Kadın ve Cinsellik
Genel
28.11.2018 - 19:18, Güncelleme:
20.11.2022 - 17:15 20614+ kez okundu.
Kadın ve Cinsellik
İçten Külünk köşe yazısı: Kadın ve Cinsellik
Kadın ve Cinsellik
Senelerce önce, çok sevdiğim bir erkek arkadaşımdan doğum günü hediyesi aldım..
2006 yılında hayatını kaybeden DUYGU ASENA'nın, KADININ ADI YOK..
Evdeki kitaplığımın, "Türkçe kısmında" yerini koruyan bu kitabın ilk sayfasına arkadaşım tarafından iliştirilen "ve en az kitap kadar ÖZEL" mesaj, ince bir düşünceyle de hayranı olduğum, Duygu Asena tarafından imzalatıldığı tarih Ankara/ 1987..
Bütün Dünya kadınlarını içine alan güçlü bir başlık, BUGÜN de geçerliliğini koruyan içeriği ile herkesin okuması gereken, Türkiyede ki KADIN GERÇEĞİ ni yansıtan bir kitap..
Ben değişik zaman dilimlerinde iki kere okudum, ilk okuduğumda sıradan anı görünümündeki kitap ikinci okuyuşumda belirgin hatlarını gösterdi..
Kadın ve Cinsellik
Kadınlara mahsusmuş gibi bir çizgi oluştursa da, erkeklerinde okumasını (okumamışlarsa) tavsiye edeceğim bu kitap, henüz okula başlamadan babasının "NAMUS" denetimine girmiş iki kız kardeşin hayatıyla başlayan ve bu çizgide devam eden kitapdan bir paragraf;
"insanlar, pardon bayanlar ikiye ayrılırlar;
KADINLAR ve KIZLAR.. Genellikle evli olanlara kadın denir. Ama, evlenmeden kadınlığa ulaşanlar da çok iyi bilinir.. Onlar aile içinde GENÇ KIZLAR dır. Ama kendi arkadaş çevrelerinde "O KADINDIR, BİLİYOR MUSUN?" diye dehşetle anılırlar.. Bütün erkekler, KADIN diye bilinen "O DiŞi GENÇ KIZ"in peşindedir..
Duygu Asena
Kadının Adı Yok yayınlanalı 25 yıl olmuş..
Bir şeyler değişti mi? Ne değişti?
Günümüzde çeşitli ülkelerde, hayatın tüm alanlarında KADIN ile ERKEĞin eşit olduğu anlatılmaya çalışılıyor..
Kimi ülkeler bu eşitliği başarılı bir şekilde aşmışken, kimi ülkelerde ileri gidilemediği gibi standartların da altında bir "EŞİTLİK" söz konusu.. (eşitsizlik)
Türkiyede durum, diğer ülkelere göre değişik yapıda.
Benim şu an içinde yaşadığım toplumla,
doğup büyüdüğüm toplum da HER YÖNÜYLE iki "ÜÇ" ülke görünümünde..
Bugün "Türkiyede cinsellik" tabu olmaktan çıkamazken, burada "cinsellik" ilkokulda eğitim sistemine dahil edilmiş durumda..
Ülkemizde kadının toplumdaki yeri ve cinselliği ifade etme sekli KÖYDEN-KENT'e farklılık gösterir..
Kırsal kesimde kadın/ evinin işini yapan, tarlada çalışan ve cinsellikle kocasının isteklerini yerine getiren biriyken...
Şehirde kadın/ Ekonomik özgürlüğünü kazanmış, kendini ifade edebilen ve cinsellikte de kendi istek ve beklentilerininin karşılanmasını bekleyen bireyler olarak karşımıza çıkar..
Fakat bu iki farklı kadın arasında GiZLi bir ortak yan vardır.. Her iki taraf da cinsel kimliğini ÖZGÜRCE KORUYABİLECEK şartlara sahip değildir...
