İçerik Pazarlama Alanında Tüketici Alışkanlıklarındaki Değişim ve Geleceğe Bakış
Teknoloji
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
01.04.2021 - 15:53, Güncelleme:
01.04.2021 - 15:53 3849+ kez okundu.
İçerik Pazarlama Alanında Tüketici Alışkanlıklarındaki Değişim ve Geleceğe Bakış
Kelimenin tam anlamıyla dijital çağı yaşadığımız şu dönemde, teknoloji hız kesmeden ilerlemeye devam ediyor. Bu hızlı değişim ise içerik pazarlama sektörünün daima dinamik kalmasını şart koşuyor. Biz de bundan yola çıkarak, geçmişten bugüne dek tüketici alışkanlıklarındaki değişimi değerlendirdik ve geleceğe dair bazı ipuçları yakalamaya çalıştık. Gelin, vardığımız sonuçlara birlikte bakalım!
HubSpot, 2016 yılında pazarlamacıların ufkunu genişletecek küresel çapta bir araştırma gerçekleştirdi ve bu araştırmayı 2017 yılında güncelledi. Araştırmadaki amaç; yapay zeka, bot platformları, sesli arama özelliği ve mobil cihazların kullanımındaki artışa bağlı olarak tüketici davranışlarındaki değişimleri izleyebilmekti. Buna göre internet kullanıcılarının veri tarama alışkanlıkları ile içerik tüketim tercihleri değişiyor ve sesli arama kullanımları ile video izleme oranları artış gösteriyordu. Dolayısıyla pazarlamacıların da bu değişimlere odaklanan yeni stratejiler belirlemesi gerekiyordu.
Bu araştırmadan yola çıkarak Makevisible içerik ajansı olarak ele aldığımız yazıda öncelikle söz konusu yılda elde edilen verileri inceleyeceğiz. Ardından günümüz koşulları için nelerin değiştiğine göz atarak geleceğe dair değerlendirmelerde bulunacağız. Haydi başlayalım!
Küresel Çapta Tüketicilerin Tarama Alışkanlıkları Neydi ve Ne Oldu?
Katılımcıların içeriklere ulaşmak için 2014 ve 2016 yıllarında kullandığı ağları gösteren grafik.
HubSpot, söz konusu araştırma kapsamında bin 91 internet kullanıcısıyla sanal bir anket çalışması gerçekleştirdi. Bu anket aracılığıyla iki yıl öncesiyle 2016 yılındaki tarama alışkanlıklarındaki değişimi saptamaya çalıştı. Nihayetinde ulaştığı verilere göre kullanıcılar 2016 yılında üç popüler sosyal ağda içerik tüketimini dikkate değer şekilde artırmıştı. Buna göre Facebook’ta yüzde 57, Twitter’da yüzde 25 ve LinkedIn’de yüzde 21 artış gözlendi. Öte yandan mobil bildirimlere reaksiyonun da yüzde 34 oranında arttığı kayda geçirildi.
Tabloda önemli ölçüde artış gösteren ağlara bakıldığında, bu artışın içerik üretimindeki artış ile doğru orantılı olduğunu söylemek mümkün. Çünkü, anketin yapıldığı dönemde özellikle Facebook, Twitter ve LinkedIn’in içerik üretimini neredeyse ikiye katladığı biliniyor. Bu ağlara göre daha az gelişme gösterenlerin ise söz konusu dönemde geleneksel içerik üretimine devam ettiği gözleniyor.
Bugün Neler Değişti?
[caption id="attachment_16374" align="aligncenter" width="720"] İçerik Pazarlama Alanında Tüketici Alışkanlıklarındaki Değişim ve Geleceğe Bakış[/caption]
https://www.wired.com/story/---down-social-media-privacy-security-facebook-twitter/
Buraya kadar söz ettiğimiz veriler, 2016 yılındaki oranları gösterdiğinden elbette ki günümüz oranlarını yansıtmıyor. Fakat yine de bu verilerde odaklanılması gereken bir sonuç var ki o da sosyal ağların ve mobil tarayıcıların daha o dönemde dahi tercih edilirliğini artırdığı gerçeği. Dolayısıyla günümüz koşullarında daha da fazla yer tutan bu ağlara pazarlama stratejisi içerisinde hak ettiği yeri vermek gerekiyor.
Marka için içeriklerini yalnızca web sitesi sınırları içerisinde tutmak, uçsuz bucaksız dijital dünyanın içerisinde yok olmak anlamına geliyor. Değişen tüketici alışkanlıklarını takip edip, özellikle en fazla tercih edilen sosyal ağlarda aktif içerik üretimine vakit kaybetmeden girişilmesi ise pazarlama adına önem arz ediyor. Bunun yanı sıra içeriklerin mobil işletim sistemlerine uyumlanması da dijital pazarlamada büyük oranda yol kat etmeyi sağlıyor.
Tüketicilerin Favori İçerik Türleri Pek Çok Değişkene Bağlı!
