İşletmelerin Karşılaştığı 4 Temel Siber Güvenlik Zorluğu Neler?

Teknoloji 06.01.2025 - 11:33, Güncelleme: 06.01.2025 - 19:17 9551 kez okundu.
 

İşletmelerin Karşılaştığı 4 Temel Siber Güvenlik Zorluğu Neler?

Dijital dönüşümün sonucu olarak uzaktan çalışmanın benimsenmesi internete bağlı cihazların artışı siber saldırılara karşı açıklığı önemli ölçüde arttırıyor.
Bu yeni düzende, saldırı yüzeyi genişlerken, işletmeler özellikle siber suçlular için daha cazip hedefler haline geliyor. Pek çok küçük ölçekli şirket kendisinin saldırı için fazla "küçük" olduğunu düşünse de gerçekte siber suçlular, daha büyük ve daha kazançlı hedeflere yönelmeden önce bu işletmeleri test alanı olarak kullanabiliyor. WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez’e göre, her büyüklükteki şirketin kendi siber güvenlik düruşunu iyileştirmesi bir zorunluluk. Bu kapsamda Evmez, şirketlerin karşı karşıya kaldığı dört temel siber güvenlik zorluğunu ve bu sorunlara karşı MDR (Yönetilen Tespit ve Yanıt) hizmetlerinin nasıl bir çözüm sunduğunu değerlendiriyor. Karmaşık ve Evrilen Siber Tehditler Dijital tehditlerin giderek daha sofistike hale gelmesi, işletmelerin kendilerini etkili bir şekilde savunmasını zorlaştırıyor. Siber suçlular tarafından geliştirilen ve çok hızlı bir şekilde yeniliklere uyum sağlayabilen yöntemler, şirketlerin mevcut savunma altyapılarını çoğu kez yetersiz bırakıyor. Living-off-the-land (LotL) gibi teknikler ve fidye yazılımı saldırıları, geleneksel güvenlik çözümlerini aşarak şirketlerin zayıf noktalarından faydalanabiliyor. Bu tür tehditler, genellikle fark edilmeden uzun bir süre aktif kalabiliyor ve işletmeleri hem ekonomik hem de operasyonel açıdan büyük risk altına sokuyor. Siber Güvenlik Uzmanı Eksikliği İşletmelerin büyük bir kısmı, yeterli siber güvenlik uzmanı istihdam edemiyor. Bu durum, etkin bir savunma oluşturulmasının önünde önemli bir engel teşkil ediyor. Uzman personel eksikliği, hem gelişmiş koruma teknolojilerinin entegre edilmesini zorlaştırıyor hem de olaylara proaktif bir şekilde yanıt verilmesini engelliyor. Bu eksiklik ayrıca işletmelerin sürekli değişen tehdit trendlerini takip etmesini ve kendilerini bu tehditlere karşı uyarlamasını güçleştiriyor. Uyum Yükümlülükleriyle Başa Çıkma Avrupa Birliği’nin NIS2 ve DORA gibi düzenlemeleri, işletmelerin yasal uyumluluğunu sağlamasını zorunlu kılıyor. Ancak pek çok şirket, bu konularda yeterli deneyime sahip olmadığı için uyum süreçlerinde büyük zorluklar yaşıyor. Bu yasal gerekliliklere uyum sağlamamak, sadece ağır para cezalarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri güveninin kaybına ve işletme sürekliliğinin risk altına girmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, hem düzenlemelere uyumun hem de etkin bir siber güvenlik stratejisinin benimsenmesi kritik bir öneme sahip. Siber Saldırıların Ekonomik Bedeli Siber saldırıların maliyeti, şirketlerin finansal dengelerini önemli ölçülerde etkileyebiliyor. Microsoft Security’nin bir raporuna göre, küçük veya orta büyüklükteki bir işletmeye yönelik bir siber saldırının ortalama maliyeti 255 bin dolar civarındayken, bu rakam bazı durumlarda 7 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Ponemon Enstitüsü’nün tahminlerine göre, bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 2,98 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Bu maliyetlerin büyük bir kısmı, olayın soruşturulması, sistemlerin kurtarılması ve itibar kaybının yaratıldığı etkilerden kaynaklanıyor. MDR Hizmetlerinin Rolü Yönetilen Tespit ve Yanıt (MDR) hizmetleri, işletmelerin siber güvenlik duruşunu güçlendirmek için çok önemli bir destek sunuyor. MSP'ler tarafından sağlanan bu hizmetler, tehditlerin hızlı ve etkin bir şekilde tespit edilmesine, etkilerinin azaltılmasına ve işletme kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak tanıyor. MDR hizmetleri, güvenlik olaylarının 7/24 izlenmesini sağlayan uzman ekiplerle, yapay zeka destekli çözümler sunarak karmaşık tehditlerin tespit edilmesinde kritik bir rol oynuyor. Bu hizmetler, sadece tehditleri belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda bu tehditlere hızlı bir şekilde yanıt verilmesini ve yayılmasının önlenmesini sağlıyor. MDR çözümlerini uygulayan işletmeler, düzenlemelere uyum sürecini kolaylaştırıyor, olası yasal yaptırım risklerini minimize ediyor ve güvenlik yönetimi maliyetlerini optimize edebiliyor. Bu nedenlerle, MDR hizmetleri sadece bir güvenlik aracı değil, aynı zamanda şirketlerin en değerli varlıklarını korumak için kritik bir strateji olarak öne çıkıyor.
Dijital dönüşümün sonucu olarak uzaktan çalışmanın benimsenmesi internete bağlı cihazların artışı siber saldırılara karşı açıklığı önemli ölçüde arttırıyor.

