Karpal Tünel Sendromu Hakkında 5 Kritik Bilgi

Sağlık 13.01.2025 - 11:05, Güncelleme: 13.01.2025 - 15:02 6635 kez okundu.
 

Karpal Tünel Sendromu Hakkında 5 Kritik Bilgi

Modern çağda teknolojinin günlük yaşantımızda giderek artan bir rol oynaması, pek çok hastalığın yaygınlaşmasına da zemin hazırlıyor.
Bu rahatsızlıklardan biri olan Karpal Tünel Sendromu, özellikle ülkemizde farkındalığın yeterince oluşmaması nedeniyle genellikle ileri evrelerde tanı alıyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüede düşürebilen bu hastalık, özellikle 40-60 yaş arasında sık görülürken, erkeklerde yaş ilerledikçe, kadınlarda ise menopoz döneminde daha yaygın hale geliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk, Karpal Tünel Sendromu’nun ciddiyetine dikkat çekerken, erken tanının önemi ve korunma yöntemleri hakkında kritik bilgiler paylaştı. Hastalığın Temel Sebepleri Nelerdir? Karpal Tünel Sendromu’na yol açan temel risk faktörlerinin başında uzun süreli ve tekrar eden el bileği hareketleri geliyor. Bilgisayar ve klavye kullanımı, müzik enstrümanları çalma gibi faaliyetler, el bileğinde sinir sıkışmasına yol açabilecek çevresel faktörlerden bazıları. Bunun yanında obezite, hamilelikte meydana gelen sıvı tutulumu, diyabet ve hipotiroidi gibi hormonal bozukluklar da bu sendromun gelişiminde etkili. Romatoid artrit gibi enflamatuar hastalıklar ile karpal tünelde yer alan gangliyon kisti gibi tümoral yapılar veya el bileği kırıklarının uygun şekilde kaynamaması da bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Belirtileri Nelerdir? Hastalığın ilk evrelerinde hafif şekilde dokunma ve basınç duyularında kayıplar gözlemlenebilir. Prof. Dr. Kahraman Öztürk’e göre, en yaygın şikayetler başparmak, işaret ve orta parmak ile yüzük parmağın dış yüzeyinde uyuşma ve duyu kaybı olarak kendini gösterir. Bunun yanında, başparmak kaslarında zayıflama, elde terleme bozuklukları ve geceleri el bileğindeki uyuşma nedeniyle uykudan uyanma da sık rastlanan belirtiler arasındadır. Hastalar genellikle “Elimi nereye koyacağımı bilemiyorum” ya da “Eşyaları düşürüyorum” gibi ifadelerle şikayetlerini dile getirir. Bununla birlikte, topluiğne gibi küçük nesneleri tutmakta zorluk, anahtar çevirirken yaşanan problemler ve omuzlara yayılan ağrı da hastalığın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen unsurlar arasındadır. Gecikmiş Durumlarda El Becerisi Kaybı Erken evrede, median sinirin etkilediği alanlarda uyuşma ve karıncalanma şikayetleri ile başlayan Karpal Tünel Sendromu, ilerleyen dönemlerde ciddi el becerisi kaybına yol açabilir. Prof. Dr. Öztürk, hastalığın ileri evrelerinde sinir üzerindeki basının artması nedeniyle başparmağın tenar kas grubunda erime meydana geldiğini ve kas gücü kaybının yaşandığını vurguluyor. Bu durumda hastalar, ellerini sıkça sallama ve pozisyon değiştirme ihtiyacı hissediyor. Bu belirtiler tedavi edilmezse kalıcı sinir hasarı ve ciddi fonksiyon kaybı ortaya çıkabilir. Korunma Yöntemleri Karpal Tünel Sendromu’ndan korunmak için el ve el bileğini zorlayan tekrarlayıcı hareketlerden kaçınmak çok önemlidir. Prof. Dr. Öztürk, el bileği kaslarını güçlendiren ve ödemi önleyen egzersizlerin bu rahatsızlığa karşı koruyucu bir etki sağlayabileceğini belirtiyor. Bilgisayar kullanan kişiler için ergonomik fare ve klavye kullanımının şikayetleri azaltabileceği ifade ediliyor. Benzer şekilde, müzisyenler ve diş hekimleri gibi el ve parmak hareketlerini yoğun kullanan kişilerin, hareketlerini doğru pozisyonlarda yapmaya dikkat etmeleri şikayetlerin önünü geçebilir. Tedavi Yöntemleri Karpal Tünel Sendromu tedavisinde hastalığın şiddeti önemli bir rol oynar. Erken evrede ilaç tedavisi, fizik tedavi, ortopedik cihazlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile şikayetlerin azaltılması hedeflenir. Ancak, ilerlemiş vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Prof. Dr. Öztürk, konservatif tedaviye yanıt vermeyen ya da geç dönemde başvuran hastalarda cerrahi yöntemlerin kullanıldığını ifade ediyor. Ameliyat sonrasında hastaların bir hafta boyunca el bileği hareketlerini kısıtlaması ve gece ateli kullanması öneriliyor. Genellikle 3-4 hafta sonra hastalar el ve el bileği hareketlerine tamamen dönebilirken, ileri evrelerde kas erimesi meydana gelen vakalarda tendon transferi gibi ek cerrahi yöntemler gerekebilir. Sonuç olarak, Karpal Tünel Sendromu erken tanı ve uygun tedavi ile yaşam kalitesini önemli ölçüede düzeltebilen bir rahatsılıktır. Risk faktörlerinden kaçınmak, ergonomik önlemler almak ve belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden uzman yardımı almak, bu hastalıktan korunma ve tedavi sürecinde kritik bir öneme sahiptir.
Modern çağda teknolojinin günlük yaşantımızda giderek artan bir rol oynaması, pek çok hastalığın yaygınlaşmasına da zemin hazırlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri olan Karpal Tünel Sendromu, özellikle ülkemizde farkındalığın yeterince oluşmaması nedeniyle genellikle ileri evrelerde tanı alıyor. Yaşam kalitesini önemli ölçüede düşürebilen bu hastalık, özellikle 40-60 yaş arasında sık görülürken, erkeklerde yaş ilerledikçe, kadınlarda ise menopoz döneminde daha yaygın hale geliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk, Karpal Tünel Sendromu’nun ciddiyetine dikkat çekerken, erken tanının önemi ve korunma yöntemleri hakkında kritik bilgiler paylaştı.