Katılımcıların hangi tür içeriklere ilgi duyduğunu gösteren grafik.
HubSpot’un gerçekleştirdiği ankette bir diğer soru ise katılımcıların dikkatini hangi tür içeriklere daha fazla yönelttiği şeklindeydi. Bu sorunun sonucunda görüldü ki teknolojik gelişmeler, geleneksel pazarlamanın ürünü olan bloglar, uzun uzun yazılan makaleler ve podcast’leri sıralamada geriye düşürmüştü.
İnternet kullanıcılarının en çok tercih ettiği içerik türleri arasında video’lar ilk sırada yer alıyordu. Bu sırayı ise sosyal medya gönderileri ve haber makaleleri takip ediyordu. Ayrıca araştırma metinleri ve çevrim içi kurslara ilgi de belirli bir ölçüde artmıştı.
Peki, Günümüzde Neler Oluyor?
https://www.studiobinder.com/blog/creative-youtube-video-ideas-list/
2016 yılında yapılan anketin içerik tüketimiyle ilgili bu aşamasında elde edilen sonuçlar esasında günümüzü de yansıtıyor diyebiliriz. Özellikle TikTok ve Instagram’a artan ilgi göz önünde bulundurulduğunda, internet kullanıcılarının video ve görüntülü içeriklere daha çok eğilim gösterdiğini söylemek mümkün.
Peki, bu veriler markanızın blog yazıları ve makale yayınlamayı tümden terk etmesi gerektiğini mi gösteriyor? Bu sorunun cevabı elbette ki hayır! Yapılması gereken, bu tür yazılı içeriklerin tüketici alışkanlıklarına göre evrilmesi. Gelişen dünyada sürekli bir şeylere yetişmeye çalışan ve sabrı azalan kullanıcılar, peşinde olduğu bilgiye daha pratik ve hızlı ulaşabileceği kaynaklara yöneliyor. Dolayısıyla bir blog yazısı ya da makale oluştururken de konunun özüne odaklanmak ve net başlıklara ayırmak gerekiyor.
Önemli Bir Soru: Hangi Coğrafyada İçerik Üretiyorsunuz?
İçerik türlerinin bölgelere göre tüketim oranları.
Anket sonuçları gösteriyor ki coğrafya değiştikçe hedef kitle ve bu kitlenin alışkanlıkları da aynı şekilde değişiyor. Araştırmaya göre Latin Amerika’daki kullanıcıların büyük bir çoğunluğu video içerikleri daha ilgi çekici buluyor. Bu sırayı sosyal medya gönderileri ve bloglar takip ediyor. Bu konuda Latin Amerika ile Asya-Pasifik Bölgesi kullanıcıları benzer isteklere sahip gibi görünüyor. Her iki bölgenin de internet kullanıcıları iş ve eğitim alanlarına yönelik bilgilendirici nitelikteki içerikleri görmek istiyor.
Fakat Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerine doğru gidildiğinde, burada tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçlarının farklılık gösterdiği anlaşılıyor. Bu bölgelerde video içeriklere ilginin diğer bölgelere oranla daha düşük olduğu görülüyor.
Aslında Her Şey Hala Aynı
https://www.goodfon.com/wallpaper/dart-hand-painting-black-white.html
Araştırmada ortaya koyulan veriler, geçmişten günümüze geçerliliğini koruyan ve gelecekte de asla değişmeyecek bir kuralı gözler önüne seriyor: Hedef kitleyi tanımak ve onun ihtiyaçlarını bilmek. Ürettiğiniz içeriğin hedef kitlenize hitap ediyor olması gerekiyor. Örneğin; video içeriklere ilginin yoğun olduğunu gösteren genel bir istatistiğe bakarak haklı bir refleks ile video içerik üretimine yönelebilirsiniz. Fakat bu içerikler, bulunduğunuz bölgedeki tüketici davranışlarına uygun olmadığında beklediğiniz ilgiyi görmeyerek hüsrana uğramanıza yol açabilir.
Masaüstüne Yönelik İçerik Üretimi Tarihe mi Karışıyor?
Katılımcıların internete erişimde tercih cihazları gösteren grafik.
Anket 2016 yılını gösteriyor olsa da geniş ölçekte bakıldığında o günden bu yana katlanarak devam eden bir alışkanlığı daha gözler önüne seriyor: O da mobil cihazlara duyulan ilgi!
Araştırma kapsamında tüketicilerin tarama alışkanlıklarını anlayabilmek adına internete erişimde en çok hangi cihazı kullandıkları soruluyor. Bu sorunun cevabı ise beklenen şekilde ve büyük oranda “telefonlar” oluyor. Tablet kullanımı her ne kadar şemadaki en küçük payı almış görünse de mobil cihaz bazında bakıldığında bu cihazların yüzde 44’lük dilimde yer alıyor olması, o dönemde dahi önemli bir orana sahip olduğunu gösteriyor.
