Jan Van Eyck Kutlu Haber

Yazarlar 29.01.2018 - 22:24, Güncelleme: 24.07.2023 - 20:42 20751+ kez okundu.
 

Jan Van Eyck Kutlu Haber

1435 ylında Belçikanın Bruges kentinde Kutlu Haber adlı eser ortaya çıkmak üzeredir.
Gençlik yıllarında resim yapıp yapmadığı hakkında hiç bir bilgiye sahip değiliz. Teknik ressam ve siyasetçi olarak kayıtlara geçmiş bir isim. Güçlü Burgundy Dükü, Dazlak Philip’in saray ressamı olarak bir çok ayrıcalıklara sahip olan Jan Van Eyck Dük için sadece önemli bir ressam değil ayrıca, önemli görevler verdiği ve yüklü paralar ödediği biridir. Bugün bir ressam olarak gizli görevlere giden Jan Van Eyck bir çok tarihçi tarafından kanıt olmasada casus olarak kabul ediliyor. Çünkü çok uzak yerlere çok uzun süreliğine seyehat ettiği kayıtlarda geçiyor. Belki de bir çok bölgesinin sınır haritalarını çizmiştir! Kırmızı türbanlı bir portrenin Jan Van Eyck’a ait bir portre olduğu düşünülüyor. Ünlü ressama saygı bugün Belçika’da hala devam ediyor. Kuzey Avrupa Rönesans’ının en kıymetli eserlerini Jan Van Eyck kırklı yaşlarının başlarında yapmıştır. Kent Katedralindeki ilk eserlerinden biri  ‘’ Ghent Mihrabıdır’’mesleki kariyerinin ilk eseri olarak kabul edilmektedir. Kuzey Avrupa da yapılan en büyük Mihrap özelliğini taşır, garip olan şey ise bu eserden önce tek bir çizimi yada tablosu olduğu bilinmiyor fakat Ghent Mihrabı oldukça profesyonel bir çalışmadır. Ve bu eserdeki bazı figürler  ‘’Kutlu Haber ‘’ adlı eserin alt yapısını oluşturmuş gibidir.   Bu eserden sonra en çok tanınan ve bilinen  eseri ise  ‘’Arnolfini’n Düğünü’’ adlı eserdir. Zengin bir İtalyan tüccarın eşi ve köpekleri ile birlikte yapılmış çalışma. Bir çok sorunun sorulduğu bu eserde çift evlimidir, eşi hamilemidir yoksa günün moda kıyafetimidir, resimdeki takunyalar önemli bir günün işaretimidir, mevsim ilkbaharmıdır ? Bu tarz sorular hala güncelliğini koruyor. Eserdeki haçlarla bezeli ayna, tanrının gözünün bu çiftin üstünde olduğunu betimliyor. Resimde bir çok gizli mesaj olduğuda dile getirilmekte. Ayrıca Jan Van Eyck kendi imzasını aynanın tam üstüne atarak ‘’ Jan Van Eyck buradaydı ‘’ diye yazmıştır. ‘’Kutlu haber ‘’ adlı başyapıtının araştırmacılar tarafından yarı gizli mesajlar taşıdığına inanılıyor. ‘’Kutlu haber ‘’ Batı sanatının en fazla merak edilen tablolarından biridir. Vazgeçilmez en önemli mesajı dünyanın değişmek üzere olduğudur. Bu yağlı boya tablo gerçek bir sanat eseridir. Bugün Washinton’daki milli sanat galerisinde sergilenen eserin boyu 91 cm, eni ise 33 cm’dir. Gerçekte küçük bir mihrap için yapılmış tamamiyle orjinal bir sanat eseridir. ‘’Kutlu Haber Bayramı ‘’ Hıristiyan dünyasının en önemli bayramlarından biridir. Luka İnciline göre 25 Mart’ta kutlanır. Luka İncilindeki hikayede; sonra melek ona şöyle dedi, Sakın korkma Meryem tanrının lutfuna mashar oldun. Bu sebeple gebe kalacaksın ve bir oğul dünyaya getireceksin ! O çocuğa İsa adını vereceksin... Tablodaki melek yüzlü Cebrail, bebek yüzlü ve özenli giysiler içinde elinde bir asa ile resmedilmiştir. Gülümseyerek Meryem’e müjdeli haberi verir gibi bir duruşu var. Elinde tuttuğu kitaptan başını yukarı doğru kaldıran Meryem’in iki eli yanlara açık adeta duru bir şaşkınlık içindedir. Şaşkınlığının asıl sebebi Cebrail tarafından verilen müjdeli haberdir. Meryem bebek İsa’ya hamiledir ve İsa’nın çok önemli bir görevi olacağının haberi verilir. İki yana açılmış ellerinin bir diğer anlamı ise tanrıya şükranlarını sunmak olarak da düşünülebilir. Eserde Meryem’in yanında duran zambaklar onun masumiyetini simgelemekte. Başının üstünde ilahi ışıklar saçan güvercin ise göklerin kutsallığını işaret ediyor. Cebrail’in Meryem’e çok yakın ve gülümseyen ifadesinde hemen yanı başında ağzından çıkan bir cümle yazılmış; ‘’Selam sana ey kayra bulan’’. Bu dokunaklı söze Meryem de cevap verir; ’’ Ben rabbimin hizmetçisiyim ‘’. Bu yazılar tanrı cennetten düzgün okuyabilsin diye, ters düz edilerek sondan başa doğru yazılmıştır! Yargılayan tanrı yerine sevgi tanrısı betimlenmiştir adeta. Yeni ve eski ahitten bahseden bu eserde, en üst kısımdaki pencerede, tek başına duran tek tanrılı dinleri sembolize eden bir tanrı durmaktadır. Bu