Tarihi edebiyattan öğrenmek
Yine oldukça cesur, merak uyandırıcı ve harekete geçirici bir edebi eser Wilde’dan. Okuduğumun ne kadarının gerçek ne kadarının kurgu olduğunu sorgulamadığım bir sayfa bile olmadı. -Gerçek bir birey olan- Tyrwhitt’in Shakespeare’nin Soneler eseri üzerine olan teorisini hikayeleştirmiş Wilde bu eserinde ama bunu yaparken kullandığı dil hem bizi bir kurgunun içine sürüklüyor, hem de Wilde’nin hayatından izler aramaya sevk ediyor.
Ben tarihi edebiyattan öğrenen biriyim ve burada da 1500-1600’ler dönemi İngiltere’sinde oynanan tiyatro oyunlarında, sadece erkek bireylerin rol aldığını ve dolayısıyla kadın rollerini de henüz sakalı çıkmayıp sesi kalınlaşmamış genç erkeklerin oynadığını öğrenmiş oldum.
Buradan da aslında o dönem içerisinde birçok yazarın, filozofun güzellik algısına göz atma şansı edinmiş oldum. Beyaz eller, narin bakışlar, gençliğe atfedilen önem gözler önüne seriliyor. Bu eserde Wilde kendisine destek çıkmaları için Michelangelo’dan Platon’a kadar birçok ismi duyulmuş sanatçıya eserinde yer vermiştir.
Onların yaşadıkları aşkları, Shakespeare’nin Bay WH’si ile karşılaştırıp kanıtlarını güçlendirmiştir. Son sayfalarda ise karakterimizin kendini sorguladığını görüyoruz: “Üç asır evvel yayımlanmış Soneler’den oluşan bir kitap aniden ruhumun romantik yanını açıklayıvermişti bana.”. Kendine görev edindiği bu kişiyi araştırırken aslında kendini de araştırdığını fark eden karakterimiz, sonunda yegane gerçeğin gizli ruhu olduğunu fark ediyor.
Yazdığı mektuptan- kanıtlardan- sonra ise bütün inancı sarsılıyor ve inkar ediyordu teoriyi. Burası bana asıl amacın yolda olmak olduğunu çağrıştırdı-ama belki de bu kadar klişe değildir-. Son olarak, eserin kapağının arkasında yer alan “kendi cinsel kimliğini de ister istemez mercek altına alır” kısmına metin içinde hakim olamadım.
Biraz okuma yaptıktan sonra belki o kısmı da bağdaştırabilirim.