‘Uyuz’ hastalığında doğru bilinen yanlış için uyardı
Sakarya Haberleri
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
22.11.2021 - 15:15, Güncelleme:
22.11.2021 - 15:15 2409+ kez okundu.
‘Uyuz’ hastalığında doğru bilinen yanlış için uyardı
Toplumda sıkça karşılaşılan ‘uyuz’ hastalığı ve tedavi süreci hakkında bilgiler veren Dermatoloji (Cildiye) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem, “Uyuz bazen tedaviye direnç göstermekte, hastalar değişik uygun olmayan tedavi seçeneklerine başvurmaktadır. Bu durum deride daha fazla tahrişe ve kaşıntısının artmasına yol açabilmektedir” dedi.Hızla yayılabilen ve sıkça görülen ‘uyuz’ hastalığı, insanların hayatında önemli bir problem haline gelebiliyor. Bazı durumlarda tedaviye direnç gösteren hastalık hakkında Özel Adatıp Hastanesi Dermatoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem bilgilendirdi. ‘Uyuz’ hastalığının toplumun her kesiminde görülebileceğine dikkat çeken Erdem, “Uyuz sarkopt denilen gözle görünmeyen bir parazitin oluşturduğu çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Her iki cinste, her yaşta, toplumun her kesiminde görülebilir. Uyuz hastalığı salgınlar yapabilmesi nedeniyle özellikle okul, yurt, kışla ve bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında daha sık görülür. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha şiddetli seyreder. Hastalık kişiden kişiye yakın temasla (aynı yatakta yatma, ortak giysilerin kullanımı, yatak çarşafı veya havlu gibi kişisel eşyaların kullanımı gibi) 15-20 dakikalık bir temas süresinde bulaşır. Sadece tokalaşma ile bulaşması zordur” dedi.Hastalığın belirtileriHastalığın en tipik özelliğinin parazitin alınmasından ortalama 4-6 hafta sonrasında ortaya çıkması, özellikle geceleri ve sıcakta artan şiddetli kaşıntı olduğunu belirten Prof. Dr. Teoman Erdem, “Kaşıntı en sık el bilekleri iç yüzleri, el parmak araları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar ve kalçalarda görülür. Erkeklerde özellikle genital bölge, kadınlarda meme başları çocuklarda ise avuç içleri ve ayak tabanları tipik olarak tutulan bölgelerdir. Hastalığa özgü en önemli belirti, en sık bilek iç yüzleri ve parmak aralarında görülen parazitin içinde yaşadığı gri beyaz renkli, 1-10 milimetre uzunluğundaki tünel denilen yapılardır. Tünel dalgalı veya kırık bir çizgi şeklinde görülür. Bundan başka deride kaşıntıya bağlı kaşıntı izleri, küçük kabarcıklar ve sivilceye benzer yapılar görülebilir” diye konuştu.Tedavi esnasında dikkat edilmesi gerekenlerUyuz tedavisinin, aynı yaşam ortamını paylaşan tüm bireylerin, bazılarında aktif şikayet olmasa dahi uygulanması gerektiğini belirterek, “Çünkü hastalığın, parazit alındıktan sonraki 20-90 gün içerisinde ortaya çıkabildiği unutulmamalıdır. Deriye uygulanan ilaçlar tüm deri bölgesine uygulanmalıdır. Son bir hafta içinde kullanılmış tüm giysiler ve yatak örtüleri en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yıkanmayacak eşyaların, ağzı bağlı bir poşette ortalama bir hafta saklanması gerekir. Tedavini başarılı olması sonrasında da kaşıntı ve hastalığa bağlı, arta kalan deri lezyonlarının iyileşmesi 2 - 6 haftayı bulabilir. Deriye uygulanan tedavi mutlaka 15 gün sonra tekrar uygulanmalıdır. Son söz olarak uyuz bazen tedaviye direnç göstermekte ve hastalar değişik uygun olmayan tedavi seçeneklerine başvurmaktadır. Bu durum deride daha fazla tahrişe ve kaşıntısının artmasına yol açabilmektedir. Uyuz hastaları, şüpheli durumlarda mutlaka doktora başvurup uygun tedaviyi kullanmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Toplumda sıkça karşılaşılan ‘uyuz’ hastalığı ve tedavi süreci hakkında bilgiler veren Dermatoloji (Cildiye) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem, “Uyuz bazen tedaviye direnç göstermekte, hastalar değişik uygun olmayan tedavi seçeneklerine başvurmaktadır. Bu durum deride daha fazla tahrişe ve kaşıntısının artmasına yol açabilmektedir” dedi.