Mobil Kullanım Daha da Arttı ve Artacak
https://kwasi.com/mobile-addiction-benefits/
Bugün aynı sayıdaki katılımcıya bu soru tekrar sorulsa mobil cihaz kullanımında 2016 yılına oranla daha da ciddi bir oranla karşılaşılması hiç de şaşırtıcı olmazdı. Peki bu içerik pazarlama stratejinizi hangi yönde etkiler? Veriler bize gösteriyor ki içeriklerinize erişmek isteyen pek çok tüketici bunun için araç olarak mobil cihazlarını kullanıyor. Bu noktada, web sitenizin mobil cihazlara optimize edilmiş olması önem taşıyor.
Katılımcıların hangi konuda bildirim almak istediğini gösteren grafik.
Bir başka önemli detay ise harekete geçirici mesajlar ve bildirimler oluyor. Araştırmanın yapıldığı dönemde daha kısır olan bildirim özellikleri, günümüzde en çok kullanılan pazarlama araçlarından biri haline gelmiş durumda. Dolayısıyla web sitenizin masaüstü ve özellikle de mobil bildirimi desteklemesi ve tüketiciye bildirimlere kayıt olma seçeneği sunması, reaksiyon almanız için önemli kurallar arasında yer alıyor.
Hey Siri! Kullanıcıların İlgisini Ne Kadar Çekiyorsun?
Sesli arama asistanlarının kullanım sıklığını gösteren grafik.
HubSpot, özellikle mobil cihazlara yönelimdeki artışı göz önünde bulundurarak sesli arama asistanlarına yönelik ilgiyi de merak etti ve anketinde bu soruya da yer verdi. Katılımcıların verdiği cevaba göre 2016 yılında, Siri’nin yüzde 37, Microsoft Cortana’nın yüzde 23 ve Amazon Alexa’nın yüzde 19 oranında kullanıldığı anlaşıldı. Peki bu oranlar neden önemli?
Sesli Arama Artık Hayatın Merkezinde Yer Alıyor
https://medium.com/voice-tech-podcast/russian-tech-giant-shows-smart-speaker-powered-by-own-voice-assistant-marusya-46ed11462f8e
Araştırmanın yapıldığı zamandan günümüze sesli arama asistanlarında pek çok iyileştirme yapıldı ve tercih edilirlik oranları da ciddi düzeyde arttı diyebiliriz. Bu asistanların kullanım oranları araştırmanın yapıldığı dönemde de günümüzde de elbette ki bölgesel olarak farklılık gösteriyor. Bu farkın en belirgin sebeplerinden biri de dil desteği oluyor.
Örneğin; Windows 10 sürümü ile kullanıcıların yaşamına giren Microsoft Cortana, her ne kadar Android ve iOS uyumlu bir app’e dönüştürülerek işlevselliği artırılmış olsa da Türkçe dil desteği halihazırda bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye için Siri’nin tercih edilme oranı Cortana’dan çok daha fazla diyebiliriz.
Siri’nin bölgelere göre kullanım sıklığı.
İçerik pazarlama açısından ise bu sesli arama asistanlarının SEO ile ilgili önemli değişikliklere sebep olduğunu söylemek mümkün. Bundan öncesinde kısa kuyruklu anahtar kelime kullanımı daha yaygınken, şimdilerde sesli aramalara yönelik olarak algoritmalar da değişti. Yazmaya kıyasla kullanıcıların sesli aramada daha uzun ve doğal soruları tercih etmesi, uzun kuyruklu anahtar kelimeleri hayatımıza soktu. Yani web sitenizi arama motorlarında üst sıralara taşımak için artık internet kullanıcısını doğrudan aradığı konuyla alakalı içeriğe yönlendirecek uzun kuyruklu anahtar kelimeler kullanmaya başlayabilirsiniz.
★ Yeni Başlayanlar! Buraya Dikkat!
https://www.colchester-zoo.com/2020/04/ring-tailed-lemur-born/
Uzun kuyruklu anahtar kelime meselesinde sanıyoruz ki biraz duraklamak gerekiyor çünkü bu nokta oldukça önemli! Anahtar kelime kullanımında geleneksel alışkanlık, az sayıda kısa ve net kelimelere yönelmek oluyor. Fakat uzunca bir süredir bu alışkanlık tarihe karışmış durumda. Artık web sitenizdeki trafiği artırmak istiyorsanız konuşma diline yani daha doğala yönelik uzun kuyruklu anahtar kelimeler belirlemelisiniz. Bu anahtar kelimeleri kolaylıkla bulabilmeniz için yeri gelmişken birkaç ipucu da vermek istedik.
1. Velinimetimiz Anahtar Kelime Araçları!
https://loveumarketing.com/find-long-tail-keywords-google-adwords/
Google Keyword Planner, böyle bir araştırma için ilk bakacağınız kaynaklardan biri olabilir. Bunun yanı sıra WordStream, Moradam ve KeywordTool gibi daha pek çok anahtar kelime bulucudan faydalanabilirsiniz.
