Malta

Genel 21.07.2017 - 01:46, Güncelleme: 28.02.2024 - 14:15 20731+ kez okundu.
 

Malta

Malta - Akdeniz’in ortasında kalmış İtalya’dan kopmuş minicik bir ada ülkesinde ne olabilirdi ki?
Ada yüzölçümü olarak küçük olsa da gidecek ve keşfedecek inanılmaz yönleri var. Bir ada düşünün 400 bin kişilik nüfusun çoğunluğu Katolik Hristiyan fakat dil. Arapçaya çok yakın ve yapılar inanılmaz derecede Arap kültürünü yansıtıyor. İnsanların görünüşlerine gelince onlarda oldukça karışık ve çeşit çeşit. Aslında bunun sebebi oldukça basit. Ada konumu itibariyle oldukça değerli bir noktada bulunuyor. Adaya hakim olan bir nevi tüm Akdeniz’e hakim oluyor. Dolayısıyla şimdiye kadar gelmiş geçmiş tüm milletler adaya saldırmış ve ele geçirmeye çalışmış. Sırasıyla Romalılar, Araplar, St.John Şövalyeleri, Fransızlar ve İngilizler hakimiyet kurmuşlardır. Osmanlı Donanmasının 1565 senesinde yaptığı kuşatma ise tarih boyunca yaşanan en kanlı ve şiddetli savaşlardan biri olarak anılıyor. Turgut Reis, Akdeniz sularını kontrol altına almak amaçlı Malta’ya sefer düzenler. Malta Aylarca süren kuşatmanın sonunda yenilgiye uğrayan Osmanlı Donanması 25 binden fazla kayıp verir. Hayatını kaybeden askerler için Malta’da bir şehitlik bulunmaktadır. Karın yağmadığı Malta’da sene boyunca ılıman bir iklim hakimdir. Ülke de ne bir dağ ne de bir akarsu bulunmaktadır. Sene boyunca az yağış aldığından tatlı suyu pahalı bir yöntem olan denizden arıtarak elde etmektedirler. Ülkenin en büyük geliri turizmden gelmektedir bir de çok fazla İngilizce eğitim veren kurum olduğundan ikinci gelir okullardan elde edilmektedir. Malta’da neden İngilizce eğitim verilen bu kadar okul var diye merak edenlerdenseniz İngiliz sömürgesinden sonra tüm halk İngilizce konuştuğu gibi trafikte soldan akmaktadır. Resmi dillerinden biri İngilizce olan adada herkes gerçekten İngilizce biliyor ya da en kötü kendi dillerini konuşurken araya bir kaç İngilizce kelime mutlaka sıkıştırıyorlar. Maltaca dili ise kulağa Arapça gibi aksanlı bir şekilde geliyor. Dediklerine göre sayıların tamamı Arapçaymış ve çok fazla Arapça kelime çeriyormuş. ”Merhba” bizdeki Merhabayla aynı, hayır Arapçadaki ”le”, teşekkür ederim ise İtalyancadaki ”gratzi” kelimesinden geliyor. Dil adaya ayak basan medeniyetlerden etkilenerek ortaya karışık bir hal almış. Avrupa Birliğine üye olan Malta, Güneyinde Libya ve Tunus, kuzeyinde ise Sicilya’nın bulunduğu 3 büyük adadan oluşur. En büyüğü Malta, bir küçüğü Gozo ve üzerinde sadece 3 ailenin yaşadığı Comino Adası’ndan oluşmaktadır. Adalar küçük gibi dursa da görülecek yerler oldukça dağınık olduğundan ve ulaşım biraz zor olduğundan nereleri görmek istediğinize önceden karar vermeniz doğru olacaktır. Ulaşımın neden sıkıntılı olduğuna gelirsek, taksi indi bindi ortalama 20 Euro tutuyor yani otelden çıkıp bir yeri görmeye gidip gelmeniz 40 Euro’nuzu alacaktır ki bu 1 haftanın sonunda oldukça büyük bir rakam etmektedir, kaldı ki her istediğinizde taksi bulamıyorsunuz. (ECABS denilen taksi firmasının numarasını ve uygulamasını indirmenizde fayda var.) Otobüs kesinlikle en mantıklı seçenek çünkü her yere yarım saatte bir otobüs bulunuyor fakat bir