Bir Bilim Adamının Romanı

Yazarlar (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.04.2018 - 17:35, Güncelleme: 03.04.2018 - 17:35 3840+ kez okundu.
 

Bir Bilim Adamının Romanı

Bir Bilim Adamının Romanı Oğuz Atay deyince aklımıza ilk “Tutunamayanlar” romanı gelir… Gerek dil, gerek anlatım şekliyle düşünen ve sorgulayan insanın tutunamamış olmasını anlatan bu roman Türk Edebiyatında bir devrimdir… Devletin, düşünen insanın yanında yer almaması, hatta karşı çıkmasıdır konu… Psikolojik çözümlemelerle dolu olan bu roman edebiyat çevreleri tarafından tam bir başyapıt olarak kabul edilmektedir… Oğuz Atay bir başka romanında da tutunan/tutunabilen bir kişiyi anlatmaktadır… Tutunmaktan öte “tırnağıyla tutunanlar” demek daha doğru belki de… Hem de o “Tutunamayanlar”daki muhteşem anlatımıyla… *** Bu romana değinmeden önce ruhu, yüreği ve duyguları taşıdığı bedenden kat kat büyük olan Oğuz Atay’ın yaşamını anımsayalım… 1934 yılında Kastamonu’da doğdu… 1957 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun oldu… Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doçent olan Atay, birçok gazete ve dergide söyleşiler yayınladı, düşüncelerini paylaştı… 1970 yılında “Tutunamayanlar” adlı romanıyla TRT Roman Ödülünü kazandı… Oğuz Atay Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Korkuyu Beklerken, Oyunlarla Yaşayanlar, Günlük, Eylembilim gibi eserlere imza attı… Bir romanı da  “ Bir Bilim Adamının Romanı ” dır ve  biyografik roman türünün en iyi örneklerindendir… Oğuz Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle en iddialı çalışması “Türkiye'nin Ruhu“ nu yazamadan 1977′de, daha 43 yaşındayken hayatını kaybetti… *** Oğuz Atay, 1975 yılında yazdığı “Bir Bilim Adamının Romanı” adlı romanında, İTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesinde hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan’ın yaşamını konu etmektedir… Roman iki bölümden oluşuyor… İlk bölümde Mustafa İnan hocanın doğumundan öğrenciliğinin sonuna kadar olan dönem anlatılmaktadır… 1911 yılında Adana’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen romanımızın kahramanı Mustafa İnan, 1. Dünya Savaşı sonrası yaşanan işgal dönemi ile Kurtuluş Savaşımızın yaşandığı günlerde ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklara ve yaşadığı kazalara rağmen hayatta kalmayı başarır… Bilime karşı olan merakı ve deha düzeyindeki zekası ile son derece başarılı bir öğrencilik geçirir… Romanın ikinci bölümünde ise eşi ile tanıştığı, evlendiği ve akademik kariyerinin başlangıcından ölümüne kadar olan süreç anlatılmaktadır… Mustafa İnan için bilimin temelinde (her bilim adamı gibi) “merak” yatar… Matematikten edebiyata, felsefeden sanata kadar her konuda araştırmalar yapar… Biriktirdiği düşüncelerini tüm dostlarıyla paylaşır… Yahya Kemal’in sohbetlerine katılır… Günümüzün kimi profesörleriyle (!) karıştırmayın diye söylüyorum, akademik kariyerinde yazdığı tüm tezler ilk kez kaleme alınmıştır… Kendisini bilime ve eğitime adamış bir kişi olarak tüm bakanlık ve milletvekilliği önerilerini, teklif edilen tüm maddi olanakları geri çevirir… Öylesine ağır bir çalışma temposuna sahiptir ki, sağlığını hiçe sayar ve 1967 yılında, daha 56 yaşında iken yaşama veda eder… *** Oğuz Atay’ın bir oya gibi işlediği bu roman sadece bir yaşam öyküsünün kaleme dökülmesinden ibaret değildir… Kısıtlı koşullara rağmen taşradan gelen bir gencin nasıl büyük bir bilim adamı olduğunun romanıdır… Bu roman, aydın Atatürk neslinin romanıdır… Okuyanlar görecektir ki, Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” romanı ne kadar başyapıt ise “Bir Bilim Adamının Romanı” da o kadar başyapıttır… *** Gerçek bir bilim insanı Prof. Dr. Mustafa İnan’ı ve mücevherlerden daha değerli hocamızı bize muhteşem roman teknikleri kullanarak anlatan Oğuz Atay’ı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum… Işıklar içinde uyusunlar…   Filizay Twitter: @yaziIif_ ''Milli Duygu'' isimli yazım için Tıklayın
Bir Bilim Adamının Romanı Oğuz Atay deyince aklımıza ilk “Tutunamayanlar” romanı gelir… Gerek dil, gerek anlatım şekliyle düşünen ve sorgulayan insanın tutunamamış olmasını anlatan bu roman Türk Edebiyatında bir devrimdir… Devletin, düşünen insanın yanında yer almaması, hatta karşı çıkmasıdır konu… Psikolojik çözümlemelerle dolu olan bu roman edebiyat çevreleri tarafından tam bir başyapıt olarak kabul edilmektedir… Oğuz Atay bir başka romanında da tutunan/tutunabilen bir kişiyi anlatmaktadır… Tutunmaktan öte “tırnağıyla tutunanlar” demek daha doğru belki de… Hem de o “Tutunamayanlar”daki muhteşem anlatımıyla… *** Bu romana değinmeden önce ruhu, yüreği ve duyguları taşıdığı bedenden kat kat büyük olan Oğuz Atay’ın yaşamını anımsayalım… 1934 yılında Kastamonu’da doğdu… 1957 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun oldu… Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doçent olan Atay, birçok gazete ve dergide söyleşiler yayınladı, düşüncelerini paylaştı… 1970 yılında “Tutunamayanlar” adlı romanıyla TRT Roman Ödülünü kazandı… Oğuz Atay Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Korkuyu Beklerken, Oyunlarla Yaşayanlar, Günlük, Eylembilim gibi eserlere imza attı…

