Bursa’da 15 Temmuz’da darbeyi durduran komutan anlattı
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
15.07.2021 - 17:55, Güncelleme:
15.07.2021 - 17:55 3888+ kez okundu.
Bursa’da 15 Temmuz’da darbeyi durduran komutan anlattı
İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016’da Bursa’da yaşananları anlattı. Saldık, “O gece sözde sıkıyönetim komutanı ilan edilen Yurdakul Akkuş’u nizamiyeden sürükleyerek dışarı attım ve gözaltına alınmasını sağladım” dedi.5 yıl önce bugün FETÖ tarafından girişilen hain darbe girişiminin Bursa’da önlenmesinde büyük rol oynayan dönemin İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Saldık, “15 Temmuz saat 22.45 sıralarında gelen telefon bilgisiyle genelkurmaydan sıkıyönetim emri geldiğini, FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Hemen erkan başkanını arayıp emrin kanunsuz olduğunu ve garnizona gideceğimi, kendisinin de gelmesi gerektiğini söyledim. Büyük bir şok yaşadım ancak kendimi hızlıca toparladım. Bir gün önce ayak parmağım sakatlanmıştı. O sargılı ayağımla 23.00 sıralarında garnizona hareket ettim. Yolda valimizi arayıp bilgi vermek istedim. Heyecanla önceden Bursa’da görev yapan dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu aramışım. Ona darbeyi haber verdim. O da bana ’Paşam ben Antalya Karaloğlu’ deyince telefonu kapatıp Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü aradım. Ona, ’Sayın Valim, ben bu ihanete müsaade etmem. Evden emir verdim, nizamiyeyi kapatın içeri kimseyi almayın. Ben müdahale etmeye gidiyorum. Vatanın ve milletin emrindeyim’ dedim” diye konuştu.“Saat 23.25 sıralarında nizamiyeye girdim. Nizamiye kapısının tam kapatılmadığını gördüm ve askerlere tekrar emir verdi. Gece görevli askerleri görünce onlara yöneldim. Onlara ve nizamiyedekilere yönelik bağıra bağıra bir konuşma yaptım” diyerek sözlerini sürdüren Saldık, “Bu emrin kanunsuz olduğunu anlattım. Kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun diye uyarıcı konuşmalar yaptım. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada önüme biri dikildi. Bana yüksek sesle ’Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedi. Bunu duyunca sinirle onu yumruklayıp yere düşürdüm. Sargılı ayağımla onu tekmeledim. Erkan başkanı beni tuttu. Kendimi toparladım. Tekrar nizamiyeye yöneldim. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. Ben koşunca o da kaçtı. ’Yakalayın’ dedim kimse oralı olmadı. Ben o sargılı ayağımla peşinden koştum, yakaladım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım” ifadelerini kullandı.JÖH timine ‘içeri girmeye çalışan olursa vurun’ diye emir verdiğini anlatan Saldık, “Meğer ben sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’u dışarı atarak onun silahlıktan malzeme alan askerlerle buluşmasına engel olmuşum. Silahlıkları alıp anahtarları üzerime yerleştirdim. Böylelikle askerlerin silahlanmasını engelledim. Yani bizzat yumruklarımla, yaptığım mücadelemle büyük bir vatan millet sevgisiyle canımı ortaya koyarak garnizona sahip çıktım. Oradan makama geldiğimde öğrendim ki gizlice garnizona girmiş. Birçok eylemler yapmış, erleri silahlandırmış, ilçelere darbe emri vermiş ayaklandırmış. Hemen kontrolü ele aldım. Nerede diye sorduğumda Osmangazi’ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana ’Sabaha kalabilir mi’ diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi’de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye’de ilk defa bir sıkıyönetim komutanını gözaltına aldırdım” diye konuştu.“Darbe girişimi başarılı olsaydı, Türk halkını büyük bir felaket bekliyordu” diyerek sözlerini devam eden Saldık, “Öncelikli darbeye karşı koyan vatanseverleri başta ben olmak üzere infaz ederlerdi. Ardından da ülkemiz tüm demokratik hukuk devleti niteliklerini kaybederdi. Emperyalizmin bir kölesi haline getirilirdi. Ben nasıl vatan millet sevgim ile dimdik darbeye karşı durduysam, binlerce vatan evladı da sokaklara dökülerek aynı duyguyla emperyalizmin oyunlarına direndi ve Türkiye’yi esir almasına müsaade etmedi” dedi.İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, ayrıca yıllar önce iç görevde teröristle çıkan çatışmada helikopter düşmesiyle gazi unvanını da almıştı.
İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, FETÖ’nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz 2016’da Bursa’da yaşananları anlattı. Saldık, “O gece sözde sıkıyönetim komutanı ilan edilen Yurdakul Akkuş’u nizamiyeden sürükleyerek dışarı attım ve gözaltına alınmasını sağladım” dedi.