yere gidip gelmek için bir kaç otobüs değiştirmek ve beklemek çok fazla zamanınızı aldığından zamanınız kısıtlıysa her yeri görmenizi zorlaştırır. Eğer soldan akan trafikte araba kullanabiliyorsanız hiç düşünmeden hemen araba kiralayın. Rengarenk tahta cumbalı taş evleriyle ünlü Malta’da kesinlikle zamanda kaybolacaksınız. Her sokak mı güzel olur diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Arap esintili binaların arasında bolca bulunan kiliseler ise tezat oluştururken hayal gücünüz gördüklerinizden oldukça fazla etkilenecek. Bizim zamanımız kısıtlı olduğundan ağırlığı nefes kesen manzaralara ve berrak sulara verdik. Malta’da kalacağımız süreyi ikiye bölerek bir kısmında Gozo Adası’nda, bir kısmında ise en kalabalık ve canlı bölgelerinden biri olan St. Julian’s Bölgesine kalacak şekilde ayırdık. St. Julian’s Bölgesi’nde kalırken şehre yakın yerleri gezip Gozo’dayken ise plaj ağırlıklı gezdik. Eylül ayının son haftasında gitmiş olmamıza rağmen hava fenalık geçirtecek derecede sıcak ve nemliydi. Sonradan öğrendiğime göre sıcaklar kimi zaman Aralık ayına kadar böyle gidebiliyormuş. Neler yapılır? Malta küçük olmasına rağmen hem tarihi ile hem de berrak suları ile giden herkesin gönlünde taht kuracak derecede güzel bir ada ülkesidir.  Görülecek yerler oldukça dağınık olduğundan bir günde sadece bir bölgeye gidebilmeniz mümkün. Aşağı yazdığım rotaların hepsini görmek zorunda değilsiniz ilgi alanınıza ve kalacağınız zamana göre rotaları belirlemenizi tavsiye ederim.   Hagar Qim, Blue Grotto, Marsaxlokk birbirine yakın rotalar. Bir gün içinde hepsini görme şansınız oldukça yüksek. Hagar QimUnesco Dünya Mirasları Listesinde bulunan M.Ö 3200 senesinde yapılmış olan eski bir tapınaktır.  Blue Grotto denizin üzerinde bulunan ve zamanla aşınmış olan oldukça güzel bir kayalık alandır. Rüzgarın olmadığı zamanlarda teknelerle burada bulunan mağaraları gezebilirsiniz.  Marsaxlokk ise küçücük ama oldukça şirin bir balıkçı kasabasıdır. Buraya geldiğinizde denize bakan bir balık restoranında deniz mahsullü bir öğün yemeden dönmeyin, denk gelirseniz pazar günleri balık pazarı bulunmaktadır. (3sisters tavsiye edilir.) St.Peter’s Havuzu’nun bu bölgeye yakın olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Fotoğraf açısından ve yüzme açısından ön plana çıkan bu yer ilgi alanınıza göre ziyaret edilebilir. Mdina ve Rabat bence şehrin en güzel ve etkileyici noktaları. Buraya en az yarım gün ayırmanızı tavsiye ederim. Eğer zamanınız kalırsa Ta Qali’deki el sanatları köyüne uğrayın. Malta Adası’nın en güzel plajları adanın kuzeybatısında bulunmaktadır. Tüm plajları bir günde görmeniz oldukça zordur. Golden Bay ve Ghanj Tuffiehaplajları birbirine yürüme mesafesindedir. Dolayısıyla tavsiyem ilk olarak bu ikisini görmenizdir.  