Bir romanı da  “ Bir Bilim Adamının Romanı ” dır ve  biyografik roman türünün en iyi örneklerindendir…

Oğuz Atay, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle en iddialı çalışması “Türkiye'nin Ruhu“ nu yazamadan 1977′de, daha 43 yaşındayken hayatını kaybetti… *** Oğuz Atay, 1975 yılında yazdığı “Bir Bilim Adamının Romanı” adlı romanında, İTÜ İnşaat Mühendisliği Fakültesinde hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan’ın yaşamını konu etmektedir… Roman iki bölümden oluşuyor… İlk bölümde Mustafa İnan hocanın doğumundan öğrenciliğinin sonuna kadar olan dönem anlatılmaktadır… 1911 yılında Adana’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen romanımızın kahramanı Mustafa İnan, 1. Dünya Savaşı sonrası yaşanan işgal dönemi ile Kurtuluş Savaşımızın yaşandığı günlerde ortaya çıkan bulaşıcı hastalıklara ve yaşadığı kazalara rağmen hayatta kalmayı başarır… Bilime karşı olan merakı ve deha düzeyindeki zekası ile son derece başarılı bir öğrencilik geçirir… Romanın ikinci bölümünde ise eşi ile tanıştığı, evlendiği ve akademik kariyerinin başlangıcından ölümüne kadar olan süreç anlatılmaktadır… Mustafa İnan için bilimin temelinde (her bilim adamı gibi) “merak” yatar… Matematikten edebiyata, felsefeden sanata kadar her konuda araştırmalar yapar… Biriktirdiği düşüncelerini tüm dostlarıyla paylaşır… Yahya Kemal’in sohbetlerine katılır… Günümüzün kimi profesörleriyle (!) karıştırmayın diye söylüyorum, akademik kariyerinde yazdığı tüm tezler ilk kez kaleme alınmıştır… Kendisini bilime ve eğitime adamış bir kişi olarak tüm bakanlık ve milletvekilliği önerilerini, teklif edilen tüm maddi olanakları geri çevirir… Öylesine ağır bir çalışma temposuna sahiptir ki, sağlığını hiçe sayar ve 1967 yılında, daha 56 yaşında iken yaşama veda eder… *** Oğuz Atay’ın bir oya gibi işlediği bu roman sadece bir yaşam öyküsünün kaleme dökülmesinden ibaret değildir… Kısıtlı koşullara rağmen taşradan gelen bir gencin nasıl büyük bir bilim adamı olduğunun romanıdır… Bu roman, aydın Atatürk neslinin romanıdır… Okuyanlar görecektir ki, Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” romanı ne kadar başyapıt ise “Bir Bilim Adamının Romanı” da o kadar başyapıttır… *** Gerçek bir bilim insanı Prof. Dr. Mustafa İnan’ı ve mücevherlerden daha değerli hocamızı bize muhteşem roman teknikleri kullanarak anlatan Oğuz Atay’ı saygı, sevgi ve minnetle anıyorum… Işıklar içinde uyusunlar…   Filizay Twitter: @yaziIif_ ''Milli Duygu'' isimli yazım için Tıklayın
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, karşıyaka haber, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ankara web tasarım