2. Oldukça Basit Bir Yol: Google Arama Çubuğu
https://support.mozilla.org/en-US/questions/1175449
Arama çubuğuna içeriğinizle ilgili kelimeyi girin ve bırakın Google size birden fazla uzun kuyruklu anahtar kelime önersin! Elbette ki bu doğrudan tek başına faydalanılacak bir yöntem değil fakat anahtar kelime arayışınıza tahmin edeceğinizden çok daha fazla katkısı olacak.
3. Takipçilerinizi İzleyin: Google Analytics
https://medium.com/@umiteres/google-analytics-nedir-nas%C4%B1l-kullan%C4%B1l%C4%B1r-c204e7be2fc
Ziyaretçileriniz hangi kelimeleri aratarak size ulaşıyor? Google Analytics ile bu kelimeleri tespit ederek sonraki içerikleriniz için ideal anahtar kelimeleri keşfedebilirsiniz.
4. Soruların Havada Uçuştuğu Forumlar
https://hbr.org/2018/01/8-questions-to-ask-someone-other-than-what-do-you-do
Hedef kitleniz neyi merak ediyor? Bu sorunun cevabına ulaşabileceğiniz en verimli kaynaklardan biri soru-cevap üzerine kurulu forum siteleri ve en iyi anahtar kelime seçeneklerinden biri de soru cümleleri… Yani, bingo!
5. Yine ve Yeniden Google…
https://www.seoptimer.com/blog/related-searches/
Herhangi bir konuda araştırma yaptığınız sırada sayfanın en sonuna geldiğinizde Google araştırma konunuzla ilgili olarak ilginizi çekebilecek farklı önerilerde bulunur. Bu öneriler bazen araştırma konunuzu genişletmenizi sağlarken bazen de doğru anahtar kelimeyi buldurur.
Artık Zamanda Yolculuğu Tamamlıyoruz…
https://www.beat.com.au/back-to-the-future-cast-reunite-recreate-iconic-scenes-via-livestream/
Yazı boyunca yeri geldi 2016 yılına döndük yeri geldi bugünde durduk ve bazen de geleceğe göz kırptık. Umuyoruz ki fazla karışık bir yolculuk olmamıştır… Şimdi gelelim bu zaman makinesi içerisinde gezinirken aldığımız notlara:
Araştırma sonucu içerik üretiminde iki temel kurala açıkça dikkat çekiyor. İlk kural: Teknoloji çok ama çok hızlı gelişiyor ve dijital dünya her geçen gün dönüşüyor. Bu dünyada dogmalara yer yok ve dönüşüme ayak uydurmazsak yok olmaya mahkumuz. İkinci kural: Kurallar koşullara göre değişebilir. Yani içeriklerin; yayınlanacağı bölge, hedef kitlenin yaş aralığı, cinsiyeti, alışkanlıkları, değerleri ve daha birçok farklı değişken göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi gerekiyor.
Tarama aracı olarak sosyal ağların kullanımının 2016’da dahi fazlasıyla revaçta olduğu görülüyor. O yıldan bu yıla dek daha da artan kullanım, gelecekte de artışın devam edeceğine dair sinyal veriyor ve dolayısıyla içerik üretiminde yalnızca web sitesi sınırlarında kalmamak ve omnichannel (çok kanallı) pazarlama anlayışını benimsemek gerekiyor.
İçerik ajansları tarafından içerik türleri arasında video içerikler, internet kullanıcıları tarafından tercih edilirlik konusunda belirgin oranda öne çıkıyor. Günümüz koşullarına bakıldığında gelecekte de durum bu şekilde devam edecek gibi görünse de bu noktada daha önce bahsettiğimiz ikinci temel kuralı hatırlamak gerekiyor. İstatistikler belirli bir kesime yönelik sonuçları gösteriyor. Dolayısıyla içerik türüne karar verirken bu istatistiklerin sizin hedef kitlenizin alışkanlıklarını gösterdiğinden emin olmalısınız!
İnternete erişimde mobil cihazların tercih edilmesindeki artışı hiç istatistik veri olmasa dahi şöyle bir çevrenize bakarak bile anlamanız mümkün… Mobil cihazlar, ele aldığı liderliği belli ki gelecekte de katlayarak devam ettirecek. Dolayısıyla web sitelerin mobil cihazlara optimize edilmiş olması bir hayli önemli! Ve tabii, mobil bildirimi desteklemesi…
Henüz teorideki gibi robotlar tarafından yönetilmiyoruz belki ama teknolojik cihazlarımızla konuşabilir duruma geldik bile! Sesli arama, internet kullanıcılarının alışkanlıklarında değişikliğe sebep olduğu gibi algoritmaların da yeniden yazılmasını sağladı. Güçlü bir SEO için ise bu algoritmalara uygun anahtar kelimelere sahip içerik üretimi şart oldu...
