Yerel Tohum Özgürdür
Yaşam
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
21.05.2020 - 23:39, Güncelleme:
21.05.2020 - 23:39 3763+ kez okundu.
Yerel Tohum Özgürdür
Yerel Tohum Özgürdür
2006 yılında Atalarımızın emaneti olan, yerel tohumların satışını “standartlara uymuyor” diye yasakladılar. 5553 sayılı bu yasa ile yerel tohum ve yerel tohumlardan üretilen fide satışı yasaklandı.
Yabancı tohum tekellerinin elinde ki kısır (hibrit) tohumlar ise Anadolu topraklarına hızla yayıldı. Bu tohumlarla birlikte çeşitli hastalıklar, zararlılar ve bunlara ek olarak çok çeşitli kimyasallar da ülkemize girmiş oldu.
Tarım Bakanlığı yerel tohuma yasaklama getirmekle kalmadı, 2018 yılından itibaren de, yalnızca sertifikalı hibrit tohumla üretim yapan üreticilere destek vereceğini açıkladı.
Yerel tohumların sertifikalı olmasını amaçladıklarını açıklayan yetkililer, bu konuda, Piyasada ki denetim ve sertifika verme yetkisinin Türk Tohumcular Birliği’ne ait olduğunu belirtseler de, bu birliğin içinde daha çok, çokuluslu şirket yer almaktadır.
Yerel Tohum Özgürdür
Sertifikalı tohum kullanımı bu, çok uluslu şirketlerin daha da güçlenmesi demektir. Sertifikasız, atasından kalan tohumları eken küçük üreticilere destek vermeyen bakanlık ve sistemi yönetenlere şunları sormak gerekiyor.
Yerel tohumları destekleme yönünde ki açıklamalarınız var ancak, hala neden çeşitli hastalıkları yaydığını bildiğimiz o ithal tohumları almaya mecbur bırakılıyoruz?
Toprağa, suya, doğaya, insan sağlığına apaçık zararları bilinen hibrit ürünlerle neden hastalıklara zemin hazırlıyoruz.?
Neden, yerel atalık tohumlarımız varken, hem tohumu hem fidesini satıp çoğaltamiyoruz? Daha çok ürün, daha kazançlı tarım bahanesiyle üretime başlayıp, kendi tabirleriyle ‘’ ilaççıya sürekli borçu kalıyoruz’’ diyen üreticilerin geleceği ne olacak?
Geleneksel tarımdan, yerel tohumlardan uzaklaştırıldıkça, para kazanamayan çiftçilerin kentlere göçünü geleceğimiz için büyük bir tehlike olarak görmüyor musunuz?
Tohum tekellerini zengin etmek yerine, ülkemizde yerli çiftçinin yerli tohum üretimini teşvik eden düzenlemeler neden yapılmıyor?
Ülkemiz de küçük, tarım işletmesi içinde küçük işletmelerin oranı yüzde 80’e yakın. Küçük üreticilerin, en büyük sorunu girdi maliyetlerinin yüksek olması.
Küçük aile çiftçilerinin desteklenip, büyümesini sağlamak yerine, tarım tekellerine neden destek veriliyor? Yabancı ortaklı firmaların, Sertifikalı tohumlarına verilen destek, küçük üreticilere, yerel tohumları ekip, çoğaltıp, yaşatmaları için nedenverilmiyor?
Küçük aile çiftçiliği biterse aç kalırız. Toprağına sahip çıkan, çiftçilerin sürdürülebilir yerel tohum üretimleri desteklenmeli. Bu şekilde hem tohum çeşitliliği hem de topraklarımız çeşitli zehirlerden korunmalıdır.
Hazır tohumlarla, yanında ilacı ve gübresiyle çok uluslu şirketlerin ülkemizde söz sahibi olmalarıyla, onlar para kazandıkça bize sadece, zehirlenmiş topraklar, sular, yok olan biyolojik çeşitlilik, azalan tohum türleri, şehirleşen köylülük, hasta bir toplum, umutsuz ve işsiz bir gençlik kalmaktadır.
Ege ovalarında, Torosların eteklerinde başlayan Yerel Tohum Takas etkinlikleri toplumda önemli bir bilinç oluşturmuştur.
Kooperatifleşme, İmece, tohumların takas edilmesi Anadolu insanının bitmek bilmeyen toprak sevdasının, üretim azminin ve atalarının emanetine sahip çıkma iradelerinin sonucudur.