eski ahite aittir. Resimde gözlerinizi gezdirirken biraz aşağıda üç adet pencere dikkatinizi çeker bu ise ‘’baba, oğul ve kutsal ruhu’’ sembolize eder. Duvar resimlerinde bebek Musa’nın, firavunun kızına verilişi ve Musa’nın  ‘’on emri ‘’ alışı tasfirlenmiştir. Yer kaplamalarında ise burçlar kuşağının sembolleri dikkat çekiyor. Tanrının gezegenlere hükmü ve İsa’nın kaderi ile ilgili betimlemeler de vardır. Tam köşede ise ağaçtan sarkıp, saçlarından sallanan huzur tanrısı resmedilmiş. Rivayete göre çarmıhtaki İsa’nın tasviridir. Kutlu haber; meşe ağacından yapılmış bir pano üzerine tebeşir ve tutkal karışımı hazırlanarak alt zemin oluşturulmuş. Ve zemin kısrak kuyruğu adı verilen otlar ile zımparalanmıştır. Günümüz teknolojisi ile yapılan kızıl ötesi ışınlarla resmin en alt katmanında beşyüzyıl önce Van Eyck’in çizdiği eskizler gün yüzüne çıkartılıyor. Olağan üstü ayrıntılı eskiz görenleri hayrete düşürmüş. Düşünsenize tam beşyüzyıl önce yapılan tablonun alt eskizlerine ulaşıyorsunuz, muazzam bir olay. Eserde Meryem tek mavi tonla resmedilmiş, Cebrail ve kıyafeti olağan üstü güzellikte ve detayda resmedilmiş. Esere bakan herkes resmin gerçek olduğunu düşünüyor. Bir ilizyon ustası olan Van Eyck, gerçek kumaş üzerindeki desenleri kullanmış. Kadife kumaş üzerindeki karanfiller, tanrının çiçeği kabul ediliyor ve dönemin papalarının cüppelerinde bu karanfil motifleri  kullanılmış. İnci, değerli taş ve diğer mücevherlerin derinlikleri ve meleğin kanatlarındaki renk cümbüşü eseri kusursuz kılmış. Güvercinin etrafındaki parlak ışıkda ise gerçek altın kullanmış. Eserin bitiminden tam 5 yıl sonra Jan Van Eyck ölür ve büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Fakat bugün mezarının olduğu kilise yıkıldığı için mezarının yeri maalesef bilinmiyor. Bu eserin tam dörtyüzyıl nerede olduğu bilinmiyor, ta ki Pariste Hollanda krallığı için düzenlenen bir müzayedeye kadar. Birinci Wilhem’in kolleksiyonunda ortaya çıkan eser, müzayade sonunda akrabası olan Rus Çar’ı I. Nikolay tarafından 23 bin paund ödenerek satın alınır. Kutlu Haber artık Rus kraliyet kolleksiyonunun bir parçasıdır. Saint Petersburg’daki kışlık saray eserin yeni ikametgahı olur ve daha sonra Hermitage Müzesinde sergilenmeye başlar. Aşırı sıcak ve soğuk havadan etkilenen ve hava almayan Kutlu Haber , zarar görmeye başladığı için meşe panelinden sökülerek tuvale aktarılmasına karar verilir. Hermitage müzesinde bu tarz nakil işlerini yapan eğitimli bir aile vardı fakat nakil işlemi pek de başarılı olmamıştır. Bu yüzden nakil işlemini yapan kişinin imzası yoktur. Ütüleme işlemi yapılırken aşırı sıçağa maruz kalan eserde kırışıklıklar meydana gelmiş. Genede özelliğinden birşey kaybetmeyen eser Hermitage müzesinde sergilenmeye devam eder taki 1917 Ekim devrimine kadar. Devrimi gerçekleştiren ve kraliyet mallarına el koyan Stalin gelir getirmesi için müzedeki eserleri satmaya karar verir ve bunu duyan Amerikalı kolleksiyonerlerden biri olan ve dönemin hazine bakanı Andrew Mellon bu eseri satın almak için yola çıkar. 3 Haziran 1930 yılında Hermitage müzesi müdürleri engellesede sonunda Kutlu Haber, Amerikalı kolleksiyoncuya satılır. Bugünün parası ile 3,5 milyon paund karşılığında Andrew Mellon bu eseri satın alır ve bir müzenin bodrumuna kilitler. Amerikada ve dünyada büyük buhran adı verilen ekonomik kriz patlak vermişken bir tabloya bu parayı veren hazine bakanı hakkında soruşturma açılır. Davalar sonunda 132 değerli sanat eserini kendi kolleksiyonunda toplayan Andrew Mellon tüm eserleri 17 Mart 1941 de Başkan Roosevelt’in açtığı Milli sanat galerisine bağışlanır. Kutlu haber, burada aslına uygun olarak birkaç kez daha restorasyon çalışmasına tabii olur. Eser artık Milli sanat galerisinin en kıymetli eseridir. Hermitage müzesinin direktörünün sözlerine kulak verelim ‘’Kültürel miras bir ulusun yegane değerler bütünüdür o yüzden satılamaz ‘’ .’’ Hükümetiniz kültür varlığına önem vermiyorsa işler kötüye gidiyor demektir.’’ Mikhail Piotrovsky Bu sözler bizi yönetenlere ulaşır mı, ne dersiniz? Meltem Karakoyun 29 Ocak 2018 
1435 ylında Belçikanın Bruges kentinde Kutlu Haber adlı eser ortaya çıkmak üzeredir.