Teknoloji çağının bu aşamasında içerik üretimine dair toparladığımız veriler ve tahminler bu yönde… Çok daha gelişmiş teknolojili dönemlerde bugünü hatırlayacağımız başka bir yazıda buluşmak dileğiyle! :)
Kaynak: https://blog.hubspot.com/marketing/the-future-of-content-marketing
Kelimenin tam anlamıyla dijital çağı yaşadığımız şu dönemde, teknoloji hız kesmeden ilerlemeye devam ediyor. Bu hızlı değişim ise içerik pazarlama sektörünün daima dinamik kalmasını şart koşuyor. Biz de bundan yola çıkarak, geçmişten bugüne dek tüketici alışkanlıklarındaki değişimi değerlendirdik ve geleceğe dair bazı ipuçları yakalamaya çalıştık. Gelin, vardığımız sonuçlara birlikte bakalım!
HubSpot, 2016 yılında pazarlamacıların ufkunu genişletecek küresel çapta bir araştırma gerçekleştirdi ve bu araştırmayı 2017 yılında güncelledi. Araştırmadaki amaç; yapay zeka, bot platformları, sesli arama özelliği ve mobil cihazların kullanımındaki artışa bağlı olarak tüketici davranışlarındaki değişimleri izleyebilmekti. Buna göre internet kullanıcılarının veri tarama alışkanlıkları ile içerik tüketim tercihleri değişiyor ve sesli arama kullanımları ile video izleme oranları artış gösteriyordu. Dolayısıyla pazarlamacıların da bu değişimlere odaklanan yeni stratejiler belirlemesi gerekiyordu.
Bu araştırmadan yola çıkarak Makevisible içerik ajansı olarak ele aldığımız yazıda öncelikle söz konusu yılda elde edilen verileri inceleyeceğiz. Ardından günümüz koşulları için nelerin değiştiğine göz atarak geleceğe dair değerlendirmelerde bulunacağız. Haydi başlayalım!
İçerik Pazarlama Alanında Tüketici Alışkanlıklarındaki Değişim ve Geleceğe Bakış[/caption]
https://www.wired.com/story/---down-social-media-privacy-security-facebook-twitter/
Buraya kadar söz ettiğimiz veriler, 2016 yılındaki oranları gösterdiğinden elbette ki günümüz oranlarını yansıtmıyor. Fakat yine de bu verilerde odaklanılması gereken bir sonuç var ki o da sosyal ağların ve mobil tarayıcıların daha o dönemde dahi tercih edilirliğini artırdığı gerçeği. Dolayısıyla günümüz koşullarında daha da fazla yer tutan bu ağlara pazarlama stratejisi içerisinde hak ettiği yeri vermek gerekiyor.
Marka için içeriklerini yalnızca web sitesi sınırları içerisinde tutmak, uçsuz bucaksız dijital dünyanın içerisinde yok olmak anlamına geliyor. Değişen tüketici alışkanlıklarını takip edip, özellikle en fazla tercih edilen sosyal ağlarda aktif içerik üretimine vakit kaybetmeden girişilmesi ise pazarlama adına önem arz ediyor. Bunun yanı sıra içeriklerin mobil işletim sistemlerine uyumlanması da dijital pazarlamada büyük oranda yol kat etmeyi sağlıyor.
Küresel Çapta Tüketicilerin Tarama Alışkanlıkları Neydi ve Ne Oldu?
Katılımcıların içeriklere ulaşmak için 2014 ve 2016 yıllarında kullandığı ağları gösteren grafik. HubSpot, söz konusu araştırma kapsamında bin 91 internet kullanıcısıyla sanal bir anket çalışması gerçekleştirdi. Bu anket aracılığıyla iki yıl öncesiyle 2016 yılındaki tarama alışkanlıklarındaki değişimi saptamaya çalıştı. Nihayetinde ulaştığı verilere göre kullanıcılar 2016 yılında üç popüler sosyal ağda içerik tüketimini dikkate değer şekilde artırmıştı. Buna göre Facebook’ta yüzde 57, Twitter’da yüzde 25 ve LinkedIn’de yüzde 21 artış gözlendi. Öte yandan mobil bildirimlere reaksiyonun da yüzde 34 oranında arttığı kayda geçirildi. Tabloda önemli ölçüde artış gösteren ağlara bakıldığında, bu artışın içerik üretimindeki artış ile doğru orantılı olduğunu söylemek mümkün. Çünkü, anketin yapıldığı dönemde özellikle Facebook, Twitter ve LinkedIn’in içerik üretimini neredeyse ikiye katladığı biliniyor. Bu ağlara göre daha az gelişme gösterenlerin ise söz konusu dönemde geleneksel içerik üretimine devam ettiği gözleniyor.Bugün Neler Değişti?
[caption id="attachment_16374" align="aligncenter" width="720"]
Tüketicilerin Favori İçerik Türleri Pek Çok Değişkene Bağlı!
