Berin Softa
Köşe Yazarı
Berin Softa
 

After Sun film incelemesi

Neler vermek olduğundan çok ipuçlarını takip etmemizi isteyenler bir filmdi. Bir anda hikayenin uzaması için giriyoruz ve verilen birkaç şeyin takip edilmesi bekleniyor. Handcam ile taraması sahnelerin taramasıta olduğu ilk sahneler, yer yer izlediğimizi sorgular haldeyken tahminen görürüz. Estetik çekimler ve karakterlerin naifliği dışında, uzun bir süre gördüğümüz bir yok gibi aslında. Ancak ilerleyen sahneler, parçaları birleştirmeye başlıyor gibi ya da en sonunda bazı sorulara yönelebilmeye başlıyoruz konuşma hakkında. Fazlasıyla hayatın içinden: yapmacıklığa yer yok. Saklanan ya da vurgulanan duygulardan hatıra besleyen ögeler ile tamamlıyor yapısı bu hikaye. Belki de hepimize tanıdık gelen bir hisyat teklifleri arasında. Tüm o güzel anılarımızın, geçmişimize dair anılarımızın, bir yerle bir oluşumlarını ve içerlerine sızan kederinin ortaya nasıl çıktığına tanıklık ediyoruz. Bunların fazlası gerçek: Sophie'yi hatırlamaya başlıyor.   Bir baba ve kız hikayesi olan Aftersun, ne kadar anlaşılmaz gelse bile son sahnelerde gözlerinizi dolduruyor: baba ve kız, yaz tatilinde görüştükten sonra ayrılıyorlar. İzlediğim tüm film topu topuna birkaç haftadan oluşan ama hislerdeki yoğunluğu kat kat fazlasını veriyor.   Anlayışlı genç bir baba ve olgun bir hayat üzerinden evrilen filmde, ailedeki figürlerin bir nevi yer değiştirmiş olduğu görülüyor. Depresif bir baba ve doktorunun boşanması üzerine erken büyümek zorunda kalan 11 yaşında bir kız çocuğu. Sophie'nin filmin başında, babanın gittiği çocuklarla oynamasını anlattığı sahnede “Onlar çok küçük” demesinden Sophie'nin kendini o yaşına ait hissetmediğini ve Calum'un ise kendi yaşıtlarıyla görülmesini “Onlar çok yaşlı” demesinden indirilerek, karakterlerimizin kendi yaşlarına ait olduğunu hissetmediklerini anlayabiliyoruz.   Fethiye'de çekilmiş olan film, Türk kültürünün güvencesizlerini içermekle birlikte yüzümüze gözümüze vurmuyordu ,ki, bence bu güzel bir detaydı. Türkiye çok naif bir şekilde sunuluyordu. Halı sahnesi, bir Türk unsuru sahnesi olmaktan çıkıp, bir ögeye dönüşüyordu. “Teşekkür ederim” ise kulağa abartı geliyor bir oranda sunuluyordu birkaç sahnede.   Filmin sonunda sonuna kadar hikayenin anlatımında, karakterlerimizin gidişi gözlemleme şansı edindik aslında: Calum daha depresif bir hale gelirken Sophie daha fazla yalnız kalıyordu. Calum için hepimiz idama gidecekti diyemeyeceğiz belki ama depresif taraflar olduğunu görüyorduk. Filmin başında yaptığı karate egzersizi aslında, kendini dinginleştirmeye çalıştığı özel bir temastı nefesiyle. Başlarda bunlara gülerken film sonlarına doğru dokunaklı birer parça oldular bunlar bence. Hepimiz hayata karşı gülmeye çalışırken, anlarımızı doldurup başka şeyler yapmaya vakit ayırırken; Yaptığımız bazı şeyleri aslında neden yaptığımızı sorguladığımız zaman yüzümüze çarpan acıların temasından kaçamayız. Bu da öyle bir anlayış bence. Anıları kaydettikleri kasetler kim bilir ne kadar acı geliyordur Sophie'ye büyüdüğü zaman.   Süre boyunca geniş film çekimlerini Sophie'nin çevresinden gittiğimizi görüyoruz. Sophie'nin büyüdüğü sahneyi gördüğümüz zaman kafamızda yeni soru örneklerinden korunmaya başladığına göre. Sophie'nin babasına dair anılarını, beraber gittikleri o son yaz tatilinde çektikleri kasetlerden hatıralara başta olmak üzere, merkezindeki parçaları birleştirmeye başlıyor. Filmin başında gördüğümüz baba figürünün genellikle ılımlı özellikleri ilerlerken daha depresif bir baba hayaleti görmeye başlıyoruz. O güzel anıların içinde işlemiş hüznü görüyoruz. Belki de en sahnede bile bir burukluk mutlu kalbimizi sıkıştırıyor. Bunun sebebi baba olaraknın o birkaç haftada birleştiği ruh hali mi yoksa Sophie'nin gerçeklerini hatırlamaya devam etmesinin seyirciyi mi olduğunu bilemiyoruz. Belki Calum'un yaşadığı saklama seviyesi artmaya başlamış- ki bence bu film içeriklerine pek uygun değil, kalıntılar birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok. Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok. Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok. Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri saklamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlar sergilediğini ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri saklamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlar sergilediğini ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor.   Son sahnede anlamadığımız bir bitiş sunuyor bence film. Bizden varsayımlar üretmemiz isteniyor gibi. Kameranın perdesini ve Calum'un kapıdan zorlamaları o sık sık gördüğümüz sahne partisine doğru yürüşü ile bitiş. Parti sahnesinde Calum'u dans ederken izlerken, hareket ediyor. O ışığın yanıp sönen söndüğü sahnede Calum'u görüyoruz ama bir türlü ona erişemiyoruz ve Calum'un karşısında da bir kadın görüyoruz sürekli olarak ama kim olduğunu kestiremiyoruz- ta ki Sophie'nin büyük durumuna görene kadar. Calum'a ulaşmaya çalışan bir Sophie var sanki o baştaki sahne partilerinde ancak en sonda kolları Calum'a- babasına- ulaşan bir Sophie'ye dönüşüyor ve belki kızıyla yüzleşmesi, beraber gittikleri son yazıyı hatırlamasıyla oluyor. İşte kamera kapanıyor ve babası gidiyor: birlikte yaptıkları son aktivite, o tatilin sonunda Calum'un dans etmeyi sevdiğini söyleyip pistte Under Pressure çalarken dans sahneydi. Sonrası uçak veda zaten. Bu güzel tatile ayrılığı da video kayıtları üzerinden Sophie'nin şakacı bir vedası ile bitiriyor.   Calum boşanmayı atlatamamış bir bireye bakıyor-büyüdüğü yerden kendini kopartarak, mutluluğa erişebileceğini sanıp daha da yalnızlığa bürünen bir karakter olarak algılanıyor. Kızına yetemediğini düşünen bir baba olarak ise filmde bize sunuluyor. Kızına karşı ne kadar görünmeye çalışsa da sessizliğinden, dalıp gitmelerinden bahsettiğine kadar farklı ruh halleri içinde olduğu. Geçmişin yarattığı kendi yaşamında yalnız biri. Hepimiz depresif hissediyoruz, ve tam da Calum'unki gibi olmuyor mu bu: ne çok belirgin ne az. Bizim bile anlamadığımız bir şekilde devam eden bir ruh hali olarak işleniyor zihnimize. Kızına yansıtmamaya devam ederken farklı köşelerinde kendini belirleyen bir durum haline geliyor. Hayata tutunmaya çalışıyor, birkaç gün önce kayıt kasetlerini izlediğini görünce Calum'un kimi sahnelerde, o günlerdeki mutlu halleri bile ona çok uzak geliyor. Her geçen bir kendisinden uzaklaştığını hissediyor ve kızıylayken bile mutlu tıslamamasının ağırlığını taşıdığını hissediyorsun. Sophie ise, kim bilir, kendi sorumluları belki babasının intiharından.   Çok fazla kişisel öge ve belirli sahneler içerir. Uzaktan bakınca sıradan hayatlarımızın birer varlığından dolayı belki sanatta yer vereceğimiz anlara dikkatimize dikkat: bira shot atan yazlıkçı çocuklar, cinselliklerini keşfedenlerde. Bazı sahneler ise Sophie'nin gözüyle karşılaşıyoruz: baba elleri, sırtı ya da halının desenleri ya da kahve masasından baba rehberleri. Sophie'nin anılarına yolculuk yaparken kameradaki kayıtlardan yararlanıyoruz ve bir tamamlamaya başlıyoruz anıları.
Ekleme Tarihi: 05 Mart 2023 - Pazar

