Baş boyun kanserlerinde erken teşhis hayat kurtarır!

Sağlık 20.09.2024 - 15:20, Güncelleme: 20.09.2024 - 15:20 41951+ kez okundu.
 

Baş boyun kanserlerinde erken teşhis hayat kurtarır!

Baş boyun kanserlerinde erken teşhis hayati önem taşır. Şişliklerin ihmal edilmemesi gerektiğini uzmanlar vurguluyor.
Baş boyun kanserleri, genellikle karmaşık ve zorlu bir süreç olarak kabul edilen sağlık sorunları arasında yer alır. Uzmanlara göre, bu hastalığın teşhisi için birden fazla adım izlenmeli ve dikkatle değerlendirilmelidir. Bu konuda açıklamalarda bulunan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, baş boyun bölgesinde oluşan tümörlerin önce belirli kriterlere göre sınıflandırıldığını ifade etti. Dr. Rahimi, kişinin yaşı ve tümörün bulunduğu bölgenin, tümörün kanser olup olmadığının anlaşılmasında yardımcı olabileceğini vurguladı. Ancak kesin teşhis için tam kapsamlı bir vücut muayenesi, görüntüleme teknikleri ve biyopsi gerektiğini ekledi. Boyun, yüz ya da boynun üst kısmında bir şişlikle karşılaşıldığında hemen endişeye kapılmamak gerektiğini belirten Rahimi, bu tür şişliklerin çoğunlukla basit antibiyotik tedavisiyle ortadan kalkabileceğini ancak hiçbir şeyin göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlattı. Önemli olanın, tümörün varlığından çok, bu tür belirtilerin ihmal edilip edilmediği olduğunu söyleyerek, farkındalığın ve zamanında müdahalenin önemine dikkat çekti. Baş boyun kanserleri farkındalık haftası kapsamında, bu tür kanserlerin tanısına ilişkin bilgiler veren Dr. Rahimi, baş boyun bölgesindeki tümörlerin karmaşık yapısına dikkat çekti. Özellikle 40 yaşın üzerindeki bireylerin bu konuda daha yüksek risk taşıdığını belirtti. Rahimi, baş boyun bölgesinin, beyin ve sinir sisteminin önemli yollarını içermesi nedeniyle bu bölgedeki kanserlerin genellikle daha karmaşık ve zorlayıcı olduğunu söyledi. Üst solunum yolu, gastrointestinal sistemin üst kısmı ve sinir bağlantıları gibi hayati fonksiyonların bu bölgeden geçtiğini, ayrıca tiroid bezi ve yüzlerce lenf bezinin burada yer aldığını anlattı. Baş boyun bölgesindeki tümörlerin yaşa bağlı olarak farklılık gösterdiğini dile getiren Dr. Rahimi, 0-15 yaş arası bireylerde çoğunlukla enfeksiyon kaynaklı şişlikler görüldüğünü, bu yaş grubunda tümörlerin genellikle kanser olmadığını söyledi. Ancak 40 yaşın üzerindeki bireylerde baş boyun bölgesinde ortaya çıkan şişliklerin kanser olma olasılığının daha yüksek olduğunu vurguladı. Bu nedenle, şişliklerin detaylı bir şekilde incelenmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Tümörlerin yaşa göre sınıflandırılmasının ardından bölgesel olarak da değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Dr. Rahimi, şişliklerin hangi bölgelerde ortaya çıktığının hastalığın kaynağı hakkında önemli ipuçları verdiğini ifade etti. Örneğin, boynun ön kısmında şişlik varsa, özellikle 40 yaş üstü bireylerde tiroid kaynaklı bir problem olabileceğini söyledi. Kulak arkasında ya da çene altında şişlik görülmesi durumunda ise genellikle enfeksiyon kaynaklı olabileceği düşünülmelidir. Kesin tanı konulması için tam kapsamlı bir vücut muayenesinin zorunlu olduğunu belirten Dr. Rahimi, lenf bezleri ve kan dolaşımı aracılığıyla vücudun diğer bölgelerindeki tümörlerin bu bölgeye metastaz yapma olasılığına karşı da dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Tanı aşamasında röntgen, tomografi, MR ve Pet CT gibi çeşitli görüntüleme yöntemlerinin de kullanıldığını belirtti. Rahimi, bazı durumlarda yapılan tetkiklerin ardından tümörün ne olduğunun belirlenemeyebileceğini ve bu durumda ince iğne biyopsisi ya da açık biyopsi gibi yöntemlerin devreye girdiğini söyledi. Bu tür biyopsilerle elde edilen örneklerin kesin tanı konulmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Boyun ya da yüzde herhangi bir şişlik görüldüğünde hemen panik yapılmaması gerektiğini yineleyen Dr. Rahimi, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Bu tür şişlikler bazen basit bir enfeksiyon ya da antibiyotik tedavisiyle iyileşebilecek durumlar olabilir. Ancak ihmal etmemek çok önemlidir. Bu gibi durumlarda yalnızca Kulak, Burun, Boğaz bölümü ile sınırlı kalmayarak, nöroloji, dahiliye ve gastroenteroloji gibi farklı branşlardan uzmanların da dahil olduğu bir yaklaşımla süreci yönetiyoruz. Sonuç olarak, önemli olan tümörün varlığı değil, bu belirtilerin ihmal edilip edilmediğidir."
Baş boyun kanserlerinde erken teşhis hayati önem taşır. Şişliklerin ihmal edilmemesi gerektiğini uzmanlar vurguluyor.

