Bir Bardak Bozanın 9 Önemli Faydası
Bir Bardak Bozanın 9 Önemli Faydası
Geleneksel Türk içeceği olan boza, Balkanlar, Kırım, Kafkasya, Mısır ve Orta Asya başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde sıkça tüketiliyor.
Özellikle soğuk kış günlerinde tercih edilen ve fosfor, sodyum mineralleri ile çeşitli vitaminleri içeren bozanın bir bardağı vücuda çok önemli faydalar sağlıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uz. Dyt. Gözde Akın, bozanın faydaları hakkında bilgi verdi.
Mineral ve vitamin deposu
İnsan sağlığı için yararlı mikroorganizmaları içeren fermente tahıl bazlı bir içecek olan boza ülkemizde; darı, mısır, pirinç, çavdar, yulaf, buğday gibi tahılların öğütülmesi, su ilave edilerek pişirilmesi ve daha sonra şeker eklenerek maya ile laktik asit fermantasyonuna tabi tutulması ile üretilmektedir. Bozanın kıvamı koyu olup, açık sarı bir renge, tatlı ekşimsi lezzete ve asidik-alkollü bir kokuya sahiptir. Fermantasyon ürünleri olan laktik asit ve CO2 bozaya lezzet ve ferahlatıcı özellik vermektedir. Boza; fosfor ve sodyum mineralleri ile A, B1, B2, E, C ve Niasin vitaminleri içermektedir.
Bozanın 9 faydası
Sağlık üzerine etkilerine dair yapılan araştırmalar bozanın fenolik bileşenler ve antioksidan aktivite açısından önemli bir kaynak olduğunu ortaya koymaktadır. Bozanın hammaddesi olan tam taneli tahıllar fenolik maddeler açısından oldukça zengindir. Fenolik bileşikler antioksidan özelliklere sahip olup, kanser ve kalp hastalıkları gibi serbest radikallerin rol aldığı dejeneratif hastalıklara karşı koruyucu etki göstermektedir. Fermente probiyotik gıdalar, canlı mikroorganizmalar içermesi nedeniyle bağırsak mikrobiyatası ve genel sağlık üzerinde yararlı etkileri vardır. Geleneksel fermente bir besin olarak sınıflandırılan boza, probiyotik yapısı ve içerdiği yüksek laktik asit içeriği sebebiyle bağırsak florasını olumlu etkiler. “Sıvı ekmek” olarak da adlandırılan boza, vücuda sıcaklık veren yüksek kalorili bir içecektir. Yüksek kalorisi nedeniyle tok tutan boza zengin vitamin ve mineral kaynağıdır. Yüksek protein, yağ ve karbonhidrat içeriğinden dolayı besin değeri yüksektir. Besin değeri ve kalorisi yüksek bir içecek olduğundan kilo almak isteyenler, ergenlik dönemindeki bireyler, sporcular, gebeler, emzirme dönemindeki anneler için tercih edilebilir bir enerji kaynağıdır. Emzirme döneminde anne sütünü artırıcı etkisi gözlenmiştir. Niasin içeriğinden dolayı kalp ve damar hastalıklarına olumlu etkisi araştırılmaktadır. Boza, salep gibi öksürük tedavisinde kullanılmaktadır.
Tüketim miktarına dikkat edilmeli
Karbonhidrat içeriğinin yüksek olması sebebiyle; obezite ve diyabet hastalarının, gestasyonel diyabeti yani gebelik şekeri olan bireylerin porsiyon kontrolünü bir uzman ile belirlemeleri daha uygundur. Aynı zamanda yüksek fosfor içeriğinden dolayı da böbrek hastaları için olumsuz etkiye sahip olabilir.
Sıcak ya da soğuk içebilirsiniz
“Boza sıcak mı yoksa soğuk mu içilir?” sorusu tartışma konusu olabilmektedir. Bozanın tüketimi genellikle gecedir. Bunun çıkış noktası ise bozanın gün sıcaklığında çabuk bozulabilir olmasıdır. Bozacıların hava karardıktan ve sıcaklık düştükten sonra satmalarının sebebi de budur. Sıcak bir içecek olarak algılanmasına rağmen aslında boza daha çok soğuk içilmektedir. Ancak tercihe göre marketten alınan veya dolapta kıvamı yoğunlaşan boza bir miktar ısıtılıp da tüketilebilmektedir.
Bozayı uzun süreli bekletmeyin
Bozanın tüketiminde en önemli noktaların başında muhafaza edilmesi gelmektedir. Bozanın muhafazası tercihen +4 derecede buzdolabında olmalıdır. Yüksek sıcaklıkta maya ve asetik asit bakterileri hızla çoğalarak bozanın duyusal özelliklerinde değişime neden olmaktadır. Bozanın raf ömrü 15 gün kadar olup fermantasyonun her aşamasında pH değeri 3.5’in altına düşünceye kadar tüketilebilmektedir. Yapılan çalışmada, bozanın +4°C’de depolandığında raf ömrünün 1 ya da 2 hafta arasında olduğunu, sonrasında ürün asitliğinin yükselerek tüketilemez hale geldiğini belirtmişlerdir.
Boza nasıl yapılır?
Ham maddeler (darı, mısır, pirinç, çavdar, yulaf, buğday gibi tahıllar) → Kaynatma (1-2 saat) → Soğutma ve süzme → Şeker ilavesi (%20 oranına kadar) → Fermantasyon (15-25°C, 24 saat) → Soğutma (15°C altına) → Paketleme ve depolama
Öncelikle tahıl iyice yumuşayıncaya kadar kaynatılır. Püre haline getirilerek ince delikli bir süzgeçten geçirilir. Süzgeçten geçirilen kısım tamamen soğutulur. Bu arada ılık süt, toz şeker ve maya bir kapta karıştırılır. Hazırlanan bulgur lapasının içine maya eklenerek 24 saat bekletilmek üzere serin ve karanlık bir ortama alınır. Ara sıra bekleyen bozanın kapağı açılarak havalandırılır. 24 saat sonra boza karışımına toz şeker ve su azar azar eklenerek istenilen kıvama getirilir. Daha sonra kıvamının biraz daha artması için buzdolabına alınır.
Kaynak: (BYZHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.