Hızla yayılabilen ve sıkça görülen ‘uyuz’ hastalığı, insanların hayatında önemli bir problem haline gelebiliyor. Bazı durumlarda tedaviye direnç gösteren hastalık hakkında Özel Adatıp Hastanesi Dermatoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem bilgilendirdi. ‘Uyuz’ hastalığının toplumun her kesiminde görülebileceğine dikkat çeken Erdem, “Uyuz sarkopt denilen gözle görünmeyen bir parazitin oluşturduğu çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Her iki cinste, her yaşta, toplumun her kesiminde görülebilir. Uyuz hastalığı salgınlar yapabilmesi nedeniyle özellikle okul, yurt, kışla ve bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında daha sık görülür. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha şiddetli seyreder. Hastalık kişiden kişiye yakın temasla (aynı yatakta yatma, ortak giysilerin kullanımı, yatak çarşafı veya havlu gibi kişisel eşyaların kullanımı gibi) 15-20 dakikalık bir temas süresinde bulaşır. Sadece tokalaşma ile bulaşması zordur” dedi.
Hastalığın belirtileri
Hastalığın en tipik özelliğinin parazitin alınmasından ortalama 4-6 hafta sonrasında ortaya çıkması, özellikle geceleri ve sıcakta artan şiddetli kaşıntı olduğunu belirten Prof. Dr. Teoman Erdem, “Kaşıntı en sık el bilekleri iç yüzleri, el parmak araları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar ve kalçalarda görülür. Erkeklerde özellikle genital bölge, kadınlarda meme başları çocuklarda ise avuç içleri ve ayak tabanları tipik olarak tutulan bölgelerdir. Hastalığa özgü en önemli belirti, en sık bilek iç yüzleri ve parmak aralarında görülen parazitin içinde yaşadığı gri beyaz renkli, 1-10 milimetre uzunluğundaki tünel denilen yapılardır. Tünel dalgalı veya kırık bir çizgi şeklinde görülür. Bundan başka deride kaşıntıya bağlı kaşıntı izleri, küçük kabarcıklar ve sivilceye benzer yapılar görülebilir” diye konuştu.