Bu yeni düzende, saldırı yüzeyi genişlerken, işletmeler özellikle siber suçlular için daha cazip hedefler haline geliyor. Pek çok küçük ölçekli şirket kendisinin saldırı için fazla "küçük" olduğunu düşünse de gerçekte siber suçlular, daha büyük ve daha kazançlı hedeflere yönelmeden önce bu işletmeleri test alanı olarak kullanabiliyor.

WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez’e göre, her büyüklükteki şirketin kendi siber güvenlik düruşunu iyileştirmesi bir zorunluluk. Bu kapsamda Evmez, şirketlerin karşı karşıya kaldığı dört temel siber güvenlik zorluğunu ve bu sorunlara karşı MDR (Yönetilen Tespit ve Yanıt) hizmetlerinin nasıl bir çözüm sunduğunu değerlendiriyor.

Karmaşık ve Evrilen Siber Tehditler

Dijital tehditlerin giderek daha sofistike hale gelmesi, işletmelerin kendilerini etkili bir şekilde savunmasını zorlaştırıyor. Siber suçlular tarafından geliştirilen ve çok hızlı bir şekilde yeniliklere uyum sağlayabilen yöntemler, şirketlerin mevcut savunma altyapılarını çoğu kez yetersiz bırakıyor. Living-off-the-land (LotL) gibi teknikler ve fidye yazılımı saldırıları, geleneksel güvenlik çözümlerini aşarak şirketlerin zayıf noktalarından faydalanabiliyor. Bu tür tehditler, genellikle fark edilmeden uzun bir süre aktif kalabiliyor ve işletmeleri hem ekonomik hem de operasyonel açıdan büyük risk altına sokuyor.

Siber Güvenlik Uzmanı Eksikliği

İşletmelerin büyük bir kısmı, yeterli siber güvenlik uzmanı istihdam edemiyor. Bu durum, etkin bir savunma oluşturulmasının önünde önemli bir engel teşkil ediyor. Uzman personel eksikliği, hem gelişmiş koruma teknolojilerinin entegre edilmesini zorlaştırıyor hem de olaylara proaktif bir şekilde yanıt verilmesini engelliyor. Bu eksiklik ayrıca işletmelerin sürekli değişen tehdit trendlerini takip etmesini ve kendilerini bu tehditlere karşı uyarlamasını güçleştiriyor.

Uyum Yükümlülükleriyle Başa Çıkma

Avrupa Birliği’nin NIS2 ve DORA gibi düzenlemeleri, işletmelerin yasal uyumluluğunu sağlamasını zorunlu kılıyor. Ancak pek çok şirket, bu konularda yeterli deneyime sahip olmadığı için uyum süreçlerinde büyük zorluklar yaşıyor. Bu yasal gerekliliklere uyum sağlamamak, sadece ağır para cezalarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri güveninin kaybına ve işletme sürekliliğinin risk altına girmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, hem düzenlemelere uyumun hem de etkin bir siber güvenlik stratejisinin benimsenmesi kritik bir öneme sahip.

Siber Saldırıların Ekonomik Bedeli

Siber saldırıların maliyeti, şirketlerin finansal dengelerini önemli ölçülerde etkileyebiliyor. Microsoft Security’nin bir raporuna göre, küçük veya orta büyüklükteki bir işletmeye yönelik bir siber saldırının ortalama maliyeti 255 bin dolar civarındayken, bu rakam bazı durumlarda 7 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Ponemon Enstitüsü’nün tahminlerine göre, bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 2,98 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Bu maliyetlerin büyük bir kısmı, olayın soruşturulması, sistemlerin kurtarılması ve itibar kaybının yaratıldığı etkilerden kaynaklanıyor.

MDR Hizmetlerinin Rolü

Yönetilen Tespit ve Yanıt (MDR) hizmetleri, işletmelerin siber güvenlik duruşunu güçlendirmek için çok önemli bir destek sunuyor. MSP'ler tarafından sağlanan bu hizmetler, tehditlerin hızlı ve etkin bir şekilde tespit edilmesine, etkilerinin azaltılmasına ve işletme kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak tanıyor. MDR hizmetleri, güvenlik olaylarının 7/24 izlenmesini sağlayan uzman ekiplerle, yapay zeka destekli çözümler sunarak karmaşık tehditlerin tespit edilmesinde kritik bir rol oynuyor.

Bu hizmetler, sadece tehditleri belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda bu tehditlere hızlı bir şekilde yanıt verilmesini ve yayılmasının önlenmesini sağlıyor. MDR çözümlerini uygulayan işletmeler, düzenlemelere uyum sürecini kolaylaştırıyor, olası yasal yaptırım risklerini minimize ediyor ve güvenlik yönetimi maliyetlerini optimize edebiliyor. Bu nedenlerle, MDR hizmetleri sadece bir güvenlik aracı değil, aynı zamanda şirketlerin en değerli varlıklarını korumak için kritik bir strateji olarak öne çıkıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu