ince Çizgi
Siyaset
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
20.11.2018 - 19:07, Güncelleme:
20.11.2018 - 19:07 2321+ kez okundu.
ince Çizgi
ince Çizgi
Aralarında ince bir çizgi var.. Dostluk, arkadaşlık, bağlılık, saygınlık.. Sevgi, iyi niyet...
* Tüm bu olumlu düşünce ve davranışlar kimi zaman tek bir yanlış adımla tersine döner..
* Dostluğun yerini düşmanlık.. Arkadaşlığın yerini küslük.. Bağlılığın yerini hiçe sayma.. Saygınlığın yerini vurdum duymaz saygısızlık.. Sevginin ve iyi niyetin yerini kötülük alır. Hiç de zor değildir bu bir uçtan diğerine geçişler. Özellikle içinde bulunduğumuz yaşam tarzı ve dayatılan sistem içerisinde..
* Ve gün gelir bir bakmışsın sen, sen olmaktan çıkmış, düşünce yapın dayatılan sisteme özdeş bulursun kendini.. Bunu bilmeden.. Farkında olmadan.. Bilinç dışı yaparsın.. Sizlerde farketmissinizdir hatta belki siz bile yapmışsınızdır şunu; Herhangi bir ülkenin herhangi bir şehrinde meydana gelen Terör saldırısında yüreğimiz o ülkenin acısı ile burkulur.
En az "O" millet'in içine düşen kor ateş kadar üzüntü duyar ve gündemimizde dualar göndeririz, yakınlarını kaybeden ailelere..
Buraya kadar son derece normal bir tepkidir bu toplumca gösterdiğimiz..
Ama sonra ne oluyorsa oluyor, hızımızı mı alamıyoruz, birlik beraberlik dürtümüzün boyutumu sınırsız bir hal alıyor nedir? işte bunu tam olarak çözemediğim, bir sosyal medya tepkisi ile profil resimlerimizi "O BAHSİ GEÇEN ÜLKENİN BAYRAĞI" na sarıp sarmalıyoruz.
Bir örnek vermem gerekirse, 2015 yılında Fransada ki Terör saldırısında aynı anda HEPİMİZ FRANSIZ.
Paris, duyduğum anda yıkıldım. Neden mi? Bir başka şehirde tanışıp dost olduğum ve yaklaşık altı yıl komşum olan hanım Fransız asıllıydı ve tam da o gün Fransaya gitmişti.
Kendisinden haber alana kadar "ya bir şey olmuşsa" sorusuyla içim yanmıştı..
Öyle ya; Teror'ün ciğer yakan yanını bizden başka kaç ülke bu kadar derinden yaşamış, kaç ülke bile bile bu kadar terorle iç içe seksek oynamıştır. (aslına bakarsanız bu ülkelerin de sayısı çok ama o bir başka makale konusu)
* Kimseyle aynı fikirde olmak mecburiyetimiz elbette yok.. kim ne düşünür, nasıl tepki verir ayrıca ne beni ne de bir başkasını ilgilendirir.
Benim burada dile getirmek istediğim ARADAKİ ince Çizgi.
* Biz Türkler farklı kültürleri bünyesinde taşıyan özel bir milletiz. Biz bu kültürlerle birlikte yaşadık. Ermenilerle, Yahudilerle ailelerimiz (benim kuşağım) komşuydu, arkadaşdı.
Bugünün politikaları ile kanlı bıçaklı olduğumuz "Etnik kökenler" bir Çerkez kızı olarak gururla söyleyebilirim ki bizlerin zenginliğidir.
Her yıl 24 Nisanda yaşadığım ülkede, Ermenilerle soykırım gerginliğinde Türk toplumu üyeleriyle birlikte üstün olma yarışındayız.
Soykırım vardırı, yoktura dönüştürmek adına.
Öte yandan oğlumun en samimi arkadaşı Ermeni asıllı bir Kanadalı.
Ailesi Türk kahvesini çok sevdiğinden zaman zaman kapıyı çalıp içeri girerler, iki sohbet arası kahve yudumlarız karşılıklı...
Öyle güzel insanlardırki o sohbet'in tadı da en az yudumladığımız kahvenin kıvamındadır..
Bunun yanında; Gezi olaylarında benim gözyaşlarımı görüp teselli etmeye çalışan, üzüntüsünü dile getirip sarılan İngilizdi, İtalyandı, Çinliydi, Almandı, İrlandalıydı, Libyalıydı, Amerikalıydı, Kanadaliydı, Jameikalıydı..
Kimse "Amaaan ya bırak!" demedi.. Kimse "Olmuşsa olmuş, heryerde neler oluyor" demedi.. Ama hiç kimse hergün kullandıkları sosyal medyada Al Bayrağımla da profillerinde tepki!! göstermedi sadece büyük bir empati ile sorularıyla anlamaya çalışarak dinledi..
Diyeceğim kendinize bir sorun lütfen. Gerçekte kimi protesto ediyor, kimi nasıl destekliyorsunuz?
Yada eleştirilerinizde Hedef aldıklarınız kim?
