Aslında o kadar çok neden var ki, insan neresinden başlayacağını bilemiyor!
Örneğin; 17/25 Aralık gibi bir yolsuzluk olmayacak. Olsa bile, hangi partiden olursa olsun güle oynaya TBMM’de aklanamayacak… Doğru yüce divana…
Üstelik bu yolsuzluğa bulaşanlar “Aferin” der gibi yabancı ülkelere büyükelçi olarak tayin edilmeyecek…
Başka bir örnek: Soma faciasında bir maden işçisini tekmeleyen kamu görevlisine, yine yabancı ülkelerde Ticari Ataşelik verilmeyecek, kamu görevinden uzaklaştırılacak… Her Türk vatandaşının protesto ve gösteri yapma hakkı olacak…
Örneklere devam… Altına imza koyduğumuz halde imzamızı geri çektiğimiz İstanbul Sözleşmesi derhal yeniden imzalanacak… Kadınlara ve çocuklara pozitif ayrımcılık getirilecek…
Din tüccarlığı yapıp hiçbir emek vermeden lüks bir hayat yaşayan tarikatlar ve cemaatler kapatılacak… Tarikat yurtları ile birlikte çocuk gelinler tarihe karışacak… 45 erkek çocuğuna tecavüz edenler “bir kereden bir şey olmaz” deyip, meclis kürsüsünde güle oynaya aklanamayacak…
Diyanet İşleri Başkanlığının siyasetle ilişkisi kesilecek ve yeni bir yapıya kavuşacak…
Kamu maliyesi disiplin altına alınacak… Adrese ihale dönemi sona erecek… Şeffaflık hâkim kılınacak… İdeolojiye göre “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” uygulamasından derhal vaz geçilerek, ekonomi gerçek “ekonomist”lere teslim edilecek… TCMB bağımsız olacak… Yıllardır emeklinin ve dar gelirlinin hakkını yiyen TUİK ehil ellere bırakılacak…
Yıllardır basının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılan RTÜK’ün statüsü değiştirilecek, bugüne kadar uygulanan yanlış karaları yargıya taşınacak…
Kızılay, AFAD gibi kuruluşların yapısı, anlayışı, paraya tapmak şeklinden, kamu yararına çalışan birer kurum haline gelecek…
O kadar berbat bir 20 yıl geçirdik ki, örneklerin tamamını yazmak için bu satırlar yetersiz kalır…
Yargı bağımsızlığı…
Eğitimde 4+4 rezaleti
Kayyum sistemi
Üniversitelerin özerkliği ve YÖK
Yasa dışı para militer örgütler
Kanal İstanbul gibi temelinde rant yatan projeler
El konulan ve/veya pazarlanan madenler, yer altı ve yer üstü kamu malları
…
Bunlardan daha önemlisi, özgürlükçü parlamenter demokrasiye geçilecek olması…
Ve türlü entrikaların çevrildiği saraylara el konup, ATA yadigârı Çankaya köşkünün yeniden Cumhurbaşkanlığı konutu olması…
Benim bu dar alana sığdırabildiklerim bunlar…
Son söz: Tek adam gidecek, millet egemenliği yeniden gelecek, çünkü:
“EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR”
20.03.2023 / Ertuğrul Filizay