Meriç Nehri’nde kuraklık alarmı
Edirne Haberleri
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
30.09.2021 - 14:05, Güncelleme:
30.09.2021 - 14:05 2078+ kez okundu.
Meriç Nehri’nde kuraklık alarmı
Trakya’da yaşanan kuraklık Meriç Nehri’ni de vurdu. Meriç Nehri kuruma noktasına gelirken, nehir yatağında dev kum adacıkları oluştu.Özellikle kış aylarında sel ve su taşkınlarıyla gündeme gelen Meriç Nehri’nde su debisi dip seviyelere ulaştı. Sonbahar döneminin yaşandığı günlerde Trakya’da yağışların yok denecek kadar az olması ve sıcak havalarında etkisiyle adeta kuruyan Meriç Nehri’nin yatağında dev kum adacıkları oluştu. Bölge çiftçisinin sulamada en önemli su kaynaklarından biri olan ve bölgedeki su kuyularını da besleyen Meriç Nehri’nde su debisi, yaşanan kuraklıkla alarm seviyesine düştü.DSİ verilerine göre taşkın dönemlerinde su debisi 2 bin metreküp/saniyeleri aşarken bu dönemde 58 metreküp/saniyelere kadar düşen Meriç Nehri debisi, tarihinin en kurak dönemini daha yaşıyor."Burada eskiden gemiler çalışıyordu"Meriç Nehri Köprüsü’nün üzerinde balık tutan Ali Galip Gökuş, nehrin kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Meriç Nehri Fatih Sultan Mehmet Han zamanında anadan anaya akıyordu ve burada gemiler taşımacılık yapıyordu. Daha sonra Bulgarlar 16 tane baraj yaptı. Bulgaristan’da barajlar yapıldı ve barajlar patlayacak noktaya geldiğinde suları tekrar nehre bırakıyorlar. Bulgaristan’ın Rila Dağlarında doğar ve o dağlardaki karlar eridiği zaman bizim nehirlerimiz dolup taşar. Tunca Nehri, Arda Nehri ve Meriç Nehri Saroz’da birleşerek Ege Denizi’ne dökülür. Burada eskiden gemiler çalışırdı ve bir insan suya düştüğünde çıkması imkansızdı. Sularda en iyi yüzebilen mandalar bile bu nehirden çıkamıyordu. Bizde bu duruma üzülüyoruz yani dünya zaten çölleşiyor ama bunun farkında değiliz. Bir an öne bu sularımızı tutup barajlarımızı doldurmamız gerek” dedi.“Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz”Meriç Nehrinde su debisinin bu kadar düştüğünü gördüğünde üzüldüğünü söyleyen Kemalettin Araş, “Eskiden buralar sular ile doluydu. Şimdi ise her yerde kum adacıkları oluşmuş, yani kuraklık geliyor. Allah sonumuzu hayreylesin, bu gidişat hiç iyi değil. Şuanda nehre bakınca adacıklar oluşmuş ve her yer kurumuş durumda. Burada berekette kalmadı. Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz. Bu kuraklık su savaşlarının belirtisi olabilir” ifadelerini kullandı.
Trakya’da yaşanan kuraklık Meriç Nehri’ni de vurdu. Meriç Nehri kuruma noktasına gelirken, nehir yatağında dev kum adacıkları oluştu.
Özellikle kış aylarında sel ve su taşkınlarıyla gündeme gelen Meriç Nehri’nde su debisi dip seviyelere ulaştı. Sonbahar döneminin yaşandığı günlerde Trakya’da yağışların yok denecek kadar az olması ve sıcak havalarında etkisiyle adeta kuruyan Meriç Nehri’nin yatağında dev kum adacıkları oluştu. Bölge çiftçisinin sulamada en önemli su kaynaklarından biri olan ve bölgedeki su kuyularını da besleyen Meriç Nehri’nde su debisi, yaşanan kuraklıkla alarm seviyesine düştü.
DSİ verilerine göre taşkın dönemlerinde su debisi 2 bin metreküp/saniyeleri aşarken bu dönemde 58 metreküp/saniyelere kadar düşen Meriç Nehri debisi, tarihinin en kurak dönemini daha yaşıyor.