Gençlik yıllarında resim yapıp yapmadığı hakkında hiç bir bilgiye sahip değiliz. Teknik ressam ve siyasetçi olarak kayıtlara geçmiş bir isim. Güçlü Burgundy Dükü, Dazlak Philip’in saray ressamı olarak bir çok ayrıcalıklara sahip olan Jan Van Eyck Dük için sadece önemli bir ressam değil ayrıca, önemli görevler verdiği ve yüklü paralar ödediği biridir. Bugün bir ressam olarak gizli görevlere giden Jan Van Eyck bir çok tarihçi tarafından kanıt olmasada casus olarak kabul ediliyor. Çünkü çok uzak yerlere çok uzun süreliğine seyehat ettiği kayıtlarda geçiyor.

Belki de bir çok bölgesinin sınır haritalarını çizmiştir!

Kırmızı türbanlı bir portrenin Jan Van Eyck’a ait bir portre olduğu düşünülüyor. Ünlü ressama saygı bugün Belçika’da hala devam ediyor. Kuzey Avrupa Rönesans’ının en kıymetli eserlerini Jan Van Eyck kırklı yaşlarının başlarında yapmıştır. Kent Katedralindeki ilk eserlerinden biri  ‘’ Ghent Mihrabıdır’’mesleki kariyerinin ilk eseri olarak kabul edilmektedir. Kuzey Avrupa da yapılan en büyük Mihrap özelliğini taşır, garip olan şey ise bu eserden önce tek bir çizimi yada tablosu olduğu bilinmiyor fakat Ghent Mihrabı oldukça profesyonel bir çalışmadır. Ve bu eserdeki bazı figürler  ‘’Kutlu Haber ‘’ adlı eserin alt yapısını oluşturmuş gibidir.   Bu eserden sonra en çok tanınan ve bilinen  eseri ise  ‘’Arnolfini’n Düğünü’’ adlı eserdir. Zengin bir İtalyan tüccarın eşi ve köpekleri ile birlikte yapılmış çalışma. Bir çok sorunun sorulduğu bu eserde çift evlimidir, eşi hamilemidir yoksa günün moda kıyafetimidir, resimdeki takunyalar önemli bir günün işaretimidir, mevsim ilkbaharmıdır ? Bu tarz sorular hala güncelliğini koruyor. Eserdeki haçlarla bezeli ayna, tanrının gözünün bu çiftin üstünde olduğunu betimliyor. Resimde bir çok gizli mesaj olduğuda dile getirilmekte. Ayrıca Jan Van Eyck kendi imzasını aynanın tam üstüne atarak ‘’ Jan Van Eyck buradaydı ‘’ diye yazmıştır. ‘’Kutlu haber ‘’ adlı başyapıtının araştırmacılar tarafından yarı gizli mesajlar taşıdığına inanılıyor. ‘’Kutlu haber ‘’ Batı sanatının en fazla merak edilen tablolarından biridir. Vazgeçilmez en önemli mesajı dünyanın değişmek üzere olduğudur.