Katılımcıların hangi tür içeriklere ilgi duyduğunu gösteren grafik. HubSpot’un gerçekleştirdiği ankette bir diğer soru ise katılımcıların dikkatini hangi tür içeriklere daha fazla yönelttiği şeklindeydi. Bu sorunun sonucunda görüldü ki teknolojik gelişmeler, geleneksel pazarlamanın ürünü olan bloglar, uzun uzun yazılan makaleler ve podcast’leri sıralamada geriye düşürmüştü. İnternet kullanıcılarının en çok tercih ettiği içerik türleri arasında video’lar ilk sırada yer alıyordu. Bu sırayı ise sosyal medya gönderileri ve haber makaleleri takip ediyordu. Ayrıca araştırma metinleri ve çevrim içi kurslara ilgi de belirli bir ölçüde artmıştı.Peki, Günümüzde Neler Oluyor?
https://www.studiobinder.com/blog/creative-youtube-video-ideas-list/ 2016 yılında yapılan anketin içerik tüketimiyle ilgili bu aşamasında elde edilen sonuçlar esasında günümüzü de yansıtıyor diyebiliriz. Özellikle TikTok ve Instagram’a artan ilgi göz önünde bulundurulduğunda, internet kullanıcılarının video ve görüntülü içeriklere daha çok eğilim gösterdiğini söylemek mümkün. Peki, bu veriler markanızın blog yazıları ve makale yayınlamayı tümden terk etmesi gerektiğini mi gösteriyor? Bu sorunun cevabı elbette ki hayır! Yapılması gereken, bu tür yazılı içeriklerin tüketici alışkanlıklarına göre evrilmesi. Gelişen dünyada sürekli bir şeylere yetişmeye çalışan ve sabrı azalan kullanıcılar, peşinde olduğu bilgiye daha pratik ve hızlı ulaşabileceği kaynaklara yöneliyor. Dolayısıyla bir blog yazısı ya da makale oluştururken de konunun özüne odaklanmak ve net başlıklara ayırmak gerekiyor.Önemli Bir Soru: Hangi Coğrafyada İçerik Üretiyorsunuz?
İçerik türlerinin bölgelere göre tüketim oranları. Anket sonuçları gösteriyor ki coğrafya değiştikçe hedef kitle ve bu kitlenin alışkanlıkları da aynı şekilde değişiyor. Araştırmaya göre Latin Amerika’daki kullanıcıların büyük bir çoğunluğu video içerikleri daha ilgi çekici buluyor. Bu sırayı sosyal medya gönderileri ve bloglar takip ediyor. Bu konuda Latin Amerika ile Asya-Pasifik Bölgesi kullanıcıları benzer isteklere sahip gibi görünüyor. Her iki bölgenin de internet kullanıcıları iş ve eğitim alanlarına yönelik bilgilendirici nitelikteki içerikleri görmek istiyor. Fakat Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerine doğru gidildiğinde, burada tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçlarının farklılık gösterdiği anlaşılıyor. Bu bölgelerde video içeriklere ilginin diğer bölgelere oranla daha düşük olduğu görülüyor.Aslında Her Şey Hala Aynı
https://www.goodfon.com/wallpaper/dart-hand-painting-black-white.html Araştırmada ortaya koyulan veriler, geçmişten günümüze geçerliliğini koruyan ve gelecekte de asla değişmeyecek bir kuralı gözler önüne seriyor: Hedef kitleyi tanımak ve onun ihtiyaçlarını bilmek. Ürettiğiniz içeriğin hedef kitlenize hitap ediyor olması gerekiyor. Örneğin; video içeriklere ilginin yoğun olduğunu gösteren genel bir istatistiğe bakarak haklı bir refleks ile video içerik üretimine yönelebilirsiniz. Fakat bu içerikler, bulunduğunuz bölgedeki tüketici davranışlarına uygun olmadığında beklediğiniz ilgiyi görmeyerek hüsrana uğramanıza yol açabilir.Masaüstüne Yönelik İçerik Üretimi Tarihe mi Karışıyor?
