Dünden Bugüne İhanet!

Ülkemizi, bağımsızlığımızı, birlik ve beraberliğimizi ilgilendiren ortak konularda bir araya geldiğimizde, vatan sevgisi ortak noktamız olur. Toplumda ülke çıkarlarından çok, kişisel çıkarlar ağır bastığı zamanlarda ise, çoğu konuşmalarda ‘’niye ülkemizde bu kadar çok hain var’’ diye de söylenir dururuz. Aslında hiç de haksız değiliz. Tarihimize baktığımızda, Osmanlı’da ve Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte, her dönemde bunun dile getirildiğini tarih kitaplarında okuyoruz. Vatana, Millete ihanet toplum içinde bugün ortaya çıkan olgular değildir. Türk’lüğü yok etmeye çalışanlar tarih boyunca düşmanla işbirliği yapmıştır. Çoğunlukla, okumayı sevmeyen, tartışmayı bilmeyen, bilgi sahibi olmadan fikirler üreten bir toplum olduk. Kişisel bakış açımızla, duygularımızla, bir partiye, bir siyasetçiye, bir ünlüye kolayca bağlanabiliyoruz. Ne onun ilkeleri, ne görüşleri, ne de ülke için yaptıkarına bakmadan körü körüne peşinden gidebiliyoruz. Bir insana Vatan haini demek çok kolay bir yakıştırma değildir. Ancak, 11 Kasım 1938’den bu yana, yazılan kitaplara, ülkeyi yönetenlere, siyasilere, aydınlara, sanatçılara, yazar- çizerlere baktığımız zaman bunu söylemek çok da zor değil. *Ülkenin kalkınmasına destek vermek yerine, AB-D ye tavizler vermek, *Köy enstitüleri’ni kapatıp eğitim sisteminde, AB’nin istediği programı uygulamak, *Siyasette, sanatta, üretimde, ekonomide ülkeyi dışarıya bağımlı hale getirmek, *Atatürk devrimlerini devam ettirmek yerine, yok etmek çabasına girmek, *Siyaseti ülkenin değil, kendi çıkarlarına alet etmek, *Tarımda, sanayide üllkeyi dışa bağımlı kılmak, *Kendi milletinin birlik beraberliğini korumak yerine, dış güçlerin talimatıyla etnik ayrımcılığa götürmek, *Ülkenin tam bağımsızlığını zedelemek, *’’ Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’’ ilkesine rağmen ülkeyi bir savaşa sürüklemek, *’’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ yazan Anayasa’yı, tek adam anayasasına dönüştürmek için çabalamak, *Mevcut Anayasa’yı tam anlamıyla uygulamadan, değiştirme yoluna gitmek, *Cumhuriyet kazanımlarını, arttırmak yerine tek tek yabancılara satmak, *Hibelerle, Fonlarla ülkeyi dışa bağımlı yapıp, borç batağına sürüklemek, *Toplumun refah düzeyini yükseltmek, eşitlik, adalet yerine iç bölünme eşiğine getirmek, *Rant uğruna yabancılara toprak satmak, *Köylüyü topraktan, üretimden uzaklaştırıp tüketen konumuna getirmek, *Tohumdan, gübreye tarımı ve hayvancılığı yok etmeye çalışmak, *Demokrasi’den, Laiklik’ten uzaklaştırmak, *Vatana huzur, millete hizmet yerine toplumu kutuplaştırmak, *Bilime, ilime, gençliğe ve geleceğe yatırım yapmamak, Vatana ihanet değil de nedir ? Dünden bugüne devam eden ihanet hız kesmedi. Bu topraklar var oldukça bu kutsal vatana ihanetler de bitmeyecek. Türk Milleti bunun farkındadır, Türk milletinin vatana bağlılığı yücedir. Yüce Türk milleti, vatana ihanet edenleri tarih boyunca affetmemiştir, bundan sonra da affetmeyecektir. Vatan sevgisi, Millet sevgisi her zaman kazanan olacaktır. Ne Mutlu Türk'üm Diyene !! Ebru Oğuzhan Yeter