100. Yılında 23 Nisan
Gündem
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
23.04.2020 - 15:37, Güncelleme:
23.04.2020 - 15:37 3186+ kez okundu.
100. Yılında 23 Nisan
100. Yılında 23 Nisan
Atatürk diyor ki; “bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
23 nisan 2020 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. Yılı. Büyük bir coşku, sevinç ve umutla kutlamalıydık bugünü, egemen devletin egemen çocukları olarak. Maalesef egemenliğimiz elimizden alınmış, geleceğin emanetcisi çocuklar ezilmiş, dövülmüş, öldürülmüş ve diziler ve eğitim sistemi ile devşirilmiş!
Umudumuz bu yozlaşmada farkındalık yaratabilecek olan ruhu genç olan yılmaz Atatürk ilke ve devrimlerinin yolundan gidenlerdir.
23 Nisan 1920 de TBMM’nin açıldığı akşam Yunus Nadi ve diğer arkadaşları sohbet ederken; Mustafa Kemal’e, bugünün adına ne diyelim diye sorarlar. Mustafa Kemal; ’’bugüne kadar Osmanlı devletinde halk ve çocuklar çok ezildi. Biz bugüne çocuk bayramı diyelim ve bu çocuk büyüsün, kendi zaferini kendi ilan etsin der. ‘’ Aslında o gün çocuk bayramı ilan edimemişti ama Atatürk’ün bir gelecek planı idi bu.
100. Yılında 23 Nisan
Yavaş yavaş bu planı şöyle hayata geçirdiğini anlatıyor Sinan Meydan; 1917 yılında kurulan İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti yerine 1921 yılında Atatürk’ün himayesinde Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti kurulur. Cemiyetin kurucuları Dr. Fuat bey, Mustafa Necati bey, Yunus Nadi beylerdir. Mustafa Kemal; Hakimiyet-i Milliye Gazete binasının bir bölümünü bu cemiyete tahsis eder.
Unutmadan söylemeliyim Mustafa Kemal; Dr. Fuat beye 1934 yılında çıkarılan soyadı kanunu ile Umay soyadını vermiştir. Umay ne demek mi? Eski Türkçe’de Umay; çocukların koruyucusu demektir. İşte bu kadar kıymetli ve anlamlı soy ismini bu cemiyetin kurucusuna layık görmüştür Atatürk .
Bu cemiyet 1935 yılında ‘’Çocuk Esirgeme Kurumu’’ adını almıştır.
2020 yılına geldik aradan yüz yıl geçti ama biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. Bunun acısını ve ağır yükünü kimlere yükleyeceğiz?
Birkaç gün önce kovid 19 tehlikesinden dolayı cezaevleri boşaltıldı. Cezasının türüne bakmaksızın bütün sapık ve ruh hastalarını AKP hümetinin çıkarttığı bir yasa serbestle bıraktılar.
Eşine ve çocuklarına daha öncede şiddet uygulayan baba Müslim Aslan da serbet bırakılmıştı. Çocuklarını görmek istediğini söyleyerek anne 3 çocuğunu da babaya verir. 2 erkek çocuğunun gözleri önünde babası tarafından duvara asılan 9 yaşındaki kız çocuğu Ceylan hortumla saatlerce dövülerek, işkence edilerek öldürüldü.
Şimdi yüz yıl önce mi daha ileri ve aydın bir topluluktuk yoksa yüz yıl sonra mı?
Herkes çocuklara yapılan bu şiddeti sorgulamalı ve asla affetmemeli diyorum. Tarikat yuvalarında taciz ve tecavüze uğrayan çcuklarımızı da elbette unutmadım. Peki hükümetler üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdi mi? Hayır...!
Cumhuriyetin bir çocuk davası vardır!
1926 yılında Hakimiyeti Milliye Bayramı çocuk bayramı olarak kutlandı. 1929 yılında bakanlar kurulu kanunu ile 23 Nisan Çocuk Haftası olarak kutlanmaya başladı.1935 yılında tam adı Ulusal Egemenlik Bayramı ve Çocuk Haftası oldu.
‘’ Ben çocuk haftasını, çocuklara hürmet edilmesini temin ve onların zaafından yararlanılarak çok defa yapıldığı gibi onlara eziyet ve hayvan gibi muamele edilmesini önlemek için meydana getirdim ‘’ Mustafa Kemal Atatürk.
Hem egemenliğimizi hem bize emanet edilen Cumhuriyeti hemde çocuklarımızı korumak ve bayramlarımızı daima yaşatmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk haftamız kutlu olsun. Nice nice yüzyıllarımız bin yıllarımız olsun...
Meltem Karakoyun
23 Nisan 2020
100. Yılında 23 Nisan
Atatürk diyor ki; “bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
23 nisan 2020 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. Yılı. Büyük bir coşku, sevinç ve umutla kutlamalıydık bugünü, egemen devletin egemen çocukları olarak. Maalesef egemenliğimiz elimizden alınmış, geleceğin emanetcisi çocuklar ezilmiş, dövülmüş, öldürülmüş ve diziler ve eğitim sistemi ile devşirilmiş!
Umudumuz bu yozlaşmada farkındalık yaratabilecek olan ruhu genç olan yılmaz Atatürk ilke ve devrimlerinin yolundan gidenlerdir.
23 Nisan 1920 de TBMM’nin açıldığı akşam Yunus Nadi ve diğer arkadaşları sohbet ederken; Mustafa Kemal’e, bugünün adına ne diyelim diye sorarlar. Mustafa Kemal; ’’bugüne kadar Osmanlı devletinde halk ve çocuklar çok ezildi. Biz bugüne çocuk bayramı diyelim ve bu çocuk büyüsün, kendi zaferini kendi ilan etsin der. ‘’ Aslında o gün çocuk bayramı ilan edimemişti ama Atatürk’ün bir gelecek planı idi bu.
100. Yılında 23 Nisan
Yavaş yavaş bu planı şöyle hayata geçirdiğini anlatıyor Sinan Meydan; 1917 yılında kurulan İstanbul Himaye-i Etfal Cemiyeti yerine 1921 yılında Atatürk’ün himayesinde Ankara Himaye-i Etfal Cemiyeti kurulur. Cemiyetin kurucuları Dr. Fuat bey, Mustafa Necati bey, Yunus Nadi beylerdir. Mustafa Kemal; Hakimiyet-i Milliye Gazete binasının bir bölümünü bu cemiyete tahsis eder. Unutmadan söylemeliyim Mustafa Kemal; Dr. Fuat beye 1934 yılında çıkarılan soyadı kanunu ile Umay soyadını vermiştir. Umay ne demek mi? Eski Türkçe’de Umay; çocukların koruyucusu demektir. İşte bu kadar kıymetli ve anlamlı soy ismini bu cemiyetin kurucusuna layık görmüştür Atatürk .Bu cemiyet 1935 yılında ‘’Çocuk Esirgeme Kurumu’’ adını almıştır.
2020 yılına geldik aradan yüz yıl geçti ama biz çocuklarımızı koruyamıyoruz. Bunun acısını ve ağır yükünü kimlere yükleyeceğiz? Birkaç gün önce kovid 19 tehlikesinden dolayı cezaevleri boşaltıldı. Cezasının türüne bakmaksızın bütün sapık ve ruh hastalarını AKP hümetinin çıkarttığı bir yasa serbestle bıraktılar. Eşine ve çocuklarına daha öncede şiddet uygulayan baba Müslim Aslan da serbet bırakılmıştı. Çocuklarını görmek istediğini söyleyerek anne 3 çocuğunu da babaya verir. 2 erkek çocuğunun gözleri önünde babası tarafından duvara asılan 9 yaşındaki kız çocuğu Ceylan hortumla saatlerce dövülerek, işkence edilerek öldürüldü. Şimdi yüz yıl önce mi daha ileri ve aydın bir topluluktuk yoksa yüz yıl sonra mı? Herkes çocuklara yapılan bu şiddeti sorgulamalı ve asla affetmemeli diyorum. Tarikat yuvalarında taciz ve tecavüze uğrayan çcuklarımızı da elbette unutmadım. Peki hükümetler üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdi mi? Hayır...!Cumhuriyetin bir çocuk davası vardır!
1926 yılında Hakimiyeti Milliye Bayramı çocuk bayramı olarak kutlandı. 1929 yılında bakanlar kurulu kanunu ile 23 Nisan Çocuk Haftası olarak kutlanmaya başladı.1935 yılında tam adı Ulusal Egemenlik Bayramı ve Çocuk Haftası oldu. ‘’ Ben çocuk haftasını, çocuklara hürmet edilmesini temin ve onların zaafından yararlanılarak çok defa yapıldığı gibi onlara eziyet ve hayvan gibi muamele edilmesini önlemek için meydana getirdim ‘’ Mustafa Kemal Atatürk. Hem egemenliğimizi hem bize emanet edilen Cumhuriyeti hemde çocuklarımızı korumak ve bayramlarımızı daima yaşatmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk haftamız kutlu olsun. Nice nice yüzyıllarımız bin yıllarımız olsun... Meltem Karakoyun 23 Nisan 2020
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.