Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola

Genel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.02.2021 - 19:29, Güncelleme: 26.02.2021 - 19:29 3744+ kez okundu.
 

Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola

Açılar.. Altıgenler.. Dönüşler.. Kısacası futbolun matematiksel yüzü, Katalonların bağımsızlık simgesi ve maçlarda teknik adamların koşu mesafesi ölçülecek olsa çoğu futbolcudan daha fazla istatistiğe sahip adam: Josep Pep Guardiola. Guardiola oyun felsefesi; hücumda, savunmada ve geçiş oyunlarında saha parselizasyonlarındaki 45 derecelik açısal yer değişimleriyle rakiplerinin tabiri caizse nevrini döndüren, bunu başarmakla da kalmayıp futbolun taktik dünyasına yön vermeyi amaçlar. Dikey Tiki-Taka ve Gegenpress’i dünya futbolunda ilk harmanlayan teknik adam olarak futbol tarihinde yerini alıyor. Pep, çalıştırdığı her takımda taktiğini farklılaştırmaktan çekinmemiştir. Dönemin şartlarına göre kendini geliştiren bir dahi. Barcelona, Bayern Münih, Manchester City’de yani çalıştığı her kulüpte işe başlarken “Kupa sözü veremem ama oyundan zevk alacağınızın sözünü verebilirim.” sözüyle hafızalara kazınan modern futbolun mucidi. FUTBOLA BAĞIŞLANAN MİRAS: GUARDİOLA TAKTİK ANLAYIŞI Taktiksel planlarında golden önceki aksiyonu boş alanlar üzerine kuran Guardiola, boş alanların en çok önem arz ettiği spor olan Ragbi ile ilgileniyor. Geçtiğimiz yıllarda dönemin Japonya Ragbi Milli Takım Antrenörü Eddie Jones Pep’in kendisinden taktiksel destek aldığını açıklamıştı. Guardiola, çalıştırdığı takımlarda her fırsatta oyuncularını boş alanlara hareketlendirip dikine toplarla sonuca gitmeye çalışıyor. İleri uçtaki oyuncuyu rakip stoperlerle beraber ceza sahası dışına getirirken arkada kalan boşluğu değerlendirmek için Guardiola’nın taktiğinde iki opsiyon var. İlk opsiyonu, rakip stoperlerin ileri çıkmasıyla arkada kalan boşluğa kenar oyuncuları çapraz koşular yapar ve orta saha oyuncuları onları dikine paslarla pozisyona sokar. Pep’in takımı bu sezon bu tarz golleri Sterling ile defalarca izlettirdi. İkinci opsiyonu ise, İleri uç oyuncusu ceza sahası dışında orta saha oyuncusu ile verkaça girer. İleri uç oyuncusu topu hemen önündeki orta sahaya verir ve aniden arkasına dönüp kaleye dik koşular yapar, o esnada orta saha oyuncusu arkadaki boş alana dikine pas verir. Geçen yıllarda Agüero ile bunu defalarca yapan Pep’in ekibi bu yıl Gabriel Jesus ile bu pozisyonlara giriyor ancak kimi zaman Jesus bitiricilik sorunu nedeniyle taraftarına saç baş yolduruyor. Pep’in Şampiyonlar Ligi Kupası hasretiyle geçen 10 yılı, Manchester City’nin artık makûs talihi haline gelen Çeyrek Finalde elenme hastalığı nedeniyle bu sezon daha tempolu ve agresif oynayan City izliyoruz. [caption id="attachment_15794" align="aligncenter" width="720"] Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola[/caption] Şüphesiz Pep’in Dünya Futboluna en büyük katkılarından biri; futbol dünyasında çıkmaz sokak diye tabir edilen rakip kaleye en yakın kenar çizgisinin bölgesinde, taç atışı kullanan rakibe karşı takım halinde Gegenpress(Karşı Pres) uygulayıp aniden kazanılan topları kenarlardan içeri doğru hızlıca taşıyıp ardından Running Late (Geç Koşu) denilen ceza sahası dışından içeri yapılan sürpriz dik koşular ile birleşmesiyle skora gitmeye çalışıyor olması. Pep ve ekibi bu taktiğin meyvesini bu yıl İlkay Gündoğan ile alıyorlar. Yıldız oyuncu geçen yıllarda sezon genelinde ortalama 5-6 gol bandında seyrederken bu yıl henüz 25 maçta 13 gole ulaştı. Bu başarı istatistiklere bakınca İlkay’a ait olsa da şüphesiz baş mimarı Josep Pep Guardiola. Guardiola’nın baş döndürücü taktiğinde en önemli meze ise Build-Up (Oyun Kurmak). Pep’in taktiğinde kalecilerinin ayaklarının ne kadar önemli olduğunu yapılan kaleci transferleri için harcanan