Naylon Pabuçlar

Yaşam (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.04.2018 - 21:06, Güncelleme: 26.04.2018 - 21:06 4897+ kez okundu.
 

Naylon Pabuçlar

Naylon Pabuçlar Ne zaman bir köye gitsem, her evin önünde dizilen naylon pabuçlar çeker dikkatimi. Öyle bir çift değil, bahçe girişinde, odun yığınlarının üstünde, kapı önünde çok rahat görebilirsin. Mavi, pembe, yeşil her rengi bulmak mümkün. Kısa süreliğine de olsa, ayağında ki spor ayakkabıyı çıkarır onları takarsın ayağına. Eve girip çıkması kolaydır, ayağında yokmuş gibi hissedersin. Dağda, bayırda, tarlada, yaylada, yağmurda, çamurda köylü kadının en rahat ettiği naylon pabuçlar... Hangi köye giderseniz gidin, kapı önünde en az üç-beş çift görürsünüz, eskimez, yırtılmaz, tamir istemez, boya-bakım istemez... Hala bir çok köyde kullanılan kara lastikler de var, eskiden kasabaya gidenlere numara söylenip sipariş edilirmiş, öyle büyük, küçük olması önemli değil, kimin ayağına uyarsa o giyermiş. Şimdi daha kolay ulaşılabiliyor. Eve gelen her yeni lastik, naylon pabuç, yeni bir mutluluk yaşatır giyenlere. Eskiler atılmaz, kapı önünde, tarlaya, ahıra, komşuya giderken kime denk gelirse ayağına takar gider. Şehir ayakkabısıyla çıkmakta zorlandığın her yolda, çıkamadığın her dağda, bayırda naylon pabuçlarla kolayca yürürsün. Dereleri, çayları geçerken hiç düşünmeden paçaları sıvayıp dalarsın sulara.. Sadece tarlada, bahçede, yaylada değil, düğüne giderken, komşuya gezmeye giderken, kasabaya inerken çiçekli olanlarını tercih ediyor kadınlar. Rengarenk, papatyalı, morlu, pembeli... Kimileri şalvarının rengine göre, kimi yeleğinin rengine göre seçer desenleri. En pahalı ayakkabıyı giyen şehirlinin bile gözü kayar bu naylon pabuçlara. Cumhuriyetin 10. yılında Atatürk tarafından kurulan SÜMERBANK mağazaları vardı. Köylünün hasat sonunda, herkesin bayram öncesi gidip alışveriş yaptığı, kumaştan, ayakkabıya her ihtiyacına kolayca ulaştığı mağazalar.. Cumhuriyet kurumları olan ve bir döneme damgasını vuran SÜMERBANK mağazaları artık yok. Köylü için en ucuz, en kullanışlı, en sağlam pabuçlar da bu mağazalardan alınırdı. Bu naylon pabuçların, yazın plajlarda farklı modellerini görmek mümkün, büyük mağazalarda kaç katı fiyata satılanlar da var. Çoraplı, çorapsız rahatlıkla giyersin, ayağını vurmaz... Ayağını patik gibi kavrar, yürürken kelebekler gibi hafif hissedersin, koşarsın tarlada, bahçede... Sulara dalıp da ayakların ıslandıysa, gideceğin yere kadar her adımında şıp şıp seslerini duyarsın yol boyu. Ne güzeldir, naylon papuçla, yemyeşil ovalarda yürümek... Ne güzeldir, onu ilk kez giyen genç kızın heyecanını hissetmek. Ne güzeldir, onun çiçeklisini seçen kadının gözleri. Ne güzeldir, sevdiği için, ‘’ne renk alsam’’ diye düşünen erkeğin yüreği. Ebru Oğuzhan Yeter 23 Nisan yazım
Naylon Pabuçlar Ne zaman bir köye gitsem, her evin önünde dizilen naylon pabuçlar çeker dikkatimi. Öyle bir çift değil, bahçe girişinde, odun yığınlarının üstünde, kapı önünde çok rahat görebilirsin. Mavi, pembe, yeşil her rengi bulmak mümkün. Kısa süreliğine de olsa, ayağında ki spor ayakkabıyı çıkarır onları takarsın ayağına.

Eve girip çıkması kolaydır, ayağında yokmuş gibi hissedersin.

Dağda, bayırda, tarlada, yaylada, yağmurda, çamurda köylü kadının en rahat ettiği naylon pabuçlar... Hangi köye giderseniz gidin, kapı önünde en az üç-beş çift görürsünüz, eskimez, yırtılmaz, tamir istemez, boya-bakım istemez... Hala bir çok köyde kullanılan kara lastikler de var, eskiden kasabaya gidenlere numara söylenip sipariş edilirmiş, öyle büyük, küçük olması önemli değil, kimin ayağına uyarsa o giyermiş. Şimdi daha kolay ulaşılabiliyor. Eve gelen her yeni lastik, naylon pabuç, yeni bir mutluluk yaşatır giyenlere. Eskiler atılmaz, kapı önünde, tarlaya, ahıra, komşuya giderken kime denk gelirse ayağına takar gider. Şehir ayakkabısıyla çıkmakta zorlandığın her yolda, çıkamadığın her dağda, bayırda naylon pabuçlarla kolayca yürürsün. Dereleri, çayları geçerken hiç düşünmeden paçaları sıvayıp dalarsın sulara.. Sadece tarlada, bahçede, yaylada değil, düğüne giderken, komşuya gezmeye giderken, kasabaya inerken çiçekli olanlarını tercih ediyor kadınlar. Rengarenk, papatyalı, morlu, pembeli... Kimileri şalvarının rengine göre, kimi yeleğinin rengine göre seçer desenleri. En pahalı ayakkabıyı giyen şehirlinin bile gözü kayar bu naylon pabuçlara. Cumhuriyetin 10. yılında Atatürk tarafından kurulan SÜMERBANK mağazaları vardı. Köylünün hasat sonunda, herkesin bayram öncesi gidip alışveriş yaptığı, kumaştan, ayakkabıya her ihtiyacına kolayca ulaştığı mağazalar.. Cumhuriyet kurumları olan ve bir döneme damgasını vuran SÜMERBANK mağazaları artık yok. Köylü için en ucuz, en kullanışlı, en sağlam pabuçlar da bu mağazalardan alınırdı. Bu naylon pabuçların, yazın plajlarda farklı modellerini görmek mümkün, büyük mağazalarda kaç katı fiyata satılanlar da var. Çoraplı, çorapsız rahatlıkla giyersin, ayağını vurmaz... Ayağını patik gibi kavrar, yürürken kelebekler gibi hafif hissedersin, koşarsın tarlada, bahçede... Sulara dalıp da ayakların ıslandıysa, gideceğin yere kadar her adımında şıp şıp seslerini duyarsın yol boyu. Ne güzeldir, naylon papuçla, yemyeşil ovalarda yürümek... Ne güzeldir, onu ilk kez giyen genç kızın heyecanını hissetmek. Ne güzeldir, onun çiçeklisini seçen kadının gözleri. Ne güzeldir, sevdiği için, ‘’ne renk alsam’’ diye düşünen erkeğin yüreği. Ebru Oğuzhan Yeter 23 Nisan yazım
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, sunucu