Hastalığın Temel Sebepleri Nelerdir?

Karpal Tünel Sendromu’na yol açan temel risk faktörlerinin başında uzun süreli ve tekrar eden el bileği hareketleri geliyor. Bilgisayar ve klavye kullanımı, müzik enstrümanları çalma gibi faaliyetler, el bileğinde sinir sıkışmasına yol açabilecek çevresel faktörlerden bazıları. Bunun yanında obezite, hamilelikte meydana gelen sıvı tutulumu, diyabet ve hipotiroidi gibi hormonal bozukluklar da bu sendromun gelişiminde etkili. Romatoid artrit gibi enflamatuar hastalıklar ile karpal tünelde yer alan gangliyon kisti gibi tümoral yapılar veya el bileği kırıklarının uygun şekilde kaynamaması da bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor.

Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın ilk evrelerinde hafif şekilde dokunma ve basınç duyularında kayıplar gözlemlenebilir. Prof. Dr. Kahraman Öztürk’e göre, en yaygın şikayetler başparmak, işaret ve orta parmak ile yüzük parmağın dış yüzeyinde uyuşma ve duyu kaybı olarak kendini gösterir. Bunun yanında, başparmak kaslarında zayıflama, elde terleme bozuklukları ve geceleri el bileğindeki uyuşma nedeniyle uykudan uyanma da sık rastlanan belirtiler arasındadır. Hastalar genellikle “Elimi nereye koyacağımı bilemiyorum” ya da “Eşyaları düşürüyorum” gibi ifadelerle şikayetlerini dile getirir. Bununla birlikte, topluiğne gibi küçük nesneleri tutmakta zorluk, anahtar çevirirken yaşanan problemler ve omuzlara yayılan ağrı da hastalığın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen unsurlar arasındadır.

Gecikmiş Durumlarda El Becerisi Kaybı

Erken evrede, median sinirin etkilediği alanlarda uyuşma ve karıncalanma şikayetleri ile başlayan Karpal Tünel Sendromu, ilerleyen dönemlerde ciddi el becerisi kaybına yol açabilir. Prof. Dr. Öztürk, hastalığın ileri evrelerinde sinir üzerindeki basının artması nedeniyle başparmağın tenar kas grubunda erime meydana geldiğini ve kas gücü kaybının yaşandığını vurguluyor. Bu durumda hastalar, ellerini sıkça sallama ve pozisyon değiştirme ihtiyacı hissediyor. Bu belirtiler tedavi edilmezse kalıcı sinir hasarı ve ciddi fonksiyon kaybı ortaya çıkabilir.

Korunma Yöntemleri

Karpal Tünel Sendromu’ndan korunmak için el ve el bileğini zorlayan tekrarlayıcı hareketlerden kaçınmak çok önemlidir. Prof. Dr. Öztürk, el bileği kaslarını güçlendiren ve ödemi önleyen egzersizlerin bu rahatsızlığa karşı koruyucu bir etki sağlayabileceğini belirtiyor. Bilgisayar kullanan kişiler için ergonomik fare ve klavye kullanımının şikayetleri azaltabileceği ifade ediliyor. Benzer şekilde, müzisyenler ve diş hekimleri gibi el ve parmak hareketlerini yoğun kullanan kişilerin, hareketlerini doğru pozisyonlarda yapmaya dikkat etmeleri şikayetlerin önünü geçebilir.

Tedavi Yöntemleri

Karpal Tünel Sendromu tedavisinde hastalığın şiddeti önemli bir rol oynar. Erken evrede ilaç tedavisi, fizik tedavi, ortopedik cihazlar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile şikayetlerin azaltılması hedeflenir. Ancak, ilerlemiş vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Prof. Dr. Öztürk, konservatif tedaviye yanıt vermeyen ya da geç dönemde başvuran hastalarda cerrahi yöntemlerin kullanıldığını ifade ediyor. Ameliyat sonrasında hastaların bir hafta boyunca el bileği hareketlerini kısıtlaması ve gece ateli kullanması öneriliyor. Genellikle 3-4 hafta sonra hastalar el ve el bileği hareketlerine tamamen dönebilirken, ileri evrelerde kas erimesi meydana gelen vakalarda tendon transferi gibi ek cerrahi yöntemler gerekebilir.

Sonuç olarak, Karpal Tünel Sendromu erken tanı ve uygun tedavi ile yaşam kalitesini önemli ölçüede düzeltebilen bir rahatsılıktır. Risk faktörlerinden kaçınmak, ergonomik önlemler almak ve belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden uzman yardımı almak, bu hastalıktan korunma ve tedavi sürecinde kritik bir öneme sahiptir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu