İbrahim Uysal
Köşe Yazarı
İbrahim Uysal
 

Doğanın ve Yaşamın Her Alanında Entropi

    Bilgi ve bilmek, insan yaşamında çok önemlidir. Bilginin bir yerde olmasının, bir kenarda durmasının havaya suya bir zararı yok ama bilgi ortada iken, "o dedi, bu dedi" gibisinden, kaynaksız ve dayanaksız sözler ile olayı, durumu savunmak da doğru olmaz.     Doğada var olan her şey bir gün bozulur, çatlar kırılır, arızalanır olur da olur, bu doğanın "doğal sonucudur".    Bir meyve, sebze nasıl enerji toplayarak çekirdekten ya da bir daldan doğup, büyüyüp çiçek açıp olgunlaştıktan sonra dibine düşer ise; doğada, sosyal ve yönetsel yaşamda da bütün ilişkiler doğar, büyür ve bir süre sonra şekil değiştirir.     Peki bu bir yok oluş mudur?     Bir kere doğada hiç bir şey yok olmaz. İster evrimleşerek (evolution), ister devrim (revolution) ile bir başka boyuta, şekle geçer, değişir, dönüşür.     Soruyu şöyle sorarsak daha anlaşır olur sanırım.     Enerji kaynağı GÜNEŞ, enerjisini nereden bulur, nereden alır?     Bütün varlıklar, enerjilerini kendileri bulur, kendileri sağlar ya da kendileri yaratırlar. Güneş'in enerjisi de, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile (hidrojen gazının helyuma dönüşmesi) açığa çıkan ışıma enerjisidir. Bu da biz dünyalılara, ısı ve ışık olarak yansır.     İnsan ilişkileri gibi.     İnsanlar da organları ile edindikleri birikimleri enerjiye dönüştürerek, kullanırlar. Bu gıda ise, kan olur, enerji olur ve vücut tarafından kullanılır.     Bu bilgi ise başka bir şekilde, ilişki ise daha başka bir şekilde kullanılır. Özetle yaşam öyle ya da böyle bir şeyler üretme ve tüketme sürecidir.  Bu süreci yerli yerinde kuran, kullananlar başarılı bir süreç yaşarlar iken, bunun farkında olmayan ya da yerli yerinde kullanmayanlar ise, var olan enerjinin ve değerlerin yok olması anlamına gelen, yerinde kullanılmama sürecini yaşarlar.      Bütün bilimlerde, doğada ve yaşamın her alanında her şeyin bir entropisi ve bir entropik süreci vardır.     Var olan enerji, süreklilik sağlanmaz ise her gün şekil değiştirerek bir başka boyuta geçer, değişir ve dönüşür.      Çok daha somut, arkadaşlık ilişkileri, evlilikler yaratılan ilişki süreçleri de, doğru yöne evrilip, değiştirip, dönüştürülmez ise, sürece katkı koyan her katılımcı / elaman gibi kendi içinde değişir, dönüşür ve kopmalara sebep olur.     Bu bir şeylerin yok olması gibi görülse de, bireysel olarak şekil değiştirmedir. Sürecin bir başka yöne evrilmesidir.     Örnek yönetim süreçleri.     Sosyal, siyasal süreçleri yönetmek için iktidar olanlar, yönettikleri süreçleri iyi gözlemez ve olan değişim ve dönüşümlerin farkında olmazlar ise, bir süre sonra kendilerinin karşılıkları azalacağından ve yönetim ile ilgili sorunlar yaşayacağından, doğal süreç olarak, iktidardan uzaklaşma sürecini yaşayacaktır.      Her ne kadar entropik sürecin içerisinde bir enerji tüketimi olsa da, sistemler, yapılar mevcut enerjileri ile yeni enerji kaynakları bulmak ve yaratmak zorundadırlar.     Siyasi iktidarların entropik süreci, seçmen bağı ile, görünmeyen iktidar ortaklıklarının önceliğinin çakışması ile olur. Güç, her zaman kaynakları kendisi kullanmak, tüketmek ister.      Siyasi iktidar ise, seçmen ve ittifak ettiği güç odakları dengesini koruyabildiği sürece, söz konusu entropik süreci uzatır. Yoksa, yaratılan dengesizlik, seçmen bağlamında bozulacağından, iktidarın kaybolması sürecini yaşaması kaçınılmaz olacaktır.      Tıpkı insan ilişkilerindeki gibi. İlişkinin tarafları, tarafların varlığını sürdürecek süreçleri yaratmadıkları ve yaşatmadıkları sürece, bir süre sonra kopmalar ve yol ayrımları kaçınılmaz olacaktır.     İşte bu da insan ilişkiler,nde ki entropi ya da entropik süreçtir.     Entropi, enerji yaratıp var eden olduğu gibi, var olan enerjiyi de kullanan bir süreçtir. O yüzden, bu entropi sürecinin uzatılması, olayın taraflarına bağlıdır.     Son söz, herkes 20 yıldır AKP iktidarının neden ayakta kaldığını sorgulamakta olsa da, iktidarın (AKP) her seferinde sürece yeni bir enerji kattığının farkında olmasalar gerek.     Hoş, girdinin o kadar bol, sürecin taraflarının o kadar çok; yönetsel ve ekonomik paylaşımın taraflarının da o kadar çok çeşitli olduğu süreleri entopik olarak yönetmek çok zor, hatta olanaksızdır.     Çünkü, ortada yönetsel sürece, yetecek kadar enerji yoktur.     Alternatif olanların başarısı ise, yaratacakları enerjilerine bağlıdır.
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2022 - Pazartesi

Doğanın ve Yaşamın Her Alanında Entropi

    Bilgi ve bilmek, insan yaşamında çok önemlidir. Bilginin bir yerde olmasının, bir kenarda durmasının havaya suya bir zararı yok ama bilgi ortada iken, "o dedi, bu dedi" gibisinden, kaynaksız ve dayanaksız sözler ile olayı, durumu savunmak da doğru olmaz.

