Çıntar Toplarken
Çıntar Toplarken
Çıntar Toplarken Beslenmek için yerel tohumlara, buğdaya, mısıra, soğana, patatese ihtiyacımız olduğu kadar doğada adını bilmediğimiz sayısız tatlara da ihtiyacımız var.
Büyük şehirlerde, özel yetişen kültür mantarları tüketiliyor oysa, Anadolu'da her yörenin kendine özgü çok farklı mantar çeşitleri var. Keşke herkesin bu çeşitleri tatma imkanı olsa. Muğla bölgesinde bulunan, ÇINTAR ya da MENNE adı verilen bir mantar türü ise bu mevsimde herkesin en sevdiği lezzetlerden biri. Yağmurların arkasından, orman içlerinde özellikle çam ağaçlarının diplerinde, nemli yerlerde çam iğnelerinin altına gizlenmiş durumda bulunur. Bir çok yöre de farklı isimlerle bilinse de, buralarda özellikle köylüler çok iyi tanırlar ve yol kenarlarında, köylü pazarlarında satarlar. Satın alırken pahalı olduğunu düşüyorsanız mutlaka toplamak için bir deneyim yaşamanız gerekiyor.
Toplaması zahmetli, ancak bulması o kadar keyifli ki bunu yaşamadan anlamak imkansız.
Muhteşem bir ormanın içinde, püren dallarının arasında ilerliyorsunuz, elinizde bir sopa ile ağaç diplerini eşelerken, bir anda irili ufaklı kızıla yakın, parlak turuncu harika bir renk çıkabiliyor karşınıza. Doğaya teşekkür ederek alıyorsunuz. Köküne zarar vermeden, başka canlıların hakkını yemeden. Elbette çok mantar çeşitleri var, zehirli türlere çok fazla rastlayabiliyorsunuz, bir birine çok benzeyen türleri de olduğu için mutlaka bilen birine sorarak toplamak ya da yemek gerekiyor. Çıntarı, kızartarak, soğan, sarımsak ve patatesle kavurarak, ya da mangalda pişirerek tüketebilirsiniz.
Bugün limon ilave edilince daha lezzetli olduğunu da öğrendik..
Lezzetli olmasının yanında besleyici özelliği de çok fazla.. Doğa çok zengin, bize her türlü besini en kolay şekilde karşılıksız bir şekilde sunmuş. Yapmamız gereken tek şey paylaşmak !! Doğayı harap etmeden, bize verdiklerini almak, Muhteşem Göcek ormanlarında, ağaçları seyreltmek amacıyla yer yer kıyımlar yapılmış. Hiç ummadığınız dağ başında bir villa, ya da devam eden bir inşaat görebiliyorsunuz. Bize göre keşfedilmemiş bu muhteşem doğada, yer yer betonlar yükseliyor. Köylü ekim yapmaktan uzaklaşınca, toprağını yok pahasına satıp, şehirli olmayı tercih etmiş. Sadece turizmden para kazanmak, bu bereketli toprakları kaderine terk etmek, köylünün tohumdan, topraktan, üretimden uzaklaşmış olması üzüntü verici. Tüm bu düşüncelerin arasında, Göcek Kültür ve Turizm Derneğinin düzenlediği Çıntar Toplama Yarışması sona eriyor. En çok Çıntarı toplayan, en büyük Çıntarı toplayan şeklinde bir değerlendirme yapılıyor ve kazanan üç kişiye bir daha ki sefere Çıntar toplarken kullanacakları sepetler hediye ediliyor. Toplanan Çıntarlar ise hep birlikte pişirilip, bizim toplumumuza özgü bir güzellikle paylaşarak yeniliyor. Yeni dostlukların başlangıcı atılırken, ilk kez Çıntar toplayan biri olarak bulduğum bir kaç Çıntarı sadece fotoğrafla ölümsüzleştiriyorum. Doğanın zenginliği hiç bitmez, yeter ki biz paylaşmayı bilelim.
Ebru Oğuzhan Yeter
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.