Bunun yanında Türk toplumunda kadın cinselliğine karşı İKİ YÜZLÜ bir bakış açısı hakim..
Kadın medya da cinsel olarak görünüp, seksi çağrıştırırken, diğer yandan kadinin evlenmeden cinselliği yaşaması, toplumda hoş karşılanmadığı gibi birde ailenin ve evin "NAMUSU" baskısı oluşturulur..
Kız çocukları yetiştirilirken erkeklerden ve cinsellikten "UZAK" durmaları uyarısıyla büyütülür..
Evlenince de kadınların eşlerini, cinsel yönden "HER ANLAMDA" mutlu etmeleri ve bir anda seks tanrıçasına dönüşmeleri beklenir..
Kadın arzuluyken ayrı, isteksizken ayrı sorgulanır..
Bunun etkisi olarak da kadın cinselliği rahat yaşayamadığı gibi konuşmakta da zorlanır..!
Ne tam geleneksel, ne de tam modern çekirdek aile görünümünde geçiş toplumu özelliği taşıyan Türkiye de Kadınlar, sahip olması gereken haklara zorla ve kavgayla sahip olmuşlardır..
Toplumda saygın bir birey, kişilik ve eşitlik beklerken şimdi de iSLAMiK bir partinin kuşatması altında "MiŞLi GEÇMiŞ ZAMAN" a sürüklenmek isteniyor...
Özgürlük kavgası içinde, yanlışlıklar yapılabilir ama, tutsaklık bir ulusu ölüme götürür..
toplumda eşitsizlik TUTSAKLIKTIR..
Türkiye de KADIN mücadelenin sembolüdür.. Kadın mücadeleyi asla bırakmaz!
Duygu Asena'nın kitabındaki kahraman gibi, KENDiSi gibi,
MÜCADELEYi BIRAKMADAN, YAŞAMDAKi EŞİTSİZLİKLERİ GÖRDÜKÇE, KUVVETLENMEMiZ dileğimle,
içTen
Mevsim Kış Gönül Bahar isimli yazım için TIKLAYIN
İçten Külünk köşe yazısı: Kadın ve Cinsellik
Kadın ve Cinsellik
Senelerce önce, çok sevdiğim bir erkek arkadaşımdan doğum günü hediyesi aldım..
2006 yılında hayatını kaybeden DUYGU ASENA'nın, KADININ ADI YOK..
Evdeki kitaplığımın, "Türkçe kısmında" yerini koruyan bu kitabın ilk sayfasına arkadaşım tarafından iliştirilen "ve en az kitap kadar ÖZEL" mesaj, ince bir düşünceyle de hayranı olduğum, Duygu Asena tarafından imzalatıldığı tarih Ankara/ 1987..
Bütün Dünya kadınlarını içine alan güçlü bir başlık, BUGÜN de geçerliliğini koruyan içeriği ile herkesin okuması gereken, Türkiyede ki KADIN GERÇEĞİ ni yansıtan bir kitap..
Ben değişik zaman dilimlerinde iki kere okudum, ilk okuduğumda sıradan anı görünümündeki kitap ikinci okuyuşumda belirgin hatlarını gösterdi..
Kadın ve Cinsellik
Kadınlara mahsusmuş gibi bir çizgi oluştursa da, erkeklerinde okumasını (okumamışlarsa) tavsiye edeceğim bu kitap, henüz okula başlamadan babasının "NAMUS" denetimine girmiş iki kız kardeşin hayatıyla başlayan ve bu çizgide devam eden kitapdan bir paragraf;
"insanlar, pardon bayanlar ikiye ayrılırlar;
KADINLAR ve KIZLAR.. Genellikle evli olanlara kadın denir. Ama, evlenmeden kadınlığa ulaşanlar da çok iyi bilinir.. Onlar aile içinde GENÇ KIZLAR dır. Ama kendi arkadaş çevrelerinde "O KADINDIR, BİLİYOR MUSUN?" diye dehşetle anılırlar.. Bütün erkekler, KADIN diye bilinen "O DiŞi GENÇ KIZ"in peşindedir..
