Yeni Yılı Karşılarken
Yeni Yılı Karşılarken
Yeni Yılı Karşılarken
Yıllarımı geçirdiğim Kuzey Amerikada klasik koşturmalar..
Işıklar içinde caddeler, yollar, evler.
İnanılmaz bir alişveriş çılgınlığıyla ellerindeki "yapılacaklar" listesini tamamlamış olmanın verdiği rahatlığı yüzlerine yansıtanlarla; Son gayret, hediye seçme çıkmazıyla, "hay allah" bu mu/ o mu, az mı/ çok mu? " ikilemleri yaşayanlar..
Ve diğer tarafdan aile, dost ve akrabaların bir araya geleceği "Noel yemeği" menüsü için seçilen malzemeler.
Geleneksel olarak, yıkanıp üstlenerek serilen yada Trend e uyup ambalajından yeni çıkartılan, kırmızı ve yeşil'in hakim olduğu masa örtüleri, ona uygun peçeteler ile;
Düşük ısılı fırında, en az on kere çevrilerek, yaklaşık yedi saat'ini geçirmiş ve bizim "Nar" gibi dediğimiz kıvama gelmiş Hindi, yanına, vazgeçilmez patates püresi, brokoli ve havuc ikilisi ile "ne yalan söyleyeyim, makaleyi bitirdikten sonra yokluğunu hissedip sonradan buraya eklediğim" caanımm bürüksel lahanasına ek mevsim salatalarının her biri farklı soslarla servis edilirken;
Tarçınlı kabak puresi ve keçi peynirli pancar salatasıda, mutlak surette masada yerini alacak.
Ee tabi gülüm..
Şarapsız, Şampanyasız, Votkasız, Kanyaksız, Viskisiz bir Noel yemeği düşünülemez.
Bu arada bol sohbetli yemeği takip eden kahvenin yanında Rumla servis edilen tatlılar bir köşede..
Sıcak şarapla servis edilen tatlılarda diğer köşede beklerken;
Cam kenarı önünde, ihtişamla ışıldayan Çam ağacının altında, açılmayı bekleyen ve bir kişiye en az üç hediyenin düştüğü, paketlerin sahiplerine kavuştuğu anlar...
Adetler, Gelenekler, Görenekler. Kapı varken, bacadan giren AH! O Noel babalar..
Farklı kültürü benimseyip, içinde olmanın heyecanıyla onlar aileleriyle, bizler yıllar içinde sonradan kazandığımız dostlarımızla, aile havasında aynı duygularla karşılıyoruz Noel'i..
Aralık ayı'nın özellikle son iki haftası'nın, insanlar üzerinde yarattığı, en keyifli anlar diyebilirim.
Yüzlerindeki gülümseme'nin "her an" varoldugu bir toplumda, daha da yükselen moral seviyesi insana pozitif bir enerji veriyor vermesine de;
Tüm bu görüntünün altında kendini gösteren Kapitalizm'in "harcatma" içgüdüsü, beni fazlası ile rahatsız ediyor.
Bilinçli aileler bu tuzağa düşmemeye özen göstersede, gizli bir baskıyla olsa gerek, alışverişi için son saatler..
Onlar böyleyken; Bizler genel anlamda, acı veren bir takvim yılının son günlerinde YENİ BİR YIL'A DAHA GİRERKEN bir önceki seneye göre, KAYGILARIMIZIN arttığı, bambaşka duygular içindeyiz.
Yani; Bizim derdimiz çok daha başka..
*Adına yerleştirilen, Noel ağacı'nın altındaki hediye kutusuna, bir telaş heyecanla uzanıp, olanca enerjisi ve merakı ile, hediye paketini yırtarak açıp, kutuyu aralayıp, içinden çıkan hediye'ye hayal kırıklığı ile bakıp; "Ben de başka bi şey sanmıştım, aşkolsun sana Noel Baba!" diyen çocuğun, burulan hevesiyle, düşen omuzlarına karışan, sessiz gözyaşları arasında; Gene de "teşekkür eden" çocuktan, çok da farkımız yok aslında..
*"Özgür olmak, sadece birisinin zincirlerini kırması değil, başkalarının özgürlüğünü, artırmak ve başkalarının özgürlüğüne saygı duyacak şekilde yaşamaktır.
Özgürlüğün kolay yolu yoktur.
Arzularımızın zirvesine ulaşmak için, ölümün gölgesindeki vadiden tekrar tekrar geçmek zorundayız."Mandela
365 gün ile sınırlı bir takvim yılını daha geride bırakırken;
2019 yılı için haftalar öncesinden,
"SAĞLIK", "MUTLULUK", "HUZUR" ve "BARIŞ" dileyen mesajlar almaya başladım.. Çok teşekkür ederim..
Hepimiz bu dörtlünün birer gölge gibi peşimizde olmasını arzu ediyoruz. Hatta daha da fazlasını. Birey olarak yakalarsak sorun yok gibi?
*
Doğal afetlerin yarattığı hiç bir felaketin önüne geçemeyiz ama bunların açtığı yaraları el birliği ile sarmak için çaba gösteririz.
Umarım, 2019 yılı doğal afetlerin yaşanmayacağı bir yıl olur.
Peki; "İnsan beyni ile gerçekleşen afetler..? "
Kendi çıkarları uğruna;
Devletlere, ülkelere, bireylere DÜNYAYA hükmeden, zarar veren beyinleri...
Düşünerek, planlayarak can alıp, ırza geçenleri..
Hırs ve para uğruna..
Daha çok sahip olmak uğruna..
Yeni bir güç olmak uğruna..
Milletlerin gelecekleriyle oynayıp, haritaları ve coğrafyaları kültürleri ile birlikte değiştirme oyunlarını..
Din simsarlarını..
DEVLET TERÖRÜNÜ..
Bunları kontrol edebilir miyiz?
ATATÜRK'ün bize emanet ettiği, temelinde eşitliğin, demokrasinin, özgürlüğün, İnsan haklarının,medeniyetin, gelişmişliğin, bilim ve fennin olduğu, koca bir Türkiye Cumhuriyeti tarihi ile oynayan zihniyetleri...
İNSAFA VE İNSANLIĞA DAVET EDEBİLİR MİYİZ?
GÖZLERİ DÖNMÜŞLERE "ERDEM"LERİNİ HATIRLATABİLİR MİYİZ?..?.
Lütfen artık, tertemiz umutlar sunarak gelen 2019 yılına sövmeleri de bırakın!
Zira onu kötü yapan, onu yakın tarihteki kapkara olaylarla dolduran bu insanlıktır.
Bu sistem ve insanlık değişmediği müddetçe, 2019 yılınında, geçtiğimiz yıllardan hiç bir farkı olmayacaktır.
* Umarım 2019 yılı, insanlık adına olumlu adımların atıldığı ve değişimlerin olumlu yönde yaşandığı, HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZE yaklaştığımız bir yıl olur.
*Bedeninizden SAĞLIK..İçinizden HUZUR..Yüzünüzden TEBESSÜM.. Gönlünüzden SEVGİ eksik olmasın..
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN!
içTen
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.