Katılımcıların internete erişimde tercih cihazları gösteren grafik. Anket 2016 yılını gösteriyor olsa da geniş ölçekte bakıldığında o günden bu yana katlanarak devam eden bir alışkanlığı daha gözler önüne seriyor: O da mobil cihazlara duyulan ilgi! Araştırma kapsamında tüketicilerin tarama alışkanlıklarını anlayabilmek adına internete erişimde en çok hangi cihazı kullandıkları soruluyor. Bu sorunun cevabı ise beklenen şekilde ve büyük oranda “telefonlar” oluyor. Tablet kullanımı her ne kadar şemadaki en küçük payı almış görünse de mobil cihaz bazında bakıldığında bu cihazların yüzde 44’lük dilimde yer alıyor olması, o dönemde dahi önemli bir orana sahip olduğunu gösteriyor.Mobil Kullanım Daha da Arttı ve Artacak
https://kwasi.com/mobile-addiction-benefits/ Bugün aynı sayıdaki katılımcıya bu soru tekrar sorulsa mobil cihaz kullanımında 2016 yılına oranla daha da ciddi bir oranla karşılaşılması hiç de şaşırtıcı olmazdı. Peki bu içerik pazarlama stratejinizi hangi yönde etkiler? Veriler bize gösteriyor ki içeriklerinize erişmek isteyen pek çok tüketici bunun için araç olarak mobil cihazlarını kullanıyor. Bu noktada, web sitenizin mobil cihazlara optimize edilmiş olması önem taşıyor. Katılımcıların hangi konuda bildirim almak istediğini gösteren grafik. Bir başka önemli detay ise harekete geçirici mesajlar ve bildirimler oluyor. Araştırmanın yapıldığı dönemde daha kısır olan bildirim özellikleri, günümüzde en çok kullanılan pazarlama araçlarından biri haline gelmiş durumda. Dolayısıyla web sitenizin masaüstü ve özellikle de mobil bildirimi desteklemesi ve tüketiciye bildirimlere kayıt olma seçeneği sunması, reaksiyon almanız için önemli kurallar arasında yer alıyor.Hey Siri! Kullanıcıların İlgisini Ne Kadar Çekiyorsun?
Sesli arama asistanlarının kullanım sıklığını gösteren grafik. HubSpot, özellikle mobil cihazlara yönelimdeki artışı göz önünde bulundurarak sesli arama asistanlarına yönelik ilgiyi de merak etti ve anketinde bu soruya da yer verdi. Katılımcıların verdiği cevaba göre 2016 yılında, Siri’nin yüzde 37, Microsoft Cortana’nın yüzde 23 ve Amazon Alexa’nın yüzde 19 oranında kullanıldığı anlaşıldı. Peki bu oranlar neden önemli?Sesli Arama Artık Hayatın Merkezinde Yer Alıyor
https://medium.com/voice-tech-podcast/russian-tech-giant-shows-smart-speaker-powered-by-own-voice-assistant-marusya-46ed11462f8e Araştırmanın yapıldığı zamandan günümüze sesli arama asistanlarında pek çok iyileştirme yapıldı ve tercih edilirlik oranları da ciddi düzeyde arttı diyebiliriz. Bu asistanların kullanım oranları araştırmanın yapıldığı dönemde de günümüzde de elbette ki bölgesel olarak farklılık gösteriyor. Bu farkın en belirgin sebeplerinden biri de dil desteği oluyor. Örneğin; Windows 10 sürümü ile kullanıcıların yaşamına giren Microsoft Cortana, her ne kadar Android ve iOS uyumlu bir app’e dönüştürülerek işlevselliği artırılmış olsa da Türkçe dil desteği halihazırda bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye için Siri’nin tercih edilme oranı Cortana’dan çok daha fazla diyebiliriz. Siri’nin bölgelere göre kullanım sıklığı. İçerik pazarlama açısından ise bu sesli arama asistanlarının SEO ile ilgili önemli değişikliklere sebep olduğunu söylemek mümkün. Bundan öncesinde kısa kuyruklu anahtar kelime kullanımı daha yaygınken, şimdilerde sesli aramalara yönelik olarak algoritmalar da değişti. Yazmaya kıyasla kullanıcıların sesli aramada daha uzun ve doğal soruları tercih etmesi, uzun kuyruklu anahtar kelimeleri hayatımıza soktu. Yani web sitenizi arama motorlarında üst sıralara taşımak için artık internet kullanıcısını doğrudan aradığı konuyla alakalı içeriğe yönlendirecek uzun kuyruklu anahtar kelimeler kullanmaya başlayabilirsiniz.★ Yeni Başlayanlar! Buraya Dikkat!
https://www.colchester-zoo.com/2020/04/ring-tailed-lemur-born/ Uzun kuyruklu anahtar kelime meselesinde sanıyoruz ki biraz duraklamak gerekiyor çünkü bu nokta oldukça önemli! Anahtar kelime kullanımında geleneksel alışkanlık, az sayıda kısa ve net kelimelere yönelmek oluyor. Fakat uzunca bir süredir bu alışkanlık tarihe karışmış durumda. Artık web sitenizdeki trafiği artırmak istiyorsanız konuşma diline yani daha doğala yönelik uzun kuyruklu anahtar kelimeler belirlemelisiniz. Bu anahtar kelimeleri kolaylıkla bulabilmeniz için yeri gelmişken birkaç ipucu da vermek istedik.1. Velinimetimiz Anahtar Kelime Araçları!
