Milletimiz Çiftçidir

İlk Tohum Takas etkinlikleri başladığında, tüm yurtta yerel tohumları korumak, saklamak, üretip çoğaltmak, paylaşmak için yapılan etkinlikler de iki yıl öncesine kadar hızla devam ediyordu.

Peş peşe yapılan çeşitli etkinliklerin devamında, tohumlar takas edilirken, sayıları her gün artan dernekler, vakıflar "yerel tohumları" koruma altına almakla ilgili önemli çalışmalara da imza attılar. Ancak son üç yıldır, yasada yer alan "sertifika zorunluluğu" nu kolayca aşabilenler yerel tohumları "yerli tohum" adı altında kolayca satıyorlar. Tohum yasasını çıkaranların neden yerel tohum seferberliği ilan ettiklerini de ayrıca sorgulamak gerekiyor . Atalarından kalan, yerel tohumların asıl sahibi olan çiftçi bu tohumları satamıyor, 5553 sayılı yasa bunu ciddi yaptırımlarla yasaklıyor. Birileri yurdun dört bir yanından ata tohumlarımızı toplayıp kendi elleriyle, bu yasakları koyanlara teslim ediyorlar.   Ata tohumlarımıza gönüllü olarak sahip çıkanlar aracılığı ile herkesin kendi bölgesinde, Yerel - Atalık tohumları ekip üreterek çoğaltması ve paylaşması çok önemli. Kime tohum verdiğimizi, kimden aldığımızı, üretim aşamasını, tohumların geri dönüşünü çok iyi takip etmeliyiz. Tohum çalışmalarını dışa bağımlı olmadan, hibelerle, fonlarla yürütmek yerine, yerel yönetimlerle dernek, kooperatif gibi oluşumlarla yerli ve milli desteklerle devam ettirmek zorundayız . Yerel - Atalık tohumlarımıza sahip çıkmak yetmiyor, onları ait oldukları topraklarda ekerek çoğaltıp, paylaşmak zorundayız. Çocuklarımıza sağlıklı bir gelecek, bağımsız bir ülke, zehirsiz tarım, temiz topraklar, ve sağlıklı tohumlar bırakmak zor değil. Yerel tohumun gerçek sahibi olan, üreten köylümüze sahip çıkarak, atamızın sözlerini unutmayalım.. "Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalışma imkanlarını, asri ve iktisadi tedbirlerle en yüksek seviyeye çıkarmalıyız" Ebru Oğuzhan Yeter