bonservise bakarsak anlayabiliriz. Tam 69,52 milyon Euro... En sonunda aranan kan bulundu. Ederson Moraes. Pep’in taktiğinin kilit isimlerinden biri. Oyunun hızlı ve isabetli yakın-uzak paslarla başlamasında etkili. Bazen sınırları aşan bu kaleci asistleriyle adından söz ettirdi. Guardiola, Build-Up’ta top kalecideyken sağ beki veya sol beki orta sahaya kaydırıp daha fazla pas opsiyonu ve ilerde sayısal üstünlük kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken 2 orta saha oyuncusu daha çok kenarlara açılıyor ve ilerideki 2 kenar oyuncusu içeri çapraz koşu imkânları buluyor. Kariyeri boyunca hücumcu oyuncuları kendine has şekilde gezgin sahte dokuzlar şeklinde başkalaştıran Pep’in bu konuda bilindiği üzere ilk sihri sağ kanatta oynayan Lionel Messi’yi gezgin sahte dokuz tarzına bürümesi ve futbol tarihinin seyrini değiştirmekti. Guardiola bu sezon ise asıl mevkisi orta saha olan Philip Foden’ı, Agüero’nun yokluğunda gezgin sahte dokuz olarak kullandı ve geçmişte yaptığı sihirlere devam etti. Manchester City’de bu yıl oynattığı ileri 3’lünün hepsini gezgin hücumcu olarak kurgulaması en büyük dokunuşlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ortadaki oyuncu ya sağdaki oyuncuyla ya da soldaki oyuncuyla sürekli yer değiştirerek defans oyuncularını hallaç pamuğu gibi dağıtmaya çalışıyor. PEP’İN DİKTATÖR OYUN REJİMİ Pep’in taktiğinde kilit nokta top ayaktayken forvet, orta saha, defans kavramı yok. Aksiyon anına göre şekillenen durumlar mevcut. Aksiyon anı geldiğinde tüm takım hücumcu bir makineye bürünürken aksiyon anı olmadığında ise tüm takım pasör bir hale bürünüyor. Kısacası akışkan, özgür bir oyun planı sunuluyor. Dünya tarihinde ilk kez hakim oyun anlayışını uygulamaya çalışan Rinus Michels’in total futbol taktiğini modernize etti. Kendine has dokunuşlarla yüzyıla damga vuracak ve ardından futbola miras olarak bırakacağı bir taktik. Kaptırdığı topu 5 saniyede kazanmaya odaklı, prese dayalı, sürekli verkaçların yapıldığı, oyunda hakimiyetin hiç bırakılmadığı bir diktatör oyun rejimi. Pep’in oyun içerisindeki en ince ayrıntıları bile düşünmesini Thierry Henry’nin sözleriyle en iyi şekilde anlayabiliriz. “Sahanın üçte ikisinde bir planı vardı ve bizim bunu gerçekleştirmemizi istiyordu. Ancak son kalan üçte birlik bölüm özgürlük alanıydı.” Pep taktiğine o kadar bağlı ve güveniyordu ki bir Barcelona antrenmanında oyuncularına “Benim görevim sizi son bölgeye taşımak ve sizin göreviniz orada bitirmek.” Her zaman modern futbolun uçsuz bucaksız geleceğini görebilen ve geleceği şimdi oynatmaya çalışan bir teknik adam olarak anılacak. Oynatmaya çalıştığı taktikler futbol dünyasına ışık olarak kalacak. Kazandığı sayısız kupa ise başarısının sembolü olarak duracak. Muhammed Ali Süzgeç   Bundan böyle yazılarımın tamamını  https://habergalerisi.com/author/muhammedalisuzgec/ bu link'ten okuyabileceksiniz.
Açılar.. Altıgenler.. Dönüşler.. Kısacası futbolun matematiksel yüzü, Katalonların bağımsızlık simgesi ve maçlarda teknik adamların koşu mesafesi ölçülecek olsa çoğu futbolcudan daha fazla istatistiğe sahip adam: Josep Pep Guardiola. Guardiola oyun felsefesi; hücumda, savunmada ve geçiş oyunlarında saha parselizasyonlarındaki 45 derecelik açısal yer değişimleriyle rakiplerinin tabiri caizse nevrini döndüren, bunu başarmakla da kalmayıp futbolun taktik dünyasına yön vermeyi amaçlar. Dikey Tiki-Taka ve Gegenpress’i dünya futbolunda ilk harmanlayan teknik adam olarak futbol tarihinde yerini alıyor. Pep, çalıştırdığı her takımda taktiğini farklılaştırmaktan çekinmemiştir. Dönemin şartlarına göre kendini geliştiren bir dahi. Barcelona, Bayern Münih, Manchester City’de yani çalıştığı her kulüpte işe başlarken “Kupa sözü veremem ama oyundan zevk alacağınızın sözünü verebilirim.” sözüyle hafızalara kazınan modern futbolun mucidi.