Bu yağlı boya tablo gerçek bir sanat eseridir.

Bugün Washinton’daki milli sanat galerisinde sergilenen eserin boyu 91 cm, eni ise 33 cm’dir. Gerçekte küçük bir mihrap için yapılmış tamamiyle orjinal bir sanat eseridir. ‘’Kutlu Haber Bayramı ‘’ Hıristiyan dünyasının en önemli bayramlarından biridir. Luka İnciline göre 25 Mart’ta kutlanır. Luka İncilindeki hikayede; sonra melek ona şöyle dedi, Sakın korkma Meryem tanrının lutfuna mashar oldun. Bu sebeple gebe kalacaksın ve bir oğul dünyaya getireceksin ! O çocuğa İsa adını vereceksin... Tablodaki melek yüzlü Cebrail, bebek yüzlü ve özenli giysiler içinde elinde bir asa ile resmedilmiştir. Gülümseyerek Meryem’e müjdeli haberi verir gibi bir duruşu var. Elinde tuttuğu kitaptan başını yukarı doğru kaldıran Meryem’in iki eli yanlara açık adeta duru bir şaşkınlık içindedir. Şaşkınlığının asıl sebebi Cebrail tarafından verilen müjdeli haberdir. Meryem bebek İsa’ya hamiledir ve İsa’nın çok önemli bir görevi olacağının haberi verilir. İki yana açılmış ellerinin bir diğer anlamı ise tanrıya şükranlarını sunmak olarak da düşünülebilir. Eserde Meryem’in yanında duran zambaklar onun masumiyetini simgelemekte. Başının üstünde ilahi ışıklar saçan güvercin ise göklerin kutsallığını işaret ediyor. Cebrail’in Meryem’e çok yakın ve gülümseyen ifadesinde hemen yanı başında ağzından çıkan bir cümle yazılmış; ‘’Selam sana ey kayra bulan’’.

Bu dokunaklı söze Meryem de cevap verir; ’’ Ben rabbimin hizmetçisiyim ‘’.

Bu yazılar tanrı cennetten düzgün okuyabilsin diye, ters düz edilerek sondan başa doğru yazılmıştır! Yargılayan tanrı yerine sevgi tanrısı betimlenmiştir adeta. Yeni ve eski ahitten bahseden bu eserde, en üst kısımdaki pencerede, tek başına duran tek tanrılı dinleri sembolize eden bir tanrı durmaktadır. Bu eski ahite aittir. Resimde gözlerinizi gezdirirken biraz aşağıda üç adet pencere dikkatinizi çeker bu ise ‘’baba, oğul ve kutsal ruhu’’ sembolize eder. Duvar resimlerinde bebek Musa’nın, firavunun kızına verilişi ve Musa’nın  ‘’on emri ‘’ alışı tasfirlenmiştir. Yer kaplamalarında ise burçlar kuşağının sembolleri dikkat çekiyor. Tanrının gezegenlere hükmü ve İsa’nın kaderi ile ilgili betimlemeler de vardır. Tam köşede ise ağaçtan sarkıp, saçlarından sallanan huzur tanrısı resmedilmiş. Rivayete göre çarmıhtaki İsa’nın tasviridir. Kutlu haber; meşe ağacından yapılmış bir pano üzerine tebeşir ve tutkal karışımı hazırlanarak alt zemin oluşturulmuş.

Ve zemin kısrak kuyruğu adı verilen otlar ile zımparalanmıştır.