    Doğada var olan her şey bir gün bozulur, çatlar kırılır, arızalanır olur da olur, bu doğanın "doğal sonucudur".

   Bir meyve, sebze nasıl enerji toplayarak çekirdekten ya da bir daldan doğup, büyüyüp çiçek açıp olgunlaştıktan sonra dibine düşer ise; doğada, sosyal ve yönetsel yaşamda da bütün ilişkiler doğar, büyür ve bir süre sonra şekil değiştirir.

    Peki bu bir yok oluş mudur?

    Bir kere doğada hiç bir şey yok olmaz. İster evrimleşerek (evolution), ister devrim (revolution) ile bir başka boyuta, şekle geçer, değişir, dönüşür.

    Soruyu şöyle sorarsak daha anlaşır olur sanırım.

    Enerji kaynağı GÜNEŞ, enerjisini nereden bulur, nereden alır?

    Bütün varlıklar, enerjilerini kendileri bulur, kendileri sağlar ya da kendileri yaratırlar. Güneş'in enerjisi de, güneşin çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile (hidrojen gazının helyuma dönüşmesi) açığa çıkan ışıma enerjisidir. Bu da biz dünyalılara, ısı ve ışık olarak yansır.

    İnsan ilişkileri gibi.

    İnsanlar da organları ile edindikleri birikimleri enerjiye dönüştürerek, kullanırlar. Bu gıda ise, kan olur, enerji olur ve vücut tarafından kullanılır.

    Bu bilgi ise başka bir şekilde, ilişki ise daha başka bir şekilde kullanılır. Özetle yaşam öyle ya da böyle bir şeyler üretme ve tüketme sürecidir.  Bu süreci yerli yerinde kuran, kullananlar başarılı bir süreç yaşarlar iken, bunun farkında olmayan ya da yerli yerinde kullanmayanlar ise, var olan enerjinin ve değerlerin yok olması anlamına gelen, yerinde kullanılmama sürecini yaşarlar.

     Bütün bilimlerde, doğada ve yaşamın her alanında her şeyin bir entropisi ve bir entropik süreci vardır.

    Var olan enerji, süreklilik sağlanmaz ise her gün şekil değiştirerek bir başka boyuta geçer, değişir ve dönüşür.

     Çok daha somut, arkadaşlık ilişkileri, evlilikler yaratılan ilişki süreçleri de, doğru yöne evrilip, değiştirip, dönüştürülmez ise, sürece katkı koyan her katılımcı / elaman gibi kendi içinde değişir, dönüşür ve kopmalara sebep olur.

    Bu bir şeylerin yok olması gibi görülse de, bireysel olarak şekil değiştirmedir. Sürecin bir başka yöne evrilmesidir.

    Örnek yönetim süreçleri.

    Sosyal, siyasal süreçleri yönetmek için iktidar olanlar, yönettikleri süreçleri iyi gözlemez ve olan değişim ve dönüşümlerin farkında olmazlar ise, bir süre sonra kendilerinin karşılıkları azalacağından ve yönetim ile ilgili sorunlar yaşayacağından, doğal süreç olarak, iktidardan uzaklaşma sürecini yaşayacaktır.

     Her ne kadar entropik sürecin içerisinde bir enerji tüketimi olsa da, sistemler, yapılar mevcut enerjileri ile yeni enerji kaynakları bulmak ve yaratmak zorundadırlar.

    Siyasi iktidarların entropik süreci, seçmen bağı ile, görünmeyen iktidar ortaklıklarının önceliğinin çakışması ile olur. Güç, her zaman kaynakları kendisi kullanmak, tüketmek ister.

     Siyasi iktidar ise, seçmen ve ittifak ettiği güç odakları dengesini koruyabildiği sürece, söz konusu entropik süreci uzatır. Yoksa, yaratılan dengesizlik, seçmen bağlamında bozulacağından, iktidarın kaybolması sürecini yaşaması kaçınılmaz olacaktır.

     Tıpkı insan ilişkilerindeki gibi. İlişkinin tarafları, tarafların varlığını sürdürecek süreçleri yaratmadıkları ve yaşatmadıkları sürece, bir süre sonra kopmalar ve yol ayrımları kaçınılmaz olacaktır.

    İşte bu da insan ilişkiler,nde ki entropi ya da entropik süreçtir.

    Entropi, enerji yaratıp var eden olduğu gibi, var olan enerjiyi de kullanan bir süreçtir. O yüzden, bu entropi sürecinin uzatılması, olayın taraflarına bağlıdır.

    Son söz, herkes 20 yıldır AKP iktidarının neden ayakta kaldığını sorgulamakta olsa da, iktidarın (AKP) her seferinde sürece yeni bir enerji kattığının farkında olmasalar gerek.

    Hoş, girdinin o kadar bol, sürecin taraflarının o kadar çok; yönetsel ve ekonomik paylaşımın taraflarının da o kadar çok çeşitli olduğu süreleri entopik olarak yönetmek çok zor, hatta olanaksızdır.

    Çünkü, ortada yönetsel sürece, yetecek kadar enerji yoktur.

    Alternatif olanların başarısı ise, yaratacakları enerjilerine bağlıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, izmir spotçu, karşıyaka haber, ilaçlama, kasko teklifi, malatya araç kiralama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, ingiltere aile birleşimi sınavı