Eğer zamanınız varsa buraya yakın olan Unesco Koruması altındaki Ta’ Hagrat Tapınakları ve deniz kenarındaki Ghar Lapsi ziyaret edilebilir. Temel Reis filminin çekildiği bölgeyi eğlence parkına çevirmesiyle ortaya çıkan Temel Reis’in köyünü yani Popeye Village’ı isteyen ziyaret edebilir. Mellieha’daki plaj ile Paradise Bay birbirine yakın sayıldığından bu iki kumsalı bir arada ziyaret etmeniz mümkündür. Gece hayatı için Pacheville ve etrafı oldukça kalabalık ve canlı oluyor. Bizim kaldığımız otel bu bölgede olduğu için Ela’yı alıp kalabalığın arasında yürüyüp daha sonra da güzel bir yemek yemiştik. Bu arada dalış meraklıları için Gozo ve Comino adası tam bir cennet. Burada denizaltı yaşam oldukça güzel olsa da en keyiflisi batıklara dalmak olsa gerek . divedeepblue.com bu konuda oldukça yol gösterici diye düşünüyorum. Gozo Adası Gelelim benim en favori yerime. Gozo Adası bence Malta’da kalabileceğiniz en güzel yer çünkü hem şehre göre daha sakin hemde görülecek çok güzel yerlere sahip ve Comino Adası’na geçmek oldukça kolay. Dwejra Koyu’nda bulunan Azure Window’u görmeden Malta’dan ayrılmamanızı tavsiye ederim. Denizin üzerinde açılmış bir pencere gibi duran dev kayalık Game Of Thrones dizisine bile ev sahipliği yapacak derecede nefes kesicidir. Günü mutlaka batırın ve eğer dalgalar yoksa doğal havuzlarda mutlaka serinleyin. Merkez olan Victoria’da mutlaka güzel bir yemek yiyin veya kahve için. Fungus Rock ve Inland Sea Dalış Noktası burada bulunmaktadır. Xlendi (Şlendi), Kantra Bay, Ramla Bay, Mgar İx-xini görülecek diğer yerlerdendir. Comino Adası Adaların en küçüğü olan Comino Adası, üzerinde birkaç ailenin yaşadığı ve birkaç otelin bulunduğu oldukça bakir bir adadır. Maldivlerdeki gibi kuma sahip Blue Lagoonyani Mavi Lagün’e sahip adaya gitmek için ya Cirkewwa’dan kalkan ya da Mgar Limanından kalkan teknelere binmeniz gerekir. Yaklaşık 20 dakika süren bu yolculuk gidiş dönüş 10 Euro kadardır. Adada doğru düzgün restoran veya yerleşim olmadığından havlunuza kadar birçok şeyi yanınızda getirmelisiniz. Hot dog ve hamburger türevinden fast-food yiyecek satılıyor olsa da yanınızda nakit bulundurmazsanız aç kalabilirsiniz. Blue Lagoon’un sol tarafına doğru yürürseniz Crystal Lagoon denilen yeri görürsünüz. Fotoğraflara aldanıp büyük bir kumsal beklemeyin. Bu bölgede genelde her yer kayalık olduğundan kumsalı oldukça miniktir. Oteller St Julian’s Bölgesinde kaldığımız otel Marina Corinthia Hotel konum olarak çok güzeldi fakat yüksek fiyatına göre daha iyi bir servisi olabilirdi. Turizm ülkenin bir numaralı gelir kapısıyken güzel otellerin olmaması insanı şaşırtmıyor değil. Fakat Gozo’da 2 gece kaldığımız Kempinski San Lawrenz herşeyiyle oldukça güzeldi hatta mükemmeldi kesinlikle tavsiye ederim. Eğer merkezi bir yerde kalayım denize yakın olsun oradan adayı gezerim derseniz. St.Julian’s ve Sliema bölgeleri bunun için biçilmiş kaftan. Ama otel benim için önemli güzel bir isim ver derseniz sessiz şehir Mdina’daki Xara Palace Otel’de kalmanızı şiddetle öneririm. Denize yakın olmasa da Orta Çağ surlarının içinde yer alan 17. yy’da yapılmış inanılmaz güzel bir binada yer alıyor.
Malta - Akdeniz’in ortasında kalmış İtalya’dan kopmuş minicik bir ada ülkesinde ne olabilirdi ki?
Ada yüzölçümü olarak küçük olsa da gidecek ve keşfedecek inanılmaz yönleri var. Bir ada düşünün 400 bin kişilik nüfusun çoğunluğu Katolik Hristiyan fakat dil. Arapçaya çok yakın ve yapılar inanılmaz derecede Arap kültürünü yansıtıyor. İnsanların görünüşlerine gelince onlarda oldukça karışık ve çeşit çeşit.