https://loveumarketing.com/find-long-tail-keywords-google-adwords/ Google Keyword Planner, böyle bir araştırma için ilk bakacağınız kaynaklardan biri olabilir. Bunun yanı sıra WordStream, Moradam ve KeywordTool gibi daha pek çok anahtar kelime bulucudan faydalanabilirsiniz.2. Oldukça Basit Bir Yol: Google Arama Çubuğu
https://support.mozilla.org/en-US/questions/1175449 Arama çubuğuna içeriğinizle ilgili kelimeyi girin ve bırakın Google size birden fazla uzun kuyruklu anahtar kelime önersin! Elbette ki bu doğrudan tek başına faydalanılacak bir yöntem değil fakat anahtar kelime arayışınıza tahmin edeceğinizden çok daha fazla katkısı olacak.3. Takipçilerinizi İzleyin: Google Analytics
https://medium.com/@umiteres/google-analytics-nedir-nas%C4%B1l-kullan%C4%B1l%C4%B1r-c204e7be2fc Ziyaretçileriniz hangi kelimeleri aratarak size ulaşıyor? Google Analytics ile bu kelimeleri tespit ederek sonraki içerikleriniz için ideal anahtar kelimeleri keşfedebilirsiniz.4. Soruların Havada Uçuştuğu Forumlar
https://hbr.org/2018/01/8-questions-to-ask-someone-other-than-what-do-you-do Hedef kitleniz neyi merak ediyor? Bu sorunun cevabına ulaşabileceğiniz en verimli kaynaklardan biri soru-cevap üzerine kurulu forum siteleri ve en iyi anahtar kelime seçeneklerinden biri de soru cümleleri… Yani, bingo!5. Yine ve Yeniden Google…
https://www.seoptimer.com/blog/related-searches/ Herhangi bir konuda araştırma yaptığınız sırada sayfanın en sonuna geldiğinizde Google araştırma konunuzla ilgili olarak ilginizi çekebilecek farklı önerilerde bulunur. Bu öneriler bazen araştırma konunuzu genişletmenizi sağlarken bazen de doğru anahtar kelimeyi buldurur.Artık Zamanda Yolculuğu Tamamlıyoruz…
https://www.beat.com.au/back-to-the-future-cast-reunite-recreate-iconic-scenes-via-livestream/ Yazı boyunca yeri geldi 2016 yılına döndük yeri geldi bugünde durduk ve bazen de geleceğe göz kırptık. Umuyoruz ki fazla karışık bir yolculuk olmamıştır… Şimdi gelelim bu zaman makinesi içerisinde gezinirken aldığımız notlara:- Araştırma sonucu içerik üretiminde iki temel kurala açıkça dikkat çekiyor. İlk kural: Teknoloji çok ama çok hızlı gelişiyor ve dijital dünya her geçen gün dönüşüyor. Bu dünyada dogmalara yer yok ve dönüşüme ayak uydurmazsak yok olmaya mahkumuz. İkinci kural: Kurallar koşullara göre değişebilir. Yani içeriklerin; yayınlanacağı bölge, hedef kitlenin yaş aralığı, cinsiyeti, alışkanlıkları, değerleri ve daha birçok farklı değişken göz önünde bulundurularak şekillendirilmesi gerekiyor.
- Tarama aracı olarak sosyal ağların kullanımının 2016’da dahi fazlasıyla revaçta olduğu görülüyor. O yıldan bu yıla dek daha da artan kullanım, gelecekte de artışın devam edeceğine dair sinyal veriyor ve dolayısıyla içerik üretiminde yalnızca web sitesi sınırlarında kalmamak ve omnichannel (çok kanallı) pazarlama anlayışını benimsemek gerekiyor.
- İçerik ajansları tarafından içerik türleri arasında video içerikler, internet kullanıcıları tarafından tercih edilirlik konusunda belirgin oranda öne çıkıyor. Günümüz koşullarına bakıldığında gelecekte de durum bu şekilde devam edecek gibi görünse de bu noktada daha önce bahsettiğimiz ikinci temel kuralı hatırlamak gerekiyor. İstatistikler belirli bir kesime yönelik sonuçları gösteriyor. Dolayısıyla içerik türüne karar verirken bu istatistiklerin sizin hedef kitlenizin alışkanlıklarını gösterdiğinden emin olmalısınız!
- İnternete erişimde mobil cihazların tercih edilmesindeki artışı hiç istatistik veri olmasa dahi şöyle bir çevrenize bakarak bile anlamanız mümkün… Mobil cihazlar, ele aldığı liderliği belli ki gelecekte de katlayarak devam ettirecek. Dolayısıyla web sitelerin mobil cihazlara optimize edilmiş olması bir hayli önemli! Ve tabii, mobil bildirimi desteklemesi…
- Henüz teorideki gibi robotlar tarafından yönetilmiyoruz belki ama teknolojik cihazlarımızla konuşabilir duruma geldik bile! Sesli arama, internet kullanıcılarının alışkanlıklarında değişikliğe sebep olduğu gibi algoritmaların da yeniden yazılmasını sağladı. Güçlü bir SEO için ise bu algoritmalara uygun anahtar kelimelere sahip içerik üretimi şart oldu...
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.