Köprüden Önce Son Çıkış

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.04.2018 - 17:29, Güncelleme: 30.04.2018 - 17:29 4869+ kez okundu.
 

Köprüden Önce Son Çıkış

Köprüden Önce Son Çıkış Biz ne istiyoruz? *Demokrasi *Özgürlük *Eğitim *Refah *Uygarlık *İnsan Hakları Bu isteklerimiz dünyanın her yerinde, her toplumun, her bireyin insanca yaşamak adına istediği ortak değerlerdir. Fakat bunları kendi ülkende senin adına ve ülken adına temin eden bir yönetim varsa değerdir. Mesela; bir işyeri açacaksınız birisi gelip size ‘Sen beceremezsin, batırırsın, bırak bütün sermayeyi ben koyup işleteyim kârını da sana vereyim’’ deseydi ne düşünürdünüz? En başta böyle bir teklifin şahsımıza hakaret olduğunu, hiç kimsenin menfaati olmadan böyle bir şey yapmayacağını ya da bizim adımız altında yasal olmayan işler çevireceğini düşünürüz elbette. ****** İşte BOP tam da böyle bir şey… 100 yıl önce yazılmış bugün hâlâ geçerliliğini koruyan ve adım adım ilerleyip sona yaklaşılan BOP… 2004 de dillendirilmeye başlanan ve yapılan bütün açıklamalarda ortak söylem şuydu; Özgür olmayan geri kalmış ülkelere; Demokrasi götürülecek, Eğitim seviyesi yükseltilecek, Refah ve uygarlık sağlanacak, Terörizm ortadan kaldırılacak, Dinsel ve ulusal azınlıkların kendi kaderini belirlemesi sağlanıp, böylece dünya barışına katkı sağlanacak… Peki bunda ne var? BOP; 17 milyon metrekarelik alana yayılmış, tamamı Müslüman olan 23 ülkeyi kapsıyorsa eğer çok şey var… Tarihte birbirleriyle savaşarak toprak kazanmış ülkelerin, bugün birbirine demokrasiyi paketleyip hediye etme vaadi ne garip değil mi? Tıpkı, savaşarak koskoca devlet kurmayı becerebilmiş Müslüman toplumların, uygarlığa ve refaha ‘’kavuşamaması’’ örneğinde olduğu gibi… Demek ki toprak savaşları tarihte kalmamış tam tersine üzerine petrol, bor ve su savaşları da eklenmiş. BOP; Ortadoğu’ya demokrasi, eğitim, uygarlık götürme vaatlerini diplomatik anlaşmalarla; olmazsa askeri yöntemlerle işgal edip, toplumsal dengelerin bozulmasını sağlayarak, ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının ele geçirilmesi demek. Kars’tan Diyarbakır’a kadar Türkiye topraklarının kopartılması demek… ****** Emperyalistler ve işbirlikçileri, menfaatleri için kendi terör örgütlerini kurup Müslüman ülkelerin istikrarsızlığı için kullanırken bir yandan da bu ülkelere demokrasi götürme bahanesi ile müdahale ediyor. Hatırlayalım; El Kaide diyerek Afganistan’ı işgal ettiler. Kaddafi diyerek Libya’yı parçaladılar. Saddam diyerek Irak’ı böldüler. Esad diyerek Suriye’yi parçalamak istiyorlar. Sırada Türkiye var. Öyle ki; BOP haritasını çizen Amerikalı asker Ralph Peters çizdiği haritayı ve gerekçelerini ‘’Kanlı Sınırlar, Daha İyi Bir Ortadoğu’’ adı altında açıklamış ve bu ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nin Haziran 2006 baskısında, BOP sonunda Türkiye’nin de kaybedeceği vurgusu gizlenmeye gerek duyulmaksızın yayınlanmıştır. ABD’nin 23 ülkeyi parçalayıp burada ki petrol kaynaklarını elinde tutmasının tek yolu BOP ’tur. Çünkü doğalgaz rezervlerinin % 34’ü Ortadoğu’da ve 2030 yılında neredeyse biteceği öngörülen petrolün yerini hidrojen yakıtı alacak. Hidrojen yakıtının ise en ucuz şekilde üretilebilmesi için Bor’a ihtiyaç var ve Bor yataklarının % 76’sı Türkiye’de. ABD’nin 1 trilyon $’dan fazla parayı BOP için Ortadoğu’ya harcadığı gerçeğini dikkate alırsak sıranın Türkiye’ye gelmeyeceğini söylemek saflık olur. ****** Peki, ‘’Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var. Biz eş başkanlarından biriyiz’’ diyenlere bu görev karşılığında ABD ne vaatte bulundu? Türkiye ABD’ye ne gibi bir taahhütte bulundu? Öyle ya, Müslüman ülkelerin hiç birinde demokrasi olmadığı için onlara demokrasi vaat edildi, ya Mustafa Kemal Atatürk sayesinde zaten demokrasiye sahip tek Müslüman ülke olarak bize ne vaat edildi? *Çözüm süreci *Suriye’de ki savaşın desteklenmesi *Yabancıların Türkiye’den toprak satın almasında ki artış *İslam’ın güncellenmesi söylemi *Demokrasinin ortadan kaldırılması *Türkiye’de ki birlik beraberliğin bozulması *Yerli ve Milli kurumlarımızın satılması Yoksa tüm bunlar BOP uğruna verilen ödünler mi? ****** Doğu ve Güney Anadolu Bölgelerinde yaşayan insanlarımızın yerine kendimi koyup düşünüyorum da… Bir gece uyuyorsunuz ve sabah uyandığınızda artık yıllardır yaşadığınız ülkede değil de, sınırları ve adı değişmiş başka bir yerdesiniz. Ne duyulan üzüntünün ne de yaşanacak acıların tarifi imkânsız… Her siyasi başarısızlıkta dış güçler, üst akıl vs. derken asıl Emperyalistlerin BOP planını neden görmezden geliyoruz? Hâlbuki son 3 yılda çok büyük gelişmeler oldu ve ne yazık ki hiçbirisi kendi menfaatimize olmayan hepsi BOP lehine işleyen gelişmeler… Ekonomimiz çöktü, bilinçli olarak ayrıştırıldık, demokrasi, hukuk katledildi ve en önemlisi, kurtuluş mücadelesi verip Emperyalistlere diz çöktürmüş, bu vatanın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk düşmanlaştırılmaya çalışıldı. Ekonomisi çökmüş, halkı ayrıştırılmış toplumlar yok olmaya mahkûmdurlar. Bu şekilde devam ettiğimiz sürece; Emperyalistlerin oynadığı oyunu bir satranç gibi düşünürsek eğer, o oyununda değerimiz en fazla bir piyon kadardır. Oysa biz bu vatan toprakları için yüzbinlerce Şehit verdik, vermeye de devam ediyoruz. Her Şehit haberi geldiğinde ‘’ Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez ’’ diyorsak eğer… O halde; Emperyalistlerin 100 yıllık planının panzehri; 100 yıl sonrasını öngörebilen Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu köprüden önce son çıkış!  Vakit yok! Uyan Türkiye! Uyan ve Ayağa kalk! İlkay Atila Sevgiyle Kalın… Tescilli Zehir isimli yazım...  
Köprüden Önce Son Çıkış Biz ne istiyoruz? *Demokrasi *Özgürlük *Eğitim *Refah *Uygarlık *İnsan Hakları Bu isteklerimiz dünyanın her yerinde, her toplumun, her bireyin insanca yaşamak adına istediği ortak değerlerdir. Fakat bunları kendi ülkende senin adına ve ülken adına temin eden bir yönetim varsa değerdir. Mesela; bir işyeri açacaksınız birisi gelip size ‘Sen beceremezsin, batırırsın, bırak bütün sermayeyi ben koyup işleteyim kârını da sana vereyim’’ deseydi ne düşünürdünüz? En başta böyle bir teklifin şahsımıza hakaret olduğunu, hiç kimsenin menfaati olmadan böyle bir şey yapmayacağını ya da bizim adımız altında yasal olmayan işler çevireceğini düşünürüz elbette. ****** İşte BOP tam da böyle bir şey… 100 yıl önce yazılmış bugün hâlâ geçerliliğini koruyan ve adım adım ilerleyip sona yaklaşılan BOP… 2004 de dillendirilmeye başlanan ve yapılan bütün açıklamalarda ortak söylem şuydu; Özgür olmayan geri kalmış ülkelere; Demokrasi götürülecek, Eğitim seviyesi yükseltilecek, Refah ve uygarlık sağlanacak, Terörizm ortadan kaldırılacak, Dinsel ve ulusal azınlıkların kendi kaderini belirlemesi sağlanıp, böylece dünya barışına katkı sağlanacak…