After Sun film incelemesi

Neler vermek olduğundan çok ipuçlarını takip etmemizi isteyenler bir filmdi. Bir anda hikayenin uzaması için giriyoruz ve verilen birkaç şeyin takip edilmesi bekleniyor. Handcam ile taraması sahnelerin taramasıta olduğu ilk sahneler, yer yer izlediğimizi sorgular haldeyken tahminen görürüz. Estetik çekimler ve karakterlerin naifliği dışında, uzun bir süre gördüğümüz bir yok gibi aslında. Ancak ilerleyen sahneler, parçaları birleştirmeye başlıyor gibi ya da en sonunda bazı sorulara yönelebilmeye başlıyoruz konuşma hakkında. Fazlasıyla hayatın içinden: yapmacıklığa yer yok. Saklanan ya da vurgulanan duygulardan hatıra besleyen ögeler ile tamamlıyor yapısı bu hikaye. Belki de hepimize tanıdık gelen bir hisyat teklifleri arasında. Tüm o güzel anılarımızın, geçmişimize dair anılarımızın, bir yerle bir oluşumlarını ve içerlerine sızan kederinin ortaya nasıl çıktığına tanıklık ediyoruz. Bunların fazlası gerçek: Sophie'yi hatırlamaya başlıyor.

 

Bir baba ve kız hikayesi olan Aftersun, ne kadar anlaşılmaz gelse bile son sahnelerde gözlerinizi dolduruyor: baba ve kız, yaz tatilinde görüştükten sonra ayrılıyorlar. İzlediğim tüm film topu topuna birkaç haftadan oluşan ama hislerdeki yoğunluğu kat kat fazlasını veriyor.

 

Anlayışlı genç bir baba ve olgun bir hayat üzerinden evrilen filmde, ailedeki figürlerin bir nevi yer değiştirmiş olduğu görülüyor. Depresif bir baba ve doktorunun boşanması üzerine erken büyümek zorunda kalan 11 yaşında bir kız çocuğu. Sophie'nin filmin başında, babanın gittiği çocuklarla oynamasını anlattığı sahnede “Onlar çok küçük” demesinden Sophie'nin kendini o yaşına ait hissetmediğini ve Calum'un ise kendi yaşıtlarıyla görülmesini “Onlar çok yaşlı” demesinden indirilerek, karakterlerimizin kendi yaşlarına ait olduğunu hissetmediklerini anlayabiliyoruz.

 

Fethiye'de çekilmiş olan film, Türk kültürünün güvencesizlerini içermekle birlikte yüzümüze gözümüze vurmuyordu ,ki, bence bu güzel bir detaydı. Türkiye çok naif bir şekilde sunuluyordu. Halı sahnesi, bir Türk unsuru sahnesi olmaktan çıkıp, bir ögeye dönüşüyordu. “Teşekkür ederim” ise kulağa abartı geliyor bir oranda sunuluyordu birkaç sahnede.

 

Filmin sonunda sonuna kadar hikayenin anlatımında, karakterlerimizin gidişi gözlemleme şansı edindik aslında: Calum daha depresif bir hale gelirken Sophie daha fazla yalnız kalıyordu. Calum için hepimiz idama gidecekti diyemeyeceğiz belki ama depresif taraflar olduğunu görüyorduk. Filmin başında yaptığı karate egzersizi aslında, kendini dinginleştirmeye çalıştığı özel bir temastı nefesiyle. Başlarda bunlara gülerken film sonlarına doğru dokunaklı birer parça oldular bunlar bence. Hepimiz hayata karşı gülmeye çalışırken, anlarımızı doldurup başka şeyler yapmaya vakit ayırırken; Yaptığımız bazı şeyleri aslında neden yaptığımızı sorguladığımız zaman yüzümüze çarpan acıların temasından kaçamayız. Bu da öyle bir anlayış bence. Anıları kaydettikleri kasetler kim bilir ne kadar acı geliyordur Sophie'ye büyüdüğü zaman.

 

Süre boyunca geniş film çekimlerini Sophie'nin çevresinden gittiğimizi görüyoruz. Sophie'nin büyüdüğü sahneyi gördüğümüz zaman kafamızda yeni soru örneklerinden korunmaya başladığına göre. Sophie'nin babasına dair anılarını, beraber gittikleri o son yaz tatilinde çektikleri kasetlerden hatıralara başta olmak üzere, merkezindeki parçaları birleştirmeye başlıyor. Filmin başında gördüğümüz baba figürünün genellikle ılımlı özellikleri ilerlerken daha depresif bir baba hayaleti görmeye başlıyoruz.

O güzel anıların içinde işlemiş hüznü görüyoruz. Belki de en sahnede bile bir burukluk mutlu kalbimizi sıkıştırıyor. Bunun sebebi baba olaraknın o birkaç haftada birleştiği ruh hali mi yoksa Sophie'nin gerçeklerini hatırlamaya devam etmesinin seyirciyi mi olduğunu bilemiyoruz.