5 yıl önce bugün FETÖ tarafından girişilen hain darbe girişiminin Bursa’da önlenmesinde büyük rol oynayan dönemin İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Saldık, “15 Temmuz saat 22.45 sıralarında gelen telefon bilgisiyle genelkurmaydan sıkıyönetim emri geldiğini, FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Hemen erkan başkanını arayıp emrin kanunsuz olduğunu ve garnizona gideceğimi, kendisinin de gelmesi gerektiğini söyledim. Büyük bir şok yaşadım ancak kendimi hızlıca toparladım. Bir gün önce ayak parmağım sakatlanmıştı. O sargılı ayağımla 23.00 sıralarında garnizona hareket ettim. Yolda valimizi arayıp bilgi vermek istedim. Heyecanla önceden Bursa’da görev yapan dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu aramışım. Ona darbeyi haber verdim. O da bana ’Paşam ben Antalya Karaloğlu’ deyince telefonu kapatıp Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü aradım. Ona, ’Sayın Valim, ben bu ihanete müsaade etmem. Evden emir verdim, nizamiyeyi kapatın içeri kimseyi almayın. Ben müdahale etmeye gidiyorum. Vatanın ve milletin emrindeyim’ dedim” diye konuştu.
“Saat 23.25 sıralarında nizamiyeye girdim. Nizamiye kapısının tam kapatılmadığını gördüm ve askerlere tekrar emir verdi. Gece görevli askerleri görünce onlara yöneldim. Onlara ve nizamiyedekilere yönelik bağıra bağıra bir konuşma yaptım” diyerek sözlerini sürdüren Saldık, “Bu emrin kanunsuz olduğunu anlattım. Kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun diye uyarıcı konuşmalar yaptım. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada önüme biri dikildi. Bana yüksek sesle ’Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedi. Bunu duyunca sinirle onu yumruklayıp yere düşürdüm. Sargılı ayağımla onu tekmeledim. Erkan başkanı beni tuttu. Kendimi toparladım. Tekrar nizamiyeye yöneldim. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. Ben koşunca o da kaçtı. ’Yakalayın’ dedim kimse oralı olmadı. Ben o sargılı ayağımla peşinden koştum, yakaladım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım” ifadelerini kullandı.
JÖH timine ‘içeri girmeye çalışan olursa vurun’ diye emir verdiğini anlatan Saldık, “Meğer ben sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’u dışarı atarak onun silahlıktan malzeme alan askerlerle buluşmasına engel olmuşum. Silahlıkları alıp anahtarları üzerime yerleştirdim. Böylelikle askerlerin silahlanmasını engelledim. Yani bizzat yumruklarımla, yaptığım mücadelemle büyük bir vatan millet sevgisiyle canımı ortaya koyarak garnizona sahip çıktım. Oradan makama geldiğimde öğrendim ki gizlice garnizona girmiş. Birçok eylemler yapmış, erleri silahlandırmış, ilçelere darbe emri vermiş ayaklandırmış. Hemen kontrolü ele aldım. Nerede diye sorduğumda Osmangazi’ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana ’Sabaha kalabilir mi’ diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi’de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye’de ilk defa bir sıkıyönetim komutanını gözaltına aldırdım” diye konuştu.
“Darbe girişimi başarılı olsaydı, Türk halkını büyük bir felaket bekliyordu” diyerek sözlerini devam eden Saldık, “Öncelikli darbeye karşı koyan vatanseverleri başta ben olmak üzere infaz ederlerdi. Ardından da ülkemiz tüm demokratik hukuk devleti niteliklerini kaybederdi. Emperyalizmin bir kölesi haline getirilirdi. Ben nasıl vatan millet sevgim ile dimdik darbeye karşı durduysam, binlerce vatan evladı da sokaklara dökülerek aynı duyguyla emperyalizmin oyunlarına direndi ve Türkiye’yi esir almasına müsaade etmedi” dedi.
İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, ayrıca yıllar önce iç görevde teröristle çıkan çatışmada helikopter düşmesiyle gazi unvanını da almıştı.
