2023 Yılında sağlık kuruluşlarının yüzde 60'ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı

Teknoloji 08.02.2024 - 12:58, Güncelleme: 08.02.2024 - 15:35 21314+ kez okundu.
 

2023 Yılında sağlık kuruluşlarının yüzde 60'ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı

Sağlık sektöründe hastalara ait özel bilgilerin güvenliği, sağlık operasyonlarının aksatılmadan sürdürülmesinde hayati bir rol oynuyor.
Sağlık kuruluşları, hastaya ait haklar ve hassas verilere sahip olduğundan kapsamlı bir siber güvenlik yaklaşımına ihtiyaç duyuyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre 2023 yılında sağlık kuruluşlarının %60’ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı. Bu sebeple sağlık kuruluşlarının potansiyel tehditlerin tespiti ve hasta güvenliği için siber güvenlik önlemlerini öncelikli hale getirmesi önem taşıyor. Sektörün teknolojiyle olan ilişkisinin güçlendikçe siber saldırı riskinin de arttığını söyleyen WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, siber güvenliğin sağlık sektörüne sağladığı 3 avantajı sıralıyor.   Her sektörde yaygın olarak kullanılan teknoloji, sağlık ve ilaç endüstrisinde de önemli bir konuma yükseldi. Teknoloji aracılığıyla tıbbi sistemlerdeki ilerlemeler hasta bakımını önemli ölçüde iyileştirerek maliyetleri düşürdü ve verimliliği artırdı. Ancak sektörün veri kalabalığı dikkate alındığında dışardan gelecek tehditlere karşı açık olduğundan, sağlık kuruluşlarının siber güvenlik önlemlerini güçlendirmesi gerekiyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, 2023 yılında sağlık kuruluşlarının %60’ının fidye yazılım saldırılarına maruz kaldığını gösteriyor. Bu sebeple sağlık sektörünün kapsamlı bir güvenlik yaklaşımını benimsemesi önem teşkil ediyor. Sektörün teknolojiyle olan ilişkisinin güçlendikçe siber saldırı riskinin de arttığını vurgulayan WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, siber güvenliğin sağlık kuruluşlarına sağladığı 3 avantajı paylaşıyor.   2023 Yılında sağlık kuruluşlarının yüzde 60'ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı 1. Mevzuata uygunluk sağlar: Güvenlik duvarları, HIPAA (Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası) gibi düzenlemelere uyum açısından kritik önem taşıyor. Ancak gerçekten etkili olabilmeleri için doğru şekilde yapılandırılmaları gerekiyor. Bu amaçla, yetkili ağ adreslerinden yalnızca gerekli veri trafiğine izin veren belirli kurallara ihtiyaç vardır. PHI verilerine yetkisiz erişime izin verebilecekleri için kapsamlı "izin" kurallarından kaçınılmalıdır. 2. Tıbbi cihazları korur: Tıbbi Nesnelerin İnterneti (IoMT) cihazlarının yükselişi nedeniyle artık çok sayıda tıbbi cihaz birbirine bağlanarak gerçek zamanlı izlemeyi ve kesintisiz veri paylaşımını kolaylaştırıyor. Bu durumun en önemli dezavantajı, kritik güvenlik riskleri barındırması. Riskler, ağı bölümlere ayıran, bağımsız alt ağlar oluşturan ve aralarındaki trafiği kontrol eden bir güvenlik duvarı ile önlenebiliyor ve ağın tamamını etkilemeyeceğinden tehditlerin yayılma olasılığını azaltıyor. İyi yürütülen erişim kontrolü politikaları aktif trafik izlemeyle birleştiğinde ağ üzerinde daha fazla kontrol sağlayarak yüksek güvenlik sağlıyor. 3. Ağ performansını iyileştirir: Güvenlik duvarları güvenliği artırmanın yanı sıra ağ performansını da optimize ediyor. Trafik akışını yöneterek gereksiz bant genişliği kullanımını önleyebilirken kritik tıbbi uygulamaların düzgün çalışmasını sağlıyor. Böylece gecikmeyi azaltarak ve yanıt sürelerini iyileştirerek genel ağ verimliliğinin optimize edilmesine yardımcı oluyor.   Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Sağlık sektöründe hastalara ait özel bilgilerin güvenliği, sağlık operasyonlarının aksatılmadan sürdürülmesinde hayati bir rol oynuyor.