Baş boyun kanserleri, genellikle karmaşık ve zorlu bir süreç olarak kabul edilen sağlık sorunları arasında yer alır. Uzmanlara göre, bu hastalığın teşhisi için birden fazla adım izlenmeli ve dikkatle değerlendirilmelidir. Bu konuda açıklamalarda bulunan Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi K. Ali Rahimi, baş boyun bölgesinde oluşan tümörlerin önce belirli kriterlere göre sınıflandırıldığını ifade etti. Dr. Rahimi, kişinin yaşı ve tümörün bulunduğu bölgenin, tümörün kanser olup olmadığının anlaşılmasında yardımcı olabileceğini vurguladı. Ancak kesin teşhis için tam kapsamlı bir vücut muayenesi, görüntüleme teknikleri ve biyopsi gerektiğini ekledi.

Boyun, yüz ya da boynun üst kısmında bir şişlikle karşılaşıldığında hemen endişeye kapılmamak gerektiğini belirten Rahimi, bu tür şişliklerin çoğunlukla basit antibiyotik tedavisiyle ortadan kalkabileceğini ancak hiçbir şeyin göz ardı edilmemesi gerektiğini hatırlattı. Önemli olanın, tümörün varlığından çok, bu tür belirtilerin ihmal edilip edilmediği olduğunu söyleyerek, farkındalığın ve zamanında müdahalenin önemine dikkat çekti.

Baş boyun kanserleri farkındalık haftası kapsamında, bu tür kanserlerin tanısına ilişkin bilgiler veren Dr. Rahimi, baş boyun bölgesindeki tümörlerin karmaşık yapısına dikkat çekti. Özellikle 40 yaşın üzerindeki bireylerin bu konuda daha yüksek risk taşıdığını belirtti. Rahimi, baş boyun bölgesinin, beyin ve sinir sisteminin önemli yollarını içermesi nedeniyle bu bölgedeki kanserlerin genellikle daha karmaşık ve zorlayıcı olduğunu söyledi. Üst solunum yolu, gastrointestinal sistemin üst kısmı ve sinir bağlantıları gibi hayati fonksiyonların bu bölgeden geçtiğini, ayrıca tiroid bezi ve yüzlerce lenf bezinin burada yer aldığını anlattı.

Baş boyun bölgesindeki tümörlerin yaşa bağlı olarak farklılık gösterdiğini dile getiren Dr. Rahimi, 0-15 yaş arası bireylerde çoğunlukla enfeksiyon kaynaklı şişlikler görüldüğünü, bu yaş grubunda tümörlerin genellikle kanser olmadığını söyledi. Ancak 40 yaşın üzerindeki bireylerde baş boyun bölgesinde ortaya çıkan şişliklerin kanser olma olasılığının daha yüksek olduğunu vurguladı. Bu nedenle, şişliklerin detaylı bir şekilde incelenmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Tümörlerin yaşa göre sınıflandırılmasının ardından bölgesel olarak da değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Dr. Rahimi, şişliklerin hangi bölgelerde ortaya çıktığının hastalığın kaynağı hakkında önemli ipuçları verdiğini ifade etti. Örneğin, boynun ön kısmında şişlik varsa, özellikle 40 yaş üstü bireylerde tiroid kaynaklı bir problem olabileceğini söyledi. Kulak arkasında ya da çene altında şişlik görülmesi durumunda ise genellikle enfeksiyon kaynaklı olabileceği düşünülmelidir.

Kesin tanı konulması için tam kapsamlı bir vücut muayenesinin zorunlu olduğunu belirten Dr. Rahimi, lenf bezleri ve kan dolaşımı aracılığıyla vücudun diğer bölgelerindeki tümörlerin bu bölgeye metastaz yapma olasılığına karşı da dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Tanı aşamasında röntgen, tomografi, MR ve Pet CT gibi çeşitli görüntüleme yöntemlerinin de kullanıldığını belirtti.

Rahimi, bazı durumlarda yapılan tetkiklerin ardından tümörün ne olduğunun belirlenemeyebileceğini ve bu durumda ince iğne biyopsisi ya da açık biyopsi gibi yöntemlerin devreye girdiğini söyledi. Bu tür biyopsilerle elde edilen örneklerin kesin tanı konulmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Boyun ya da yüzde herhangi bir şişlik görüldüğünde hemen panik yapılmaması gerektiğini yineleyen Dr. Rahimi, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Bu tür şişlikler bazen basit bir enfeksiyon ya da antibiyotik tedavisiyle iyileşebilecek durumlar olabilir. Ancak ihmal etmemek çok önemlidir. Bu gibi durumlarda yalnızca Kulak, Burun, Boğaz bölümü ile sınırlı kalmayarak, nöroloji, dahiliye ve gastroenteroloji gibi farklı branşlardan uzmanların da dahil olduğu bir yaklaşımla süreci yönetiyoruz. Sonuç olarak, önemli olan tümörün varlığı değil, bu belirtilerin ihmal edilip edilmediğidir."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, raf sistemleri, ahşap kompozit deck, ingiltere aile birleşimi sınavı