Patara Antik Kenti Fethiye-Kalkan arasında Xanthos Vadisi'nin güneybatı ucunda bugünkü Gelemiş Köyü'nde yer almaktadır. Likya'nın en önemli ve en eski şehirlerinden biri olan Patara, Likya Birliği, Likya Eyaleti ve Likya-Pamfilya eyaletlerinin de başkentiydi.
1988 yılından beri kazıları sürdürülen Patara Antik Kenti, arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanında Caretta-Caretta kaplumbağaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olduğu için de ayrıca önemlidir.
Tarihi boyunca Doğu Akdeniz'in en önemli limanlarından biri olan Patara, özellikle Roma İmparatorluğu döneminde büyük depo yapısı ve deniz feneri gibi ender görülen özel yapılara ev sahipliği yapmıştır. Kalıntılarının görkemi, Patara'nın sadece eşsiz bir kumsala ve güneşe sahip olan bir tatil beldesi olmadığının kanıtıdır.
Bu gezide; otuz beş yılını bu bölgeye adayan bilim insanı Prof. Havva İşkan Işık sayesinde, 1748 yılında Ünlü Fransız aydını Montesquieu'nün, “Yasaların Ruhu” adlı eserinde, Likya Birliği'ni en mükemmel Cumhuriyet modeline örnek olarak gösterdiğini ve Patara'daki meclis binasında Likya Birliği'nin de toplantılarını yaptığını öğrendik.
Muhteşem kum tepeleri, yaklaşık 12 km uzunluğundaki plajı, caretta carettalara yuva olan kumsalı, yakan güneşi, eşsiz gün batımı ve hiç dinmeyen dalgalarıyla aslında Patara'nın ziyaret edenlere söyleyecek ne çok söz olduğunu hissediyoruz.
Bugünkü bulgular ışığında Patara tarihi, MÖ 6. bin yıla kadar geri gitmektedir.
Patara Antik Tiyatrosu; yine burada bulunan Osmanlı Devleti'nin ilk telsiz telgraf istasyonu Trablusgarp Harbi başlayınca İtalyanlar tarafından bombalandığında, isabet alarak yıkılmış. Tarihte yaşanan tüm olumsuzluklar içinde Patara'nın ata yurtlarına banilik yapan güçlü kadınlarının kenti olduğunu da öğreniyoruz.
1484 yılında Cem Sultan'ın Rodoslularla Patara limanında buluştuğunu anlatılıyor hocamız. Bir kumsaldan, denizden, güneşten çok daha fazlasına sahip olan Patara kendine hayran bırakmaya devam ediyor.
Patara Antik Kenti'nde Roma İmparatoru Nero'nun yaptırdığı Deniz Feneri 1481 yılında tsunamide yıkılmış, 26.5 metre uzunluğundaki fenerin 21 metrelik kısmı bugün ayağa kaldırılmış. Bu büyük bir başarı, insanlığa çok değerli bir hizmet.
Tarihte büyük depremlerin yaşandığı ve bugün hala bu izlerin görülebildiği kenti güneşin kavuran sıcağında geziyoruz. Limanın çağlar boyunca sadece Likya’nın başkenti olmadığını, aynı zamanda Doğu Akdeniz'in en önemli limanı olduğunu da öğreniyoruz.
Tarihten ders almadığımızı bugün ışıklar şehrinde bir kere daha gördük. Bize binlerce yıl öncesinden üzerinde gezdiğimiz, izlerini okuyabildiğimiz muhteşem bir hazine, inanılmaz mimari eserler bırakan insanlığa hayranlık duyarken, gelecek nesillere biz ne bırakacağız diye düşünmeden edemiyoruz.
2016 yılından bu yana Patara kazısına Atamızın kurduğu Türkiye İş Bankası destek veriyor.
Likya Birliği’nin başkenti Patara’da Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle sürdürülen arkeolojik çalışmalar Anadolu’nun tarihine de ışık tutuyor.
Bizlere hala yaşanabilir bir kültür, sanat, zanaat, eser bırakan tarihimize bakınca kendimizi birkaç asır sonra hayal bile edemiyoruz.
Ne köprüler kalır ne tiyatrolar ne de limanlar.
Ne geçmişten kalanı koruyabiliyoruz ne de geleceğe bırakacağımız eserler yaratabiliyoruz.
Tarihimizi yeryüzüne çıkaran, hayatını bu çalışmalara adayan değerli bilim insanlarımızın varlığı bize umut veriyor ancak gençlerde bu konuda yeterli istek ve çaba var mı emin değiliz.
Tarihimizi bilmeden geleceğimizi şekillendiremeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihini yazan , Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki;
"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır."
Tarihimizi önce doğru öğrenmeli sonra canımız pahasına sahip çıkmalıyız. Tarih, gerçek olaylardan oluşur bu yüzden, gelecek nesillere doğru bilgilerle, kişilerle, olaylarla ve bırakacağımız eserlerle emanet etmeliyiz...
Atamızın sözlerinde olduğu gibi çocuklarımıza tarihimizi anlatıp öğretmek en büyük sorumluluğumuz olmalıdır.
"Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Ebru Oğuzhan Yeter