Aslında bunun sebebi oldukça basit.

Ada konumu itibariyle oldukça değerli bir noktada bulunuyor. Adaya hakim olan bir nevi tüm Akdeniz’e hakim oluyor. Dolayısıyla şimdiye kadar gelmiş geçmiş tüm milletler adaya saldırmış ve ele geçirmeye çalışmış. Sırasıyla Romalılar, Araplar, St.John Şövalyeleri, Fransızlar ve İngilizler hakimiyet kurmuşlardır. Osmanlı Donanmasının 1565 senesinde yaptığı kuşatma ise tarih boyunca yaşanan en kanlı ve şiddetli savaşlardan biri olarak anılıyor. Turgut Reis, Akdeniz sularını kontrol altına almak amaçlı Malta’ya sefer düzenler. Malta Aylarca süren kuşatmanın sonunda yenilgiye uğrayan Osmanlı Donanması 25 binden fazla kayıp verir. Hayatını kaybeden askerler için Malta’da bir şehitlik bulunmaktadır. Karın yağmadığı Malta’da sene boyunca ılıman bir iklim hakimdir.

Ülke de ne bir dağ ne de bir akarsu bulunmaktadır.

Sene boyunca az yağış aldığından tatlı suyu pahalı bir yöntem olan denizden arıtarak elde etmektedirler. Ülkenin en büyük geliri turizmden gelmektedir bir de çok fazla İngilizce eğitim veren kurum olduğundan ikinci gelir okullardan elde edilmektedir. Malta’da neden İngilizce eğitim verilen bu kadar okul var diye merak edenlerdenseniz İngiliz sömürgesinden sonra tüm halk İngilizce konuştuğu gibi trafikte soldan akmaktadır. Resmi dillerinden biri İngilizce olan adada herkes gerçekten İngilizce biliyor ya da en kötü kendi dillerini konuşurken araya bir kaç İngilizce kelime mutlaka sıkıştırıyorlar. Maltaca dili ise kulağa Arapça gibi aksanlı bir şekilde geliyor.

Dediklerine göre sayıların tamamı Arapçaymış ve çok fazla Arapça kelime çeriyormuş.

”Merhba” bizdeki Merhabayla aynı, hayır Arapçadaki ”le”, teşekkür ederim ise İtalyancadaki ”gratzi” kelimesinden geliyor. Dil adaya ayak basan medeniyetlerden etkilenerek ortaya karışık bir hal almış. Avrupa Birliğine üye olan Malta, Güneyinde Libya ve Tunus, kuzeyinde ise Sicilya’nın bulunduğu 3 büyük adadan oluşur. En büyüğü Malta, bir küçüğü Gozo ve üzerinde sadece 3 ailenin yaşadığı Comino Adası’ndan oluşmaktadır. Adalar küçük gibi dursa da görülecek yerler oldukça dağınık olduğundan ve ulaşım biraz zor olduğundan nereleri görmek istediğinize önceden karar vermeniz doğru olacaktır. Ulaşımın neden sıkıntılı olduğuna gelirsek, taksi indi bindi ortalama 20 Euro tutuyor yani otelden çıkıp bir yeri görmeye gidip gelmeniz 40 Euro’nuzu alacaktır ki bu 1 haftanın sonunda oldukça büyük bir rakam etmektedir, kaldı ki her istediğinizde taksi bulamıyorsunuz. (ECABS denilen taksi firmasının numarasını ve uygulamasını indirmenizde fayda var.) Otobüs kesinlikle en mantıklı seçenek çünkü her yere yarım saatte bir otobüs bulunuyor fakat bir yere gidip gelmek için bir kaç otobüs değiştirmek ve beklemek çok fazla zamanınızı aldığından zamanınız kısıtlıysa her yeri görmenizi zorlaştırır.