* ÜLKELER Mİ? DEVLET LERIN POLİTİKALARI MI? HALK MI? SEN Mİ? O MU? ... KİM ??
icTen
Özlemim isimli yazım için TIKLAYIN
ince Çizgi
Aralarında ince bir çizgi var.. Dostluk, arkadaşlık, bağlılık, saygınlık.. Sevgi, iyi niyet...
* Tüm bu olumlu düşünce ve davranışlar kimi zaman tek bir yanlış adımla tersine döner..
* Dostluğun yerini düşmanlık.. Arkadaşlığın yerini küslük.. Bağlılığın yerini hiçe sayma.. Saygınlığın yerini vurdum duymaz saygısızlık.. Sevginin ve iyi niyetin yerini kötülük alır. Hiç de zor değildir bu bir uçtan diğerine geçişler. Özellikle içinde bulunduğumuz yaşam tarzı ve dayatılan sistem içerisinde..
* Ve gün gelir bir bakmışsın sen, sen olmaktan çıkmış, düşünce yapın dayatılan sisteme özdeş bulursun kendini.. Bunu bilmeden.. Farkında olmadan.. Bilinç dışı yaparsın.. Sizlerde farketmissinizdir hatta belki siz bile yapmışsınızdır şunu; Herhangi bir ülkenin herhangi bir şehrinde meydana gelen Terör saldırısında yüreğimiz o ülkenin acısı ile burkulur.
En az "O" millet'in içine düşen kor ateş kadar üzüntü duyar ve gündemimizde dualar göndeririz, yakınlarını kaybeden ailelere..
Buraya kadar son derece normal bir tepkidir bu toplumca gösterdiğimiz..
Ama sonra ne oluyorsa oluyor, hızımızı mı alamıyoruz, birlik beraberlik dürtümüzün boyutumu sınırsız bir hal alıyor nedir? işte bunu tam olarak çözemediğim, bir sosyal medya tepkisi ile profil resimlerimizi "O BAHSİ GEÇEN ÜLKENİN BAYRAĞI" na sarıp sarmalıyoruz. Bir örnek vermem gerekirse, 2015 yılında Fransada ki Terör saldırısında aynı anda HEPİMİZ FRANSIZ. Paris, duyduğum anda yıkıldım. Neden mi? Bir başka şehirde tanışıp dost olduğum ve yaklaşık altı yıl komşum olan hanım Fransız asıllıydı ve tam da o gün Fransaya gitmişti. Kendisinden haber alana kadar "ya bir şey olmuşsa" sorusuyla içim yanmıştı.. Öyle ya; Teror'ün ciğer yakan yanını bizden başka kaç ülke bu kadar derinden yaşamış, kaç ülke bile bile bu kadar terorle iç içe seksek oynamıştır. (aslına bakarsanız bu ülkelerin de sayısı çok ama o bir başka makale konusu) * Kimseyle aynı fikirde olmak mecburiyetimiz elbette yok.. kim ne düşünür, nasıl tepki verir ayrıca ne beni ne de bir başkasını ilgilendirir.Benim burada dile getirmek istediğim ARADAKİ ince Çizgi.
* Biz Türkler farklı kültürleri bünyesinde taşıyan özel bir milletiz. Biz bu kültürlerle birlikte yaşadık. Ermenilerle, Yahudilerle ailelerimiz (benim kuşağım) komşuydu, arkadaşdı. Bugünün politikaları ile kanlı bıçaklı olduğumuz "Etnik kökenler" bir Çerkez kızı olarak gururla söyleyebilirim ki bizlerin zenginliğidir. Her yıl 24 Nisanda yaşadığım ülkede, Ermenilerle soykırım gerginliğinde Türk toplumu üyeleriyle birlikte üstün olma yarışındayız. Soykırım vardırı, yoktura dönüştürmek adına. Öte yandan oğlumun en samimi arkadaşı Ermeni asıllı bir Kanadalı. Ailesi Türk kahvesini çok sevdiğinden zaman zaman kapıyı çalıp içeri girerler, iki sohbet arası kahve yudumlarız karşılıklı... Öyle güzel insanlardırki o sohbet'in tadı da en az yudumladığımız kahvenin kıvamındadır.. Bunun yanında; Gezi olaylarında benim gözyaşlarımı görüp teselli etmeye çalışan, üzüntüsünü dile getirip sarılan İngilizdi, İtalyandı, Çinliydi, Almandı, İrlandalıydı, Libyalıydı, Amerikalıydı, Kanadaliydı, Jameikalıydı.. Kimse "Amaaan ya bırak!" demedi.. Kimse "Olmuşsa olmuş, heryerde neler oluyor" demedi.. Ama hiç kimse hergün kullandıkları sosyal medyada Al Bayrağımla da profillerinde tepki!! göstermedi sadece büyük bir empati ile sorularıyla anlamaya çalışarak dinledi.. Diyeceğim kendinize bir sorun lütfen. Gerçekte kimi protesto ediyor, kimi nasıl destekliyorsunuz? Yada eleştirilerinizde Hedef aldıklarınız kim? * ÜLKELER Mİ? DEVLET LERIN POLİTİKALARI MI? HALK MI? SEN Mİ? O MU? ... KİM ?? icTen Özlemim isimli yazım için TIKLAYIN
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.