Aydan Erdoğan
Köşe Yazarı
Aydan Erdoğan
 

Kin: 9.Bölüm - Kadın Olmak

Bütün kadınlar içinde pusuya yatmış bir şeytanla yaşar. İki çocuk birbirlerine sarıldılar, akşam yemeğine kadar uyudular. Rasputin uyandığında Simon yanında yoktu. Herhalde yemeğini odasında yemek için gitti diye düşündü. İçi biraz daha rahattı. İlk defa onu çok seven bir arkadaşı vardı ve sonsuza kadar yanında olacaktı, onunla hiç kavga etmeyecek onu hep sevecek, hep oyun oynayacaktı. Yemekten sonra Harry geldi, birlikte annesinin yanına gittiler. Maria çok sevinmişti, oğluyla birbirlerine sarıldılar. Rasputin hemen anlatmaya başladı, bazı şeyleri atlayarak… "Annecim, harika bir yer… Görsen sen de çok seversin. Rahip Bay Thomas bana çok iyi davranıyor, öyle ki saray gibi bir odada kalıyorum. Kahvaltı da salam, sosis vardı… bir sürü peynir hem de çeşit çeşit… Helva bile vardı… Domates yedim… Yumurta… Sen bile bilmezsin cevizli ekmek vardı. Sonra bir arkadaşım var adı Simon, beni çok seviyor. Hep yanımda olacakmış. Annesi babası çok zengin bence, tertemiz giysileri var. Komik bir arkadaş hep beni güldürmek istiyor. Her gün değişik giysiler giyiyor, hepside çok güzel. Rahip Thomas'da bana alacakmış söz verdi. Okula da gideceğim, odamda o kadar çok kitap var ki… Hepsini okuyup, sana anlatacağım." Heyecandan nefes nefese kalmıştı. Maria oğlunun elini tutup, "Tamam, oğlum, ben de çıkınca yine birlikte olacağız. Kitaplarını bana okursun o zaman." "Bir daha gelirken sana Simon'u da getireceğim. Tanışınca sen de onu seversin." Maria oğlunu dinlerken yüzünde acı bir gülümseme vardı, derin bir nefes alıp oğlunun tuttuğu elini göğsüne bastırıp, "Tabi ki oğlum senin arkadaşını ben de severim. Onunla çok iyi dost ol. Hayat ne getirir bilmiyorum, birbirinize iyi bakın. Hep sevin, hep saygı duyun. " "Tamam, anneciğim, seni çok seviyorum." "Harry, oğlumla ben gelene kadar ilgilen olur mu?" "Merak etme Maria, sen bizi düşünme." Rasputin kiliseye dönünce, Simon odasındaydı. "Seni bekliyordum Rasputin, neler yaptın, annen nasıl?" "Annem çok iyi, senden de bahsettim ona, yarın gidersek seni de götüreceğim." "Buna çok sevinirim." Ertesi gün mahkeme vardı, Rasputin çok istemesine rağmen annesine gidemedi. Günü Simon ile odasında oyun oynayarak geçirdi, yeni arkadaşı Simon ile vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı, Maria polisler eşliğinde elleri kelepçeli vaziyette karakoldan alındı, bu çok utanç vericiydi, tüm kasaba halkı oradaydı, herkes sessizce bakıyordu. Araca bindirildi, küçük pencereden sadece ağaçlar görünüyordu, gökyüzü daha şimdiden yasaktı sanki… Araç durdu, polisler kapıyı açtı, inmesi işaret edildi. Sakince arabadan indi. Yüzünde hissettiği ılık rüzgar bile içindeki korkuyu geçirmemişti. Mahkeme salonu görkemli binasına rağmen çok soğuk ve sıkıcıydı. Jüri ve avukatlar hazırdı, Maria kendisini savunacak avukata baktı. Çok genç bir adamdı, durmadan öksürüyordu, ayağa kalkıp Maria'ya doğru yürüdü, fısıldar gibi kısık bir sesle, "Hoş geldiniz efendim… Ben Kodie sizin avukatınızım… İlk davam çok heyecanlıyım. Siz nasılsınız?" "Ben… İyiyim…" Maria, mahkeme salonunu incelemeye başladı. Kasvetli salonu daha da bunaltan, tüm duvarları kaplayan, cehennemi tasvir eden resimler vardı. Özelikle kadınları hedef alan resimlerdi, çıplak kadınların içinden çıkan yılanlar, sözde masum erkeklerin kah boynunu ısırıyor, kah bacaklarına dolanıyordu. Bu kadar kadın düşmanı tabloyu daha önce hiçbir yerde görmemişti. Yargıç ve savcılar salona girince salondakiler ayağa kalktı. Yüzleri asık bu adamları görünce, Maria hiçte iyi durumda olmadığını hissetti, oğlu aklına gelmişti içi sızladı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Salonda, sessizlik vardı. Hakim önündeki kağıtlara bir süre baktı. Savcılarla sessizce konuştular. Yaşlı hakim,  gözlükleri üstünden Maria'ya baktı. Maria sadece izliyordu, korkmaya başladı. Onlara bakınca arkalarında ki büyük tabloyu fark etti, kollarıyla yarı giyinik bir kadını kucaklayan bir şeytan vardı, ayaklarının ucunda acı çeken iki erkek birbirlerini boğmaya çalışıyordu. Bu dünya kadına düşman diye düşündü. Avukata dönüp, "Neden başlamıyor?" "Bilmiyorum, sanırım davayı anlamaya çalışıyorlar." "…" Hakim kafasını kaldırıp salona baktı, tokmağını vurup, Maria'ya döndü, yanında ki savcı gür bir sesle, "Maria Losban… Ayağa kalkın." Maria ayağa kalktı. Hakim öne doğru hafifçe eğilip, gözünü ayırmadan, "Sen Maria Losban, burada Maxwell Losban'ı öldürme suçundan bulunmaktasın. Söyleyeceğin bir şey var mı?"   Aydan Erdoğan Kin Roman'ımının tamamını her hafta cuma günleri https://habergalerisi.com/yazar/aydan-erdogan/ait-tum-kose-yazilari-138 bu adresten okuyabileceksiniz. Bana destek için yazar köşemi takip edebilirsiniz. Ayrıca Twitter'den takip etmek isteyenler: https://twitter.com/ploutos35
Ekleme Tarihi: 26 Nisan 2024 - Cuma