Peki bunda ne var?

BOP; 17 milyon metrekarelik alana yayılmış, tamamı Müslüman olan 23 ülkeyi kapsıyorsa eğer çok şey var… Tarihte birbirleriyle savaşarak toprak kazanmış ülkelerin, bugün birbirine demokrasiyi paketleyip hediye etme vaadi ne garip değil mi? Tıpkı, savaşarak koskoca devlet kurmayı becerebilmiş Müslüman toplumların, uygarlığa ve refaha ‘’kavuşamaması’’ örneğinde olduğu gibi… Demek ki toprak savaşları tarihte kalmamış tam tersine üzerine petrol, bor ve su savaşları da eklenmiş. BOP; Ortadoğu’ya demokrasi, eğitim, uygarlık götürme vaatlerini diplomatik anlaşmalarla; olmazsa askeri yöntemlerle işgal edip, toplumsal dengelerin bozulmasını sağlayarak, ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının ele geçirilmesi demek. Kars’tan Diyarbakır’a kadar Türkiye topraklarının kopartılması demek… ****** Emperyalistler ve işbirlikçileri, menfaatleri için kendi terör örgütlerini kurup Müslüman ülkelerin istikrarsızlığı için kullanırken bir yandan da bu ülkelere demokrasi götürme bahanesi ile müdahale ediyor.