"Burada eskiden gemiler çalışıyordu"
Meriç Nehri Köprüsü’nün üzerinde balık tutan Ali Galip Gökuş, nehrin kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Meriç Nehri Fatih Sultan Mehmet Han zamanında anadan anaya akıyordu ve burada gemiler taşımacılık yapıyordu. Daha sonra Bulgarlar 16 tane baraj yaptı. Bulgaristan’da barajlar yapıldı ve barajlar patlayacak noktaya geldiğinde suları tekrar nehre bırakıyorlar. Bulgaristan’ın Rila Dağlarında doğar ve o dağlardaki karlar eridiği zaman bizim nehirlerimiz dolup taşar. Tunca Nehri, Arda Nehri ve Meriç Nehri Saroz’da birleşerek Ege Denizi’ne dökülür. Burada eskiden gemiler çalışırdı ve bir insan suya düştüğünde çıkması imkansızdı. Sularda en iyi yüzebilen mandalar bile bu nehirden çıkamıyordu. Bizde bu duruma üzülüyoruz yani dünya zaten çölleşiyor ama bunun farkında değiliz. Bir an öne bu sularımızı tutup barajlarımızı doldurmamız gerek” dedi.
“Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz”
Meriç Nehrinde su debisinin bu kadar düştüğünü gördüğünde üzüldüğünü söyleyen Kemalettin Araş, “Eskiden buralar sular ile doluydu. Şimdi ise her yerde kum adacıkları oluşmuş, yani kuraklık geliyor. Allah sonumuzu hayreylesin, bu gidişat hiç iyi değil. Şuanda nehre bakınca adacıklar oluşmuş ve her yer kurumuş durumda. Burada berekette kalmadı. Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz. Bu kuraklık su savaşlarının belirtisi olabilir” ifadelerini kullandı.
Özellikle kış aylarında sel ve su taşkınlarıyla gündeme gelen Meriç Nehri’nde su debisi dip seviyelere ulaştı. Sonbahar döneminin yaşandığı günlerde Trakya’da yağışların yok denecek kadar az olması ve sıcak havalarında etkisiyle adeta kuruyan Meriç Nehri’nin yatağında dev kum adacıkları oluştu. Bölge çiftçisinin sulamada en önemli su kaynaklarından biri olan ve bölgedeki su kuyularını da besleyen Meriç Nehri’nde su debisi, yaşanan kuraklıkla alarm seviyesine düştü.
DSİ verilerine göre taşkın dönemlerinde su debisi 2 bin metreküp/saniyeleri aşarken bu dönemde 58 metreküp/saniyelere kadar düşen Meriç Nehri debisi, tarihinin en kurak dönemini daha yaşıyor.
"Burada eskiden gemiler çalışıyordu"
Meriç Nehri Köprüsü’nün üzerinde balık tutan Ali Galip Gökuş, nehrin kuraklıkla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Meriç Nehri Fatih Sultan Mehmet Han zamanında anadan anaya akıyordu ve burada gemiler taşımacılık yapıyordu. Daha sonra Bulgarlar 16 tane baraj yaptı. Bulgaristan’da barajlar yapıldı ve barajlar patlayacak noktaya geldiğinde suları tekrar nehre bırakıyorlar. Bulgaristan’ın Rila Dağlarında doğar ve o dağlardaki karlar eridiği zaman bizim nehirlerimiz dolup taşar. Tunca Nehri, Arda Nehri ve Meriç Nehri Saroz’da birleşerek Ege Denizi’ne dökülür. Burada eskiden gemiler çalışırdı ve bir insan suya düştüğünde çıkması imkansızdı. Sularda en iyi yüzebilen mandalar bile bu nehirden çıkamıyordu. Bizde bu duruma üzülüyoruz yani dünya zaten çölleşiyor ama bunun farkında değiliz. Bir an öne bu sularımızı tutup barajlarımızı doldurmamız gerek” dedi.
“Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz”
Meriç Nehrinde su debisinin bu kadar düştüğünü gördüğünde üzüldüğünü söyleyen Kemalettin Araş, “Eskiden buralar sular ile doluydu. Şimdi ise her yerde kum adacıkları oluşmuş, yani kuraklık geliyor. Allah sonumuzu hayreylesin, bu gidişat hiç iyi değil. Şuanda nehre bakınca adacıklar oluşmuş ve her yer kurumuş durumda. Burada berekette kalmadı. Her yer kuruyor ve çölleşiyoruz. Bu kuraklık su savaşlarının belirtisi olabilir” ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.