Kin: 9.Bölüm - Kadın Olmak

Bütün kadınlar içinde pusuya yatmış bir şeytanla yaşar.

İki çocuk birbirlerine sarıldılar, akşam yemeğine kadar uyudular. Rasputin uyandığında Simon yanında yoktu. Herhalde yemeğini odasında yemek için gitti diye düşündü. İçi biraz daha rahattı. İlk defa onu çok seven bir arkadaşı vardı ve sonsuza kadar yanında olacaktı, onunla hiç kavga etmeyecek onu hep sevecek, hep oyun oynayacaktı. Yemekten sonra Harry geldi, birlikte annesinin yanına gittiler.

Maria çok sevinmişti, oğluyla birbirlerine sarıldılar. Rasputin hemen anlatmaya başladı, bazı şeyleri atlayarak…

"Annecim, harika bir yer… Görsen sen de çok seversin. Rahip Bay Thomas bana çok iyi davranıyor, öyle ki saray gibi bir odada kalıyorum. Kahvaltı da salam, sosis vardı… bir sürü peynir hem de çeşit çeşit… Helva bile vardı… Domates yedim… Yumurta… Sen bile bilmezsin cevizli ekmek vardı. Sonra bir arkadaşım var adı Simon, beni çok seviyor. Hep yanımda olacakmış. Annesi babası çok zengin bence, tertemiz giysileri var. Komik bir arkadaş hep beni güldürmek istiyor. Her gün değişik giysiler giyiyor, hepside çok güzel. Rahip Thomas'da bana alacakmış söz verdi. Okula da gideceğim, odamda o kadar çok kitap var ki… Hepsini okuyup, sana anlatacağım." Heyecandan nefes nefese kalmıştı. Maria oğlunun elini tutup,

"Tamam, oğlum, ben de çıkınca yine birlikte olacağız. Kitaplarını bana okursun o zaman."

"Bir daha gelirken sana Simon'u da getireceğim. Tanışınca sen de onu seversin."

