Aşımız ve Aşımız

Aşımız ve Aşımız Bill Gates, konferanslarında şöyle diyor; '' En başta önümüzde duran konu, insan nüfusu. Halen dünyada 6.8 milyar insan yaşıyor.Yakında 9 milyara ulaşacaklar. Eğer bizler sağlık hizmetleri ve reprodüksiyon(tüp bebek) alanlarında gayretlerimizi bu yeni aşılarla, gerçekten arttırırsak, bu sayıları yüze 10 ila 15 düşürebiliriz.'' Yani nüfus artışının aşı ile engelleneceğini söylüyor. Bizler aşının hayat kurtardığına inanıp, doğar doğmaz hangi aşı dayatılıyorsa yaptırıyoruz. Yetişkin çağına gelene kadar bir bebeğe çok sayıda aşı yapılıyor. Yetmedi, grip aşısı, kuş gribi, domuz gribi, diye değişebiliyor (diğer yeni aşılar da ekleniyor). Aslında, dünya nüfusunun artmasıyla dünya kaynaklarının yetersiz olacağı korkusuyla kendilerini ''ari ırk'' olarak görenlerin diğer toplumlar üzerinde ki nüfus azaltma ve belli ırkları yok etme politikalarını içeren bir plan bu. Aşılar yoluyla kısırlaştırmanın bir programı. Sömürerek, açlığa ve yokluğa, hastalığa mahkum ettikleri Afrika günden güne yok oluyor. Küresel güçler nüfus planlaması için aşı üretirken, nesilleri yok etmeyi, suyu, tohumu, toprağı da kendi kontrolüne almayı ihmal etmiyor. GDO'lu besinler ve kısır tohumlar da bu planın bir parçası.. Amaç yerli tohumu yok etme, kırsalda üretim yapılmasını engellemek ve tohumdan, gübreye tamamen dışa bağımlı hale getirmek. Bunların tamamı aynı merkezden kontrol ediliyor. Aşıyı satıp para kazanırken, çeşitli hastalıkları da çok kolay yayabilecek sistemi önceden kurmuşlar. İnsanları kısırlaştırıp nüfus planlamasını sağlayarak, kendi geleceklerini, konforlu yaşam standartlarını sağlamayı planlıyorlar. Hastalıklı tohumlarla, hasta toplumlar yaratıp, hastalıkların ilaçlarını, aşılarını da aynı yoldan satarak, içeride ki işbirlikçilerle sağlık sektöründe de zincirler oluşturuyorlar. Son teknoloji ile kurulan şehir hastaneleri ne yazık ki, yeni doğan bebekler başta olmak üzere her yaştan ''müşterileriyle'' dolu.. . Araştırmacı yazar, Erhan Ünal ''EKMEK BİTERKEN'' kitabında, akıllarda deli sorular bırakacak bilgiler veriyor. Diyor ki; '' Dünyadaki insanların çok büyük bir bölümü aşı ve aşılanma konusunda, iyi niyet ve olumlu beklentilerin şekillendirdiği bir bakış açısına sahip. İnsanları kişisel bilgi ve tecrübe dağarcıklarında aşılar üzerine hiçbir olumsuz bilgi olmadığından şüphelenecek sebep de göremiyorlar. Bu kitlesel olumlu tutumu kullanmak isteyen küresel oligarşi ve onun etrafında toplanmış olan sözde ''elit'' kurmayları, insanlığı bu hiçbir tehlike kokusu almadığı korumasız tarafından vurmanın kolay olacağının bilincindeler ve bu yönde ciddi çalışmalar var. Bu nedenle sadece uyarı maksadıyla fazla ayrıntılarına girmediğim aşılar konusuna girdim ve okurlarımın biraz meraklanarak aşılar konusunu irdelemeye başlayacaklarını umuyorum'' Sorgulayalım !! Bize dayatılan aşıları, verilen tedavileri, yediğimiz ekmeği, aldığımız domatesi, içtiğimiz suyu her şeyi sorgulayalım. Unutmayalım ki, sağlığımız için AŞI'mızla, geleceğimiz için ise  ekmeğimizle, aşımızla dışa bağımlıyız... Kaynak Erhan Ünal/EKMEK BİTERKEN Ebru Oğuzhan Yeter