Dernek üyemiz Soner Yakup'un yangın da yaşadıkları ve verdiği kurtarma mücadelesi.
"01.08.2021 Pazar günü saat 13.00 da, Seydikemer, Arifler köyünde başladı. Aynı gün söndürüldü ancak gece yarısı tekrar başladı ve ertesi gün de devam etti .
02.08.2021 günü Arifler köyüne çok yakın olan benim arıcılık yapmak için kurmaya çalıştığım çiftliğimin bulunduğu güneşli vadi alevler içinde kaldı. Bir gün önce çıkan yangının soğutma işlemlerini yaparken komşumun evinin bahçesinden dumanların bana yaklaştığını görünce yardıma koştum, ancak müdahale etmek imkansızdı ve arabaya alabileceğim eşyaları koyup desteğe gelen birkaç arkadaşımla birlikte açık araziye zor çıkabildik. Çiftlik yanıyordu. Çok kısa süre de yangın büyüdü yaklaşık üç saat içinde bütün ormanın yandığını gördük. Elimizden gelen her çabayı gösterdik ama alana yaklaşmak imkansızdı.
Yine de canımızı tehlikeye atarak müdahale etmeye, bir yandan da yardım istemeye çalıştık.
Daha bir kaç ay önce, dernek üyelerimizle ve dostlarımızla Nisan ayında birlikte diktiğimiz 100 kadar beş yaşında karışık meyve ağaçlarım, Su tankeri, su tesisatı malzemeleri (boru ve bağlantılar) çatı kaplama malzemesi (sandviç panel) izolasyon malzemeleri, botlarım çizmelerim, buzdolabım, yatak döşek, ayakkabılarım, mutfak dolabım, masa ve sandalyelerim, elektrik kabloları yandı.
Kendi ellerimle yaptığım evimin ise çatı kaplama tahtalarından 6 şar sıra ve saçaklar yanarken son anda soğutma yapılırken fark edilip söndürüldü. Başta köylü ve gönüllüler olmak üzere büyük bir dayanışma vardı. Herkes canla başla söndürme ve soğutma çalışmalarına katıldı.
Bölgedeki soğutma çalışmaları 4 gün daha sürdü.
Şimdilik Fethiye'de bir arkadaşımda kalıyorum. Büyük bir emek yok oldu, önce can sağlığı ama sadece insanın canı değil, orada ki her ağacın, her otun, her böceğin varlığı sağlığı önemli. Hepimize geçmiş olsun"
Üyemiz evinden çok yanan ormanlara, arıcılık hayaliyle kurduğu çiftlikte arılar için diktiği ağaçlara, yanan endemik bitkilere üzülüyor..
Ev yine yapılır, çiftlik kurulur, kovan alınır, çiçek dikilir, ağaç dikilir, tohum ekilir peki ya yok olan endemik yapı, ya ölen arılar onları kim yerine koyabilir.
Üyemize ve ülkemize geçmiş olsun. Şimdi yaralarımızı sarma zamanı.
Ebru Oğuzhan Yeter