FUTBOLA BAĞIŞLANAN MİRAS: GUARDİOLA TAKTİK ANLAYIŞI

Taktiksel planlarında golden önceki aksiyonu boş alanlar üzerine kuran Guardiola, boş alanların en çok önem arz ettiği spor olan Ragbi ile ilgileniyor. Geçtiğimiz yıllarda dönemin Japonya Ragbi Milli Takım Antrenörü Eddie Jones Pep’in kendisinden taktiksel destek aldığını açıklamıştı. Guardiola, çalıştırdığı takımlarda her fırsatta oyuncularını boş alanlara hareketlendirip dikine toplarla sonuca gitmeye çalışıyor. İleri uçtaki oyuncuyu rakip stoperlerle beraber ceza sahası dışına getirirken arkada kalan boşluğu değerlendirmek için Guardiola’nın taktiğinde iki opsiyon var. İlk opsiyonu, rakip stoperlerin ileri çıkmasıyla arkada kalan boşluğa kenar oyuncuları çapraz koşular yapar ve orta saha oyuncuları onları dikine paslarla pozisyona sokar. Pep’in takımı bu sezon bu tarz golleri Sterling ile defalarca izlettirdi. İkinci opsiyonu ise, İleri uç oyuncusu ceza sahası dışında orta saha oyuncusu ile verkaça girer. İleri uç oyuncusu topu hemen önündeki orta sahaya verir ve aniden arkasına dönüp kaleye dik koşular yapar, o esnada orta saha oyuncusu arkadaki boş alana dikine pas verir. Geçen yıllarda Agüero ile bunu defalarca yapan Pep’in ekibi bu yıl Gabriel Jesus ile bu pozisyonlara giriyor ancak kimi zaman Jesus bitiricilik sorunu nedeniyle taraftarına saç baş yolduruyor. Pep’in Şampiyonlar Ligi Kupası hasretiyle geçen 10 yılı, Manchester City’nin artık makûs talihi haline gelen Çeyrek Finalde elenme hastalığı nedeniyle bu sezon daha tempolu ve agresif oynayan City izliyoruz. [caption id="attachment_15794" align="aligncenter" width="720"]Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola[/caption] Şüphesiz Pep’in Dünya Futboluna en büyük katkılarından biri; futbol dünyasında çıkmaz sokak diye tabir edilen rakip kaleye en yakın kenar çizgisinin bölgesinde, taç atışı kullanan rakibe karşı takım halinde Gegenpress(Karşı Pres) uygulayıp aniden kazanılan topları kenarlardan içeri doğru hızlıca taşıyıp ardından Running Late (Geç Koşu) denilen ceza sahası dışından içeri yapılan sürpriz dik koşular ile birleşmesiyle skora gitmeye çalışıyor olması. Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola Pep ve ekibi bu taktiğin meyvesini bu yıl İlkay Gündoğan ile alıyorlar. Yıldız oyuncu geçen yıllarda sezon genelinde ortalama 5-6 gol bandında seyrederken bu yıl henüz 25 maçta 13 gole ulaştı. Bu başarı istatistiklere bakınca İlkay’a ait olsa da şüphesiz baş mimarı Josep Pep Guardiola. Guardiola’nın baş döndürücü taktiğinde en önemli meze ise Build-Up (Oyun Kurmak). Pep’in taktiğinde kalecilerinin ayaklarının ne kadar önemli olduğunu yapılan kaleci transferleri için harcanan bonservise bakarsak anlayabiliriz. Tam 69,52 milyon Euro... En sonunda aranan kan bulundu. Ederson Moraes. Pep’in taktiğinin kilit isimlerinden biri. Oyunun hızlı ve isabetli yakın-uzak paslarla başlamasında etkili. Bazen sınırları aşan bu kaleci asistleriyle adından söz ettirdi. Modern Futbolun Mucidi: Josep Pep Guardiola Guardiola, Build-Up’ta top kalecideyken sağ beki veya sol beki orta sahaya kaydırıp daha fazla pas opsiyonu ve ilerde sayısal üstünlük kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken 2 orta saha oyuncusu daha çok kenarlara açılıyor ve ilerideki 2 kenar oyuncusu içeri çapraz koşu imkânları buluyor. Kariyeri boyunca hücumcu oyuncuları kendine has şekilde gezgin sahte dokuzlar şeklinde başkalaştıran Pep’in bu konuda bilindiği üzere ilk sihri sağ kanatta oynayan Lionel Messi’yi gezgin sahte dokuz tarzına bürümesi ve futbol tarihinin seyrini değiştirmekti. Guardiola bu sezon ise asıl mevkisi orta saha olan Philip Foden’ı, Agüero’nun yokluğunda gezgin sahte dokuz olarak kullandı ve geçmişte yaptığı sihirlere devam etti. Manchester City’de bu yıl oynattığı ileri 3’lünün hepsini gezgin hücumcu olarak kurgulaması en büyük dokunuşlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Ortadaki oyuncu ya sağdaki oyuncuyla ya da soldaki oyuncuyla sürekli yer değiştirerek defans oyuncularını hallaç pamuğu gibi dağıtmaya çalışıyor.

