Muharrem ince Efsanesi

Muharrem ince Efsanesi Merhabalar Değerli Dostlarım, sizlerle yeniden buluşmamın heyacanını ve keyfini yaşıyorum. Önceki yazılarımda kurulan ittifakları yorumlamış ve sizlerin de o yazılarıma gösterdiğiniz ilgiye mutlu olmuştum. Bir önceki yazımı bitirmek üzereyken sizlere Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Muharrem İnce'ye dair bir yazıyı kaleme alacağımı ifade etmiştim. İşte o gün, bugün dostlarım. Muharrem İnce, hepimizin oldukça iyi tanıdığı ve sevdiği bir siyasetçi. Ama ben şimdi sizlere elimden geldiğince Muharrem İnce'nin hayat hikayesinin en önemli kısımlarını ifade etmeye çalışacağım. Muharrem İnce kimdir ? 4 Mayıs 1964 tarihinde Yalova'nın Elmalık köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Yalova'da bitirdi. Üniversite öğrenimini ise, Balıkesir Üniversitesi Necati Bey Eğitim Fakültesi Fizik-Kimya öğretmenliği bölümünde tamamladı. 2002 Genel seçimlerinde CHP Yalova milletvekili olarak seçildi ve böylelikle Meclis'e girmiş oldu. 2007 Genel seçimlerinde partisi tarafından bir kez daha aday gösterildi ve 2.kez yeniden seçildi. 25 Aralık 2009 tarihinde Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ile herkesin dikkatini çekti. 13 Haziran 2011'de yapılan Genel seçimlerde bir kez daha milletvekili seçilmiş oldu. Bu 24. dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi yani kısa adıyla TÜRKPA grubunun üyesi oldu. Muharrem İnce, Ülkü İnce ile evli ve 1 çocuk babasıdır. 18 Ağustos 2014'te yapmakta olduğu CHP grup başkanvekilliği görevinden istifa ederek 6-7 Eylül tarihlerinde yapılacak olan Olağanüstü Kurultay'da genel başkanlığa aday olduğunu ilk kez açıkladı. Bu kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan seçildi. 4 yıl aradan sonra CHP'nin 3-4 Şubat 2018 tarihinde yapılan 36. Olağan kurultayında 2.kez genel başkan Kılıçdaroğlu'nun karşısında aday oldu. Bildiğimiz gibi Kılıçdaroğlu bu kurultayda da yeniden genel başkanlığa seçildi. Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesi; Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçim tarihini 24 Haziran 2018'de yapılacağını duyurduktan sonra siyasi partilerin adayları da belli oldu. Aynı zamanda Muharrem İnce'nin doğumgünü olan 4 Mayıs 2018'de Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonunda Kemal Kılıçdaroğlu tarafından İnce'nin adaylığı açıklandı. Bu adaylık, ülke çapında sevinç ve coşkuyla karşılandı. Çünkü çoğunluk 16 yıllık Akp iktidarının yarattığı tahribatın farkındaydı. Tüm baskı, tek adam yönetimi ülkenin içinde bulunduğu sıkışmışlık içinde insanlar yeni umutlar, yeni bir nefes istiyorlardı. Cumbaşkanlığı adaylığı açıklanır açıklanmaz Sayın İnce, konuşma yaptı ve bu konuşmasında CHP rozetini çıkarıp, Türk bayrağı rozetini taktı. Bunun anlamı tüm Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olacağı, tarafsızlıktı. Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanmasından sonra büyük bir enerjiyle tüm Türkiye çapında miting yapmaya başladı. Herbir mitinginde, fazlasıyla ilgi gördüğünü, coşkulu ve yoğun bir kalabalık tarafından karşılandığını gördük. Tabii ki bu da umutlarımızın daha da büyümesine neden oldu. Her mitinginde güleryüzüyle, sıcaklığıyla, mütevazı ve samimiyet dolu tavırlarıyla geniş halk kitlelerine umut ve güven aşıladı. Bence en önemlisi, bir koruma ordusuyla değil halkın içinde sıcak temas kurabilme yeteneğini göstermesidir. Bir köylü çocuğu olmasından dolayı toplumdan kendini soyutlamadan onlarla sohbet ederek, yani halktan kaçmadan seçim çalışmalarını devam ettiriyor. İnce'nin mitinglerinde ele aldığı konular şunlar: *Sarayda değil kendi evinde oturmaya devam edeceğini söylemesi. *Seçildiği takdirde vatandaşların değil devletin kemer sıkacağını söylemesi. *Beştepe'deki sarayın üniversiteye, gençlere tahsis edeceğini belirtmesi. *Satılan fabrikaların yeniden alınıp faal duruma geçirileceğini ifade etmesi. *Yolsuzluklara asla geçit vermeyeceği ifadesi. *Türkiye'nin yeniden eşitlikçi demokrasiye, parlamenter sisteme geçeceğini beyan etmesi. *Adaleti ve hukuğa tarafsızlık kazandıracağını söylemesi. *Eğitim'de reform yapılacağını, tüm kesimlerini görüşlerini alarak adaletli ve eşitlikçi bir eğitim sistemine geçilmesi. Değerli dostlarım, Cumhurbaşkanı adayımızın Cumhurbaşkanı seçileceği andan itibaren ülkenin genel anlamda bir rahatlama yaşamaya başlayacağına ben yürekten inanıyorum. Çok daha fazla özgürlük, eğitimin yapılanması, yasakların ve baskıların kalkması hiç şüphesiz ki ülkenin yarınlara umutla bakmasını ve derin bir nefes almasını sağlayacaktır. Böyle bir ortamda ekonomik tedbirlerle birlikte uluslararası ilişkilerin barışçı bir zihniyetle rayına oturtulması şüphesiz ufkumuzu açacak. İçinde bulunduğumuz bu vahim ortamda, toparlanmamız elbette zaman alacak ama halkına hesap veren ve dürüst politikalarla bunun da aşılacağını düşünüyorum. Dostlarım, yazımı sonlandırırken, sizlere herşey gönlünüzce olsun diyor, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Sevgi ve barışla kalalım... Özge Akçakaya