Atatürk'ün Katıldığı Savaşlar Nelerdir?
Atatürk'ün Katıldığı Savaşlar Nelerdir?
Mustafa Kemal Atatürk hayatı boyunca birçok önemli savaşta yer almış ve birçok ayaklanmaya karşı da tavır sergilemiştir. Atatürk'ün katıldığı savaşlar Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda büyük rol oynamıştır ve bu savaşlar, her Türk gencinin bilmesi gereken önemli savaşlardır.
Tarihe merak salan ve ilgisi olan öğrenciler, gençler, her yaştan insan Atatürk'ün katıldığı savaşlar nelerdir? diye merak ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Katıldığı Savaşlar, Ayaklanmalar Ve Cepheler
Osmanlı Devleti döneminde ve sonrasında tüm cephelerde başarı gösteren Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı savaşlar ve cepheler epey çok. Katıldığı bütün savaşlarda başarı sergileyen Atatürk, kendi askerlerine olduğu kadar düşman askerlerine de şefkatli davranmıştır. Hatta Atatürk, Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden düşman askerlerine dair şu sözü söylemiştir; "Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun. Bizim için Mehmetlerle Jonny'ler arasında hiçbir fark yok. Oğullarını uzak ülkelerden gönderen anneler siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor. Canlarını bu ülkede kaybederek, onlar artık bizim de evlatlarımız oldu." Ülke tehdit altında olmaksızın gerçekleştirilen tüm savaşların suç olduğunu söyleyen ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün katıldığı savaşlar sırayla şunlar;
- 31 Mart Olayı
- Arnavutluk İsyanı
- Trablusgarp Savaşı
- İkinci Balkan Savaşı
- Çanakkale Savaşı
- Birinci Dünya Savaşı Kafkas Cephesi
- Birinci Dünya Savaşı Sina-Filistin Cephesi
- Sakarya Meydan Muharebesi
- Kurtuluş Savaşı
Savaştığı bütün cephelerde başarıya ulaşan ve Osmanlı Devleti adına büyük menfaatlere imza atan Mustafa Kemal Atatürk, savaşta gösterdiği başarıyla da birlikte rütbeden rütbeye yükselmiş ve başöğretmen ünvanını da alarak tüm Türkler için, bir öğretmen niteliğinde davranışlar sergilemiştir.
31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
İkinci meşrutiyet sonrasında İstanbul'da oluşan yönetime karşı büyük bir ayaklanma gerçekleşti. Mustafa Kemal, bu ayaklandırmayı bastırmak ve durdurmak için görevlendirildi. Toplamda 13 gün süren bu ayaklanma süresince Mustafa Kemal, isyancı askerlere karşı savaşmış ve başarılı bir şekilde ayaklanmayı durdurmuştur.
Arnavutluk İsyanı (15 Ocak 1911)
15 Ocak 1911 tarihinde patlak veren Arnavutluk isyanını bastırmak için Harbiye Nazırı Mahmut Şevket görevlendirilmiştir. Mahmut Şevketin birliği içerisinde Mustafa Kemal bizzat yer almıştır. Mahmut Şevket ve birliği kısa süre içerisinde bu isyanı durdurmuştur.
Trablusgarp Savaşı (Eylül 1911 / Ekim 1912)
Türk-İtalyan savaşı olarak da bilinen Trablusgarp savaşı, adından da anlaşılabileceği üzere Osmanlı Devleti ile İtalya arasında gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Birinci Dünya Savaşı'nın da meydana gelmesiyle birlikte Osmanlı Devleti bu savaşı kaybetmiştir. Savaş sırasında On İki Adalar, İtalyan kuvvetleri tarafından kuşatılmış olsalar da, On İki Adalar daha sonra anlaşma aracılığıyla Osmanlı Devleti'ne geri geçmiştir.
İkinci Balkan Savaşı (Haziran 1913 / Temmuz 1913)
Savaş Osmanlı Devleti'nin, aynı süre içerisinde 4 savaşa birden katılıyor olmasından dolayı genel olarak kaybedilse de, Mustafa Kemal Atatürk, Sofya ataşeliğinde yer alarak Birinci Balkan Savaşı'nda kaybedilen toprakların bir kısmının geri alınmasını sağlamıştır.
Çanakkale Savaşı (Şubat 1915 / Ocak 1916)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Osmanlı'nın bütün gücüyle savaştığı cephelerden birisi de Çanakkale Cephesi'dir. İngiltere ve Fransa ile savaşılan bu cephede, Avusturya'lı anzaklar da Osmanlı Devleti'nin karşısında yer alarak katılmıştır. Savaşta yer alan bütün ülkeler büyük kayıplara imza atmıştır. Savaşın iki tarafından da birçok genç, Çanakkale Savaşı sırasında hayatını yitirmiş ve Atatürk'ün o ünlü sözünü söylemesine neden olmuştur. Osmanlı Devleti'nin en prestijli okullarının bazıları, Çanakkale Savaşı sonrasında mezun dahi verememiştir. Tarihe Osmanlı Devleti'nin kazandığı savaş olarak geçen Çanakkale Savaşı'nın, Atatürk'ün de söylediği gibi, bir kazananı yoktur.