Duygu Asena
Kadının Adı Yok yayınlanalı 25 yıl olmuş..
Bir şeyler değişti mi? Ne değişti?
Günümüzde çeşitli ülkelerde, hayatın tüm alanlarında KADIN ile ERKEĞin eşit olduğu anlatılmaya çalışılıyor..
Kimi ülkeler bu eşitliği başarılı bir şekilde aşmışken, kimi ülkelerde ileri gidilemediği gibi standartların da altında bir "EŞİTLİK" söz konusu.. (eşitsizlik)
Türkiyede durum, diğer ülkelere göre değişik yapıda.
Benim şu an içinde yaşadığım toplumla,
doğup büyüdüğüm toplum da HER YÖNÜYLE iki "ÜÇ" ülke görünümünde..
Bugün "Türkiyede cinsellik" tabu olmaktan çıkamazken, burada "cinsellik" ilkokulda eğitim sistemine dahil edilmiş durumda..
Ülkemizde kadının toplumdaki yeri ve cinselliği ifade etme sekli KÖYDEN-KENT'e farklılık gösterir..
Kırsal kesimde kadın/ evinin işini yapan, tarlada çalışan ve cinsellikle kocasının isteklerini yerine getiren biriyken...
Şehirde kadın/ Ekonomik özgürlüğünü kazanmış, kendini ifade edebilen ve cinsellikte de kendi istek ve beklentilerininin karşılanmasını bekleyen bireyler olarak karşımıza çıkar..
Fakat bu iki farklı kadın arasında GiZLi bir ortak yan vardır.. Her iki taraf da cinsel kimliğini ÖZGÜRCE KORUYABİLECEK şartlara sahip değildir...
Bunun yanında Türk toplumunda kadın cinselliğine karşı İKİ YÜZLÜ bir bakış açısı hakim..
Kadın medya da cinsel olarak görünüp, seksi çağrıştırırken, diğer yandan kadinin evlenmeden cinselliği yaşaması, toplumda hoş karşılanmadığı gibi birde ailenin ve evin "NAMUSU" baskısı oluşturulur..
Kız çocukları yetiştirilirken erkeklerden ve cinsellikten "UZAK" durmaları uyarısıyla büyütülür..
Evlenince de kadınların eşlerini, cinsel yönden "HER ANLAMDA" mutlu etmeleri ve bir anda seks tanrıçasına dönüşmeleri beklenir..
Kadın arzuluyken ayrı, isteksizken ayrı sorgulanır..
Bunun etkisi olarak da kadın cinselliği rahat yaşayamadığı gibi konuşmakta da zorlanır..!
Ne tam geleneksel, ne de tam modern çekirdek aile görünümünde geçiş toplumu özelliği taşıyan Türkiye de Kadınlar, sahip olması gereken haklara zorla ve kavgayla sahip olmuşlardır..
Toplumda saygın bir birey, kişilik ve eşitlik beklerken şimdi de iSLAMiK bir partinin kuşatması altında "MiŞLi GEÇMiŞ ZAMAN" a sürüklenmek isteniyor...
Özgürlük kavgası içinde, yanlışlıklar yapılabilir ama, tutsaklık bir ulusu ölüme götürür..
toplumda eşitsizlik TUTSAKLIKTIR..
Türkiye de KADIN mücadelenin sembolüdür.. Kadın mücadeleyi asla bırakmaz!
Duygu Asena'nın kitabındaki kahraman gibi, KENDiSi gibi,
MÜCADELEYi BIRAKMADAN, YAŞAMDAKi EŞİTSİZLİKLERİ GÖRDÜKÇE, KUVVETLENMEMiZ dileğimle,
içTen
Mevsim Kış Gönül Bahar isimli yazım için TIKLAYIN
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.