yakın olan partiye oy verirlerdi kazanır veya kaybeder bu çok sorun değildi ama durum şu an öyle değil. 22 yıllık süreç içinde hepimiz siyasetin içine girdik bile isteye yapmadık bunu mecburen girdik. Çünkü siyaset artık hayatımızı birebir etkilemeye başladı. Ekonomist olduk ki hepimiz bu şartlarda geçinmeye çalışıyor ve başarıyorsak bu da takdire şayan! Konuyu dağıtmayayım bir seçmen olarak artık beni geren, kaostan beslenen kimseyi ne görmek ne de dinlemek istiyorum! Artık yeter çok yorulduk! Tepkisiz kalamam elbette oyumu kullanırım sahip çıkarım ama ayrıştırıcı kutuplaştırıcı gerginlik yaratan hiç kimse benden oy alamaz. Sizden de alamasınlar dostlar, artık ciddi bir ders vermenin zamanı geldi! Kimse şu yaşanılanlardan memnun değil o zaman dur diyelim artık!
İktidar partisinin adayının vaatleri de evlere şenlik maşallah :} baba kart olayı çok güldüm doğrusu bu kadar yaratıcı (!) olabilir mi bir insan? Mevcutta yapılan tüm hizmetlerin sayılarını, rakamlarını, cinsiyetini değiştirerek vaatlerini (!) anlattı. Çok iyiydi bence ama bu hizmetlerin hepsi var, hatta neden anne kart ücretsiz keşke bunun özünü inceleyip bu hizmetin ne kadar değerli olduğunu görebilseydi! Toki olayları varken yeni konut vaadi vermek :} evet gülüyorum dostlar cidden gülüyorum. Üzülerek içim acıyarak gülüyorum, biz bunları hak etmiyoruz!
Oy kullanırken hatır gönül ilişkisiyle değil gerçekten vatandaşlık bilinciyle kullanmak gerekiyor. Herkesin yani tüm adayların yaptıkları yapacaklarının teminatıdır unutmayın. Çorba dağıtacağız, çay dağıtacağız diye bir vaat olabilir mi dostlar lütfen iyi düşünün. Benim yaşam kalitemi artır bir yönetici olarak çorbamı da yapayım çayımı da! Muhtaç etme, yoksullaştırma buna karşı çık önce. Gittikçe yoksullaşan bir toplumda destek vereceğiz bu desteği artıracağız diye bir vaat olabilir mi? Yoksulluğu bitirmeyi vadet, kimseyi yardıma muhtaç olmamayı vadet! Balık pişirmeyi değil balık tutmayı öğreteceğini vadet!
Evet dostlar adaylar açıklanıyor, benim oyum vizyon sahibi, girişimci, atılımcı, özgüveni yüksek kendi kararlarını kendi verebilen birilerinden icazet beklemeyen, güzellikler ve sevgi vadeden adaydan yana olacak. Çünkü ben bunu hak ediyorum, çünkü siz bunu hak ediyorsunuz!
Yazımı güzel bir anıyla bitirmek istiyorum. Rahmetli babam Kars Spor Başkanı seçiliyor. (memleketimi de öğrendiniz :}) takımla birlikte maça gidiyorlar. Takım maça çıkmadan babama git takımla konuş taktik ve moral ver diyorlar. Babam soyunma odasına gidiyor ve futbolculara ben taktik falan anlamam sahaya çıkın ve bulgur gibi kaynayın diyor. Babamın kurduğu o cümle bana çok anlamlı geliyor şimdi. Tüm ana muhalefet partisinin adaylarına bende şimdi tam olarak bunu söylüyorum sahaya çıkın ve bulgur gibi kaynayın. Haklı olan yüreği güzel olan halktan yana olan ve en önemlisi dürüst olan tüm adayların yolu açık olsun. Tüm kalbimle başarılar diliyorum…
İstanbul da yaşayan bir seçmen olarak İstanbul Başardı ve yine başaracak buna inanıyorum.
Kendine iyi bak yurdum insanı….