Eğer soldan akan trafikte araba kullanabiliyorsanız hiç düşünmeden hemen araba kiralayın.

Rengarenk tahta cumbalı taş evleriyle ünlü Malta’da kesinlikle zamanda kaybolacaksınız. Her sokak mı güzel olur diye düşünmeden edemeyeceksiniz. Arap esintili binaların arasında bolca bulunan kiliseler ise tezat oluştururken hayal gücünüz gördüklerinizden oldukça fazla etkilenecek. Bizim zamanımız kısıtlı olduğundan ağırlığı nefes kesen manzaralara ve berrak sulara verdik. Malta’da kalacağımız süreyi ikiye bölerek bir kısmında Gozo Adası’nda, bir kısmında ise en kalabalık ve canlı bölgelerinden biri olan St. Julian’s Bölgesine kalacak şekilde ayırdık. St. Julian’s Bölgesi’nde kalırken şehre yakın yerleri gezip Gozo’dayken ise plaj ağırlıklı gezdik. Eylül ayının son haftasında gitmiş olmamıza rağmen hava fenalık geçirtecek derecede sıcak ve nemliydi. Sonradan öğrendiğime göre sıcaklar kimi zaman Aralık ayına kadar böyle gidebiliyormuş.

Neler yapılır?

Malta küçük olmasına rağmen hem tarihi ile hem de berrak suları ile giden herkesin gönlünde taht kuracak derecede güzel bir ada ülkesidir.  Görülecek yerler oldukça dağınık olduğundan bir günde sadece bir bölgeye gidebilmeniz mümkün. Aşağı yazdığım rotaların hepsini görmek zorunda değilsiniz ilgi alanınıza ve kalacağınız zamana göre rotaları belirlemenizi tavsiye ederim.
 
  • Hagar Qim, Blue Grotto, Marsaxlokk birbirine yakın rotalar.
  • Bir gün içinde hepsini görme şansınız oldukça yüksek.

  • Hagar QimUnesco Dünya Mirasları Listesinde bulunan M.Ö 3200 senesinde yapılmış olan eski bir tapınaktır.
  •  Blue Grotto denizin üzerinde bulunan ve zamanla aşınmış olan oldukça güzel bir kayalık alandır.
  • Rüzgarın olmadığı zamanlarda teknelerle burada bulunan mağaraları gezebilirsiniz. 
  • Marsaxlokk ise küçücük ama oldukça şirin bir balıkçı kasabasıdır.
  • Buraya geldiğinizde denize bakan bir balık restoranında deniz mahsullü bir öğün yemeden dönmeyin, denk gelirseniz pazar günleri balık pazarı bulunmaktadır. (3sisters tavsiye edilir.)
  • St.Peter’s Havuzu’nun bu bölgeye yakın olduğunu da söylemeden geçmeyelim.
  • Fotoğraf açısından ve yüzme açısından ön plana çıkan bu yer ilgi alanınıza göre ziyaret edilebilir.
  • Mdina ve Rabat bence şehrin en güzel ve etkileyici noktaları.
  • Buraya en az yarım gün ayırmanızı tavsiye ederim.
  • Eğer zamanınız kalırsa Ta Qali’deki el sanatları köyüne uğrayın.
  • Malta Adası’nın en güzel plajları adanın kuzeybatısında bulunmaktadır.
  • Tüm plajları bir günde görmeniz oldukça zordur.
  • Golden Bay ve Ghanj Tuffiehaplajları birbirine yürüme mesafesindedir.
  • Dolayısıyla tavsiyem ilk olarak bu ikisini görmenizdir. 
  • Eğer zamanınız varsa buraya yakın olan Unesco Koruması altındaki Ta’ Hagrat Tapınakları ve deniz kenarındaki Ghar Lapsi ziyaret edilebilir.
  • Temel Reis filminin çekildiği bölgeyi eğlence parkına çevirmesiyle ortaya çıkan Temel Reis’in köyünü yani Popeye Village’ı isteyen ziyaret edebilir.
  • Mellieha’daki plaj ile Paradise Bay birbirine yakın sayıldığından bu iki kumsalı bir arada ziyaret etmeniz mümkündür.
  • Gece hayatı için Pacheville ve etrafı oldukça kalabalık ve canlı oluyor.

