Obezitenin Rahim Kanseri Riskini Üç Kat Artırdığı Biliniyor!

Obezite rahim kanseri riskini 3 kat artırıyor! Menopoz sonrası kanamaya dikkat edin ve düzenli jinekolojik kontrolleri ihmal etmeyin.

Menopoz Sonrası Kanamalara Dikkat Edilmeli! Her yıl dünya genelinde yaklaşık 290 bin kadına, Türkiye'de ise yaklaşık 7 bin kadına rahim kanseri teşhisi konuyor. Obezite, rahim kanseri riskini üç kat artıran en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Bu durum, artan yağ dokusunun kandaki östrojen seviyesini yükseltmesiyle ilişkilendiriliyor. Ayrıca, yaşam süresinin uzaması ve doğum oranlarının düşmesi de rahim kanserinin görülme sıklığını artıran diğer önemli etkenler arasında yer alıyor. Rahim kanserleri genellikle menopoz sonrasında ortaya çıksa da, vakaların %5'i 40 yaş altındaki kadınlarda görülüyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Baki Erdem, rahim kanserinin erken teşhis edildiğinde genellikle cerrahi yöntemle tedavi edilebileceğini belirterek, rahim ağzı kanseri gibi tarama testlerinin olmadığını vurguluyor. Bu nedenle, beklenmedik anormal vajinal kanamalarda jinekolojik muayenelerin önemi büyük. Özellikle risk faktörlerine sahip olan kişilerde jinekolojik kontroller daha sık yapılmalı. Rahim Kanseri Çeşitleri ve Belirtileri Rahim kanseri, rahim içini döşeyen zardan (endometrium kanseri) ve rahim duvarını oluşturan kas tabakasından kaynaklanan olmak üzere iki ana gruba ayrılır. En yaygın görülen tipi, rahim iç zarından kaynaklanır. Rahim kanserinin en sık ve ilk görülen belirtisi, menopoz sonrasında beklenmedik anormal vajinal kanamadır. Doç. Dr. Baki Erdem, menopoz sonrası kanamaların %10'unda rahim kanseri tespit edildiğini belirterek, üreme çağındaki kadınlarda da adet döngüsü dışında fazla veya düzensiz kanamalar şeklinde bulgular görülebileceğini söylüyor. Pelvik ağrı, cinsel ilişki sırasında ağrı ve kilo kaybı da rahim kanserinin diğer belirtileri arasında yer alır. Östrojen Fazlalığı ve Risk Faktörleri Rahim (endometrium) kanserleri, rahmin içini döşeyen tabakada gelişen kanser hücrelerinden oluşur. Bu hücrelerin neden oluştuğu tam olarak bilinmese de, östrojen hormonunun önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Östrojen fazlalığı, rahimdeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına ve kansere dönüşmesine yol açabilir. Doç. Dr. Baki Erdem, rahim kanseri riskini artıran faktörleri; ileri yaş, rahim kalınlaşması (endometrial hiperplazi), erken adet görme, geç menopoza girme, obezite, hiç doğum yapmamış olmak, kısırlık ve tedavisi, meme veya yumurtalık kanseri öyküsü, diyabet, östrojen salgılayan yumurtalık tümörleri, sadece östrojen replasman tedavisi, tamoksifen kullanımı ve genetik yatkınlık olarak sıralıyor. Tanı ve Tedavi Yöntemleri Rahim kanseri tanısı için öncelikle jinekolojik muayene ve ultrason yapılır. Rahim kanseri şüphesi varsa, tanıyı kesinleştirmek için endometrial biyopsi yapılır. Bu işlemde, rahim içinden biyopsi alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Bazı durumlarda histeroskopi adı verilen kameralı sistemle biyopsi yapılabilir. Tanı konulduktan sonra, hastalığın yaygınlığı konusunda şüphe varsa genellikle MR görüntülemesi yapılır. Modern Cerrahi Yöntemler Rahim kanseri genellikle cerrahi yöntemle tedavi edilebilir. Doç. Dr. Baki Erdem, son yıllarda laparoskopik (kapalı) cerrahi yöntemlerin kullanılmasının daha az ağrı, daha az kanama ve daha hızlı iyileşme süreci gibi avantajlar sağladığını belirtiyor. Cerrahi yöntemle rahim ve yumurtalıklar alınır. Ameliyat esnasında frozen inceleme adı verilen patolojik inceleme yapılabilir, bu sayede kanserin yaygınlığı belirlenir ve gerekirse lenf bezleri de çıkarılabilir. Nöbetçi lenf nodu uygulaması sayesinde tüm lenf nodları değil, sadece tümörün yayılabileceği lenf nodları çıkarılarak hastanın lenfödem gibi komplikasyonlardan korunması sağlanır. Cerrahi tedavi sonrasında, yaygınlık veya moleküler düzeyde risk tespit edilirse kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Rahim kanseri konusunda bilinçli olmak, erken teşhis ve etkin tedavi için büyük önem taşır. Kadınların düzenli jinekolojik kontrollerini ihmal etmemeleri, bu hastalığın erken aşamada tespit edilerek başarıyla tedavi edilmesini sağlayabilir.