5 yıl önce bugün FETÖ tarafından girişilen hain darbe girişiminin Bursa’da önlenmesinde büyük rol oynayan dönemin İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı Tümgeneral Seyfullah Saldık, o gece yaşananları anlattı. Saldık, “15 Temmuz saat 22.45 sıralarında gelen telefon bilgisiyle genelkurmaydan sıkıyönetim emri geldiğini, FETÖ’cü hainlerin darbe girişiminde bulunduğunu öğrendim. Hemen erkan başkanını arayıp emrin kanunsuz olduğunu ve garnizona gideceğimi, kendisinin de gelmesi gerektiğini söyledim. Büyük bir şok yaşadım ancak kendimi hızlıca toparladım. Bir gün önce ayak parmağım sakatlanmıştı. O sargılı ayağımla 23.00 sıralarında garnizona hareket ettim. Yolda valimizi arayıp bilgi vermek istedim. Heyecanla önceden Bursa’da görev yapan dönemin Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nu aramışım. Ona darbeyi haber verdim. O da bana ’Paşam ben Antalya Karaloğlu’ deyince telefonu kapatıp Bursa Valisi İzzettin Küçük’ü aradım. Ona, ’Sayın Valim, ben bu ihanete müsaade etmem. Evden emir verdim, nizamiyeyi kapatın içeri kimseyi almayın. Ben müdahale etmeye gidiyorum. Vatanın ve milletin emrindeyim’ dedim” diye konuştu.
“Saat 23.25 sıralarında nizamiyeye girdim. Nizamiye kapısının tam kapatılmadığını gördüm ve askerlere tekrar emir verdi. Gece görevli askerleri görünce onlara yöneldim. Onlara ve nizamiyedekilere yönelik bağıra bağıra bir konuşma yaptım” diyerek sözlerini sürdüren Saldık, “Bu emrin kanunsuz olduğunu anlattım. Kimse gelen kanunsuz emre uymasın. Ben haram lokma yemedim. Vatanın milletin emrindeyim. Siz de benim emrinde olun diye uyarıcı konuşmalar yaptım. Tam konuşmayı yaptıktan sonra komutanlığa yöneleceğim sırada önüme biri dikildi. Bana yüksek sesle ’Komutanım, sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’un emri var. Odanıza girip hiçbir yere gitmeyeceksiniz’ dedi. Bunu duyunca sinirle onu yumruklayıp yere düşürdüm. Sargılı ayağımla onu tekmeledim. Erkan başkanı beni tuttu. Kendimi toparladım. Tekrar nizamiyeye yöneldim. Bir de baktım ki içeri girmesin dediğim sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Albay, komutanlıktan çıkmış nizamiyeye geliyor. Üzerine koştum. Ben koşunca o da kaçtı. ’Yakalayın’ dedim kimse oralı olmadı. Ben o sargılı ayağımla peşinden koştum, yakaladım. Sürükleyerek herkesin önünde nizamiye bahçesinin dışına attım” ifadelerini kullandı.
JÖH timine ‘içeri girmeye çalışan olursa vurun’ diye emir verdiğini anlatan Saldık, “Meğer ben sözde sıkıyönetim komutanı Yurdakul Akkuş’u dışarı atarak onun silahlıktan malzeme alan askerlerle buluşmasına engel olmuşum. Silahlıkları alıp anahtarları üzerime yerleştirdim. Böylelikle askerlerin silahlanmasını engelledim. Yani bizzat yumruklarımla, yaptığım mücadelemle büyük bir vatan millet sevgisiyle canımı ortaya koyarak garnizona sahip çıktım. Oradan makama geldiğimde öğrendim ki gizlice garnizona girmiş. Birçok eylemler yapmış, erleri silahlandırmış, ilçelere darbe emri vermiş ayaklandırmış. Hemen kontrolü ele aldım. Nerede diye sorduğumda Osmangazi’ye yöneldiğini duydum. Derhal gözaltına alınması için emir verdim. Başsavcıya bilgi verdim, gözaltı yapacağımızı söyledim. Onlar bana ’Sabaha kalabilir mi’ diye sordular ama kabul etmedim. Hemen Osmangazi’de herhangi bir eyleme karışmadan gözaltına aldım ve bunu yaparak Türkiye’de ilk defa bir sıkıyönetim komutanını gözaltına aldırdım” diye konuştu.
“Darbe girişimi başarılı olsaydı, Türk halkını büyük bir felaket bekliyordu” diyerek sözlerini devam eden Saldık, “Öncelikli darbeye karşı koyan vatanseverleri başta ben olmak üzere infaz ederlerdi. Ardından da ülkemiz tüm demokratik hukuk devleti niteliklerini kaybederdi. Emperyalizmin bir kölesi haline getirilirdi. Ben nasıl vatan millet sevgim ile dimdik darbeye karşı durduysam, binlerce vatan evladı da sokaklara dökülerek aynı duyguyla emperyalizmin oyunlarına direndi ve Türkiye’yi esir almasına müsaade etmedi” dedi.
İl Jandarma Garnizon ve Bölge Komutanı emekli Tümgeneral Seyfullah Saldık, ayrıca yıllar önce iç görevde teröristle çıkan çatışmada helikopter düşmesiyle gazi unvanını da almıştı.
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.