  • Bizim kaldığımız otel bu bölgede olduğu için Ela’yı alıp kalabalığın arasında yürüyüp daha sonra da güzel bir yemek yemiştik.
  • Bu arada dalış meraklıları için Gozo ve Comino adası tam bir cennet.
  • Burada denizaltı yaşam oldukça güzel olsa da en keyiflisi batıklara dalmak olsa gerek
  • . divedeepblue.com bu konuda oldukça yol gösterici diye düşünüyorum.

Gozo Adası

Gelelim benim en favori yerime. Gozo Adası bence Malta’da kalabileceğiniz en güzel yer çünkü hem şehre göre daha sakin hemde görülecek çok güzel yerlere sahip ve Comino Adası’na geçmek oldukça kolay. Dwejra Koyu’nda bulunan Azure Window’u görmeden Malta’dan ayrılmamanızı tavsiye ederim. Denizin üzerinde açılmış bir pencere gibi duran dev kayalık Game Of Thrones dizisine bile ev sahipliği yapacak derecede nefes kesicidir. Günü mutlaka batırın ve eğer dalgalar yoksa doğal havuzlarda mutlaka serinleyin. Merkez olan Victoria’da mutlaka güzel bir yemek yiyin veya kahve için. Fungus Rock ve Inland Sea Dalış Noktası burada bulunmaktadır. Xlendi (Şlendi), Kantra Bay, Ramla Bay, Mgar İx-xini görülecek diğer yerlerdendir.

Comino Adası

Adaların en küçüğü olan Comino Adası, üzerinde birkaç ailenin yaşadığı ve birkaç otelin bulunduğu oldukça bakir bir adadır. Maldivlerdeki gibi kuma sahip Blue Lagoonyani Mavi Lagün’e sahip adaya gitmek için ya Cirkewwa’dan kalkan ya da Mgar Limanından kalkan teknelere binmeniz gerekir. Yaklaşık 20 dakika süren bu yolculuk gidiş dönüş 10 Euro kadardır. Adada doğru düzgün restoran veya yerleşim olmadığından havlunuza kadar birçok şeyi yanınızda getirmelisiniz. Hot dog ve hamburger türevinden fast-food yiyecek satılıyor olsa da yanınızda nakit bulundurmazsanız aç kalabilirsiniz. Blue Lagoon’un sol tarafına doğru yürürseniz Crystal Lagoon denilen yeri görürsünüz. Fotoğraflara aldanıp büyük bir kumsal beklemeyin. Bu bölgede genelde her yer kayalık olduğundan kumsalı oldukça miniktir.

Oteller

St Julian’s Bölgesinde kaldığımız otel Marina Corinthia Hotel konum olarak çok güzeldi fakat yüksek fiyatına göre daha iyi bir servisi olabilirdi. Turizm ülkenin bir numaralı gelir kapısıyken güzel otellerin olmaması insanı şaşırtmıyor değil. Fakat Gozo’da 2 gece kaldığımız Kempinski San Lawrenz herşeyiyle oldukça güzeldi hatta mükemmeldi kesinlikle tavsiye ederim. Eğer merkezi bir yerde kalayım denize yakın olsun oradan adayı gezerim derseniz. St.Julian’s ve Sliema bölgeleri bunun için biçilmiş kaftan. Ama otel benim için önemli güzel bir isim ver derseniz sessiz şehir Mdina’daki Xara Palace Otel’de kalmanızı şiddetle öneririm. Denize yakın olmasa da Orta Çağ surlarının içinde yer alan 17. yy’da yapılmış inanılmaz güzel bir binada yer alıyor.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, istanbul kaynak makinesi, boşanma avukatı, istanbul evden eve nakliyat, takipçi satın al, istanbul bodrum nakliyat, Mersin Evden Eve, https://www.metkimbocekilaclama.com/, kasko teklifi, malatya araç kiralama, en iyi evden eve nakliyat, evden eve nakliyat, evden eve nakliyat, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat