Yerel tohum üreticilerini destekliyoruz, ancak sadece birkaç kişinin desteği yetmiyor. Küçük üretici tarlada çalışacak insan bulamıyor. Köyde yaşayanlar ne yazık ki tarlada çalışmak, üretmek yerine turizmde çalışmayı tercih ediyorlar. Kadınlar, gençler otellerde, villalarda çalışırken, emekliler köy kahvesinde zaman öldürüyor. Köylerde çok iş var. Şehirde onlarca lira verip aldığımız meyveler yerlerde dallarda çürüyor.
Yerel yönetimlerin, Demokratik Kitle Örgütlerinin destek vermesi gerekiyor. Tonlarca elma toplanıp doğal sirke yapılabilir, kurutulabilir, okullarda öğrencilere ulaştırılabilir, bizim bunları yapmaya gücümüz yetmiyor, henüz bir satış yerimiz bile yokken zor şartlarda ancak birkaç yerel tohum üreticisine kendi imkanlarımızla destek olmaya çalışıyoruz.
Ekili alanlar bakım istiyor, ekilecek alan çok ancak topraklarımız kaderine terk edilmiş. Köylünün ekecek, ekse de bakacak imkanı ve gücü yok.
Belki de tonlarca hayvan yemi olacak bitki örtüsüne sahibiz ama işleme imkanı yok. Hayvan üreticileri bu temiz bitki örtüsünü hayvan yemi yapmak yerine hazır gdo'lu yemleri almayı tercih ediyorlar.
Tarım ve hayvancılığın birlikte oluşturduğu dengenin sağlanması gerekiyor. Ziraat Fakülteleri, tarım okulları yaz döneminde özellikle gençlerin köylerde çalışmalarına olanak sağlamalıdır. Yaz tarım okulları, zehirsiz tarım okulları açılmalıdır.
Zehirsiz tarımın mümkün olduğunu biliyoruz. Bugün Nif köyünde hem staj çalışması hem de derneğimizin yerel üreticiye destek programı kapsamında görev aldık. Domateslerin, karpuzların yabancı otlarını temizledik. Toprak zehirsiz, toprak yumuşak, toprak temiz, ürün bereketli ancak emek istiyor. Köylerde genç yok, toprağına bağlı yaşlı üreticiler ise gücü ölçüsünde üretiyor, imkanı dahilinde pazara çıkabiliyor.
Daha çok insana ihtiyaç var. Bunun bilinçli ve disiplinli bir şekilde belli bir düzen içinde yapılması gerekiyor. Pazara gelinceye kadar geçen sürede üreticinin hasatta yaptığı harcama, verdiği emek ürünün fiyatına yansıtmaktadır. Fethiye gibi bereketli ve temiz topraklara, binlerce çeşit ürüne sahip olan bir bölgede pazar fiyatlarının büyük şehirlerdeki fiyatlarla aynı olması, hatta bazı ürünlerde market fiyatlarından daha yüksek olması çok üzücü.
Buna acilen bir çözüm bulunmalıdır. Kooperatifler desteklenmeli, yerel tohum üreticisine, küçük üreticiye, iyi tarım yapan üreticilere destek verilmelidir. Halkın daha ucuz ve zehirsiz gıdaya ulaşması için acil çözüm bulunmalı bir adım atılmalıdır.
Yıllardır hiçbir dış destek/hibe/fon almadan verdiğimiz mücadelede hep küçük üreticinin, yerel tohum üreticisinin yanında olduk ve imece kültürümüzü yaşatmak adına da adımlar attık. Karınca misali olsa da, bu destekleri vermeye devam edeceğiz.
Ancak korkarım ki yakın gelecekte bu ekili alanlarda binalar yükselecek, havuzlar yapılacak, asfalt yollardan geçerken uzaktan sadece kavak ağaçlarının gölgelerini göreceğiz.
Orman içlerinde yapılan sadece bizim gördüğümüz işletmeler, villalar, evler ve daha birçok 'kaçak yapı' cezasını ödeyerek alanlarını daha da genişletecekler.
Ve çocuklarımız köyleri, köylüleri, imeceyi, meraları, dereleri, inekleri, uğur böceklerini, domatesi, karpuzu sadece kitaplarda görecekler; tabii onlara kitap bırakabilirsek...