Bu Neyin Erken Seçimi

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 01.05.2018 - 17:35, Güncelleme: 01.05.2018 - 17:35 3708+ kez okundu.
 

Bu Neyin Erken Seçimi

Bu Neyin Erken Seçimi Birden ortaya bir erken seçim çıktı… Ya bu seçimde tek adam rejimi sona erecek, ya da bu seçim son seçimiz olacak… Olsa bile göstermelik olacak… *** İktidara geldikten sonra her fırsatta laiklikten ve Cumhuriyet değerlerinden rahatsız olduğunu hissettiren AKP, eğitimde bilim derslerini azaltıp din derslerini artırarak, Diyanet’i siyasete bulaştırarak demokrasiyi bir araç olarak gördüğünün sinyallerini vermişti… Sonunda kapatma davası açıldı… Unutmayalım… İddianamesi 31 Mart 2008’de kabul edilen “AKP’yi kapatma davası”nda suç unsuru “TC devletinin temel ilkelerini değiştirecek zemini oluşturmak” olarak belirtilmişti.                                        *** İktidara geldikten sonra, temel devlet politikalarımızda büyük çapta değişimler olmaya başladı… Önce şu açılımlar meselesi… Bir Ermeni açılımı başladı… Ermenilerin kayıpları için başsağlığı dilendi… Bursa’da işgalci Ermenistan’la oynanan milli maça Azerbaycan bayrakları alınmadı… Sonuçta bu açılımdan ne kazandığımızı bilenler açıklasın… Derken Alevi açılımı geldi… Dönemin başbakanı, "Alevilik Hz. Ali'yi sevmek değil mi? Alevi Müslüman değil mi? Sünni de Müslüman. Eğer Alevilik Hz. Ali'yi sevmekse, ben dört dörtlük bir Aleviyim” dedi… Törenler yapıldı, yemekler verildi… Sonuçta Alevilerin hiçbir talebi karşılanmadı… Cem Evleri hala ibadethane statüsünü kazanamadı…   Ve birden karşımıza “Roman Açılımı” çıktı… Roman vatandaşlar, kentsel dönüşüm adı altında Kayseri’nin en değerli arazisinden kopartılarak kilometrelerce uzakta adeta tecrit edildiler. Roman vatandaşların yaşadığı mahallenin adı 'Cennet'ti ama orada yaşayanlar 'Cehennem' azabı çekiyorlardı… Bir de PKK açılımı var… Teröristlere teslim olmuş muamelesi yapıldı… Ayaklarına kadar gidilerek kurulan çadır mahkemelerinde “pişman değiliz” diyen teröristlerin ifadesi “pişmanım” diye değiştirilerek af kapsamına alındı… Yetmedi… Valiliklere talimatlar verilerek terörist faaliyetlere göz yumuldu… Yiğit askerlerimizin Afrin’de savaştıkları güçler, bizim halaylar çekerek, devlet kasasından karınlarını doyurarak Suriye’ye geçirdiğimiz teröristler değil mi? Özetlemek gerekirse yapılan her açılımın, ülkenin bir sorununu çözmek için değil, iktidarda kalabilmek için yapılan oy devşirme çabasından başka bir şey olmadığı anlaşıldı… *** 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili birçok spekülasyon yapıldı… Detaylarına girmeyeceğim… Ama 20 Temmuz’da sadece 3 aylığına ilan edilen ve yetkililerin “3 aya bile kalmaz kaldırırız” dediği OHAL hala sürüyor… Üstelik teröre karşı ilan edilen OHAL’e dayanarak çıkarılan KHK’lar, TBMM’yi devre dışı bırakmakla kalmadı, finans sektöründen, ormanlara, madenlere kadar birçok konuyu kapsar oldu… Grevler KHK’larla ertelendi/yasaklandı… Varlık Fonu kuruldu… Ziraat Bankası’ndan PTT’ye, Milli Piyango’dan BOTAŞ’a kadar birçok devlet kuruluşu bu fona devredildi… Yetmezmiş gibi Varlık Fon’una bir de dış borçlanma yetkisi verildi… *** Gelelim ekonomiye… Bir ülkenin ekonomisi hakkında kabaca bir fikir edinmek için döviz kurlarına bakmak yeterlidir… Aralık 2002’de 1,5 TL olan dolar bugün 4,10 TL’dir. 2002 yılında 0,6 milyar dolar olan cari açık bugün 48 milyar dolar… 2002’de %8 olan işsizlik oranı bugün %11… 2002’de 43 milyar dolar olan toplam borçlar bugün 400 milyar doları aştı… Tarımda “ihraç eden ülke” konumundan “ithal eden ülke” konumuna gelindi. Ekili alanlar giderek azalırken, saman dahil birçok tarımsal ürün ithal edilir oldu… Hayvancılık öldü… Kabaca 50 milyar dolarlık özelleştirmeye ve yapılan 400 milyar dolarlık dış borca rağmen yetkililer “tulumbada su bitti” demektedir… Hiçbir yatırım yapılmadığı, hatta mevcut işletmelerin satıldığı, vergilerin enflasyonun çok üzerinde arttığı düşünülürse bu paraların nereye harcandığı, tulumbadaki suyun neden bittiği bilinmemektedir? *** Bu neyin erken seçimi biliyor musunuz? Çaresizliğin, tükenmişliğin, iflasın seçimi… Son günlerde sosyal medyada paylaşılan ve benim de çok beğendiğim bir söylemle noktalayalım: “Her şey iyi ise neden erken seçim, her şey kötü ise neden sizi seçelim…”   Filizay Twitter: @yaziIif_ Atatürk Kültür Merkezi isimli yazım.
Bu Neyin Erken Seçimi Birden ortaya bir erken seçim çıktı… Ya bu seçimde tek adam rejimi sona erecek, ya da bu seçim son seçimiz olacak… Olsa bile göstermelik olacak… *** İktidara geldikten sonra her fırsatta laiklikten ve Cumhuriyet değerlerinden rahatsız olduğunu hissettiren AKP, eğitimde bilim derslerini azaltıp din derslerini artırarak, Diyanet’i siyasete bulaştırarak demokrasiyi bir araç olarak gördüğünün sinyallerini vermişti…