Tedavi esnasında dikkat edilmesi gerekenler
Uyuz tedavisinin, aynı yaşam ortamını paylaşan tüm bireylerin, bazılarında aktif şikayet olmasa dahi uygulanması gerektiğini belirterek, “Çünkü hastalığın, parazit alındıktan sonraki 20-90 gün içerisinde ortaya çıkabildiği unutulmamalıdır. Deriye uygulanan ilaçlar tüm deri bölgesine uygulanmalıdır. Son bir hafta içinde kullanılmış tüm giysiler ve yatak örtüleri en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yıkanmayacak eşyaların, ağzı bağlı bir poşette ortalama bir hafta saklanması gerekir. Tedavini başarılı olması sonrasında da kaşıntı ve hastalığa bağlı, arta kalan deri lezyonlarının iyileşmesi 2 - 6 haftayı bulabilir. Deriye uygulanan tedavi mutlaka 15 gün sonra tekrar uygulanmalıdır. Son söz olarak uyuz bazen tedaviye direnç göstermekte ve hastalar değişik uygun olmayan tedavi seçeneklerine başvurmaktadır. Bu durum deride daha fazla tahrişe ve kaşıntısının artmasına yol açabilmektedir. Uyuz hastaları, şüpheli durumlarda mutlaka doktora başvurup uygun tedaviyi kullanmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Hızla yayılabilen ve sıkça görülen ‘uyuz’ hastalığı, insanların hayatında önemli bir problem haline gelebiliyor. Bazı durumlarda tedaviye direnç gösteren hastalık hakkında Özel Adatıp Hastanesi Dermatoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Teoman Erdem bilgilendirdi. ‘Uyuz’ hastalığının toplumun her kesiminde görülebileceğine dikkat çeken Erdem, “Uyuz sarkopt denilen gözle görünmeyen bir parazitin oluşturduğu çok kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Her iki cinste, her yaşta, toplumun her kesiminde görülebilir. Uyuz hastalığı salgınlar yapabilmesi nedeniyle özellikle okul, yurt, kışla ve bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında daha sık görülür. Bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha şiddetli seyreder. Hastalık kişiden kişiye yakın temasla (aynı yatakta yatma, ortak giysilerin kullanımı, yatak çarşafı veya havlu gibi kişisel eşyaların kullanımı gibi) 15-20 dakikalık bir temas süresinde bulaşır. Sadece tokalaşma ile bulaşması zordur” dedi.
Hastalığın belirtileri
Hastalığın en tipik özelliğinin parazitin alınmasından ortalama 4-6 hafta sonrasında ortaya çıkması, özellikle geceleri ve sıcakta artan şiddetli kaşıntı olduğunu belirten Prof. Dr. Teoman Erdem, “Kaşıntı en sık el bilekleri iç yüzleri, el parmak araları, kulak arkaları, bel bölgesi, ayak bilekleri, ayaklar ve kalçalarda görülür. Erkeklerde özellikle genital bölge, kadınlarda meme başları çocuklarda ise avuç içleri ve ayak tabanları tipik olarak tutulan bölgelerdir. Hastalığa özgü en önemli belirti, en sık bilek iç yüzleri ve parmak aralarında görülen parazitin içinde yaşadığı gri beyaz renkli, 1-10 milimetre uzunluğundaki tünel denilen yapılardır. Tünel dalgalı veya kırık bir çizgi şeklinde görülür. Bundan başka deride kaşıntıya bağlı kaşıntı izleri, küçük kabarcıklar ve sivilceye benzer yapılar görülebilir” diye konuştu.
Tedavi esnasında dikkat edilmesi gerekenler
Uyuz tedavisinin, aynı yaşam ortamını paylaşan tüm bireylerin, bazılarında aktif şikayet olmasa dahi uygulanması gerektiğini belirterek, “Çünkü hastalığın, parazit alındıktan sonraki 20-90 gün içerisinde ortaya çıkabildiği unutulmamalıdır. Deriye uygulanan ilaçlar tüm deri bölgesine uygulanmalıdır. Son bir hafta içinde kullanılmış tüm giysiler ve yatak örtüleri en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yıkanmayacak eşyaların, ağzı bağlı bir poşette ortalama bir hafta saklanması gerekir. Tedavini başarılı olması sonrasında da kaşıntı ve hastalığa bağlı, arta kalan deri lezyonlarının iyileşmesi 2 - 6 haftayı bulabilir. Deriye uygulanan tedavi mutlaka 15 gün sonra tekrar uygulanmalıdır. Son söz olarak uyuz bazen tedaviye direnç göstermekte ve hastalar değişik uygun olmayan tedavi seçeneklerine başvurmaktadır. Bu durum deride daha fazla tahrişe ve kaşıntısının artmasına yol açabilmektedir. Uyuz hastaları, şüpheli durumlarda mutlaka doktora başvurup uygun tedaviyi kullanmalıdırlar” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.