Sağlık kuruluşları, hastaya ait haklar ve hassas verilere sahip olduğundan kapsamlı bir siber güvenlik yaklaşımına ihtiyaç duyuyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre 2023 yılında sağlık kuruluşlarının %60’ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı. Bu sebeple sağlık kuruluşlarının potansiyel tehditlerin tespiti ve hasta güvenliği için siber güvenlik önlemlerini öncelikli hale getirmesi önem taşıyor. Sektörün teknolojiyle olan ilişkisinin güçlendikçe siber saldırı riskinin de arttığını söyleyen WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, siber güvenliğin sağlık sektörüne sağladığı 3 avantajı sıralıyor.  

Her sektörde yaygın olarak kullanılan teknoloji, sağlık ve ilaç endüstrisinde de önemli bir konuma yükseldi. Teknoloji aracılığıyla tıbbi sistemlerdeki ilerlemeler hasta bakımını önemli ölçüde iyileştirerek maliyetleri düşürdü ve verimliliği artırdı. Ancak sektörün veri kalabalığı dikkate alındığında dışardan gelecek tehditlere karşı açık olduğundan, sağlık kuruluşlarının siber güvenlik önlemlerini güçlendirmesi gerekiyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, 2023 yılında sağlık kuruluşlarının %60’ının fidye yazılım saldırılarına maruz kaldığını gösteriyor. Bu sebeple sağlık sektörünün kapsamlı bir güvenlik yaklaşımını benimsemesi önem teşkil ediyor. Sektörün teknolojiyle olan ilişkisinin güçlendikçe siber saldırı riskinin de arttığını vurgulayan WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, siber güvenliğin sağlık kuruluşlarına sağladığı 3 avantajı paylaşıyor.  

2023 Yılında sağlık kuruluşlarının yüzde 60'ı fidye yazılım saldırılarına maruz kaldı

1. Mevzuata uygunluk sağlar: Güvenlik duvarları, HIPAA (Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası) gibi düzenlemelere uyum açısından kritik önem taşıyor. Ancak gerçekten etkili olabilmeleri için doğru şekilde yapılandırılmaları gerekiyor. Bu amaçla, yetkili ağ adreslerinden yalnızca gerekli veri trafiğine izin veren belirli kurallara ihtiyaç vardır. PHI verilerine yetkisiz erişime izin verebilecekleri için kapsamlı "izin" kurallarından kaçınılmalıdır.

2. Tıbbi cihazları korur: Tıbbi Nesnelerin İnterneti (IoMT) cihazlarının yükselişi nedeniyle artık çok sayıda tıbbi cihaz birbirine bağlanarak gerçek zamanlı izlemeyi ve kesintisiz veri paylaşımını kolaylaştırıyor. Bu durumun en önemli dezavantajı, kritik güvenlik riskleri barındırması. Riskler, ağı bölümlere ayıran, bağımsız alt ağlar oluşturan ve aralarındaki trafiği kontrol eden bir güvenlik duvarı ile önlenebiliyor ve ağın tamamını etkilemeyeceğinden tehditlerin yayılma olasılığını azaltıyor. İyi yürütülen erişim kontrolü politikaları aktif trafik izlemeyle birleştiğinde ağ üzerinde daha fazla kontrol sağlayarak yüksek güvenlik sağlıyor.

3. Ağ performansını iyileştirir: Güvenlik duvarları güvenliği artırmanın yanı sıra ağ performansını da optimize ediyor. Trafik akışını yöneterek gereksiz bant genişliği kullanımını önleyebilirken kritik tıbbi uygulamaların düzgün çalışmasını sağlıyor. Böylece gecikmeyi azaltarak ve yanıt sürelerini iyileştirerek genel ağ verimliliğinin optimize edilmesine yardımcı oluyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, raf sistemleri, ahşap kompozit deck, ingiltere aile birleşimi sınavı