Doğa bilimci Serdar Kılıç, Akçakoca Salonu'nda gerçekleştirilen söyleşide doğa ile ilgili çalan alarm zillerine dikkat çekti. Kılıç, "Tabiat ve İnsan İlişkisi" başlıklı konuşmasında, doğanın korunmasının geleceğimizin teminatı olduğunun altını çizerek, "Eğer tabiatı koruyamazsak, geleceği de güvence altına alamayız" ifadelerini kullandı. Bu vurguyla, doğanın önemini topluma daha iyi anlatmayı amaçladı.

Kılıç, söyleşisinde özellikle gençlerin doğa ile bağlarının giderek zayıfladığına dikkat çekti. Modern yaşamın hızlı temposu ve kentsel mimarinin doğadan uzaklaştığını belirterek, genç nesillerin doğayla olan ilişkilerinin ciddi anlamda azaldığını dile getirdi. Mimari yapılarda bile doğadan uzaklaşmayı görmek mümkün olduğunu ifade eden Kılıç, bu durumun gelecekte daha büyük sıkıntılara yol açabileceğine işaret etti.

Serdar Kılıç, şehirleşmenin getirdiği sorunlar üzerinde de durdu. Büyüyen kentlerin altyapı problemleri, ahlaki yozlaşma gibi çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini belirten Kılıç, özellikle gençlerin hızlı bir yaşam sürme isteğinin doğayla olan bağlarını kopardığını söyledi. Doğanın taklit edilmesinin insanı hem mutlu ettiğini hem de önemli dersler çıkarmasını sağladığını belirterek, "Çocukların doğayla sağlıklı bir ilişki kurması önemli. Çocuklar doğayı çok merak eder ve yüksek gözlem yeteneklerine sahiptirler. Onları doğayla tanıştırmak, mantar avcılığı gibi aktivitelerle doğayı keşfetmelerine yardımcı olmak gerekir" diye ekledi.

Konuşmasının devamında çevre eğitimi üzerine de önemli mesajlar veren Kılıç, doğayı korumanın sadece teorik eğitimle değil, uygulamalı eğitimlerle de desteklenmesi gerektiğini söyledi. "İnsanların çevreye duyarlı hale gelmesi için hem teorik bilgi hem de uygulamalı deneyimler şart" diyen Kılıç, doğayı ve çevreyi anlayan, ona saygı gösteren bir nesil yetiştirmenin önemine dikkat çekti.

Aynı etkinlikte, sevilen yazar Şermin Yaşar da okurlarıyla bir araya gelerek yazarlık üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Yaşar, kelime dağarcığının geliştirilmesinin önemine değinerek, "Daha fazla kitap okumanın kelime hazinesi geliştirdiği doğru, ancak bu yeterli değil. İnsanlarla daha fazla iletişim kurarak, dinleyerek ve konuşarak da yeni kelimeler öğrenebilirsiniz" dedi. Bu tür etkileşimlerin, yazma ve düşünme becerilerini geliştirdiğine işaret eden Yaşar, yazma sürecinde kelimelerin gücünün keşfedilmesi gerektiğini belirtti.