Yaşadığım her gün vatanımıza olan düşmanlıkları, Türk’e olan hazımsızlıkları ve bileşen destekçilerini hatta tüm bunları bilerek ve isteyerek farkında olanların tutumlarını gördükçe bir kez daha yüz yılın dehası Mustafa Kemal ATATÜRK’ün zekasına, askeri dehasına, ve devlet adamlığına olan hayranlığım misliyle artıyor.
Günümüz koşullarından çok daha kötü ve imkansızlıklar içinde millet olma bilincini çoktan yitirmiş, kendisini yenilmiş, bitmiş köhne bir ümmetin parçası sanan, çoğu okur yazar olmayan, pozitif bilimlerden bihaber bir topluluğu, Türkçülük etrafında örgütleyerek, adeta sıfırdan bir millet yaratmış, ve o milletin inancı olup yeni bir devlet kurmayı başarmış ve genç Cumhuriyeti, kısa sürede yükseltmiş ve TÜRK’ün tarih boyunca devletler kurmada mahir bir millet olduğunu tüm dünyaya meydan okuyarak yapmış olmasının haklı gururu ve sonuna kadar hakettiği saygıyla önünde baş eğip , diz vuruyorum…
ATATÜRK ve TÜRK MİLLETİNİN kurtuluş mücadelesinin farkında olmayanlar için hatırlatmakta fayda görüyorum.
ATATÜRK zaten bu mücadeleyi, Osmanlının içine sızdırılıp, Türlük ve millet olma bilincini DİNCİLİK oynayarak sahte imam ve yandaşlarının, halkı KUL TEBA ve ümmetçilik ile araplaştırması ile bölüp parçaladığı, halkı zülme gark edip fakirleştirdiği ve saray soytarılarının sadece kendi çıkarları ve uçkurunun derdine düştüğü ve emperyallerin hizmetine girdiği ZİHNİYET ile SAVAŞMAMIŞ mıydı?
Bütün bunları yaparken de savaş sonrası Atatürk’ten memnun olmayan Avrupa kamuoyunu inkılâpları ve barışçı çabalarıyla etkileyerek hayranlık uyandıracak dereceye getirmesi son derece önemli bir başarı değil miydi?
Atatürk, özellikle Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’nin kararlarına uymasını, barışın ve silahsızlanmanın ihlal edildiği dünyada şartları takip ederek görüşmeler yolu ile hoşnutsuzluğunu gidermesini sağladığı gibi, II.Dünya Savaşı’na doğru giden dünyada bölgesinde barışı koruyan ve dünya barışına katkı yapan bir ülke olarak anılmasını da sağlamamış mıydı?
Gerçekleştirdiği mücadelesiyle emperyalizme karşı koyan Atatürk, ülkesindeki bağımsızlık hareketiyle örnek alınırken, yine bağımsızlık sonrası milli devlet yaratma teşebbüsü, doğulu bir toplumu modern batılı bir millet haline getirmesindeki başarıları büyük bir dikkatle ve itina ile izlenmemiş miydi?
Atatürk, gerçekleştirdiği mücadelesiyle emperyalizme karşı koymuş lider olarak anılan, bir çok ülkelerin ilham kaynağı ve yol göztericisi de olmamış mıydı?
***
Evet hepsini yapmıştı…
Atatürk, Türk Milli Mücadelesini zaferle sonuçlandırınca sömürgeci Batı telaşa kapılıp yeni planlarını yaparken fırsat buldukları hiç bir anı kaçırmadı elbetti…
Buradan hareketle, Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu öncesinde Osmanlı döneminde yok olmaya yüz tutmuş Türk kimliği Mustafa Kemal Atatürk’ün özgün, istikrarlı çabaları ile dirilmişti.
Milli mücadele ile başlayan Türk ulusal bağımsızlık hareketinin hazırlığından itibaren Atatürk Türk toplumundaki yersiz kompleksi bitirmeye ve asıl kimliğini sahiplenip dirilişini ateşlemişti.
Atatürk’te arkasında kan ile sulanmış topraklarda sağlam temeller ve ilkelere bağlı, bir Cumhuriyet, bir vatan kurmuş, diğer taraftan emperyalizme karşı koymuş ve bunu başarmış bir lider olmuştu.
Peki bu mücadeleyi anlamış, sahiplenmiş ve koruyabilmiş miyiz?
Atatürk şanlı TÜRK KURTULUŞ MÜCADELESİnden sonra “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” diyerek kurmuş olduğu Türk Meclisine göndereceği vekillerini doğru kişilerden seçme kabiliyetine inanmamış mıydı?
Gazi meclisini ve Türk vatanını genç Cumhuriyetini bizlere emanet etmemiş miydi?
Nasıl olurda bir terör örgütünün siyasi hareketi kendi halkına zulm ederek, emperyaller işbirliği ile bilmemne “Cumhuriyeti inşaa edeceğiz” deme cüretini gösterebiliyor?
Diğer taraftan nasıl oluyor da, dincilik kisvesi altında yapılan terör işbirlikçileri meclise girebiliyor? Nasıl oluyor da vatanın bölünmez bütünlüğüne kast edenler, Türk ismini hazmedemeyenler siyasette olabiliyor?
Devletimiz yıkıldı da yeni bir devlet mi kuruyoruz? diye neden soramıyoruz? Yeni Cumhuriyet ne demek ?
Din ve eşitlik kisvesi altında siyaset yapanların asıl hedeflerinin ne olduğunu söyleme cüretleri varken, nasıl oluyor da, bu çıkışlar, algı siyaseti, ortak noktalarımız var, olumlu bakıyoruz söylemleri pompalayan siyasal islam yandaşları ve bölücü terör yandaşlarının, Yeni Türkiye dedikleri Anadolu Türk medeniyetinin yok edilerek ve arap coğrafyalarından ülkemize yerleştirilen altını kazısan hepsi birer görevli çıkacak mazlum rolündeki teröristler olduğu aşikar ve bir terör örgütü MÜLTECİ adı altında ülkemizin demografi yapısının değiştirilerek, Anadolu insanının Müslüman-Arap medeniyetinin özendirilip devşirilmesi projesinin son adımlarına sessiz kalabilir nasıl?..
Atatürk ve Cumhuriyet devrimlerine yapılan sistematik saldırıların daha da olgunlaştırılması ve Türk’lerin Araplaştırılması çabalarının artmasına,
Laiklik Cumhuriyet devrimlerinin yok edilmesine, bizi biz yapan değerlerimizin içinin boşaltılmasına nasıl olurda sessiz kalabilir nasıl?..
Dünleri anlayamazsak, bu günlerin kıymetini bilemeyiz!
Şimdi kendine sor:
Dünleri anlıyor muyum?
Ve cevap ver kendine ama dürüstçe…!
Aradığın gerçek kendine vereceğin cevabın içinde…
Ve unutma ki önlerindeki en büyük engel, hâlâ Atatürk, Atatürk’ün ölüsü bile korkutuyor onları!
Zaten O’nun tarih sahnesine çıkışı da dünyadan ayrılışı da evrensel bir olay olmuştur.
Saygılarımla,
03.05.2023
@Kayberen__