Maria oğlunu dinlerken yüzünde acı bir gülümseme vardı, derin bir nefes alıp oğlunun tuttuğu elini göğsüne bastırıp,

"Tabi ki oğlum senin arkadaşını ben de severim. Onunla çok iyi dost ol. Hayat ne getirir bilmiyorum, birbirinize iyi bakın. Hep sevin, hep saygı duyun. "

"Tamam, anneciğim, seni çok seviyorum."

"Harry, oğlumla ben gelene kadar ilgilen olur mu?"

"Merak etme Maria, sen bizi düşünme."

Rasputin kiliseye dönünce, Simon odasındaydı.

"Seni bekliyordum Rasputin, neler yaptın, annen nasıl?"

"Annem çok iyi, senden de bahsettim ona, yarın gidersek seni de götüreceğim."

"Buna çok sevinirim."

Ertesi gün mahkeme vardı, Rasputin çok istemesine rağmen annesine gidemedi. Günü Simon ile odasında oyun oynayarak geçirdi, yeni arkadaşı Simon ile vaktin nasıl geçtiğini anlamamıştı, Maria polisler eşliğinde elleri kelepçeli vaziyette karakoldan alındı, bu çok utanç vericiydi, tüm kasaba halkı oradaydı, herkes sessizce bakıyordu. Araca bindirildi, küçük pencereden sadece ağaçlar görünüyordu, gökyüzü daha şimdiden yasaktı sanki…

Araç durdu, polisler kapıyı açtı, inmesi işaret edildi. Sakince arabadan indi. Yüzünde hissettiği ılık rüzgar bile içindeki korkuyu geçirmemişti.

Mahkeme salonu görkemli binasına rağmen çok soğuk ve sıkıcıydı. Jüri ve avukatlar hazırdı, Maria kendisini savunacak avukata baktı. Çok genç bir adamdı, durmadan öksürüyordu, ayağa kalkıp Maria'ya doğru yürüdü, fısıldar gibi kısık bir sesle,

"Hoş geldiniz efendim… Ben Kodie sizin avukatınızım… İlk davam çok heyecanlıyım. Siz nasılsınız?"

"Ben… İyiyim…"

Maria, mahkeme salonunu incelemeye başladı. Kasvetli salonu daha da bunaltan, tüm duvarları kaplayan, cehennemi tasvir eden resimler vardı. Özelikle kadınları hedef alan resimlerdi, çıplak kadınların içinden çıkan yılanlar, sözde masum erkeklerin kah boynunu ısırıyor, kah bacaklarına dolanıyordu. Bu kadar kadın düşmanı tabloyu daha önce hiçbir yerde görmemişti.

Yargıç ve savcılar salona girince salondakiler ayağa kalktı. Yüzleri asık bu adamları görünce, Maria hiçte iyi durumda olmadığını hissetti, oğlu aklına gelmişti içi sızladı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Salonda, sessizlik vardı. Hakim önündeki kağıtlara bir süre baktı. Savcılarla sessizce konuştular. Yaşlı hakim,  gözlükleri üstünden Maria'ya baktı. Maria sadece izliyordu, korkmaya başladı. Onlara bakınca arkalarında ki büyük tabloyu fark etti, kollarıyla yarı giyinik bir kadını kucaklayan bir şeytan vardı, ayaklarının ucunda acı çeken iki erkek birbirlerini boğmaya çalışıyordu. Bu dünya kadına düşman diye düşündü.

Avukata dönüp,

"Neden başlamıyor?"

"Bilmiyorum, sanırım davayı anlamaya çalışıyorlar."

"…"

Hakim kafasını kaldırıp salona baktı, tokmağını vurup, Maria'ya döndü, yanında ki savcı gür bir sesle,

"Maria Losban… Ayağa kalkın."

Maria ayağa kalktı. Hakim öne doğru hafifçe eğilip, gözünü ayırmadan,

"Sen Maria Losban, burada Maxwell Losban'ı öldürme suçundan bulunmaktasın. Söyleyeceğin bir şey var mı?"

 

Aydan Erdoğan

Kin Roman'ımının tamamını her hafta cuma günleri https://habergalerisi.com/yazar/aydan-erdogan/ait-tum-kose-yazilari-138 bu adresten okuyabileceksiniz. Bana destek için yazar köşemi takip edebilirsiniz. Ayrıca Twitter'den takip etmek isteyenler: https://twitter.com/ploutos35

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ingiltere aile birleşimi sınavı