Benim Adım Ahlak
Benim Adım Ahlak
Ben hepinizin içinde olması gereken; size iyiyi doğruyu anlatan o kavramım. Oysa çoğunuzun içinde çoktan öldüm.
Öyle kolay olmadı ölümüm dövdünüz, hırpaladınız, yok saydınız yavaş yavaş öldürdünüz beni.. Sonra sadece kadınlarla andınız ismimi. Erkekte “Ahlak” olmazmış gibi.. Oysa ben insanlık tarihiyle beraber doğdum. İnsanlığın en ilkel denilecek zamanlarında bile baştacıydım. Kurallar kanunlar yazılmadan benim kurallarım geçerliydi. Kimse çalamazdı örneğin; bir kadın için dövüşülür, kaybeden bir daha kadına yaklaşmazdı. Adam öldürmek suçtu. Hastaya muhtaca yardım etmek gerekirdi. Ben varken dinde yoktu henüz. Dinler bile sonradan benimle oluştu.Tanrı hep en güzel “Ahlak"a sahip olanı peygamber seçti. Ne güzel demiş Hz. Muhammet “Mümin her ahlak üzere ahlaklanır. Fakat onda “yalan"la “ihanet bulunmaz.” diye. Şimdi size soruyorum beni neden öldürdünüz? Hangi şeytana uydunuz.. Ne oldu da sadece kadınla bağdaştırdınız. Öyle istiyorsunuz madem kadın olarak konuşurum sizinle. Eski Türklerde kadın 15 inden önce evlenmezdi. Okul yoktu kızlar erkekler kadar gelişmiş olurdu. Ve yaşlarına uygun erkeklerle evlenirlerdi. 15 Normaldi.. Osmanlı sultanları 17 yaşından büyük kızı almazdı. Kızları 17 ye varmadan paşa gelin edilirdi. Normaldi. Töre vardı berdel vardı. Türküsü bile vardı.”15 yaşında da Nazife hanım” diye. Normaldi. Sorun nenelerinize annelerinize kaç yaşında vardın kocaya diye. Ana, bacı, öz kız evlat, hala teyze ve yeğen kişiye haramdı. Kimse Anasının dizinden tahrik olmaz. Aksine başını anacığının dizine dayayarak huzur bulurdu. Kız evlat eve gelince yorgunluğa ilaç gibiydi. Bacı gözden sakınılırdı. Beni öldürmeseydiniz öyle olmaya devam edecekti..
Ahlaksız kaldınız şimdi.
Ananızdan tahrik oldunuz. Öz kızınıza şehvet duydunuz tecavüz ettiniz. Kızkardeşinize tecavüz ettiniz. Karınızı öldürdünüz. Kız erkek ayrımı yapmadan çocuklara dokundunuz. Herkes sustu. Beni gömdüğünüz yerden basbas bağırdım yapmayın dedim kıymayın dedim duymadınız. Küçük bir kız annesine bu beni acıttı dedi. Anne mahkeme mahkeme gezdi. Hâkim amca çocuğa şeker verdi. Diğerine beraat. Küçüğün rızası oldu. Bir kereden birşey olmadı (oysa kırk çocuktu). İyi hal oldu. Psikolojisi bozulmamıştır indirimi oldu Yarım kaldı indirimi oldu. Birine söylersen baban hapse girer kardeşlerin babasız kalır diyenler oldu. Çocuklar sustu. Kadınlar sustu. Toplum sustu. İnsanlık sustu. Beni öldürdüğünüz gün bitti herşey.. Sonra biriniz mezarımı açtı. Utanmış görünüyordu. Çıkardı temizledi. Vicdanınıza ses oldu. 115 çocuk dedi bana belkide daha fazlası bir hastanede doğum yaptı. 38 i 15 ‘in den küçük. Sevgili Ahlak sen burda olsaydın dedi sen olsaydın bunlar olmazdı. Sürdüler onu. Muayene eden doktoru, doğum yaptıran ebeyi, bebeği yıkayıp giydiren hemşireyi değil onu sürdüler. Kimse bu çocuklar kimden hamile kaldı diye sormadı. O hastaneye kim getirdi. Anasını babasını sormadı. Soruşturma başlatıldı!!!. Günah ile sevap haram ile caiz yer değiştirdi. Oysa içinizde bir yerlerde en derinlerde hala yaşıyor olmalıyım ben. Adım “AHLAK” benim. Arayın bulun beni.
Ayla Karakılçık @ataizinde
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.