Doğu (Kafkas) Cephesi (1916 / 1917)
Mustafa Kemal Atatürk'ün kolordu komutanı olarak yer aldığı doğu cephesinde Ruslara ve Ermenilere karşı savaşılmıştır. 1 Nisan 1916'da Tuğgenerallik rütbesine yükseltilen Mustafa Kemal, Bitlis'i düşman elinden geri almayı başarabilmiştir.
Suriye - Filistin Cephesi (1917 / 1918)
İngilizlerin Filistin cephesine yoğun baskı yaptığı dönemde Mustafa Kemal de, 7. Ordu komutanlığına atanmıştır. Yıldırım Ordular Komutanıyla anlaşmazlıklar yaşadığı için görevinden istifa eden Mustafa Kemal, İngilizlerin Birusseba-Gazze cephesinde elde ettiği başarıdan sonra görevine geri dönmüştür. Mustafa Kemal, İngiliz ordusuna karşı Türk ordusunu komuta etmiş ve bu cephede İngiliz ordularıyla olduğu kadar Arap çetelerine karşı da savaşılmıştır. Mustafa Kemal, savaşın sonunda İngilizleri püskürtmeyi başarmış ve elde ettiği başarılardan dolayı Yıldırım Ordular Grubu Komutanı olmuştur.
Sakarya Meydan Muharebesi (Ağustos 1921 / Eylül 1921)
Yunanlara karşı Osmanlı Devleti askerlerinin yer aldığı bu savaşta Mustafa Kemal gözlemler yapmış ve hayati kararlar almıştır. Ordunun daha sağlam ve düzenli hareket edebilmesi adına Sakarya'ya kadar geri çekilmesi gerektiğini söyleyen Mustafa Kemal, verdiği bu kararla birlikte savaşı kazanma şansı elde etmiştir. Bu muharebe esnasında Başkomutan ünvanı verilen Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılında, ünvanıyla birlikte ordunun başına geçmiştir. Birçok destanın yazıldığı Sakarya Meydan Muharebesi'nde, düşman askerleri Türk topraklarından sürülmüş ve Atatürk bir başarıya daha imza atmıştır.
Kurtuluş Savaşı (Mayıs 1919 / Ekim 1923)
Kurtuluş Savaşı'nda Sakarya Meydan Muharebesinde yer alan Mustafa Kemal Atatürk, sahip olduğu başkomutanlık unvanıyla da birlikte, savaş meydanında emirler vermiştir. Savaşın içinde bizzat yer alan ve cephelerde boy gösteren Atatürk, askerlerle iç içe savaşmış, gözlem yapmış ve kararlar vermiştir. Bu kararlar sonunda Yunan ordusunu defetmeyi başaran Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nın sonlanmasında büyük rol oynamıştır. Verdiği kararlar ve emirler doğrultusunda kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli noktası sayılır. Atatürk en zor koşullarda, en doğru kararları vermeyi ve bu sayede savaşı, Osmanlı Devleti lehine olacak bir şekilde sonlandırmayı başarmıştır.
Atatürk’ün Hangi Savaşta Hangi Cephede Görev Aldığını Biliyor musunuz? Test Edin!
1. Atatürk, Çanakkale Savaşı'nda hangi cephede yer almıştır?
a) Sina-Filistin Cephesi
b) Kafkas Cephesi
c) Gelibolu Cephesi
2. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında hangi unvanla görev yapmıştır?
a) Mareşal
b) Başkomutan
c) Yüzbaşı
3. Atatürk, Doğu Cephesi'nde hangi yıl Tuğgeneral olmuştur?
a) 1915
b) 1916
c) 1917
Cevaplarınızı kontrol edin ve Atatürk’ün kahramanlık dolu tarihini ne kadar iyi bildiğinizi öğrenin!
Mustafa Kemal Atatürk, savaş meydanlarında gösterdiği üstün liderlik ve strateji yetenekleriyle Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde öncü olmuştur. Bu cephelerde kazandığı zaferler, sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmakla kalmamış, aynı zamanda dünya tarihine altın harflerle kazınan bir liderin doğuşuna şahitlik etmiştir.
Kopya çekmediğinizi umarak cevapları buraya koyuyoruz. :)
1. Atatürk, Çanakkale Savaşı'nda hangi cephede yer almıştır?
Cevap: c) Gelibolu Cephesi
Açıklama: Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı sırasında 19. Tümen Komutanı olarak Gelibolu Cephesi'nde görev almıştır. Burada gösterdiği üstün askeri strateji ile Conkbayırı ve Anafartalar'da önemli zaferler kazanmış, "Anafartalar Kahramanı" olarak anılmaya başlanmıştır.
2. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında hangi unvanla görev yapmıştır?
Cevap: b) Başkomutan
Açıklama: Kurtuluş Savaşı sırasında, 1921 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal'e "Başkomutan" unvanı verilmiştir. Bu unvanla Sakarya Meydan Muharebesi'ni yönetmiş ve Yunan işgaline karşı büyük bir zafer kazanmıştır.
3. Atatürk, Doğu Cephesi'nde hangi yıl Tuğgeneral olmuştur?
Cevap: b) 1916
Açıklama: Mustafa Kemal Atatürk, 1 Nisan 1916 tarihinde, Doğu Cephesi'nde Ruslara ve Ermenilere karşı gösterdiği başarılar sonucunda Tuğgenerallik rütbesine terfi etmiştir. Bu cephede Bitlis ve Muş'un düşman işgalinden kurtarılmasında önemli rol oynamıştır.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.