PEP’İN DİKTATÖR OYUN REJİMİ

Pep’in taktiğinde kilit nokta top ayaktayken forvet, orta saha, defans kavramı yok. Aksiyon anına göre şekillenen durumlar mevcut. Aksiyon anı geldiğinde tüm takım hücumcu bir makineye bürünürken aksiyon anı olmadığında ise tüm takım pasör bir hale bürünüyor. Kısacası akışkan, özgür bir oyun planı sunuluyor. Dünya tarihinde ilk kez hakim oyun anlayışını uygulamaya çalışan Rinus Michels’in total futbol taktiğini modernize etti. Kendine has dokunuşlarla yüzyıla damga vuracak ve ardından futbola miras olarak bırakacağı bir taktik. Kaptırdığı topu 5 saniyede kazanmaya odaklı, prese dayalı, sürekli verkaçların yapıldığı, oyunda hakimiyetin hiç bırakılmadığı bir diktatör oyun rejimi. Pep’in oyun içerisindeki en ince ayrıntıları bile düşünmesini Thierry Henry’nin sözleriyle en iyi şekilde anlayabiliriz. “Sahanın üçte ikisinde bir planı vardı ve bizim bunu gerçekleştirmemizi istiyordu. Ancak son kalan üçte birlik bölüm özgürlük alanıydı.” Pep taktiğine o kadar bağlı ve güveniyordu ki bir Barcelona antrenmanında oyuncularına “Benim görevim sizi son bölgeye taşımak ve sizin göreviniz orada bitirmek.” Her zaman modern futbolun uçsuz bucaksız geleceğini görebilen ve geleceği şimdi oynatmaya çalışan bir teknik adam olarak anılacak. Oynatmaya çalıştığı taktikler futbol dünyasına ışık olarak kalacak. Kazandığı sayısız kupa ise başarısının sembolü olarak duracak. Muhammed Ali Süzgeç   Bundan böyle yazılarımın tamamını  https://habergalerisi.com/author/muhammedalisuzgec/ bu link'ten okuyabileceksiniz.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat, sunucu