Türkiyenin içler Acısı Hali Medya
Siyaset
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
11.04.2018 - 20:24, Güncelleme:
11.04.2018 - 20:24 3736+ kez okundu.
Türkiyenin içler Acısı Hali Medya
Türkiyenin içler Acısı Hali Medya
Sizlerle buluşamadığım bu süre zarfında ülkede her zaman ki gibi yine bir çok şey yaşandı.
Ülkemizde her gün başka bir olumsuzluk yaşanıyor ve bizler artık yaşanan her gelişmeye çoğu zaman hayret etmekle beraber bizi üzüp kızdıran durumlarla karşı karşıya geliyoruz.
Bunlardan biri de Türkiye'de 4. kuvvet dediğimiz medya sektörünün içler acısı hali...
Ülkemizde eğitim, adalet-hukuk ve ahlak bu kadar etkisiz ve bitik durumdayken medya tek adama bağlandı.
Muhalif medya ise iyice azınlıkta kaldı.
Türkiye'de yayın yapmakta olan geçmişteki bağımsız çok sayıda gazete, radyo ve TV kanallarına iktidarın emri üzerine hukuksuz bir şekilde her anlamda olumsuz yönde etkilenmeleri için reklam almaları önleniyor.
Böylelikle ekonomik anlamda fazlasıyla zorlanıyorlar, sonra da yayın politikalarının iktidar lehine değişmesi için her türlü baskı ve zorbalığı görüyorlar.
2002'den beri medya sektörü çokça el değiştirdi ve bu baskıların sonucu olarak çoğu TV kanalları frekansları iptal edilmek suretiyle kapandı.
Ve TV, radyo ve gazetelerde olması gereken çeşitlilik hemen hemen yok edildi.
Hepimizin bildiği gibi en son Doğan Medya Grubu el değiştirdi.
Doğan ailesi bence türlü baskılara maruz kalarak Aydın Doğan medya grubunu satmak zorunda kaldı.
Görünüşte Demirören grubuna satılan Doğan Medya'nın aslında iktidara satıldığının sanırım hepimiz farkındayız.
Bu son olayla aslında bağımsız ve çok sesli olması gereken 4.kuvvet medya bu özelliklerini yitirmiş oldu.
Sosyal Demokratlar'ın, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi'lerin takip edebileceği bir kaç TV kanalı ve yazılı basın kaldı.
Ne acıdır ki iktidar mensupları izlenmeye değer bir kaç sosyal mecraya da baskı kurmaya başladığını ve bu yüzden yayın politikalarında maalesef değişikliğe gitmeye başladıklarını hatta izlemekten keyif aldığımız bazı programların iktidarın isteği üzerine yayından kaldırıldığını duyuyor ve gözlemliyoruz.
Bunun yanında hepimizin bildiği gibi sosyal medyada da başta RTÜK olmak üzere her türlü sansür uygulanmaya başlandı.
Tüm bu gelişmeler bize gösteriyor ki demokrasinin yok edildiğine hepimiz ne yazık ki bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz.
Demokrasiyle yönetilen bir Türkiye'den antidemokratik Türkiye'ye geçmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.
2019 seçimlerinde bütün Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Demokrat ve Laik kesim ortak bir paydada buluşarak yaşadığımız olumsuzlukları tersine çevirebilir.
Hepimiz birlik ve beraberlikle egolarımızı arkada bırakmalıyız.
Bunu ümit edip, gerçekleştirmekten başka çaremiz yok.
Umarım bir gün bunu başarabiliriz diyor, sizlere bu haftalık hoşçakalın demek istiyorum.
Lütfen kendinize iyi davranın, sevgiyle ve barışla kalın. Yeniden görüşmek üzere.
Özge Akçakaya
Türkiyenin içler Acısı Hali Medya
Sizlerle buluşamadığım bu süre zarfında ülkede her zaman ki gibi yine bir çok şey yaşandı.
Ülkemizde her gün başka bir olumsuzluk yaşanıyor ve bizler artık yaşanan her gelişmeye çoğu zaman hayret etmekle beraber bizi üzüp kızdıran durumlarla karşı karşıya geliyoruz.
Bunlardan biri de Türkiye'de 4. kuvvet dediğimiz medya sektörünün içler acısı hali...
Ülkemizde eğitim, adalet-hukuk ve ahlak bu kadar etkisiz ve bitik durumdayken medya tek adama bağlandı.
Muhalif medya ise iyice azınlıkta kaldı.
Türkiye'de yayın yapmakta olan geçmişteki bağımsız çok sayıda gazete, radyo ve TV kanallarına iktidarın emri üzerine hukuksuz bir şekilde her anlamda olumsuz yönde etkilenmeleri için reklam almaları önleniyor. Böylelikle ekonomik anlamda fazlasıyla zorlanıyorlar, sonra da yayın politikalarının iktidar lehine değişmesi için her türlü baskı ve zorbalığı görüyorlar. 2002'den beri medya sektörü çokça el değiştirdi ve bu baskıların sonucu olarak çoğu TV kanalları frekansları iptal edilmek suretiyle kapandı. Ve TV, radyo ve gazetelerde olması gereken çeşitlilik hemen hemen yok edildi. Hepimizin bildiği gibi en son Doğan Medya Grubu el değiştirdi. Doğan ailesi bence türlü baskılara maruz kalarak Aydın Doğan medya grubunu satmak zorunda kaldı. Görünüşte Demirören grubuna satılan Doğan Medya'nın aslında iktidara satıldığının sanırım hepimiz farkındayız. Bu son olayla aslında bağımsız ve çok sesli olması gereken 4.kuvvet medya bu özelliklerini yitirmiş oldu. Sosyal Demokratlar'ın, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi'lerin takip edebileceği bir kaç TV kanalı ve yazılı basın kaldı. Ne acıdır ki iktidar mensupları izlenmeye değer bir kaç sosyal mecraya da baskı kurmaya başladığını ve bu yüzden yayın politikalarında maalesef değişikliğe gitmeye başladıklarını hatta izlemekten keyif aldığımız bazı programların iktidarın isteği üzerine yayından kaldırıldığını duyuyor ve gözlemliyoruz. Bunun yanında hepimizin bildiği gibi sosyal medyada da başta RTÜK olmak üzere her türlü sansür uygulanmaya başlandı. Tüm bu gelişmeler bize gösteriyor ki demokrasinin yok edildiğine hepimiz ne yazık ki bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz. Demokrasiyle yönetilen bir Türkiye'den antidemokratik Türkiye'ye geçmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. 2019 seçimlerinde bütün Atatürkçü, Cumhuriyetçi, Demokrat ve Laik kesim ortak bir paydada buluşarak yaşadığımız olumsuzlukları tersine çevirebilir. Hepimiz birlik ve beraberlikle egolarımızı arkada bırakmalıyız. Bunu ümit edip, gerçekleştirmekten başka çaremiz yok. Umarım bir gün bunu başarabiliriz diyor, sizlere bu haftalık hoşçakalın demek istiyorum. Lütfen kendinize iyi davranın, sevgiyle ve barışla kalın. Yeniden görüşmek üzere. Özge Akçakaya
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.