Hatırlayalım;

El Kaide diyerek Afganistan’ı işgal ettiler. Kaddafi diyerek Libya’yı parçaladılar. Saddam diyerek Irak’ı böldüler. Esad diyerek Suriye’yi parçalamak istiyorlar. Sırada Türkiye var. Öyle ki; BOP haritasını çizen Amerikalı asker Ralph Peters çizdiği haritayı ve gerekçelerini ‘’Kanlı Sınırlar, Daha İyi Bir Ortadoğu’’ adı altında açıklamış ve bu ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’nin Haziran 2006 baskısında, BOP sonunda Türkiye’nin de kaybedeceği vurgusu gizlenmeye gerek duyulmaksızın yayınlanmıştır. ABD’nin 23 ülkeyi parçalayıp burada ki petrol kaynaklarını elinde tutmasının tek yolu BOP ’tur. Çünkü doğalgaz rezervlerinin % 34’ü Ortadoğu’da ve 2030 yılında neredeyse biteceği öngörülen petrolün yerini hidrojen yakıtı alacak. Hidrojen yakıtının ise en ucuz şekilde üretilebilmesi için Bor’a ihtiyaç var ve Bor yataklarının % 76’sı Türkiye’de. ABD’nin 1 trilyon $’dan fazla parayı BOP için Ortadoğu’ya harcadığı gerçeğini dikkate alırsak sıranın Türkiye’ye gelmeyeceğini söylemek saflık olur. ****** Peki, ‘’Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var. Biz eş başkanlarından biriyiz’’ diyenlere bu görev karşılığında ABD ne vaatte bulundu?

Türkiye ABD’ye ne gibi bir taahhütte bulundu?

Öyle ya, Müslüman ülkelerin hiç birinde demokrasi olmadığı için onlara demokrasi vaat edildi, ya Mustafa Kemal Atatürk sayesinde zaten demokrasiye sahip tek Müslüman ülke olarak bize ne vaat edildi? *Çözüm süreci *Suriye’de ki savaşın desteklenmesi *Yabancıların Türkiye’den toprak satın almasında ki artış *İslam’ın güncellenmesi söylemi *Demokrasinin ortadan kaldırılması *Türkiye’de ki birlik beraberliğin bozulması *Yerli ve Milli kurumlarımızın satılması Yoksa tüm bunlar BOP uğruna verilen ödünler mi? ****** Doğu ve Güney Anadolu Bölgelerinde yaşayan insanlarımızın yerine kendimi koyup düşünüyorum da… Bir gece uyuyorsunuz ve sabah uyandığınızda artık yıllardır yaşadığınız ülkede değil de, sınırları ve adı değişmiş başka bir yerdesiniz.

Ne duyulan üzüntünün ne de yaşanacak acıların tarifi imkânsız…

Her siyasi başarısızlıkta dış güçler, üst akıl vs. derken asıl Emperyalistlerin BOP planını neden görmezden geliyoruz? Hâlbuki son 3 yılda çok büyük gelişmeler oldu ve ne yazık ki hiçbirisi kendi menfaatimize olmayan hepsi BOP lehine işleyen gelişmeler… Ekonomimiz çöktü, bilinçli olarak ayrıştırıldık, demokrasi, hukuk katledildi ve en önemlisi, kurtuluş mücadelesi verip Emperyalistlere diz çöktürmüş, bu vatanın kurucusu Mustafa Kemal Atatürk düşmanlaştırılmaya çalışıldı. Ekonomisi çökmüş, halkı ayrıştırılmış toplumlar yok olmaya mahkûmdurlar. Bu şekilde devam ettiğimiz sürece; Emperyalistlerin oynadığı oyunu bir satranç gibi düşünürsek eğer, o oyununda değerimiz en fazla bir piyon kadardır. Oysa biz bu vatan toprakları için yüzbinlerce Şehit verdik, vermeye de devam ediyoruz. Her Şehit haberi geldiğinde ‘’ Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez ’’ diyorsak eğer… O halde; Emperyalistlerin 100 yıllık planının panzehri; 100 yıl sonrasını öngörebilen Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu köprüden önce son çıkış!  Vakit yok! Uyan Türkiye! Uyan ve Ayağa kalk! İlkay Atila Sevgiyle Kalın… Tescilli Zehir isimli yazım...  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, sunucu