Ebru Oğuzhan Yeter
Yerel Tohum Özgürdür
2006 yılında Atalarımızın emaneti olan, yerel tohumların satışını “standartlara uymuyor” diye yasakladılar. 5553 sayılı bu yasa ile yerel tohum ve yerel tohumlardan üretilen fide satışı yasaklandı.
Yabancı tohum tekellerinin elinde ki kısır (hibrit) tohumlar ise Anadolu topraklarına hızla yayıldı. Bu tohumlarla birlikte çeşitli hastalıklar, zararlılar ve bunlara ek olarak çok çeşitli kimyasallar da ülkemize girmiş oldu.
Tarım Bakanlığı yerel tohuma yasaklama getirmekle kalmadı, 2018 yılından itibaren de, yalnızca sertifikalı hibrit tohumla üretim yapan üreticilere destek vereceğini açıkladı.
Yerel tohumların sertifikalı olmasını amaçladıklarını açıklayan yetkililer, bu konuda, Piyasada ki denetim ve sertifika verme yetkisinin Türk Tohumcular Birliği’ne ait olduğunu belirtseler de, bu birliğin içinde daha çok, çokuluslu şirket yer almaktadır.
Yerel Tohum Özgürdür
Sertifikalı tohum kullanımı bu, çok uluslu şirketlerin daha da güçlenmesi demektir. Sertifikasız, atasından kalan tohumları eken küçük üreticilere destek vermeyen bakanlık ve sistemi yönetenlere şunları sormak gerekiyor. Yerel tohumları destekleme yönünde ki açıklamalarınız var ancak, hala neden çeşitli hastalıkları yaydığını bildiğimiz o ithal tohumları almaya mecbur bırakılıyoruz? Toprağa, suya, doğaya, insan sağlığına apaçık zararları bilinen hibrit ürünlerle neden hastalıklara zemin hazırlıyoruz.? Neden, yerel atalık tohumlarımız varken, hem tohumu hem fidesini satıp çoğaltamiyoruz? Daha çok ürün, daha kazançlı tarım bahanesiyle üretime başlayıp, kendi tabirleriyle ‘’ ilaççıya sürekli borçu kalıyoruz’’ diyen üreticilerin geleceği ne olacak? Geleneksel tarımdan, yerel tohumlardan uzaklaştırıldıkça, para kazanamayan çiftçilerin kentlere göçünü geleceğimiz için büyük bir tehlike olarak görmüyor musunuz? Tohum tekellerini zengin etmek yerine, ülkemizde yerli çiftçinin yerli tohum üretimini teşvik eden düzenlemeler neden yapılmıyor? Ülkemiz de küçük, tarım işletmesi içinde küçük işletmelerin oranı yüzde 80’e yakın. Küçük üreticilerin, en büyük sorunu girdi maliyetlerinin yüksek olması. Küçük aile çiftçilerinin desteklenip, büyümesini sağlamak yerine, tarım tekellerine neden destek veriliyor? Yabancı ortaklı firmaların, Sertifikalı tohumlarına verilen destek, küçük üreticilere, yerel tohumları ekip, çoğaltıp, yaşatmaları için nedenverilmiyor? Küçük aile çiftçiliği biterse aç kalırız. Toprağına sahip çıkan, çiftçilerin sürdürülebilir yerel tohum üretimleri desteklenmeli. Bu şekilde hem tohum çeşitliliği hem de topraklarımız çeşitli zehirlerden korunmalıdır. Hazır tohumlarla, yanında ilacı ve gübresiyle çok uluslu şirketlerin ülkemizde söz sahibi olmalarıyla, onlar para kazandıkça bize sadece, zehirlenmiş topraklar, sular, yok olan biyolojik çeşitlilik, azalan tohum türleri, şehirleşen köylülük, hasta bir toplum, umutsuz ve işsiz bir gençlik kalmaktadır. Ege ovalarında, Torosların eteklerinde başlayan Yerel Tohum Takas etkinlikleri toplumda önemli bir bilinç oluşturmuştur. Kooperatifleşme, İmece, tohumların takas edilmesi Anadolu insanının bitmek bilmeyen toprak sevdasının, üretim azminin ve atalarının emanetine sahip çıkma iradelerinin sonucudur. Ebru Oğuzhan Yeter
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.