Günümüz teknolojisi ile yapılan kızıl ötesi ışınlarla resmin en alt katmanında beşyüzyıl önce Van Eyck’in çizdiği eskizler gün yüzüne çıkartılıyor. Olağan üstü ayrıntılı eskiz görenleri hayrete düşürmüş. Düşünsenize tam beşyüzyıl önce yapılan tablonun alt eskizlerine ulaşıyorsunuz, muazzam bir olay. Eserde Meryem tek mavi tonla resmedilmiş, Cebrail ve kıyafeti olağan üstü güzellikte ve detayda resmedilmiş. Esere bakan herkes resmin gerçek olduğunu düşünüyor. Bir ilizyon ustası olan Van Eyck, gerçek kumaş üzerindeki desenleri kullanmış. Kadife kumaş üzerindeki karanfiller, tanrının çiçeği kabul ediliyor ve dönemin papalarının cüppelerinde bu karanfil motifleri  kullanılmış. İnci, değerli taş ve diğer mücevherlerin derinlikleri ve meleğin kanatlarındaki renk cümbüşü eseri kusursuz kılmış. Güvercinin etrafındaki parlak ışıkda ise gerçek altın kullanmış. Eserin bitiminden tam 5 yıl sonra Jan Van Eyck ölür ve büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Fakat bugün mezarının olduğu kilise yıkıldığı için mezarının yeri maalesef bilinmiyor. Bu eserin tam dörtyüzyıl nerede olduğu bilinmiyor, ta ki Pariste Hollanda krallığı için düzenlenen bir müzayedeye kadar. Birinci Wilhem’in kolleksiyonunda ortaya çıkan eser, müzayade sonunda akrabası olan Rus Çar’ı I. Nikolay tarafından 23 bin paund ödenerek satın alınır.

Kutlu Haber artık Rus kraliyet kolleksiyonunun bir parçasıdır.

Saint Petersburg’daki kışlık saray eserin yeni ikametgahı olur ve daha sonra Hermitage Müzesinde sergilenmeye başlar. Aşırı sıcak ve soğuk havadan etkilenen ve hava almayan Kutlu Haber , zarar görmeye başladığı için meşe panelinden sökülerek tuvale aktarılmasına karar verilir. Hermitage müzesinde bu tarz nakil işlerini yapan eğitimli bir aile vardı fakat nakil işlemi pek de başarılı olmamıştır. Bu yüzden nakil işlemini yapan kişinin imzası yoktur. Ütüleme işlemi yapılırken aşırı sıçağa maruz kalan eserde kırışıklıklar meydana gelmiş. Genede özelliğinden birşey kaybetmeyen eser Hermitage müzesinde sergilenmeye devam eder taki 1917 Ekim devrimine kadar. Devrimi gerçekleştiren ve kraliyet mallarına el koyan Stalin gelir getirmesi için müzedeki eserleri satmaya karar verir ve bunu duyan Amerikalı kolleksiyonerlerden biri olan ve dönemin hazine bakanı Andrew Mellon bu eseri satın almak için yola çıkar. 3 Haziran 1930 yılında Hermitage müzesi müdürleri engellesede sonunda Kutlu Haber, Amerikalı kolleksiyoncuya satılır. Bugünün parası ile 3,5 milyon paund karşılığında Andrew Mellon bu eseri satın alır ve bir müzenin bodrumuna kilitler. Amerikada ve dünyada büyük buhran adı verilen ekonomik kriz patlak vermişken bir tabloya bu parayı veren hazine bakanı hakkında soruşturma açılır. Davalar sonunda 132 değerli sanat eserini kendi kolleksiyonunda toplayan Andrew Mellon tüm eserleri 17 Mart 1941 de Başkan Roosevelt’in açtığı Milli sanat galerisine bağışlanır. Kutlu haber, burada aslına uygun olarak birkaç kez daha restorasyon çalışmasına tabii olur. Eser artık Milli sanat galerisinin en kıymetli eseridir. Hermitage müzesinin direktörünün sözlerine kulak verelim ‘’Kültürel miras bir ulusun yegane değerler bütünüdür o yüzden satılamaz ‘’ .’’ Hükümetiniz kültür varlığına önem vermiyorsa işler kötüye gidiyor demektir.’’ Mikhail Piotrovsky Bu sözler bizi yönetenlere ulaşır mı, ne dersiniz?

Meltem Karakoyun 29 Ocak 2018 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ankara web tasarım