Belki Calum'un yaşadığı saklama seviyesi artmaya başlamış- ki bence bu film içeriklerine pek uygun değil, kalıntılar birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok. Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz.

Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor.

Birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok. Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Birkaç haftalık güzel bir yaz tatili ve neredeyse dikkat dağıtacak kötü bir şey yok.

Ya da belki de evlerini depoladığı gibi, Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri hatırlamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlarını sergiledi ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor.

Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri saklamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlar sergilediğini ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor.

Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor. Sophie de babasına dair güzel anılarını depo etmişti zihninde ama zaman ilerleyip gerçekleri saklamaya başladıktan sonra- belki kasetlerle- baba aslında ne kadar depresif tavırlar sergilediğini ve aslında Sophie'yi ne kadar kırdığını görmeye başlıyoruz. Sophie'nin vücudundaki büyük bir gecede, Calum çekip gidiyor ve Sophie kendi ayakları üzerinde bir gece geçirmeye çalışıyor- ki ilk öpücüğünü de orada bulunuyor. Babasına baktığını gördüğü çoğu gece, Sophie ebeveyn mülkü üstlenmeye yerleştirilmiş hazır bir yerleşim yeri gösteriyor.

 

Son sahnede anlamadığımız bir bitiş sunuyor bence film. Bizden varsayımlar üretmemiz isteniyor gibi. Kameranın perdesini ve Calum'un kapıdan zorlamaları o sık sık gördüğümüz sahne partisine doğru yürüşü ile bitiş. Parti sahnesinde Calum'u dans ederken izlerken, hareket ediyor. O ışığın yanıp sönen söndüğü sahnede Calum'u görüyoruz ama bir türlü ona erişemiyoruz ve Calum'un karşısında da bir kadın görüyoruz sürekli olarak ama kim olduğunu kestiremiyoruz- ta ki Sophie'nin büyük durumuna görene kadar.

Calum'a ulaşmaya çalışan bir Sophie var sanki o baştaki sahne partilerinde ancak en sonda kolları Calum'a- babasına- ulaşan bir Sophie'ye dönüşüyor ve belki kızıyla yüzleşmesi, beraber gittikleri son yazıyı hatırlamasıyla oluyor. İşte kamera kapanıyor ve babası gidiyor: birlikte yaptıkları son aktivite, o tatilin sonunda Calum'un dans etmeyi sevdiğini söyleyip pistte Under Pressure çalarken dans sahneydi. Sonrası uçak veda zaten. Bu güzel tatile ayrılığı da video kayıtları üzerinden Sophie'nin şakacı bir vedası ile bitiriyor.

 

Calum boşanmayı atlatamamış bir bireye bakıyor-büyüdüğü yerden kendini kopartarak, mutluluğa erişebileceğini sanıp daha da yalnızlığa bürünen bir karakter olarak algılanıyor. Kızına yetemediğini düşünen bir baba olarak ise filmde bize sunuluyor. Kızına karşı ne kadar görünmeye çalışsa da sessizliğinden, dalıp gitmelerinden bahsettiğine kadar farklı ruh halleri içinde olduğu.

Geçmişin yarattığı kendi yaşamında yalnız biri. Hepimiz depresif hissediyoruz, ve tam da Calum'unki gibi olmuyor mu bu: ne çok belirgin ne az. Bizim bile anlamadığımız bir şekilde devam eden bir ruh hali olarak işleniyor zihnimize. Kızına yansıtmamaya devam ederken farklı köşelerinde kendini belirleyen bir durum haline geliyor.

Hayata tutunmaya çalışıyor, birkaç gün önce kayıt kasetlerini izlediğini görünce Calum'un kimi sahnelerde, o günlerdeki mutlu halleri bile ona çok uzak geliyor. Her geçen bir kendisinden uzaklaştığını hissediyor ve kızıylayken bile mutlu tıslamamasının ağırlığını taşıdığını hissediyorsun. Sophie ise, kim bilir, kendi sorumluları belki babasının intiharından.

 

Çok fazla kişisel öge ve belirli sahneler içerir. Uzaktan bakınca sıradan hayatlarımızın birer varlığından dolayı belki sanatta yer vereceğimiz anlara dikkatimize dikkat: bira shot atan yazlıkçı çocuklar, cinselliklerini keşfedenlerde. Bazı sahneler ise Sophie'nin gözüyle karşılaşıyoruz: baba elleri, sırtı ya da halının desenleri ya da kahve masasından baba rehberleri. Sophie'nin anılarına yolculuk yaparken kameradaki kayıtlardan yararlanıyoruz ve bir tamamlamaya başlıyoruz anıları.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ingiltere aile birleşimi sınavı