Sonunda kapatma davası açıldı… Unutmayalım…

İddianamesi 31 Mart 2008’de kabul edilen “AKP’yi kapatma davası”nda suç unsuru “TC devletinin temel ilkelerini değiştirecek zemini oluşturmak” olarak belirtilmişti.                                        *** İktidara geldikten sonra, temel devlet politikalarımızda büyük çapta değişimler olmaya başladı… Önce şu açılımlar meselesi… Bir Ermeni açılımı başladı… Ermenilerin kayıpları için başsağlığı dilendi… Bursa’da işgalci Ermenistan’la oynanan milli maça Azerbaycan bayrakları alınmadı… Sonuçta bu açılımdan ne kazandığımızı bilenler açıklasın…

Derken Alevi açılımı geldi…

Dönemin başbakanı, "Alevilik Hz. Ali'yi sevmek değil mi? Alevi Müslüman değil mi? Sünni de Müslüman. Eğer Alevilik Hz. Ali'yi sevmekse, ben dört dörtlük bir Aleviyim” dedi… Törenler yapıldı, yemekler verildi… Sonuçta Alevilerin hiçbir talebi karşılanmadı… Cem Evleri hala ibadethane statüsünü kazanamadı…   Ve birden karşımıza “Roman Açılımı” çıktı… Roman vatandaşlar, kentsel dönüşüm adı altında Kayseri’nin en değerli arazisinden kopartılarak kilometrelerce uzakta adeta tecrit edildiler. Roman vatandaşların yaşadığı mahallenin adı 'Cennet'ti ama orada yaşayanlar 'Cehennem' azabı çekiyorlardı… Bir de PKK açılımı var… Teröristlere teslim olmuş muamelesi yapıldı… Ayaklarına kadar gidilerek kurulan çadır mahkemelerinde “pişman değiliz” diyen teröristlerin ifadesi “pişmanım” diye değiştirilerek af kapsamına alındı… Yetmedi… Valiliklere talimatlar verilerek terörist faaliyetlere göz yumuldu… Yiğit askerlerimizin Afrin’de savaştıkları güçler, bizim halaylar çekerek, devlet kasasından karınlarını doyurarak Suriye’ye geçirdiğimiz teröristler değil mi? Özetlemek gerekirse yapılan her açılımın, ülkenin bir sorununu çözmek için değil, iktidarda kalabilmek için yapılan oy devşirme çabasından başka bir şey olmadığı anlaşıldı… ***

15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili birçok spekülasyon yapıldı…

Detaylarına girmeyeceğim… Ama 20 Temmuz’da sadece 3 aylığına ilan edilen ve yetkililerin “3 aya bile kalmaz kaldırırız” dediği OHAL hala sürüyor… Üstelik teröre karşı ilan edilen OHAL’e dayanarak çıkarılan KHK’lar, TBMM’yi devre dışı bırakmakla kalmadı, finans sektöründen, ormanlara, madenlere kadar birçok konuyu kapsar oldu… Grevler KHK’larla ertelendi/yasaklandı… Varlık Fonu kuruldu… Ziraat Bankası’ndan PTT’ye, Milli Piyango’dan BOTAŞ’a kadar birçok devlet kuruluşu bu fona devredildi… Yetmezmiş gibi Varlık Fon’una bir de dış borçlanma yetkisi verildi… *** Gelelim ekonomiye… Bir ülkenin ekonomisi hakkında kabaca bir fikir edinmek için döviz kurlarına bakmak yeterlidir… Aralık 2002’de 1,5 TL olan dolar bugün 4,10 TL’dir. 2002 yılında 0,6 milyar dolar olan cari açık bugün 48 milyar dolar… 2002’de %8 olan işsizlik oranı bugün %11… 2002’de 43 milyar dolar olan toplam borçlar bugün 400 milyar doları aştı… Tarımda “ihraç eden ülke” konumundan “ithal eden ülke” konumuna gelindi. Ekili alanlar giderek azalırken, saman dahil birçok tarımsal ürün ithal edilir oldu… Hayvancılık öldü… Kabaca 50 milyar dolarlık özelleştirmeye ve yapılan 400 milyar dolarlık dış borca rağmen yetkililer “tulumbada su bitti” demektedir… Hiçbir yatırım yapılmadığı, hatta mevcut işletmelerin satıldığı, vergilerin enflasyonun çok üzerinde arttığı düşünülürse bu paraların nereye harcandığı, tulumbadaki suyun neden bittiği bilinmemektedir? *** Bu neyin erken seçimi biliyor musunuz? Çaresizliğin, tükenmişliğin, iflasın seçimi… Son günlerde sosyal medyada paylaşılan ve benim de çok beğendiğim bir söylemle noktalayalım: “Her şey iyi ise neden erken seçim, her şey kötü ise neden sizi seçelim…”   Filizay Twitter: @yaziIif_ Atatürk Kültür Merkezi isimli yazım.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu