İbrahim Uysal
Köşe Yazarı
İbrahim Uysal
 

Seçenler ve Vazgeçenler

Yurttaş olarak yine bir seçim sürecinin içerisinde; Aday Adayları, Adaylar ise bu sürecin göbeğinde; seçileceklerden "özel" ya da "genel" beklentisi olanlar ise yaşanan gelgitlerden dolayı fıtık olana üzereler; kendi derdinde düşmüş insanlar binbir umutla inşallah iyi bir şeyler olur da memlekette, biz de kurtulur ve refaha kavuşuruz derdindeler.     İyi de bütün bunları herkes görüyor, ben neden bunları bir yazı konusu ediyorum.     Önce şöyle oturup derin bir nefes almama, sonra da göbeğim çatlayıncaya kadar bir gülmeme izin verin. Çünkü anlatacaklarımdan kendim bile sıkıldım artık.     Önce bir iki not düşeyim de, hani bunun da "karnı başak şeye ağrıyor" denilmesin. Belgelerle anlatacağım için, kim ne derse UMURUMDA değil, ayrıca da benim açımdan da "mala, davara bir zararı olmaz".     Ha bu arada Şener Sarıçiftçi  gibi dostlarımın "başkan adayı ol" diye, Mehmet Özbey  gibi dostlarımın aday yapsalar ne güzel olur gibisinden iltifatlarına da teşekkürler.    Tabi R.Hakan Özyıldız gibi hocalarının ya otur oturduğun yerde, bu ortamda ne siyaset ne de başkanlık sana göre değil tavsiyeleri gözardı edilecek gibi değil.    Şimdi gelelim asıl konuya.      İktidar, muhalefetin "tek adamlık, mek adamlık" esprileri arasında seçimi partisi ve kendileri açısından kazanacak aday peşinde. Kazanan aday da ne yapması gerektiğini, ne istenir ise, "hayır" denmeyeceğini bilerek "eyvallah" deyip, işine bakıyor.     Muhalefetin kazanması olası partilerinin yöneticilerinin çoğu ise, hani üç gün sonra ne olur olmaz, nasıl olsa bizim cenah "tıpış tıpış gider oy verir koyduğumuz adaylara" diyerek; "adamımız, olmazsa madamımız olsun", bir şey istersek bizi kırmayacak birisi olsun derdinde.    Bu genel "manzara-ı umumiye"!...    Şimdi gelelim anlatacağım olaylara,  Aslında öyküye desek daha yerinde olur.     Birgün cep telefonum çalar, o dönem CHP Genel Başkan Yardımcı Tuncay Özkan Bey "Kemal Bey, Seni bekliyor, gel" der.     Ben de önce kendisine, sonra da Genel Başkanlık makamına gittim. Sayın Genel Başkan kapıda karşıladı, omuzlarımı okşayarak, "benden ne istersin" dedi.      Daha önce 2011 MV Seçimlerinde beni Antalya'dan aday yapmak istemişti (Dönemin Genel Sekreteri Bihlun Tamayligil'in ilgisi ve bilgisi ile), çünkü benim başkanı olduğum Düşünce Topluluğu (Think-Tank) çok konuşulan "Yurttaşlık Temel Geliri ve Aile Sigortası" projesinin hazırlayıcısı idi.  Gel gör ki, Rahmetlik Deniz Baykal (ki son zamanlarda hep bana Kızı Aslı Hanımın yanında "ben yapmadım" derdi. Tabi son iki yılında Osman Kaptan ile görüşmediğini bildiğim ve de onunun da "Deniz Bey yapmadı" demesi, olayın müsebbibinin kim olduğunu söylemeye gerek kalmaz.      Bu sürecin şahidi çok da ve önceki Çankaya Belediyesi Başkanı Prof Dr Muzaffer Eryılmaz desen sanırım anlaması gerekenler her şeyi anlar.     Neyse, ben "Partimin iktidar, Sizin de Başkan olmanızı isterim gibi bugün"salakça " dediğim bir söz söyledim.     Neyse oturduk, uzun uzun konuştuk. Benden, arkadaşlarım ile birlikte 2019 Yerel Seçimleri kampanyası ve süreci için bir çalışma yapmamızı istedi.      Biz de yaptık ve kendisine sunduk. Bu çalışmalar seçim öncesi Afyon, daha sonra istedikleri de seçimden İzmir toplantılarında Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sunuldu. Hatta İzmir'i bizim sunmamız istenmişti, sonra kendisi sundu, bizden de İyi Parti'nin Kemer"de yapacağı toplantıda sunum yapmamızı istedi. Biz de orda yaptık.     Burada iki teknik hata. Biz hazırladıklarımızı, bizi çağırdığı kişiler ile birlikte sunmalıymışız. Kendisine sunduk, o da ilgililere verdi. Onlar erdi muradlarına, biz kapdan içeri bile giremedik. Özel Kaleminden, bizi arayanlara kadar herkesin kapısı taş duvar.     Benim salaklığım biter mi hiç. Yerel seçimlerden bir yıl sonra, bu kez Arkadaşımız İzmir Büyükşehir Belediyesi Önceki Genel Sekreteri Ersu Huzur (Bahtiyar Fenerli) aracılığı ile 2020 Mayısında "Yerel Yönetimlerin Bir Yıllık Mali ve Stratejik Planlama Analizleri" istendi, onu yaptık bu kez ilgili Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'a verdik.       Aynı yılın sonlarında bizim çalışmanın benzeri "ak akçe kara gün içindir" denilerek, Genel Merkeze veriliş.    Ortalıkta ya adam kıtlığı var ya da memleketin en kerizi biz görünüyor olmalıyız ki, benzer bir çalışma bu süreçte de istendi.    Ben sadece güldüm.      Ya şimdi burada Alis'i ve tavşanını anmadan geçilir mi.     Ormanda yolunu kaybeden Alis, bir yol ayrımına geldiğinde ya da yol catallaştığında, ikilediğinde, tavşana sorar, "hangi yoldan gideyim".     Tavşan da nereye gideceksin. Alis, "bilmiyorum" der.      Tavşan da " NEREYE GİDECEĞİNİ BİLMİYORSAN, HANGİ YOLDAN GİTTİĞİNİN NE ÖNEMİ OLUR" der.    Biz o kadar kazıklardan sonra öğrendik, bilmeyenlere, ders olsun. İbrahim Uysal
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2024 - Salı

Seçenler ve Vazgeçenler

Yurttaş olarak yine bir seçim sürecinin içerisinde; Aday Adayları, Adaylar ise bu sürecin göbeğinde; seçileceklerden "özel" ya da "genel" beklentisi olanlar ise yaşanan gelgitlerden dolayı fıtık olana üzereler; kendi derdinde düşmüş insanlar binbir umutla inşallah iyi bir şeyler olur da memlekette, biz de kurtulur ve refaha kavuşuruz derdindeler. 

   İyi de bütün bunları herkes görüyor, ben neden bunları bir yazı konusu ediyorum.
    Önce şöyle oturup derin bir nefes almama, sonra da göbeğim çatlayıncaya kadar bir gülmeme izin verin. Çünkü anlatacaklarımdan kendim bile sıkıldım artık.
    Önce bir iki not düşeyim de, hani bunun da "karnı başak şeye ağrıyor" denilmesin. Belgelerle anlatacağım için, kim ne derse UMURUMDA değil, ayrıca da benim açımdan da "mala, davara bir zararı olmaz".

    Ha bu arada Şener Sarıçiftçi  gibi dostlarımın "başkan adayı ol" diye, Mehmet Özbey  gibi dostlarımın aday yapsalar ne güzel olur gibisinden iltifatlarına da teşekkürler.
   Tabi R.Hakan Özyıldız gibi hocalarının ya otur oturduğun yerde, bu ortamda ne siyaset ne de başkanlık sana göre değil tavsiyeleri gözardı edilecek gibi değil.

   Şimdi gelelim asıl konuya. 

    İktidar, muhalefetin "tek adamlık, mek adamlık" esprileri arasında seçimi partisi ve kendileri açısından kazanacak aday peşinde. Kazanan aday da ne yapması gerektiğini, ne istenir ise, "hayır" denmeyeceğini bilerek "eyvallah" deyip, işine bakıyor.

    Muhalefetin kazanması olası partilerinin yöneticilerinin çoğu ise, hani üç gün sonra ne olur olmaz, nasıl olsa bizim cenah "tıpış tıpış gider oy verir koyduğumuz adaylara" diyerek; "adamımız, olmazsa madamımız olsun", bir şey istersek bizi kırmayacak birisi olsun derdinde.

   Bu genel "manzara-ı umumiye"!...

   Şimdi gelelim anlatacağım olaylara,  Aslında öyküye desek daha yerinde olur.

    Birgün cep telefonum çalar, o dönem CHP Genel Başkan Yardımcı Tuncay Özkan Bey "Kemal Bey, Seni bekliyor, gel" der.

    Ben de önce kendisine, sonra da Genel Başkanlık makamına gittim. Sayın Genel Başkan kapıda karşıladı, omuzlarımı okşayarak, "benden ne istersin" dedi. 

    Daha önce 2011 MV Seçimlerinde beni Antalya'dan aday yapmak istemişti (Dönemin Genel Sekreteri Bihlun Tamayligil'in ilgisi ve bilgisi ile), çünkü benim başkanı olduğum Düşünce Topluluğu (Think-Tank) çok konuşulan "Yurttaşlık Temel Geliri ve Aile Sigortası" projesinin hazırlayıcısı idi.  Gel gör ki, Rahmetlik Deniz Baykal (ki son zamanlarda hep bana Kızı Aslı Hanımın yanında "ben yapmadım" derdi. Tabi son iki yılında Osman Kaptan ile görüşmediğini bildiğim ve de onunun da "Deniz Bey yapmadı" demesi, olayın müsebbibinin kim olduğunu söylemeye gerek kalmaz.

     Bu sürecin şahidi çok da ve önceki Çankaya Belediyesi Başkanı Prof Dr Muzaffer Eryılmaz desen sanırım anlaması gerekenler her şeyi anlar.

    Neyse, ben "Partimin iktidar, Sizin de Başkan olmanızı isterim gibi bugün"salakça " dediğim bir söz söyledim. 
   Neyse oturduk, uzun uzun konuştuk. Benden, arkadaşlarım ile birlikte 2019 Yerel Seçimleri kampanyası ve süreci için bir çalışma yapmamızı istedi. 

    Biz de yaptık ve kendisine sunduk. Bu çalışmalar seçim öncesi Afyon, daha sonra istedikleri de seçimden İzmir toplantılarında Kemal Kılıçdaroğlu tarafından sunuldu. Hatta İzmir'i bizim sunmamız istenmişti, sonra kendisi sundu, bizden de İyi Parti'nin Kemer"de yapacağı toplantıda sunum yapmamızı istedi. Biz de orda yaptık.

    Burada iki teknik hata. Biz hazırladıklarımızı, bizi çağırdığı kişiler ile birlikte sunmalıymışız. Kendisine sunduk, o da ilgililere verdi. Onlar erdi muradlarına, biz kapdan içeri bile giremedik. Özel Kaleminden, bizi arayanlara kadar herkesin kapısı taş duvar.

    Benim salaklığım biter mi hiç. Yerel seçimlerden bir yıl sonra, bu kez Arkadaşımız İzmir Büyükşehir Belediyesi Önceki Genel Sekreteri Ersu Huzur (Bahtiyar Fenerli) aracılığı ile 2020 Mayısında "Yerel Yönetimlerin Bir Yıllık Mali ve Stratejik Planlama Analizleri" istendi, onu yaptık bu kez ilgili Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'a verdik. 

     Aynı yılın sonlarında bizim çalışmanın benzeri "ak akçe kara gün içindir" denilerek, Genel Merkeze veriliş.
   Ortalıkta ya adam kıtlığı var ya da memleketin en kerizi biz görünüyor olmalıyız ki, benzer bir çalışma bu süreçte de istendi.
   Ben sadece güldüm. 
    Ya şimdi burada Alis'i ve tavşanını anmadan geçilir mi.
    Ormanda yolunu kaybeden Alis, bir yol ayrımına geldiğinde ya da yol catallaştığında, ikilediğinde, tavşana sorar, "hangi yoldan gideyim".
    Tavşan da nereye gideceksin. Alis, "bilmiyorum" der. 
    Tavşan da " NEREYE GİDECEĞİNİ BİLMİYORSAN, HANGİ YOLDAN GİTTİĞİNİN NE ÖNEMİ OLUR" der.
   Biz o kadar kazıklardan sonra öğrendik, bilmeyenlere, ders olsun.

İbrahim Uysal

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Müzeyyen Öngel
(17.01.2024 08:16 - #269)
"Her dalkavuk, bir alığın sırtından geçinir"
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yusuf Öztop
(19.01.2024 06:29 - #272)
Yusuf Öztop Elli yıldan beri aktif siyasetin içindeyim. Her dönem Genel Merkez Yönetimlerinin hata ve yanlışlarını görmekten yoruldum. Yapılan hataların ve hatta yanlışların bedelini yalnız CHP'li ler değil, onları da aşan milyonlar ödüyor.
Antalyalı Değerli Vekilim, Üstadım çok haklısınız
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Attila Tanyolaç
(24.01.2024 16:36 - #278)
Sevgili Kardeşim İbrahim Bey ! Sizin "sarraf"a gitmeniz gerekirdi. Bu sözümü lütfen kompliman olarak kabul etmeyin. Selâmlar !
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ingiltere aile birleşimi sınavı