''Onlar,
Köy çocuklarıydı. Kurumuş çalılar gibiydiler bozkırda. Kavrulmuş ekinler gibiydiler.
Geldiler, Yalın ayakları
Ve Yırtık mintanlarıyla geldiler,
Gönen’e, Aksu’ya, Kepirtepe’ye.
Ezilmiş, sömürülmüş, horlanmış
Ve Unutulmuştular bin yıldır. Ferhat oldular, Yardılar İdris Dağını. Gürül gürül akıttılar suyunu, Hasanoğlan’a.''
Evet onlar, Köy Enstitülü öğrenciler, onlar Anadolu’nun bağrından kopan toprağın çocuklarıydı, onlar köy çocuklarıydı.
Ve bugün mücadelesini verdiğimiz yerel tohum çalışmalarında gördük ki, tek amacımız tohum değil, tohumla birlikte o tohumların ekileceği topraklar, o tohumları ekecek köylü, o tohumlara sahip çıkacak gençlere ulaşmak.
Sadece tohumları değil o bölgenin kültürünü, halısını, kilimini, geleneklerini, imeceyi, çocukların oyunlarını, kadınların oyalarını da birlikte yaşatabilmek.
Bugün de, seksen iki yıl önce mücadele eden çocuklar gibi Anadolu’nun bir parçası olan, tohumuna, toprağına, köyüne sahip çıkan gençlerle beraber ilerlemek icin mücadele ediyoruz. Onların geleceği için bir tek tohuma, fidana, ağaca sahip çıkıyoruz.
Bu yol, yerel tohum mücadelesinde inanarak, emek vererek, karşılık beklemeden, çıkar ilişkisine girmeden, umudunu yitirmeden, korkmadan, hayalleri yıkmadan, ilerleyenlere omuz verenlerin yoludur...
Biliyoruz ki, inanmak başarmanın yarısıdır. Bu mücadele içinde; köyde, köy çocuklarıyla, okulla, öğretmenle, köy halkıyla bütünleşmek, kentleri köyle buluşturmak, yerel tohumlarımızın yanı sıra kültürümüzü, geleneklerimizi de el birliği ile yaşatmak, gelecek nesillere emanet etmek istiyoruz.
Yolumuz uzun zorlu ancak başarmak imkansız değil, tohumun gücüne, toprağın bereketine inanan, Milli mücadelenin birlik beraberlik ve dayanışmayla kazanılacağını bilen, bir tohumun, bir ağacın, bir çocuğun kurtuluşunun tanığı olmak isteyen herkesle yolumuza devam edeceğiz.
Tıpkı Köy Enstitülerini yaşatan duyguyla, inançla, azimle onların mücadelesini bilerek örnek olmaya, bu mücadeleyi başlatmak isteyenlere de destek olmaya devam edeceğiz.
Tarıma, üretime en çok da bağımsızlığımıza inanarak yürüyeceğiz...
Amaçları, Toprak Reformu gerçekleştiğinde, toprak ağalarının karşısına ne istediğini bilen, üreten güçlü köylüler çıkarmaktı.
Her köyde, önderler ve aydınlar yetiştirmekti.
Kendi okudukları okulları inşa eden bir nesil gelecek vadediyor umut veriyorlardı.
Okurken öğrenmeyi, öğrenirken uygulamayı hayata geçiren, o dönemin çocuklarına yaşama tutunmayı aşılayan Köy Enstitüleri işte bu yüzden kapattırıldı.
Ebru Oğuzhan Yeter